Charli xcx – BRAT Albüm İncelemesi: Yaz Mevsimini Yeşillendiren Albüm

Editör:
Berrak Akson

Charli xcx‘in geçtiğimiz yaz bizlerle buluşturduğu BRAT, hayatımıza ve çalma listelerimize hızlı bir giriş yaptı ve bu popülariteyi yaz boyu korudu. Bana da bu yemyeşil albümü sizler için incelemek düştü, keyifli okumalar dilerim!

Charli xcx BRAT Variety

Nedir Bu brat summer?

Tüm albümü derinlemesine incelemişken bu yaz hayatımıza giren, kimsenin dilinden düşmeyen “brat summer” fenomeninden bahsetmemek de olmaz. Peki nedir bu brat summer? Özellikle Z kuşağı tarafından büyük rağbet gören bu kavram özgünlüğü, bireyselliği ve eğlencenin dibine vurmayı temsil ediyor. Kısacası Charli, kimseye eyvallah etmeden kendimiz olurken bir yandan da eğlenmeyi unutmamamız gerektiğini öğütlüyor. 

360

When you’re in the mirror, do you like what you see?
(Aynada durduğunda, gördüğünü beğeniyor musun?)
When you’re in the mirror, you’re just looking at me
(Aynada durduğunda, bana bakıyorsun)
I’m everywhere, I’m so Julia
(Ben her yerdeyim, çok Julia’yım)

Charli‘nin âdeta ustalık eseri olarak adlandırabileceğim albüm, ortalama tempoda bir şarkı ile bizlere merhaba diyor. “360”ı sindirmesi oldukça kolay ve eğlenceli, insanın diline takılan sözler de cabası. Şahsen benim favorilerim arasına giren bu açılış parçasını eminim sizler de yaz boyu gerek mağazalarda gerek uğradığınız mekanlarda duymuşsunuzdur. 

360 yalnızca Charli’nin kendini merkeze aldığı bir parça değil. Aynı zamanda da BRAT serüveninde yanında durup ona destek veren arkadaşlarına vefasını göstermeyi ihmal etmiyor. Sözlerde yer verilen Gabbriette, Julia Fox ve albümün aranjmanında öne çıkan A.G. Cook gibi isimlere şarkının müzik videosunda da rastlıyoruz.

Club classics

Put your hands up and dance
(Ellerini kaldır ve dans et)
Yeah, I’m gonna dance all night, that’s right
(Evet, tüm gece dans edeceğim, doğru duydun)

Albümün ikinci parçası “Club classics”te olduğu gibi albümün tamamına ağırlıklı olarak hyperpop ve elektro pop hakim diyebilirim. Popun yaramaz kızı yine esprili bir dille kendi müziğini övmekten çekinmiyor. Queer kültürünün demirbaşlarından biri olarak yerini alan BRAT’in, gerçekten de sözlerde tekrarlandığı gibi kulüplerin çalma listelerinde sıkça yer alması işten bile değil.

Memleketi İngiltere’nin rave sahnesinden ilham alan Charli, bizlere gerçek bir elektronik pop deneyimi sunuyor. Ülkemizin çeşitli şehirlerindeki, özellikle büyük şehirler başta olmak üzere, Queer dostu mekanlarda düzenlenen BRAT temalı gecelere bakarak da yarattığı etkiyi anlamak mümkün.

Sympathy is a knife

‘Cause I couldn’t even be her if I tried
(Çünkü denesem bile o olamazdım)
I’m opposite, I’m on the other side
(Tam tersiyim, karşı taraftayım)

I feel all these feelings I can’t control
(Kontrol edemediğim tüm bu duyguları hissediyorum)

BRAT’i yalnızca partilemeyi, o kulüp senin bu kulüp benim gezmeyi teşvik eden bir albüm gözüyle değerlendirmek yanlış olur diye düşünüyorum. İlk bakışta böyle bir izlenim verse de BRAT bundan çok daha fazlası. Charli’nin egosuna yer verdiği kadar özgüvensizliklerini de bütün çıplaklığıyla kaleme aldığı, belki de dinleyicilerinden sır tutmayı yeğleyeceği kişisel deneyimlerine de zaman zaman ışık tutan bir albüm Brat. 

