Cumhuriyet Aydınları: Mahmut Esat Bozkurt

Editör:
Mehmet Samet Acar
spot_img

Türk Devrimi’nin önde gelen isimlerinden olan ve Kuvayı Milliye ruhunu taşıyan Mahmut Esat Bozkurt, Türkiye Cumhuriyeti’ne gerek hukuki gerekse iktisadi birçok yenilik getirmiştir. Türk hukuk devrimini başlatan sıfatıyla önemli bir şahsiyet ve tarihi bir kişiliktir. Atatürk’e olan yakınlığı ile de bilinen Mahmut Esat, Kemalizm‘in kuramcılarından biridir. 51 yaşında vefat eden Mahmut Esat, yaşamı ve fikirleriyle birçok kişiye örnek teşkil etmiştir.

Çocukluk ve Gençlik Yılları

Gençliğinde Mahmut Esat Bozkurt | Kaynak: mahmutesatbozkurt.com

Hasan Bey ile Mekkiye Hanım’ın ikinci çocukları olarak dünyaya geldi. 1892 yılında Kuşadası’nda hayatına başlayan Mahmut Esat Bey, henüz çocuk yaşlarda dedesinin ve ninesinin öyküleriyle yurt sevgisini tanıdı. İlköğrenimine Kuşadası’nda başlasa da İzmir’de Darülirfan Mektebi’nde tamamladı. Rüştiyesini de bitirdikten sonra da İzmir İdadisi’ne kaydoldu. Bu yıllarda haşarı ve kavgacı olarak bilinen Mahmut Esat, toplumsal konularda okumalar yaptığı için öğretmenleriyle dahi bu konularda tartışmaya giren çevik biriydi. Buradaki eğitimini tamamlayamadan dayısı Ubeydullah Efendi tarafından İstanbul’a götürülerek eğitimine orada devam etti. İdadi eğitimi bittikten sonra istibdat yönetimine karşı mücadele eden dayısının da ısrarları üzerine hukuk fakültesine kayıt yaptırarak akademik hayatına tam anlamıyla başlamış oldu.

Üniversite Yılları

1908 yılında İstanbul Hukuk öğrencisi olarak başladığı üniversite hayatında sınıfının en küçük öğrencisiydi. Çok yönlü bir insan olan Mahmut Esat hukuk eğitiminin yanında tarih, iktisat gibi alanlara da ilgi duyuyordu. “Hizmet” isimli gazetede iktisadın bilim oluşuyla ilgili makaleler yazarak da bilgi birikimini aktardı. Bu yazılarıyla gazetecilik yaşamına da adım atmış oldu. Tabii bu yıllarda milliyetçi, idealist bir genç olarak tanınıyordu.

Elbette hukuk fakültesinde okuduğu yıllar Mahmut Esat’ın fikir dünyasının oluşmasında etkili oldu. Fakat kendisi zaten baskıcı bir siyasal rejim altında çocukluk geçirdiği için hür fikirler her zaman onun yaşamının bir parçasıydı. Mahmut Esat, 31 Mart Vakası sırasında da İstanbul’daydı. Ona göre o gün yaşadığı bir cehennem atmosferi gibiydi. O geceyi ailesini, İzmir’i düşünerek geçirdi. Ertesi sabah İzmir’e ulaştığında ise içine su serpildi çünkü İzmir’den “kahrolsun İstanbul, ittihat yolunda canımız feda” sesleri yükseliyordu.

İsviçre Dönemi

1912 yılında hukuk eğitimini tamamlaması üzerine babası Hasan Bey onun eğitimini yeterli görerek çiftliğin başına geçmesini istedi. Fakat Mahmut Esat’ın hayalleri ideallerinin peşinden gitmek üzerineydi. Dayısının da destekleriyle İsviçre’de öğrenimine devam etti. İsviçre’de Fribourg Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitimine devam eden Mahmut Esat, kendisini geliştirmek için çok çabaladı, Avrupa’da çok değerli isimlerden siyaset eğitimi aldı. Sonraları “Du Regimes des Capitulations Ottomanes” (Osmanlı Kapitülasyonları Rejimi Üzerine) doktora tezi ile Hukuk Doktoru oldu. Cumhuriyetçi fikirleri de bu dönemde oluştu. Bu yıllarda birçok hareketi ve fikriyle Osmanlı’da dikkat çekmiş olacak ki Cenevre’deki Türk Konsolosluğu ondan şikayetçi oldu.

