Teknolojinin getirdiği yeniliklerle birlikte dijitalleşen dünya, alışkın olduğumuzdan çok daha farklı bir hayatı bizlere sunuyor. Tüm alışkanlıklarımızı değiştiren ve yerlerine yenilerini getiren bu yeni dünya, insan hayatının hemen hemen her alanında karşımıza çıkmayı başarıyor. Öyle ki, geçmişte ülkelerin resmi deklarasyonlarıyla yapılan savaş ilanları dahi artık siyasi liderlerin sosyal medya hesaplarından dünyaya duyuruluyor. Bu nedenle, dijital dünyanın siyaset sahnesini de dijital arenaya taşıdığını söylemek herhalde yanlış olmaz.
Dijital Demokrasi Nedir?

Demokrasi, bir halkın kendini yine kendi kararlarıyla yönetebildiği, başka bir deyişle, egemenliğin kendisinde olduğu yönetim biçimi olarak tanımlanabilir. Bireyler, yönetim, idare ve karar alma mekanizmalarında katılımcı olarak söz sahibi olduğunda, doğrudan demokrasi olarak adlandırılan bu sistem, insan nüfusunun artmasıyla yerini temsili demokrasiye bırakmıştır. Temsili demokrasi ise bahsi geçen tüm mekanizmaları yönetecek kişi ve oluşumların, yine o halkın çoğunluğu tarafından seçilmesi olarak düşünülebilir.
Demokrasi kavramının geçirdiği bu evrim, teknolojik çözümlerle çok daha farklı bir yola girmiştir. Dijitalleşen dünyanın, zaman ve mekan olgularını yeniden tanımlamasıyla, kalabalık nüfuslara katılımcı ve doğrudan demokrasi fırsatı doğmuş ve bunun gerçekleştirilmesi adına dijital platformlar üretilmiştir. Dijital demokrasi kavramı, halkların bu platformlar üzerinden demokratik katılım süreçlerini sağlamalarını ifade eder.
İnsanlık Gerçekten Dijital Demokrasiye İhtiyaç Duyuyor Mu?

Dijital demokrasi araçlarının ortaya çıkış nedenini düşünürken bir arz-talep dengesi olmadan, sadece teknolojik gelişmeleri sebep göstermek yanlış olur. Her toplumsal konuda olduğu gibi burada da sosyolojik bir arka plan olduğunu söyleyebiliriz.
Dijital demokrasinin ortaya çıkışının kökeni, bireylerin demokraside aktif katılıma yönelik iştahlarının artmasına ve bunu gerçekleştirmek için yeni fırsatlar aramasına dayanıyor. İnternetin sağladığı erişilebilirlik, bireylerin geleneksel siyasetin ötesinde doğrudan etkilerini hissedebilecekleri yeni bir siyaset anlayışı ihtiyacına çözümler sunuyor. Bu sayede bireyler, kolektif karar alma süreçlerine dahil olabiliyor ve kendilerini demokrasinin gerçek birer paydaşı olarak görüyorlar.
Dijital Demokrasi Araçları Nasıl Ortaya Çıkmaya Başladı?

Dijital demokrasi araçları, internetin bireylerin hayatlarına etkilerinden daha da öteye giderek toplum-devlet ilişkisini de dönüştüreceği, 1990’lı yıllarda ABD’de sivil toplum tarafından fark edilmeye başlandı. Örneğin, “Minnesota E-demokrasi Deneyimi” adıyla uygulanmaya başlanan bir hareket, Minnesota’da vatandaşların demokrasiye katılımlarını doğrudan sağlamak üzerine kurulu, bilgi ve iletişim ağlarını kullanan sivil toplum faaliyeti olarak kayıtlara geçti. Bu atılım, sonraki zamanlarda, eyalet bünyesinin de dışına taşarak, federal politikalar konusunda da etkin rol almıştır. Benzer örnekler daha sonra, New York, South Bristol gibi şehirlerde de görülmüş ve başarılı sonuçlar alınmıştır.
Günümüzde Dijital Demokrasi

Dijital demokrasi araçları, sayıca her geçen gün artmakta ve etki alanını genişletmektedir. Ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bu platformlara rastlamak mümkündür. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “İstanbul Senin” platformu üzerinden, projeleri hazırlanan şehir meydanlarını İstanbullulara oylama imkanı sunarak, yerel yönetimde katılımcı bir demokrasi benimsediğini söyleyebiliriz.
Yurtdışındaki örneklere baktığımızda, dijital demokrasi araçlarının Estonya’nın dijital demokraside oldukça yol kat ettiğini söylemek mümkündür. Vatandaşlarına çevrimiçi oylama imkanı sunan Estonya, yurtdışındaki vatandaşlarının da ülkelerindeki demokratik süreçlere doğrudan katılımları adına etkili ve başarılı faaliyetler yürütmektedir. Bunun dışında e-dilekçe, e-imza gibi çözümlerle, vatandaşların yönetim kademelerine doğrudan talep ve şikayetlerini iletme imkanı sağlanmaktadır.
Uzak doğu ülkesi Japonya’nın Takeo şehri de dijital demokrasi araçlarının gelişimine dair bir örnek olabilir. Şehir idaresini tamamen Facebook üzerine taşıyarak, vatandaşların demokratik süreçlere katılımlarını teşvik eden yönetim, bunu vatandaşlarına duyurmuştur. Bir sosyal medya platformunun, resmi yönetim ve iletişim kanalı olarak kullanılması, dijital demokrasinin erken ve bir o kadar da cesur örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak, demokrasinin, sosyolojik ve teknolojik gelişmelerle yaşadığı evrimin geldiği son nokta, dijital demokrasi kavramıyla bizleri tanıştırmaktadır. Dijital demokrasi araçları, hayatımızı derinden etkileyen siyaset sahnesine, bizleri yeniden katılımcı sıfatıyla dahil eden bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araçların çeşitliliği arttıkça, etki alanlarının da genişlediğini ve hayatlarımızın her noktasına temas etmeyi başardığını ifade edebiliriz.
Kaynakça
- Van Ry, Veronica. “9.6: Digital Democracy and Its Possible Effects.” Pressbooks, boisestate.pressbooks.pub/soc122/chapter/9-6-digital-democracy-and-its-possible-effects.
- Berg, Sebastian and Jeanette Hofmann. “Digital democracy”. Internet Policy Review 10.4 (2021). Web. 29 Oct. 2024.
- HENMAN, PAUL W. FAY. “Digital Social Policy: Past, Present, Future.” Journal of Social Policy 51.3 (2022): 535–550. Web.
- Konkur İstanbul | İstanbul Senin Karar Senin. konkur.istanbul/kararsenin.
Kapak görseli: Digitalization and Democracy | International IDEA. Web.