İşte “Sympathy is a knife“, İngiliz şarkıcının ruhsal sancılarına eşlik ettiğimiz parçalardan biri. Charli’nin dürüstlüğünü ve bizimle paylaştıklarını eminim benim gibi çoğu dinleyici takdir ediyordur. BRAT döneminin en ilgi çekici yanlarından bir tanesi de hiç şüphesiz magazinsel değeri. Sözlerde bahsedilen, Charli’nin kendini karşılaştırdığı ve ona bir şeyleri sorgulatan bu kadının Taylor Swift olabileceği en çarpıcı iddialar arasında. Bu ikiliye baktığımızda müzik çizgilerinin ne denli farklı olduğu anlaşılıyor, fakat Charli’nin 2018 senesindeki “Reputation” turu için açılış sanatçısı olduğu göz önünde bulundurulunca bu teori kulağa pek mantıksız gelmiyor. Eğer siz de iyi bir dedikoduya karşı koyamayanlardansanız bu olaylı albüme mutlaka göz atmalısınız.

I might say something stupid

 

I go so cold, I go so cold
(Çok üşüyorum, çok üşüyorum)
‘Cause I don’t know if I belong here anymore, I
(Çünkü artık buraya ait olup olmadığımı bilemiyorum, ben)

Yapımcılardan biri olan Gesaffelstein imzası taşıyan parça, albümün dördüncü sırasında karşımıza çıkıyor. Charli, diğer şarkılara nazaran daha yavaş ve farklı bir tempoya sahip olan şarkıda aidiyet duygusunun yoksunluğundan bahsederek bir kez daha kalbime dokundu. Şöhretin beraberinde getirdiği izolasyonun ne anlama geldiğini ve “kalabalığın arasındaki alabalık olmanın” tezatlığını sözlerde bulabilmek mümkün.

Talk talk

I’m feeling like I’m on fire
(Ateşim varmış gibi hissediyorum)

‘Cause we’ve been keeping this a sеcret
(Çünkü bunu sır olarak saklıyorduk)

And all your friends are still thеre
(Ve tüm arkadaşların hala oradalar)

And I’m just wondering what they know
(Ve sadece ne bildiklerini merak ediyorum)

Albümün beşinci şarkısı “Talk talk”, Charli ve The 1975 grubunun bateristi olan nişanlısı George Daniel‘ın ilişkilerine dair bir kapı aralıyor. Şarkı boyunca ilişkinin flört safhasında yaşanan o heyecana, anksiyeteye, ilgi açlığına ve kedi-fare dinamiğine çeşitli atıflarda bulunuluyor. Charli’nin yine samimiyetinden ödün vermeyişi, BRAT söz konusu olduğunda sevdiğim birçok noktadan yalnızca biri.

Von dutch

It’s okay to just admit that you’re jealous of me
(Beni kıskandığını itiraf etmende sorun yok)

You’re obsessing, just confess it ’cause it’s obvious
(Takıntı yapıyorsun, itiraf et gitsin çünkü çok bariz)

Bana kalırsa albümün bu noktasına kadar, albümün özünde insan doğasının çelişkilerini yansıttığını anlamamak mümkün bile değil. Charli bir şarkıda kendini yere göğe sığdıramayıp düşmanlarına meydan okurcasına seslenirken bir diğer şarkıda bizlere içini döküyor, dünya üzerinde yaşayan herkes gibi zayıflıkları olduğunu belli ediyor.

charlYayımlanan ilk single olan, hareketli tempoya sahip “Von dutch“da 2000’li yılların en revaçta markaları arasındaki Von Dutch’a atıfta bulunuyor.

Everything is romantic

Pompeii in the distance
(Pompeii uzaklarda)

In a place that can make you change
(Seni değiştirebilecek bir yerde)

Fall in love again and again
(Yeniden ve yeniden aşık ol)

Albümdeki yedinci şarkı, bizleri başta bir ballad formunda karşılayıp yerini yine Brat’in imzası hâline gelen tekno notalara bırakıyor. Günümüzde efsaneleşmiş Pompeii kenti ve İtalya’nın Capri adası sözlerde sıkça karşımıza çıkıyor. Fikrimce Charli’nin burada yapmaya çalıştığı yorum, Pompeii gibi felaketle bilinen bir kent ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken muhteşem bir ada arasında karşılaştırma yaratmak, bizlere aşkın güzel olduğu kadar yıkımla sonuçlanabileceğini de hatırlatmaktır.