Osmanlı’dan gelen öğrencilerle Lozan Osmanlı Kütüphanesi isimli bir örgüt kuruldu. Etnik milliyetçilik yüzünden rahatsız olan Türk öğrenciler ise buradan ayrılarak Lozan Türk Yurdu adıyla bir örgüt kurdu. Dilde Türkçeyi benimseyen bu örgüt, Türkçülük ideolojisine önemli katkılar yaptı. Lozan Türk Yurdu örgütünün birçok çalışmasını Mahmut Esat yürütüyordu. 7 ay başkanlık yaptığı görevinden 7 Haziran 1919’da son konuşmasını yaparak ayrıldı.

Mustafa Kemal‘in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı üzerine Mahmut Esat da Fribourg Üniversitesi Hukuk Fakültesinden çıkış belgesini imzaladı. Türklüğü bu kez silah tutarak savunmayı düşündü. İtalya üzerinden gizlice yola çıkan Mahmut Esat’ın Türkiye’ye ulaşmasından korkanlar oldu. Bu korku da aslında Lozan’da düzenlediği konferansların ne denli önemli ve başarılı olduğunu göstermiş oldu.

Kuvayı Milliye ve Mücadele Yılları

Mahmut Esat Bozkurt ve Şükrü Saracoğlu | Kaynak: mahmutesatbozkurt.com

Mahmut Esat İsviçre’den İtalya’ya geçtikten sonra Napoli’den gizlice gemiye binerken yalnız değildi. Yanında Saracoğlu Şükrü de vardı. Kuşadası önüne demir atan gemide yakalandılar. Silahları alındıktan sonra Teğmen Ugo Luca’nın dairesine götürüldüler. Direniş örgütünün üyelerinden olan Hasan Reis’in öncülüğünde toplandılar ve silahları geri verildi. Saracoğlu Şükrü ve Mahmut Esat’ın bu duruma şaşırması üzerine Hasan Reis “Kumandan bizdendir.” dedi. Bu açıklama bir dostluğun da başlangıcı oldu. Ertesi gün Kuşadası kaymakamı, Luca’yı ziyaret ederek “hükümete karşı yıkıcı faaliyet” suçuyla bu iki gencin tutuklanması gerektiğini söyledi. Luca ise bu ikilinin kaçtıklarını dolayısıyla teslim edemeyeceğini söyleyerek onları yanında tutmaya devam etti.

Çeşitli cephelerde görev yapan Mahmut Esat, insanları örgütlemekten de geri durmadı. 1919 yılının Temmuz ayında Kuşadası’ndaki örgütlenmeyi de tamamladığında 120 kişilik bir askeri birlik oluşturdu. Kuşadası’nda Heyet-i Milliye başkanlığı yaptı. Bu başarılı çalışmaları sayesinde Kazım Bey onu bir mektupla takdir etti. Ayrıca Yunanların 22 Haziran’da yaptığı saldırılara karşı hazırladığı askeri birliklerle de Yunanlara büyük kayıplar verdirdi.

Cellat Baskını ile Yunanlar, İtalyanlar üzerindeki baskısını arttırdı. Bunun üzerine İtalyanlar Kuşadası’ndaki silahlanmaya son verdi. İtalyanların bu girişimi ile yapılacak bir şey kalmadığına kanaat getiren Mahmut Esat, üyesi olduğu Büyük Millet Meclisine katılmak üzere Ankara’ya gitti.

Siyasi Hayatının Başlaması

Mahmut Esat Bozkurt | Kaynak: mahmutesatbozkurt.com

Mahmut Esat, 23 Nisan 1920’de meclisin açıldığı sırada henüz resmi olarak milletvekili değildi fakat bu görev için Ankara’da hazır beklemekteydi. Milletvekili olarak göreve başladıktan sonra çok çeşitli alanlarda çalışmalar yürüttü. İlk olarak Mustafa Kemal’in teşvik etmesi ile kurulan Türkiye Komünist Fırkasının üyeleri arasında görüldü. Fakat bu fırkanın ömrü ancak üç ay sürebildi. Daha sonra mecliste Mustafa Kemal tarafından Maarif ve Adliye Vekaletleri için aday gösterildi. Fakat Mahmut Esat bu konuda serbest çalışmak istediğini belirterek teklifi reddetti. Çünkü kendisi aldığı eğitimler sonucu hukuk alanında radikal değişimlere ihtiyaç olduğuna kanaat getirdi ve o anda Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir değişime hazır olmadığını vurguladı.

