Cumhuriyet Modası: Bir Devrimin Dolabı

Editör:
Rümeysa Yıldız
spot_img

Giyim, kuşam neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir, zamanla coğrafya ve kültüre göre değişim göstermeye başlamıştır. Dünya nüfusu arttıkça farklı kültürler, dinler oluştukça kılık kıyafet de değişip şekillenmiştir.

Osmanlı’da giyim; statü, din ve ırklara göre değişim gösterirdi, kişinin kıyafetinden dini, ırkı, mensup olduğu topluluk anlaşılırdı. Tanzimat’la birlikte Batılılaşma baş gösterdi ve saray zümresinden başlayarak halka doğru Batı modası yaygınlaşmaya başladı. Cumhuriyet Devrimiyle birlikte giyimde birlik sağlanmak istenmesiyle Batı modası sıkı takibe alındı ve yeni kanuni düzenlemeler yapıldı. Cumhuriyete giden yolda hızla değişen ve devrimle birlikte değişimi ivme kazanan modayı yakından inceleyelim.

Tanzimat’la Gelen Değişim

Tanzimat Askeri Üniforması Kaynak: cahilog.com

Osmanlı’nın 18 yüzyılda Batı’nın siyasi üstünlüğünü kabul etmesiyle Batılılaşma hız kazanmış, siyasi ve askeri yenilikler yapılmıştır. Kıyafet konusunda ilk yenilik III. Selim döneminde askeri kıyafetlerin değiştirilmesiyle olmuştur. Bostancılar ve Nizam-ı Cedit askerleri, şubara denilen dar paçalı, üstü bol pantolonlar ve uzun mintan denilen yakasız gömlekler giymeye başladılar. II. Mahmut yeniçeri ocağını kaldırıp, yerine “Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye” adında bir ordu kurduğunda bu ordunun üniformaları da batılı tarzda ceket, pantolon, fes ve potin denilen bilek kısmı uzun fermuarlı ya da bağcıklı ayakkabılardan oluşuyordu. Bu hızlı değişimler bazı kesimlerce onaylanmadı, bu değişimlerin dine uygun olmadığını düşünen kesimler oldu. Bu konuda tartışmalar sürse de kadınların kıyafetlerindeki değişimle ilgili rahatsızlık daha büyüktü.

Tanzimat’la birlikte gelen değişim, toplumun her kesimini etkilediği gibi kadınları da etkiledi. Bu dönemde Osmanlı’da yüksek zümreye mensup özellikle Müslüman kadınlar, Avrupa modasını sıkı takip etmeye başladılar. Bu dönemde kadınlar sadece siyah çarşaf giyinmenin yanı sıra, özellikle zenginlerse, ipekten renkli ve desenli ferace denilen uzun kollu, yakasız yere kadar uzanan, elbiseler diktirip giyinmeye başladılar. Zamanla feraceler, taş ve kurdelelerle süslendi. Ferace ve çarşafla birlikte peçe denilen bir bezle, sadece gözleri açıkta kalacak şekilde yüzlerini kapatıp, aksesuar olarak şemsiye, dantel detaylı eldiven ve hotoz isimli saça takılan başlıkları kullanıyorlardı.

Devrime Doğru

Osmanlı Batılı Askeri Üniformaları Kaynak: tarihvearkeoloji.blogspot.com

19. yüzyılda kadınlar feracelerinin altına tuvalete benzeyen elbiseler diktirip giymeye başlamışlardı. Lakin Batılılaşmaya çalışan kadınların önünde büyük engeller vardı. Giyilen yeni kıyafetler; din adamlarınca uygunsuz bulunuyor, kadınların sokakta giyeceği kıyafetlere sürekli düzenlemeler getiriliyordu. Özellikle Müslüman kadınlar bu konuda çok baskı altındalardı. II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte özgürlükçü fikirler yaygınlaşmaya başladı, bu dönemde Osmanlı toprakları köklü değişiklikler yaşıyordu, moda da bundan nasibini aldı ve kadınlar kıyafetleri konusunda zamanla daha özgür olmaya başladı.

