Dünya tarihi incelendiğinde yıllar içerisinde birbirini takip eden birçok değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Değişen bu dünya; sanat, edebiyat, psikoloji, sosyoloji gibi her alanda etkisini göstermiştir. Toplum bu değişimi en etkili biçimde yaşayan kurumlardandır. Bu yazıda modernizmi takip ederek ortaya çıkan postmodernizm döneminde teknolojinin insan yaşamına olan etkisi, teknolojinin kültürlerin gelenekleri üzerine etkisi, geleneklerin değişen yönleri ve bu yönlerin olumlu olumsuz sonuçlarını ele aldık.
Dijital Çağ ve Teknolojinin Yeri

Modernizmin doğuşu birçok düşünür tarafından farklı olaylara dayandırılmıştır. Zaman içerisinde yaşanan değişimler göz önüne alındığında Sanayi Devrimi ve sonrasında oluşan makineleşme bizi birçok kapıya götürmektedir. Makineleşme ile kırsal kesimlerde tarım ile geçimlerini sürdüren toplumlardan kentlere göç edilmiş ve kentleşme başlamıştır, kentleşme modernizmin başlangıç noktalarından biridir. Makineleşme ve zaman içerisinde ortaya çıkardığı sonuçlar modernizmin de doğuşunun başlangıcı sayılabilmektedir. Postmodernist dönem yani içerisinde bulunup değişimine tanıklık ettiğimiz bu yeni dönem için post-endüstri dönemi, post-kapitalist dönem, bilgi çağı, elektronik çağ gibi farklı isimler kullanmaktadır. Postmodernist dönem ise literatürde en çok yer alan isimdir.
Postmodernist dönem teknolojik gelişmelere dayalı olarak gelişimini sürdürmüştür. Yani teknolojik gelişmelerde yaşanan köklü değişimler postmodernist dönemin başlangıcının maddi temellerini oluşturmaktadır. Gelişen teknolojik yapılar, teknolojinin ortaya çıkarmış olduğu yeni kavramlar postmodernizmi oluşturan olgulardır.
Değişimler kuşkusuz gelenekler, adetler, kültürün ögeleri belli başlı değişimlere uğratmıştır. Teknolojinin değişiminin hızlı olması postmodernizm döneminin de hızlı bir ivme kazanmasına neden olmuş ve yaşanan değişimler hızlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu durum ise kuşaklararası çatışmaların artmasına, kuşaklararasındaki zamanın daralmasına neden olmuştur. Geleneksel dönemde kişi anne babasıyla kuşak çatışması yaşamaz ya da daha az yaşarken postmodernizm dünyasında kuşak çatışması abi veya abla ile yaşanır duruma gelmiştir.
Geleneksel Olanı Anlayabilmek

Gelenek bir kültürün örf ve adetlerini içinde barındıran toplumların tarihi miraslarının tümüdür. Yani gelenek bir toplumda geçmişten günümüze etkisini bırakan her şeydir. Toplumlardaki geleneksel yapılar birbirinden farklılık gösterebilmektedir.
Gelenek her zaman modernitenin karşısında yer alan, modernitenin zıttı olarak görülen bir konumdadır. Dolayısıyla her zaman geri kalmışlık veya gelişmemişlik olarak görülmektedir. Aynı şekilde modernizmde ilerlemecilik, gelişmişlik olarak kullanılmaktadır. Bilinmelidir ki gelenek, geçmişten getirilen tarih, kültür ve örfler olmadan geleceğe yatırım yapmak güç olacaktır.
Dijital çağ olarak adlandırılan teknoloji çağında geleneksel yapılar ile oldukça farklılıklar olduğu görülmektedir. Bu farklılıklar başlıca aile, yaşlılık, eğitim gibi konular üzerinden incelenebilmektedir.
Dijital Çağda Aileye Bakış

Kültürün ve geleneğin inşa ettiklerini devam ettirecek en önemli iki olgu evlilik ve aile olduğu düşünülür. Bir toplumun devamı, düzeni için aile kurumu oldukça önemlidir. Geleneksel yapıların başında gelen aile kurumu dijital çağda köklü değişimlere uğramıştır. Aile yapısındaki değişim, geniş aileden çekirdek aileye geçilmesi değişimlerin başında gelmektedir. Bu durum birçok sonuca neden olmuştur; akrabalık ilişkilerinin azalması, aile büyüğü olarak anne babanın görülmesi, dede- nenenin aile özelinde söz hakkının azalması sonuçların bazılarıdır.
Aile kurumunda çocuk yetiştirme alanında da değişiklikler gözlemlenmektedir. Çocuğa olan ilgi, bağlılık, çocuğun aile içerisindeki önemi artmıştır. Çocuğun aile ekonomisine katkıda bulunmasının beklenildiği geleneksel aile modelinden çocuğun değerinin ön plana çıkarıldığı ailelere geçiş yaşanmıştır.
Çocuğun aile içerisindeki iletişiminin, öneminin artması dijital çağdaki değişimin olumlu yanı olarak görülebilir. Dijital çağın çocuk üzerindeki olumsuz yönleri ise yadsınamayacak kadar çoktur. Çocuğun bağımlı hale getirmesi, çocukta zihinsel gerilemelere ve uykusuzluk- kilo gibi fiziksel problemlere yol açması, öfke sorunları, dikkat eksikliği, sosyal uyum problemleri teknolojinin çocuk ile küçük yaşta tanıştırılmasından doğan olumsuzluklardan yalnızca bazılarıdır. Çocukların dijital çağda sokak oyunlarından uzaklaşması, zihinlerini aktif olarak kullandıkları oyunlara yönelmemeleri de çocuğun beyin gelişimine zarar veren etkenlerdendir.
Aile kurumunda karşılaştığımız ve geleneksel düzlemde rolünde değişikliklerin meydana geldiği diğer bir konu ise ailede kadının rolüdür. Kadın teknoloji çağında ev dışında çalışmaya başlamış, ev dışında sorumluklar almıştır. Ancak kadının ev içerisindeki sorumluluklarında herhangi bir değişim yaşanmamıştır. Kadın yalnızca çift vardiyalı çalışan işçi konumuna gelmiştir. Dışarda çalışan fakat eve geldiğinde de evdeki sorumluluklarla vardiyasına kaldığı yerden devam eder bir durumdadır.
Dijital Çağda Yaşlılığa Bakış