Anayasa ve Dışişleri komisyonlarında, Dahiliye, Hariciye gibi çeşitli komisyonlarda görev alan Mahmut Esat, Kastamonu İstiklal Mahkemesine üye seçildi fakat bu görevinden 2 gün sonra istifa etti.

İktisat Vekilliği Dönemi

Mahmut Esat 28 yaşında milletvekilliği, 30 yaşında ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. İktisat Vekilliği görevine başladı. İktisat Vekilliği görevinin başına geçince karşılaştığı ilk problem “memalik-i müstahlasa” yani düşman işgalinden kurtarılmış bölgeler meselesi. Bu meseleye karşın Batı Anadolu’da bir yurt gezisi düzenleyerek problemi yerinde inceledi. Bu gezi esnasında yurt genelinde bir İktisat Kongresi toplanması gerektiği fikrini netleştirdi. Mahmut Esat, bazı acil tedbirleri derhal yürürlüğe koyarak görevine hızlı bir giriş yaptı.

Ayrıca İktisat Vekilliği görevindeyken “Türkiye Köy Bankaları Kanunu Projesi”, “Üretim ve Alım Satım Ortaklık Yönetmeliği Örneği” hazırlamak gibi yenilikler getirdi. Karl Marx‘ın Kapital isimli kitabının Türkçeye tercüme edilmesini istedi. Bu hareketiyle hem eğitim hem iktisat alanında öne çıktığını gösterdi. Kısa bir süre sonra fikren ve bedenen yorulduğu gerekçesiyle istifa etti.

İzmir İktisat Kongresi

Mahmut Esat Bey’in önerisi, Atatürk’ün onayıyla 17 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede girişimci kesimin Türkleştirilmesi ve karma ekonomi modeli savunuldu. Yurtta büyük heyecanla takip edilen bu kongre, yurt dışında merak ve endişe unsuruydu. Mahmut Esat kararları açıklamasıyla yabancı sermayenin Türkiye için gerekli olduğunu anlaşılarak endişeler geride bırakıldı.

İktisat Vekili Mahmut Esat, bu kongreye sadece seçkinlerin katılmasını istemediğini bilhassa köylü kesimin seçilmesinin şahane bir tercih olduğunu ifade etti. Çünkü M. Esat, bu kongrede emeğin, zekanın, üretim ve yeteneğin temsilini istiyordu.

Bu kongre üzerine mecliste yapılan tartışmalarda M. Esat programsızlıkla eleştirildi. Ali Şükrü Bey, “Kendi yapamadığı görevi halka yüklüyor.” diyerek görevini yapmadığını ifade etti. Ali Şükrü’nün sert eleştirileri karşısında Mahmut Esat Bey bu tarz kongrelerin birçok ülkede yapıldığını ifade ederek Macaristan ve İsviçre’yi örnek gösterdi.

Adalet Vekilliği

Mahmut Esat’ın bu göreve getirilmesinde iyi bir hukukçu olmasının yanında inkılapçı fikirleri etkili oldu. Göreve gelmesiyle hukuk sistemimizin Avrupa’ya göre yeniden düzenlenmesi için çalışmalara başladı. Radikal adımlar atarak Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Deniz Ticareti Kanunu ve İcra ve İflas Kanunlarını yürürlüğe koydu. Mahmut Esat yeni kanunlar getirmesinin en belirgin sebebi olarak eski kanunların artık ihtiyaçları karşılayamadığını söyledi.

Bozkurt-Lotus Davası

Lotus Vapuru | Kaynak: uluslararasihukukcalismalari.wordpress.com

2 Ağustos 1926 tarihinde Midilli yakınlarında Türk vapuru Bozkurt ve Fransız vapuru Lotus‘un çarpışması sonucu Bozkurt vapuru battı ve 8 kişinin ölümüne neden oldu. 6 Ağustosa gelindiğinde ise savcı kararı ile Lotus vapurunun 3. kaptanı olan Jean Demons ile Bozkurt süvarisi Hasan gözaltına alındı. Bozkurt vapurundan kurtulan kişiler çarpışma esnasında Lotus vapurundakilerin acemi ve sarhoş olduğuna neredeyse eminlerdi. Fakat verilen ifadeler ve demeçler sonucu panikten kaynaklandığı, engellemek için çabaların yetersiz kaldığı anlaşıldı.

Bu kazada hayatını kaybeden kişilerin aileleri tarafından açılan davada Kaptan Demons’un kefaretle tahliye edildi. İkinci celsede ise savcı çok daha detaylı bir inceleme yaparak her iki kaptanın da deniz kurallarına uymadıklarına kanaat getirerek tutuklanmalarına karar verdi. Bu karar mahkemeyi izleyenler tarafından alkışlarla karşılandı.

Türkiye ve Fransa arasında yetki tartışmaları üzerine dava Lahey Adalet Divanı‘na taşındı. Bu meseleyi uluslararası divana taşımak Mahmut Esat’ın fikriydi. Haklılığından o kadar emindi ki Mustafa Kemal’e “Kaybedersem bir daha memlekete dönmem.” bile dedi. Bu sözler üzerine Mustafa Kemal “Kazanacaksın. Kazanamasan bile bu memleket seni bağrına basacaktır.” dedi.

Türkiye’yi temsilen Lahey Adalet Divanı’na giden Mahmut Esat Bey, Bozkurt-Lotus meselesinin Türk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini savundu. Karşıt bütün delilleri çürüttü ve tezini büyük bir titizlikle savundu. Uzun süren bu başarının sonucu Türklerin lehine yönünde sonuçlandı, Türk mahkemesinin uluslararası hukuka karşı bir karar vermediği anlaşıldı. Bu zafer, Türkiye’de büyük bir coşkuyla karşılandı. Mahmut Esat yurduna döndüğünde İsmet Paşa tarafından gururla karşılandı. Ayrıca Ankara ve İstanbul’da da hukuk öğrencilerinin yoğun ilgisiyle onore oldu. Onu bu davada cesaretlendiren Mustafa Kemal Atatürk, Mahmut Esat Bey’e Bozkurt soy ismini uygun gördü.

Ali Fethi ve Mahmut Esat Anlaşmazlığı

İsmet Paşa ve Ali Fethi Okyar | Kaynak: medyagunlugu.com

Mustafa Kemal’in özendirmesiyle Serbest Cumhuriyet Fırkasını (SCF) açan Ali Fethi, devletçi politikayı eleştirdi ve liberalizmi savundu. Fakat devletçi politika Mahmut Esat’ın hassas noktasıydı. Bozkurt, bu eleştirilere yurdun çeşitli yerlerinden cevap verdi. Ancak Ödemiş’te yaptığı konuşması, Adalet Vekilliği görevinin son konuşması oldu ve onu istifaya sürükledi. Ali Fethi ise SCF’yi kapattı.

1929 ekonomik buhranı sonucu, devletçilik politikası öne sürülerek süreç hafifletilmeye çalışıldı fakat bu politika halkın bütün kesimleri tarafından benimsenmedi. Durum böyleyken Mustafa Kemal çareyi yeni bir parti açılmasında buldu. Bu görev için de devletçi politikayı benimsemeyen Ali Fethi’yi uygun gördü. CHP tarafının genelinde olumlu karşılanan bir haber olsa da, Ali Fethi’nin senelerdir CHP’nin içindeyken şimdi zıttı düşüncelerle ortaya çıkınca CHP’nin içinden de olumsuz bakanlar oldu. Bilhassa Mahmut Esat’la karşı karşıya geldiler. Çünkü kendisi daha önce hem iktisadi hem de hukuki alanda yenilikler getirmiş ve uygulanmakta olan politikaların sorumlusu olarak karşısında durmayı seçti.

Aslında Ali Fethi ile Mahmut Esat’ın ilk görüş ayrılığı Bozkurt-Lotus davasında ortaya çıktı. Dava sırasında Paris Büyükelçiliği görevinde olan Fethi, kaptanın serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine M. Esat, Türk hakiminin bağımsızlığına sekte vurulmaya çalışıldığını düşündü.

Fethi Bey, verdiği bazı demeçlerde mahkemelerin iş görmemesinden şikayet etmesinden ve Mahmut Esat’ın sorumluluğundan bulunan Adalet Bakanlığına karşı suçlayıcı bir tavır sergilemesinden dolayı tarihin sayfalarına böyle bir skandalı işlemiş oldu. Mahmut Esat ise bu tavır karşısında ilk kez Kayseri’de Türk hakimlerini ve mahkemelerini övgüyle andı. Fethi Bey’in “Her muhalefet liderinin son isteği başa gelmektir.” demesi üzerine Mahmut Esat bunu yalanladı ve başa gelme hırsının gözünü bürüdüğünü söyledi. Fethi Bey ise bunlara karşın Mahmut Esat’ın bir diktatör olduğunu söyleyerek itham etti. Zaten Fethi Bey’in CHP kanadına yaptığı bütün sert eleştiriler Mahmut Esat Bey tarafından cevap buldu. Başbakan İsmet Paşa daha ılımlı bir tavır sergiliyordu.

Yurdun her köşesinde mitingler yapan Ali Fethi nihayetinde liman ticaretinde önemli bir yeri olan İzmir’e geldi ve coşkuyla karşılandı. Fakat bu coşku birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdi. CHP il örgütleri ile SCF yanlısı gazeteler karşı karşıya geldi. Bu kargaşa sırasında 12 yaşında bir çocuk öldürüldü, CHP il binasına saldırı düzenlendi. Artık iki tarafın yetkilileri de olayları kınasa da pek bir şeyi değiştiremedi. Fethi Bey nihayetinde konuşmasını yaptığında ise daha yumuşak bir dil kullandı. Fakat medya durulmuyordu, ortamı daha da kızıştırmaya niyetlilerdi. İsmet Paşa’nın emri üzerine İzmir’de tutuklamalar başladı. Ali Fethi ve Mahmut Esat mitingler aracılığıyla tartışmalarına devam ettiler. Mahmut Esat artık Adalet Vekili ünvanı ile değil, CHP milletvekili olarak savunma yapıyordu. Mahmut Esat, Ödemiş’te yaptığı konuşmasına ise şu sözler damga vurdu:

“Ben, Cumhuriyet Halk Fırkasındanım, çünkü bu fırka bugüne kadar yaptıkları ile esas efendi olan Türk milletine mevkisini iade etti. Benim fikrim, kanaatim şudur ki, dost da düşman da bilsin ki bu memleketin efendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır; o da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır.”

Bu sözler ülkede büyük bir tepkiyi de beraberinde getirdi. SCF yanlısı basın Mahmut Esat’ın istifasını istedi. Mahmut Esat kendisini “Ecnebi misafirlerimizi kastetmedim. Esasen bir memleketin siyasi münakaşalarında yabancıların yeri yoktur.” diyerek savundu. Ancak bu açıklama muhalif basının istifa kararını değiştirmedi. Hatta Mahmut Esat’ın sürgün edileceği dahi konuşuldu. Bunun üzerine İsmet Paşa’da baskılara dayanamayarak kabinenin değişeceğini, özellikle Mahmut Esat’ın çekilmesinin muhtemel olacağını belirtti. Mahmut Esat ise 22 Eylül 1930’da İsmet Paşa’ya gönderdiği mektupla özgürce mücadele edebilmek için istifasının kabulünü istedi.

Muhalif basın, Bozkurt’un zorla istifa ettirildiği yönünde haberler çıkarsa da İsmet Paşa, istifayı iki kere reddettiğini ancak Mahmut Esat’ın ısrarcı olması üzerine kabul ettiğini belirtti. 27 Eylül’de kurulan İsmet Paşa hükümetinde Mahmut Esat’ın yer almaması sonucu da muhalefetin isteği gerçekleşmiş oldu.

Mahmut Esat, SCF’nin çok vahim sonuçlar doğuracağını öngörmüştü. Öyle de oldu. 17 Kasım’da Ali Fethi’nin partiyi kapatması üzerine Menemen Olayları çıktı. Bu tartışmanın sonucu Mahmut Esat’ın aleyhine sonuçlansa da aslında Türkiye tarihi açısından olumsuz olaylara neden oldu.

Mahmut Esat Bozkurt ve Ailesi

Mahmut Esat Bozkurt ve Çocukları | Kaynak : mahmutesatbozkurt.com

Hangi yılda evlendiklerine dair net bir bilgi bulunmamakla birlikte eşi Feheda Hanım da İzmir’in köklü ailelerinden geliyordu. Üç yabancı dil konuşan, piyona ve şan dersleri alan Feheda Hanım döneminin seçkinlerinden sayılırdı. Amerikan Kız Kolejinde okurken Mahmut Esat Bey’le tanıştılar ve daha sonra evlilikleri gerçekleşti. Bu evlilikten 3 çocuk dünyaya geldi. Gün, Ay ve Yüksel Bozkurt.