Rewind

Sometimes, I just wanna rewind
(Ara sıra, sadece geriye sarmak istiyorum)
I’d go back in time to when I wasn’t insecure
(Özgüvensiz olmadığım zamanlara dönerdim)
To when I didn’t overanalyse my face shape
(Yüz şeklimi aşırı incelemediğim zamanlara)

Synth-popve elektro-pop unsurları barındıran “Rewind“, albüm boyunca alıştığımız temalara yine parmak basıyor. Charli’nin özgüvensizlikler ile boğuşmadığı bir zamana dönme arzusuna tanıklık ediyoruz. Ünlü olmasam dahi bir kadın olarak Charli’nin samimi bir şekilde yansıttığı temalarda ben de zaman zaman kendimden parçalar bulduğumu söyleyebilirim.

So I

And I know you always said, “It’s okay to cry”
(Ve her zaman derdin, “Ağlamakta sakınca yok”)
So I know I can cry, I can cry, so I cry
(Bu yüzden ağlayabileceğimi biliyorum, ağlayabilirim, bu yüzden ağlıyorum)

“So I”, ardındaki hikâye ile bende en derin iz bırakan parçalardan biri oldu. Charli bu şarkıyı, Yunanistan’da geçirdiği elim bir kaza sonrası zamansızca hayatını kaybeden arkadaşı SOPHIE‘ye adamıştır.

Queer camiasında çok sevilen genç müzisyen SOPHIE, kendi gibi diğer transseksüel bireylere de müziğiyle ilham kaynağı olmuştur. Sözlerde SOPHIE’nin “It’s Okay to Cry” isimli şarkısına göndermede bulunan Charli, aynı zamanda da arkadaşı hayattayken onunla daha fazla zaman geçirmediği için duyduğu pişmanlıktan yakınıyor. İşte tam da bu yüzden sevdiklerimiz yanımızdayken onlarla daha çok vakit geçirmek için çaba göstermeliyiz.

Girl, so confusing

Yeah, I don’t know if you like me
(Evet, be
nden hoşlanıyor musun bilmiyorum)
Sometimes I think you might hate me
(Bazen benden nefret edebileceğini düşünüyorum)

Gelelim albümün en olaylı parçasına! Girl, so confusing‘de Charli, aralarında soğuk rüzgarlar esen meslektaşı ve aynı zamanda arkadaşı olan Grammy ödüllü müzisyen Lorde‘a açık mektup gönderiyor desem yeridir. Aralarındaki gelgitli ilişkiyi konu alan sözler, Charli’nin içinde yuva yapmış bütün duyguları ortaya döker nitelikte. Bu ikili aralarındaki sorunu halletmiş olacak ki ansızın bir düet yaparak interneti salladılar ve böylelikle “The girl, so confusing version with lorde” çeşitli sosyal mecralarda viral oldu. Kadınlar arasındaki arkadaşlık ilişkilerinin kompleks tarafına ayna tutan bu remixi kaçırmayın derim.

Apple

I think the apple’s rotten right to the core
(Elmanın köküne kadar çürüdüğünü düşünüyorum)
From all the things passed down
(Aktarılan hеr şeyden)
From all the apples coming before
(Daha önce gеlen tüm elmalardan)

“Apple”ı benim açımdan dikkat çekici kılan nokta aile bağları ve elma arasında kurulan bağlantı. Charli’nin nesilden nesle aktarılan travmaları sorguladığını ve kendi kaderini de bir çürük elmaya benzettiğini görebiliyoruz. Belki bu örüntüyü bozmanın bir yolu vardır, öte yandan belki de gerçekten hepimiz ailemizin uzantıları olan elmalarızdır. İşte Charli, bizlere tam da bunu düşündürmeyi amaçlıyor. Dikkatimi çeken bir başka nokta da elma tasvirinin Hristiyanlıkta sıkça karşımıza çıkan Adam and Eve (Adem ve Havva) kıssasını anımsatması oldu.