Geleneksel yapılardan bir diğeri olan yaşlılık olgusunda zaman içerisinde değişimler görülmektedir. Geleneksel dönemde var olan yaşlıya hürmet, yaşlının sözünün üstüne söz söylememe veya itaat etme gibi durumlar postmodernist dönemde etkisini kaybetmektedir.
Yaşlı bireyler var olan bilgi birikimleri, deneyimleri ile toplumsal alana katkıda bulunmaktadırlar. Yaşlı bireyler edindikleri bilgileri hem kendi kuşaklarına hem de kendinden sonra gelen yeni kuşaklara aktarmakla sorumludur. Anca dijital çağda teknolojinin gelişimi ve bilgiye ulaşımın kolaylığı nedeniyle yaşlı bireylere duyulan ihtiyaç azalmıştır. Yaşlı bireylerin yerine getirdiği bu sorumluluk teknolojik aygıtların eline geçmiştir. Çekirdek aileye geçiş de yaşlı bireye duyulan ihtiyacın azalmasının bir diğer nedenidir. Çekirdek aile yapısı ile yaşlının aileyi yönetme tutumu azalmış ve yok olmaya doğru gitmiştir.
Dijital Çağda Eğitim

Dijital çağda eğitim kurumunda yaşanan değişiklikler gözlemlenmektedir. Geleneksel dönemde var olan eğitim alanındaki yöntemler yüz yüze eğitim ile sınırlıyken dijital çağda bu durum çeşitlenmiştir. Teknolojik gelişmelerin temel faydalarından olan bu konu oldukça önemlidir. Bilgiye ulaşmaya yarayan teknolojik araçlar eğitime farklı bir bakış açısı katarak destek olmaktadır. Telefon, bilgisayar gibi kolay taşınabilir araçlar vasıtasıyla bilgiye ulaşma süresi kısalmaktadır.
Teknolojik gelişmelerin beraberinden gelen online eğitim süreçleri bireyler için büyük fırsatlar oluşturmaktadır. Bireyin uzaktan eğitime katılma imkanının olması hem var olan zamanda şehir, konum fark etmeksizin eğitim hakkına sahip olmasını hem de olası ihtimaller sonucunda eğitime ara verilmesine gerek olmadığını göstermektedir. Bu durumun en büyük örneği ise Covid-19 dönemidir.
Teknolojinin eğitime olan faydasının yanı sıra teknoloji ile sosyal medya etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Sosyal medyanın gücü, etkinliği ise McLuhan’ın ifadesiyle dünyayı “küresel bir köye” dönüştürmektedir. Yani insanlar tek tipleşmekte ve herkes birbirinden rahatlıkla haberdar olabilmektedir.
Dijitalleşme ve Geleneksellik Arasındaki Köprü

Postmodernist dünyanın getirisi olan dijitalleşme kaçılması, uzak durulması gereken bir olgu değildir. Yeni dünyanın getirisi olan bu durum aksine tüm detaylarıyla öğrenilip uygulanabilir hale getirilmelidir. Aynı şekilde dijitalleşme sürecinde geleneksel yapılarda kaçılması gereken bir konumda değildir. Geleneksel haliyle incelenen aile, eğitim ve yaşlılık gibi yapılar yok sayılmamalı ve dijital çağın içerisine yerleştirilmelidir. Bu durum ise teknolojinin faydalarını alıp zararlarını en aza indirecek şekilde kullanmaktan geçmektedir.
Dijitalleşmenin getirisi olan yapay zekâ, bilimsel deneyimler kullanılabilmektedir. Ancak bu durum geleneksel yapılardan tamamen vazgeçileceği anlamına gelmemektedir. Dijital çağa ulaşılmasına neden olan temellerin geleneksel yapılar ile atıldığı unutulmamalı gelenekselin önemi yok sayılmamalıdır. Denilebilir ki yeni dönem, dijital dünya gelenekselin bir tesiridir.
Kaynakça
Tatar, Taner. “Gelenek ve Gelecek”. 2011: 204-205.
Dursun, Cansu ve diğerleri. “Teknolojinin Aileye Etkisi: Değişen Ailenin Dijital Ebeveyn ve Çocukları”. 2020: 2248-2253.
Kalaycı, Işıl ve diğerleri. “Geleneksel Kalabilsem Modern Olabilsem: Modernleşme Sürecinde Yaşlılık Deneyimleri”. 2017: 92- 94.
Güneş, Pınar. “Toplumsal Değişim, Teknoloji ve Eğitim İlişkisinde Sosyal Ağların Yeri”. 2016: 193- 198.
Kapak görseli: usatoday.com