Gün Bozkurt‘un eşi Selahattin Tekant ile olan evliliğinden Gül, Nur, Yaman ve Günsel adında 4 çocuğu oldu. Mahmut Esat Bozkurt İlköğretim Vakfının yönetiminde aktif rol aldı. Ay Bozkurt, Sabahattin Gedikalı ile olan evliliğinden Aydan isimli bir çocuk dünyaya getirdi. Edebiyata ilgisiyle bilinen Ay, uzun yıllar kendi kitabevini yönetti. Üçüncü çocuğu Yüksel Bozkurt ise gazetecilik eğitimi aldı. Melike Bozkurt ile olan evliliğinden bir çocuğu oldu. Yüksel, erken yaşlarda kaza nedeniyle vefat etti. Günümüzde Mahmut Esat Bozkurt’un neslinden olan torunları yaşamını devam ettirmektedir.

Mahmut Esat Bozkurt’un Öğretim Üyeliği ve Eserleri

Mahmut Esat Bozkurt’un El Yazısı ve İmzası | Kaynak: mahmutesatbozkurt.com

İlk olarak İnkılap Enstitüsü tarafından verilecek İnkılap Tarihi dersini veren 3 kişiden biri oldu. Mustafa Kemal’in teklifi üzerine Hukuk ve Adliye Tarihi dersini de vermeye başladı. 6 Kasım 1936’da Ankara’ya taşınmasından sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Anayasa Hukuku dersini vermeye başladı. 30 Eylül 1941’de öğretim görevini bırakarak profesörlükten çekildi. İstanbul’da Yeni Sabah gazetesinde yazmaya başladı.

Eserleri:

  • Beynelmilel Bozkurt-Lotus Davası, Türk-Fransız Müdafaaları, Ankara 1927.
  • Du Regime des Capitulations Ottomanes leur caractere juridique d’apres I’historie et les textes. Stamboul 1928.
  • Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası, İzmir 1934.
  • Hukuku Düvel, Yardımcı Talebe El Notu, Ankara 1939.
  • Türk Köylü ve İşçilerinin Hakları, İzmir 1939.
  • Devletler Arası Hak “Hukuku Düvel, Ankara 1940.
  • Aksak Demir’in Devlet Politikası, İstanbul 1943.
  • Atatürk İhtilali I-II. İstanbul 2003.

Mahmut Esat Bozkurt’un Vefatı

Mahmut Esat Bozkurt’un Büyük Ada’da Son Yılları | Kaynak: mahmutesatbozkurt.com

16 Aralık 1943 tarihinde Yeni Sabah gazetesinde görevini icra etmekteyken aniden fenalaştı. Kısa süre sonra sol tarafı felç oldu. Hastaneye götürüldüğünde beyin kanaması geçirmiş olduğu anlaşıldı. Doktorların tüm mücadelesine rağmen komaya girerek 21 Aralık tarihinde aramızdan ayrıldı. Vasiyeti üzerine Kuşadası’na defnedildi.

Mahmut Esat Bozkurt, Türk hukukuna getirdiği yenilikler ve Türk devrimi için ettiği mücadelesiyle tarihe ismini kazımış önemli bir şahsiyettir. 51 seneye yüzlerce yenilik sığdıran Bozkurt’u ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını minnetle ve saygıyla anıyoruz.


Kaynakça 

  • Recep Ayçiçek, Mahmut Esat Bozkurt, Academia. Web.
  • Hürol Taşdelen, Masonların Belalısı, Mahmut Esat Bozkurt, Academia. Web.
  • Mehmet Gödekli, Anayasacılık Ekseninde Nevi Şahsına Münhasır Bir Düşün ve Devlet Adamı: “Kemalizm İdeologu” Mahmut Esat Bozkurt, DergiPark. Web.
  • Şule Sevinç Kişi, Bozkurt-Lotus Deniz Kazası, Bozkurt Lotus Davası ve Adliyevekili Mahmut Esat (Bozkurt) Bey’in Uluslararası Hukuktaki Büyük Zaferi, Kuşadası Kültürel Miras. Web.
  • Şaduman Halıcı, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın Kuruluşu Sırasında Ali Fethi (Okyar) Bey ile Mahmut Esat (Bozkurt) Beyin Polemikleri, DergiPark. Web.
  • Ailesi, Mahmut Esat Bozkurt. Web. Erişim Tarihi: 17.07.2025

Kapak Görseli: Tarihistan, Mahmut Esat Bozkurt. Web.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.