Devrime doğru yol alırken Meşrutiyet’in ilanının da etkisiyle 20. yüzyılda askeri kıyafetlerde tekrar değişiklikler yapıldı. “Elbise-i Askeriye Nizamnamesi” ile subay ve erlerin kıyafetlerinde değişiklikler yapıldı; subaylar için haki, devrik yakalı ceket ve pantolondan oluşan üniformalar, erler için düz yakalı ceket ve pantolondan oluşan üniformalar ve askerlerin hepsi için kalpak kullanılmaya başlandı. Bu sefer, sivil halkın kıyafetlerinde de değişiklikler yapıldı, sarık ve cübbenin sadece din adamlarının giymesine karar verildi ve erkeklerin sadece fes takmasına izin verildi.

Devrim Modası

Cumhuriyet Baloları Kaynak: bil-ki.com

Kurtuluş Savaşı’nın başlamasıyla kadınlar cepheye giden erkeklerin yerine memur ve işçi olarak çalışmak zorunda kaldılar. Bu durum da kadınların toplum içerisinde daha fazla yer almasına sebep oldu. Bununla birlikte kadınların kıyafetleri de değişmeye başladı. Cumhuriyet’in ilanı ve kadınlara sağlanan hukuki özgürlüklerle toplum içinde daha aktif rol almaya başladılar. Güçlenen kadınlar, Batı modasını da daha yakından takip etmeye başladılar. Kadınlar başta Paris modası olmak üzere batı modasını sıkı takibe başladı. Baloların düzenlenmesiyle kadınlar balolara özel kıyafetler diktirmeye başladılar. Geometrik desenli, geometrik kesimli elbiseler yaygınlaşmaya başladı. Kısa japone kollar, boyunları saran boncuklar, bluzan denilen kalçaya sıkı bir şekilde oturan kısa spor bluzlar ve kloş şapkalar sık sık tercih edildi. Renkler arttı, saçlar ve etekler kısaldı.

Kadınlara bu özgürlükleri sağlayan şartlarla birlikte, kanunlar da etkili oldu. Osmanlı’dan farklı olarak cumhuriyetle birlikte gelen kılık-kıyafet kanunları toplumda insanların ayrışmaması ve kıyafetin temelde statü, din, ırk belirten bir belirteç olmasını engellemekti. Kılık Kıyafet ve Şapka Kanunu kıyafette birlik sağlamak için çıkan kanunlar oldular. Erkeklerde takım elbise yaygınlaştı. Beraberinde papyon, kravat ve şapka takılmaya başlandı.

Moda her zaman siyasi ve toplumsal olayların ışığında değişime uğramıştır. Osmanlı’nın yıkılışa girmesiyle birlikte Batılılaşma hız kazandı, başlarda siyasi ve askeri bir Batılılaşma söz konusu olsa da zamanla bu, birçok alana sıçradı. Cumhuriyet devriminin yeni bir ulus oluşturma gayesi çerçevesinde modernleşme amacıyla kılık-kıyafet değişiklikleri yapıldı. Bu yolla Anadolu kültürü ve Batı kültürünün bir sentezi oluştu. Aslında şu anda bile bu sentezin içinde yaşıyoruz ve Cumhuriyet modası şu anda da devam ediyor.


Kaynakça

Öne Çıkarılmış Görsel: onedio.com

Yılmaz, Dilek. “Osmanlı Dönemi 19. Yüzyıl Modası Ve Değişimi”. Yüksek Lisans Tezi. Haliç Üniversitesi. 2011

Aydın, Rıfat. “Cumhuriyet ve Kültürel Dönüşümler: Mekân, Moda ve Kıyafet”. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. 2023:1053-1068

Ağaç, Saliha. Şule Çivitçi. Başak Boğday Sayğılı. “Cumhuriyet’ten Günümüze Kadın Giyim Kültüründeki Değişimler Üzerine Araştırma”. Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu. 2015

Aysal, Necdet. “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Giyim Ve Kuşamda Çağdaşlaşma Hareketleri” CCTAD. 2011:3-32

Atalay, Elifnur. “19. Yüzyıl Osmanlı İstanbul’unda Kadın Kıyafetinin Evrimi” Araştırma Makalesi. Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi. 2021:130-161

Güner, Deniz. “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kıyafet yasakları”. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi. 2023:598-608.

Argıt, Betül İpşirli. “Osmanlı İstanbul’unda Giyim Kuşam”. Büyük İstanbul Tarihi. web.

Özsümer, Selen Yorulmaz. “Türk Modasının 100 Yıllık Serüveni: Gelenekten Geleceğe” Vogue. 2023. web.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.