Çocukluk dönemi, bireyin kişilik gelişiminin ve duygusal yapılanmasının temellerinin atıldığı en hassas evredir. Bu dönemde yaşanan olaylar karşısında travmalar oluşur. Oluşan bu travmalar da bireyin yaşam boyu sürecek psikolojik ve sosyal davranışlarını derinden etkileyebilir. Her yetişkinin içinde, bir zamanlar yaralanmış bir çocuk yaşar. Çocuklukta yaşanan travmalar, çoğu zaman büyüdüğümüzde bile davranışlarımızı ve kendimize bakışımızı şekillendirmeye devam eder. Bu tür travmaların belirtileri, sonuçları ve çözüm yollarını burada listelemeye çalışacağız.
Travma Nedir?

Travma, bir kişinin başa çıkma kapasitesini aşan, ani ya da uzun süreli olarak yaşadığı yoğun korku, çaresizlik, tehdit ya da kayıp duygusu yaratan olayların bıraktığı psikolojik izlerdir. Travmayı belirleyen şey çoğu zaman olayın kendisinden çok, kişinin o olaya verdiği duygusal tepkidir. Aynı olay bir kişide derin bir travma yaratırken, başka biri için daha kolay atlatılabilir. Travma, yaşanan olayın değil, o olayın insanın içinde yarattığı duygusal kırılmanın adıdır.
Çocukluk Travması Nedir?

Bireyin çocukluk döneminde (özellikle 0-12 yaş arası) yaşadığı; duygusal, fiziksel veya psikolojik olarak kendini güvende hissetmediği, çaresiz kaldığı olayların yarattığı kalıcı duygusal izlerdir. Çocukluk travması, bir çocuğun güven, sevgi ve aidiyet ihtiyacının zarar görmesi sonucu oluşan içsel bir yaradır; bu yara görünmez olsa da yetişkinlikte yaşamın birçok alanına yansır.
Çocukluk Travmasının Belirtileri

Çocuklukta yaşanan travmalar çoğu zaman bastırılır; kişi büyüdüğünde bu olayları hatırlamayabilir ancak beden, duygu ve davranışlar o izleri taşımaya ve yaşamaya devam eder. Belirtiler üç grupta incelenir:
1- Bedensel Belirtiler
Kronik yorgunluklar, uykusuzluk, kabuslar gibi uyuma problemleri belirtilerden birkaçı olmakla beraber nedeni bulunamayan mide ve baş ağrıları, kas gerginliği, nefes darlığı, kalp çarpıntısı gibi belirtileri de mevcuttur. Beden, bastırılan duyguların en sessiz ama en güçlü anlatıcısıdır.
2- Duygusal Belirtiler
Sürekli kayıp, korku ve huzursuzluk, değersizlik, yetersizlik veya suçluluk duyguları gibi duygusal belirtilerin yanı sıra terk edilme korkusu, insanlara güvenememe, anlam verilemeyen ani öfke patlamaları ya da içe kapanıklık, aşırı onay ihtiyacı, sevilememe ve değersizlik korkusu, kendine zarar verme isteği, özsaygı düşüklüğü belirtileri de mevcuttur. Bu belirtiler, çocuklukta duygularını özgürce ifade edemeyen kişilerde görülür.
3- Davranışsal Belirtiler
Mükemmeliyetçilik veya herkesi memnun etmeye çalışma, ilişkilerde bağımlı ya da mesafeli tutumlar gibi davranışsal belirtilerin yanı sıra aşırı kontrolcü davranışlar veya tam tersi sorumluluktan kaçış, ilişkilerde sürekli benzer türde partnerler seçme, içe kapanma, yalnızlık isteği, arayışı ve ihtiyacı, madde, alışveriş, yeme ve teknoloji bağımlılıkları gibi davranışsal belirtiler mevcuttur. Bu tepkiler, geçmişteki güvensiz ortamları kontrol altına tutma çabasından kaynaklanır.
Çocukluk travmasının belirtileri, kişinin geçmişteki acılarına karşı geliştirdiği korunma yollarıdır. Bu belirtiler, “artık iyileşmek istiyorum” diyen içsel bir çağrıdır.
Çocukluk Travmasının Sonuçları