B2b

Back to, back to, back to, back to you
(Geri, geri, geri, geri sana)

I don’t wanna fall right back to us
(Bize geri dönmek istemiyorum)
Maybe you should run right back to her
(Belki de hemen ona geri dönmelisin)

“B2B” terimi; elektronik müzik camiasında iki dj’in aynı anda, aynı sahneyi paylaşarak çalması anlamına geliyor. Yani Charli, kariyerine başladığı noktadan da ilham alarak bir erkeğin çevresindeki diğer kadın ile kendisini aynı ipteki iki cambaza benzetiyor. Eski döngülere geri dönmemek konusundaki ısrarını da şarkı boyunca tekrarlıyor. 

Mean girls

Yeah, it’s 2 a.m., and she’s out there
(Evet, sabah 2, ve dışarılarda dolaşıyor)

In the sheer white dress, wearing last night’s makeup
(Baştan aşağı bembeyaz elbisesiyle, önceki gecenin makyajıyla)
All coquette-ish in the pictures with the flash on
(Flaş açık iken tüm resimlerde şuh gibi)
Worships Lana Del Rey in her AirPods, yeah
(AirPods’uyla Lana Del Rey’e tapıyor, evet)

Albümdeki on üçüncü şarkı, zaman içinde basmakalıplaşan kavramlardan yardım alarak “zorba kız” arketipini eleştiriyor. Günümüzde devam etmekte olsa da özellikle Tumblr kullanımının en yaygın olduğu yıllarda karşımıza çıkan, yeme bozukluklarını ve düzensiz bir yaşam stilini destekleyen bu tür kişilikleri tarif eden Charli, aynı zamanda onlara bu platformu veren toplumun “mean girl” takıntısına da dikkat çekiyor.

I think about it all the time

I think about it all the time
(Sürekli düşünüyorum)
That I might run out of time
(Vaktimin tükenebileceğini)

But I finally met my baby
(Ama sonunda bebeğimi buldum)
And a baby might be mine
(Ve bir bebek benim olabilir)

Apple’dan sonra aile teması bir kez daha ele alınıyor. Fakat bu sefer Charli’nin annelik ve çocuk sahibi olmakla alakalı düşüncelerini keşfediyoruz. Şarkıyı dinlerken fark ettim ki aile temalı parçalar en çok ilgimi çekenler arasında yer edinmeyi başarabilmiş. 32 yaşında bir kadın olan Charli, biyolojik saatinden dolayı endişe duyduğunu belirtiyor. Çevresindeki dostları yavaş yavaş yuva kurup anneliğe adım atarken o da anne olma fikri, kariyeri ve kendisi üzerine düşünüyor. Zamanının tükendiğini hissetmesi, bana Sylvia Plath‘in incir ağacı metaforunu hatırlattı doğrusu.

365

When I’m in the club, yeah I’m
(Kulüpteyken, evet)

Bumpin’ that
(Son ses çalıyorum)

When I’m at the house, yeah I’m
(Evdeyken, evet)

Bumpin’ that
(Son ses çalıyorum)
365, party girl
(365, parti kızı)

Albümün on beşinci şarkısı olan “365” ile BRAT yolculuğumuzu noktalıyoruz. Son parçanın adının 365 olması kesinlikle bir tesadüf değil, bu seçim yıl boyu bitmeyen eğlenceyi ve BRAT’in bir döngü olduğunu simgeliyor.

Brat summer‘a şimdilik güle güle diyor, seneye de yaz mevsimini şenlendirmesi için onu dört gözle bekliyorum/bekliyoruz!


Kaynakça

  • “Charli xcx – BRAT Lyrics and Tracklist”. Genius. Web. 13.09.2024
  • Öne çıkarılan görsel “Off the Record Press” sitesinden alınmıştır.
Merve Çakmak
Merve Çakmak
Şu dünyada var olmaya çabalayan bir diğer birey...

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks