Bu sabah uyandığınızda ilk ne yaptınız? Muhtemelen diğer günler gibi, telefonunuza baktınız. Belki haber okudunuz, belki sosyal medyayı kontrol ettiniz ya da bir şarkı açtınız. Aslında bu alışkanlıklarınızı beyniniz belli bir algoritma ile rutine bağlıyor ve hem dijital dünyada hem de gerçek dünyada bu kararları siz değil, algoritmalar veriyor.
Dijitalde “Hangi haberi göstereyim, hangi gönderi ilgisini çeker, hangi şarkıyı önerebilirim?” gibi soruları milisaniyeler içinde hesaplayan sistemler bulunuyor. Bizler farkında bile olmadan yönlendiriyorlar. İşte tam de bu yüzden görünmez yöneticiler diyoruz onlara.
Peki bizleri dijital hayatta yönlendiren bu algoritmalar nasıl çalışır? Bu sorunun yanıtına gelin birlikte bakalım.
Algoritma Ne Demek?

En basit tanımıyla algoritmaya, bir problemi çözmek için atılan adımlar dizisi diyebiliriz. Örneğin, yemek tarifi gibi düşünün; malzemeler, yapım sırası ve pişirme süresi. Buradaki, fark şu: dijital algoritmalar saniyede milyonlarca “tarif” çalıştırıyor.
İşin püf noktası ise şurada: Modern algoritmalar sadece kuralları takip etmez, aynı zamanda sizden öğrenir, alışkanlıklarınızı hatırlar ve tahmin yürütürler. Böylelikle dijital mekanda geçirdiğiniz süre içinde algoritmalar sizi biraz daha iyi tanımaya başlar.
Üç Basit Bileşen Vardır: Veri, Kural, Hedef

Her algoritmanın temeli bu üç hedef üzerine kuruludur. Örneğin veri; neye tıkladınız, ne kadar sürede izlediniz, nerede duraksadınız sorularını sinyal olarak algılıyor. Algoritma ise bu sinyalleri topluyor. Kural ise bu verileri nasıl yorumlayacağına karar veriyor. “5 dakikalık videoyu aksatmadan izlemiş ise demek ki veriyi sevmiştir” gibi mantıklar kuruyor. Hedef ise şu soruları irdeleyip karar veriyor: Burada ne başarmak istiyor? Sizi ilgili sayfada daha fazla tutmak mı, doğru bilgiye ulaştırmak mı? Bu üçlü uyumlu bir şekilde çalışmazsa sistem bozuluyor. Mesela veri yanlışsa öneri yanlış çıkacağı için hedefe varılamıyor.
Bu sisteme gündelik hayatımızın içinden bir örnek vermek gerekirse; Netflix’te bir diziyi açıp ilk 2 dakika kapatırsanız, Netflix’in kendi algoritmaları ilgili dizi için “beğenmedi” şeklinde negatif veriyi kendi veri tabanında not alıyor. Ama ilgili içeriğin 3.bölümüne kadar izlerseniz size ana sayfanızda benzer dizileri öneriyor.
Algoritmalarda İki Tip Vardır: Kurallı Sistemler ve Öğrenen Sistemler

Kurallı sistemler “Fiyata göre sırala” dediğinizde en ucuzdan başlar. Burada şeffaftır ama esnek değillerdir. Öğrenen sistemler ise daha akıllıdır; veriye bakar, ortak kalıp bulur ve sonuçta bir çok tahmin yürütür. Buna Spotify uygulamasının keşfet listesi en iyi örnektir, öğrenen sistem müzik zevkinizi öğrenip size yeni şarkılar önermeye başlar.
Diğer sistem ise derin öğrenme adı ile bilinir. Sinir ağlarının çalışma fonksiyonu da bu kategoride ele alınır. Fotoğrafta yüz tanıma sistemleri, sesli asistanlar… Hepsi sizlerden aldıkları veriler ile öğrenerek gelişmektedir.
Günlük Hayatta Nerede Karşımıza Çıkıyor?

İnternette Arama Yapmak
Arama motorlarında örneğin “Algoritma nasıl çalışır?” sorusunu arattığınızda saniyede 200’den fazla faktör devreye giriyor. Sayfanın hızı, mobilde açılıyor mu, içerik güvenilir mi, başkalarının ne kadar tıkladığı.. Bunların hepsi hesaplanıyor ve size en alakalı ve güncel sonuçlar gösteriliyor.
İşin ilginç yanı şu: Aynı kelimeyi İstanbul’dan arayan biriyle Ankara’dan arayan arasında başka sonuçlar görebiliyoruz; çünkü algoritma burada o kelimeyi “hangi bağlamda ve nereden aradığına” da dikkat ediyor.
Sosyal Medya Akışı
Belki şu soruyu sorduğunuz olmuştur: Neden bazı gönderiler bana hiç gösterilmiyor? Çünkü algoritma tahmin yürütüyor: “Bu gönderiyi beğenir mi, yorum yazar mı, hatta görmezden gelir mi?” Etkileşim olasılığı yüksek olan içerikleri ise kullanıcının öne çıkarıyor. Takip ettiğiniz 500 hesap var fakat akışınızda hep aynı 20 kişiyi mi görüyorsunuz? İşte burada sizi idare eden algoritmik seçim vardır.
Netflix, Spotify, Youtube
Artık “Bundan sonra ne izlesem?” diye düşünmenize bile gerek yok. Dijitalde kurulan sistem artık sizin yerinize düşünüyor. İzleme geçmişiniz, benzer profillerdeki kişilerin tercihleri, bir videonun hangi saniyesinde duraksadığınızı ve bunun gibi verileri algoritmalar not alıyor.
Harita Uygulamaları
Google Maps size neden bazen garip rotalar öneriyor hiç düşündünüz mü? Google Maps gerçek zamanlı trafik verilerini alıyor, bulunduğunuz lokasyonda binlerce sürücünün hızını hesaplıyor ve bu sayede oluşacak kazaları veya trafik tıkanıklığını öğreniyor. Buradaki hedefi net: sizi varacağınız noktaya en hızlı şekilde ulaştırmak. Bu noktada harita uygulaması rotanızı değiştirdiğinde onu dinlemenizi öneririm; çünkü size bulunduğunuz güzergahda trafik sıkışıklığı var demektir.
Algoritmaların Hataları

Algoritmalar, doğru veri ve net hedeflerle çalıştığında hayatı kolaylaştırır. Aramalarda güvenilir bilgiye erişimi hızlandırır, önerilerde keşif kalitesini artırır. Fakat gerçeklik yalnızca bundan ibaret değildir. Maalesef her algoritma mükemmel şekilde çalışmıyor, bazen yanlış kararlar verebiliyor. Mesela bir işe alım algoritması sadece kadın adayları elerse, bu açıkça ayrımcılık olur. Bu noktada algoritmanın elde ettiği verilere bakmamız gerekiyor. Algoritma geçmiş verilerden öğreniyor, eğer veriler yanlışsa algoritma da yanlış şekilde öğrenip kararlar veriyor.
Bir de filtre balonu meselesi var. Algoritma size benzer şeyleri gösterince, farklı bakış açılarından uzak kalabiliyorsunuz. Hep aynı tür haber, aynı tür müzik ve aynı tür videolar ile karşılaşıyorsunuz. Bu insan tabiatında tekrara düşmeyi beraberinde getiriyor, böylelikle çeşitlilik azalıyor.
Hız ve doğruluk dengesi de önemli. Bazen hızlı sonuç için doğruluktan ödün veriliyor; ya da gizliliğinizden. Her tıklama kaydedilince, “Bu kadar veri toplamak gerçekten gerekli mi?” diye sormak zaman zaman kullanıcıları korumayı başarıyor.
Algoritmalardan Korunmanın Yolları: Dijital Dünyada Bilinçli Kalmanın Rehberi

Arama yaparken genel ve konsept kelimeler yerine spesifik sorular sormak bu noktada önemlidir. Örneğin “Algoritma” değil, “algoritma nasıl çalışır, örneklerle” yazarak aratmayı deneyin. Sosyal medyada takip listenizi temizleyebilirsiniz, “Sessize al” özelliğini kullanmaktan çekinmeyin, farklı kaynakları bilinçli takip edin.
Gizlilik için telefon ayarlarından konum, mikrofon izinlerini gözden geçirin. Her uygulamaya her izni paylaşmayın. İçerik üreticiyseniz kullanıcının sorusunu başlıkta cevaplayın. Sayfa hızını optimize edin, güvenilir kaynaklar gösterip kullanmaya özen gösterin.
Toparlamak gerekirse, algoritmalar dijital dünyada aslında kötü değiller. Doğru kullanıldığında hayatı kolaylaştırıyorlar; arama yaparken zamandan tasarruf ediyorsunuz, yeni müzikleri ana sayfanızda görebiliyorsunuz, trafikte alternatif yolları gösterip sizi yönlendiriyorlar. Buradaki asıl sorun algoritmaların nasıl çalıştıklarını bilmeden körü körüne onlara güvenmekte. Şimdi biliyorsunuz: Her öneri bir hesap, her sıralama bir karar ve bu kararlar sizin verilerinizden besleniyor. Dijital dünyada bilinçli bir kullanıcı olmak istiyorsanız, algoritmaların dilinden anlamalısınız. Çünkü onlar sizi çoktan anladı.
Bugün küçük bir adım atın: Sosyal medya akışınızda farklı bir haber kaynağı takip edin ya da arama geçmişinizi temizleyin. Göreceksiniz, algoritmalar sizi tanımak için tekrar başlayacak.
Kaynakça
“What Are Recommender Systems?” Coveo Blog, web, Erişim Tarihi: 16.10.2025
Casalegno, Francesco Recommender Systems — A Complete Guide to Machine Learning Models, Medium, 2023, web, Erişim Tarihi: 16.10.2025
TELUS Digital, “What Are Search and Recommendation Systems in Machine Learning?” TELUS Digital Insights, Şubat 2021, web, Erişim Tarihi: 16.10.2025
Caballar, Rina Diane , Stryker, Cole, What Is a Recommendation Engine?, IBM Think Blog, web, Erişim Tarihi: 17.10.2025
How Recommendation Algorithms Work—And Why They May Miss the Mark, Scientific American, 2022, Erişim Tarihi: 17.10.2025
Google Developers, “Recommendation Systems Overview.” Google Developers, Erişim Tarihi: 18.10.2025
“PageRank.” Wikipedia: The Free Encyclopedia, Erişim Tarihi: 18.10.2025
Zhang, Yongfeng, Xu Chen, Explainable Recommendation: A Survey and New Perspectives, Cornell University, 2018, web, Erişim Tarihi: 18.10.2025
Öne Çıkarılan Görsel: networkworld.com