Çocukluk travmaları sadece geçmişte yaşanan olaylar değildir; eğer iyileştirilmezlerse bireyin benlik algısını, ilişkilerini ve yaşam kalitesini derinden etkileyebilirler. Bu etkiler çoğu zaman fark edilmeden, yetişkinlikteki düşünce ve davranış kalıplarına yerleşir. Travmanın psikolojik ve duygusal sonuçları, çocukluktaki sevgi ya da güven görmeyen bireylerde sıkça görülür. Kişi, kendi değerini başkalarının onayına bağlama eğiliminde olabilir. İlişkisel sonuçları ise “sevgi=acı” inancını oluşturabilir. Bu durumda sağlıksız ilişki kalıplarına yol açmaktadır. Mesleki ve sosyal sonuçları ise çocuklukta “yeterli olma” baskısı yaşayan bireyler, yetişkinlikte başarıyla bile huzur bulmakta zorlanabilir. Son olarak da fiziksel ve biyolojik sonuçlarda ise beden sürekli tetikte olacağı için kronik yorgunluk veya ağrılara yol açabilir.
Çocukluk travmaları, yaşamın ilerleyen dönemlerinde kişinin kendisi ve çevresindeki insanlar ile kurduğu ilişki biçimini belirleyebilir. Ancak bu sonuçlar kalıcı olacak diye bir durum söz konusu olmamakla beraber farkındalık ve doğru destekle iyileşme her zaman mümkündür.
Çocukluk Travmasının Çözüm Yolları

Evet, umut dolu bölüme geldik. Bu kısımda, yaşananların ağırlığını hafifletmek ve içsel dengeyi yeniden kurmak için uygulanabilecek yöntemleri ele alacağız. Çocuklukta yaşanan travmaların izleri derin olabilir; fakat bu izler kalıcı olmak zorunda değiller. İyileşme, geçmişi değiştirmek değil bunun yerine geçmişin üzerimizdeki etkisini dönüştürmektir.
İyileşmenin ilk adımı, travmanın varlığını kabullenmektir. Birçok insan geçmişte yaşadığı travmalar için çevresini, ailesini suçlar. Eğer bireyin içi rahatlıyorsa bunu yapabilir. Ancak bu bakış açısı geçmişi ne düzeltir ne de onarır.
Yaşanılan tüm duyguları ve düşünceleri başkalarına yüklemek, bireyi sadece o anki hislerin içine sıkıştırıp orada kalmasını sağlar. Bu nedenle bu döngüden çıkmak için yaşananları, olanları, olmayanları kabul etmek ve geçmişi bırakmak iyileşmenin en büyük adımıdır.
İkinci adım, ebeveynlerin istenilen kişiler olamadıklarını ve olamayacaklarını kabullenmek. Çocukken ebeveynlerin çocuklarını sevgi, güven dolu bir fanusta büyütmelerini beklenilmesi normaldir. Ancak zamanla, bu beklentilerin her zaman karşılanmayacağını kabullenilmesi gerekmektedir. Sevgi, güven ve destek ihtiyaçlarınızı kendimiz dışındakilerden beklemek yerine, kendimize sağlamayı öğrenmeliyiz.
Üçüncü adım, ebeveynlerin yaptıkları ve yapmadıkları için affetmek. Belki de ihtiyaç duyulan sevgiyi verememiş olabilir, ama bu onların da sevilmeyi bilmediklerini gösteriyor olabilir. Affetmek, onları oldukları gibi kabul etmek ve onlara yüklenen beklentileri yeniden gözden geçirmek anlamına gelir.
Dördüncü adım, kurban rolünde kalmamak. İyileşme sürecinde en büyük engellerden biri de bireyin kendini kurban olarak görmesidir. Çocukluk travmaları geçmişte mağdur etmiş olabilir, ancak bu travmalar artık bizi kontrol etmemelidir. Çünkü büyümek, sorumluluk almak ve yaşadıklarını kabullenmekle başlar.
Kaynakça :
“Çocukluk Travmaları; Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri”, Biraile, web. Erişim Tarihi: 12.10.2025.
“Çocukluk Travmaları Nasıl İyileştirilir?” , Psikologlondra, web. Erişim Tarihi: 12.10.2025.
“Çocukluk Travmaları Yetişkinlik Döneminde İlişkileri Nasıl Etkiler?”, Dbe, web. Erişim Tarihi: 12.10.2025.
“Çocukluk Travması Nedir? Yetişkinlik Üzerindeki Etkileri Nelerdir?”, Sonepsikoloji, web. Erişim Tarihi: 12.10.2025.
Öne Çıkan Görsel web.