Charles Bukowski Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Alkol, Amerika’nın kenar sokakları, umutsuzluğun pençesine takılmış insanların hayatlarını sansürsüz bir dille anlatan 20.yüzyılın aykırı yazarı Charles Bukowski’nin hayatını, edebi kimliğini ve onu farklı kılanın ne olduğunu inceleyeceğiz.

Sabit Durulmayan Yaşam, Yazma Denemesiyle Geçen Ömür

1 Yüz 1 İnsan: Charles Bukowski | Independent Türkçe
Charles Bukowski | indyturk.com

16 Ağustos 1920’de Almanya’da, asker bir baba ve Alman bir annenin tek çocuğu olarak doğan Henry Charles Bukowski Jr, üç yaşındayken ailesiyle Amerika’ya gelerek Los Angeles’ta yaşamaya başlar, 1941’e kadar eğitimine burada devam eder fakat yazar olma hayaliyle okulu bırakıp New York’a yerleşir. İlk öyküsünü yirmi dört yaşında yazar ve devamında da öykülerini yayınevlerine gönderir fakat sadece az bir kısmı yayımlanır. Hayalinin peşinden gitse de bir sonuç alamayarak 1946’da yazmayı bırakmaya karar verir ve bulaşıkçı, kamyon şoförü, otopark görevlisi ve son olarak en kalıcı işi bir posta dağıtıcısı olarak çalışmaya başlar, devamında da alkole yönelir, on sene sonra ise bu kararı ona kötü sonuçlar doğurarak ülsere sebep olur. Aynı dönemde “çok antisosyal” gerekçesiyle askerlikten de muaf tutulur. Yazar için bu dönem “on senelik sarhoşluk” dönemidir.

Böylece kendine iki şans tanır ya postanede kalarak delirecek ya da yazar olup açlıktan ölecektir. Açlıktan ölmeyi seçerek tedavisine başlar ve alkolün yerine yazma tutkusunu koyar. Fakat yine de istediği üne sahip olamaz.

Bunca deneme ve uğraş sonucunda Bukowski ancak elli yaşında istediği ün ve sevgiye kavuşur, hayatının devamını yazmaya adayarak geçirir. 9 Mart 1994’te lösemi sebebiyle hayatını kaybeder.

Baba, Hak Edilmeyen Acı ve Ergenliğin Yansımaları

Bukowski
Charles Bukowski ve babası | listelist.com

Bukowski, yazılarına çocukluğundan kesitler ve duygular yükler. Göçmen olarak geldiği yerde yaşadığı zorluklar, ergenliğin getirdiği sıkıntılar ve baba figürü başlıca nedenleridir.

Babasıyla arası problemli olan yazar, altı yaşından beri fiziksel ve ruhsal şiddet görmektedir. Kimi zaman küfürler duyar, ustura, kemer kayışıyla dövmeye kadar uzanırdı. Yazar, çimleri biçerken bir yeri kaçırmak gibi küçük hatalar yüzünden sadistçe uygulanan dayaklardan da bahseder. Bu yaşananlar onda pişmanlık duygusu uyandırmaz ve daha çok yazmasına yardımcı olduğunu söyler. “Babam bana acının ne demek olduğunu öğretti.” der ve “hak edilmeyen acı” diye de ekler. Ayrıca bunu edebi bir eğitim olarak tanımlar, istismarın nasıl yazılacağını babasından yaşayarak öğrenmiştir.

Ergenliğe eriştiğinde ise tüm bunların yanında bütün yüzünü sivilcelerin de kaplaması da onu iyice yalnızlığa sürükler. “Zehirlenmiş hayatım nihayet içimde patlamıştı. İşte oradaydılar -tutulmuş tüm çığlıklar- başka bir biçimde fışkırıyordu.” diye ifade eder. Kendini dışarıdaki hayattan izole ederek eve kapatır ve bu onun kitaplarla tanışması için bir adım olur. Gençliğindeki kitap düşkünlüğünü şu sözlerle anlatır: “On beş ile yirmi dört yaşlarım arasında bir kütüphane dolusu kitap okumuş olmalıyım.”

Hayattan Temalar, Hayattan İnsanlar

Charles Bukowski - Sputnik Türkiye
Charles Bukowski | anlatilaninotesi.com

Genellikle eserlerinde Amerikan toplumunun ezilen üyeleri, fahişeler, şiddet ve cinsel imgeler hakimdir; sertlik ve anarşizm duygusu yayarlar. Bu karakterleri yazması ise tesadüf değildir, hayatın gerçeklerinden çekip almıştır onları ve deneyimlediği de olmuştur. Bu karmaşanın içinde başına kötü olaylar gelen karakterlerine karşı umursamazlığının altında aslında optimist bir bakış açısı da vardır.

Bukowski’nin şiirleri, birbiri ardını takip eden bir öykü dizisi gibidir. Aynı anlatımın yanı sıra benzer ögeler barındırır ve birinci ağızdan anlatır. Genellikle bir barda, motelde, gecekonduda geçer; hayatın saçmalıklarına, kargaşasına yer verir. Şiirlerinin yanı sıra kısa öyküleri de benzerlik gösterir. Bu nedenle birini bitirip başka bir tanesini okuduğunuzda size öncekini hatırlattığını hissedersiniz.

Otobiyografik romanlarında ve bazı şiirlerinde ikinci kişiliği veya alter egosu olarak adlandırabileceğimiz karakterine Hank Chinaski adını vermiştir. Tam adının yanı sıra arkadaşları arasında Hank diye tanınmasında bunun rolü vardır. Özellikle karakter 1987 yılında sinemaya uyarlanan Barfly filmi ile daha yakından tanır.

Yazmayı Körükleyen Madde ve Yazma Dersleri

Charles Bukowski ve eşi Linda Lee Bukowski. | pinterest.com

“Yazılarımın çoğunu şarap yazar. Sadece bir şişe açarım, radyoyu açarım ve kelimeler kendiliğinden akar.”

Bukowski, alkolle ilk olarak on üç yaşında tanışır. Bir arkadaşının evine giden yazar, arkadaşının ailesinin evindeki şarap mahzeniyle büyülenir, ilerleyen zamanlarda bu deneyimini sihirliydi diye tarif eder. Devamında da alkol, onu yazma konusunda körükler ve eserlerinde de bunu dile getirir. Bu nedenle gece yazar ve içer. Onun için gün, öğlen on ikiden sonra başlar, saat dokuza kadar işlerini hallettikten sonra masasının başına geçer. Eşi Linda Lee Bukowski, verdiği röportajda da bundan bahseder: her gece ofisine gidip şiirlerini daktilo eden yazar sadece eşinin doğum gününden bir gece önce yazmaz, o vaktinde de eşine doğum günü kartları hazırlarmış.

Charles Bukowski gerçeği, yaşanmışlıkları sansürsüz diliyle anlatır, kaleminin kemiği yoktur. Anlaşılabilir cümleleri, özgür üslubuyla okuyucusuyla arasında samimi bir bağ oluşturur. Bu yüzden Shakespeare gibi karşıdır çünkü onun okuyucusuna verdiği süslü sanatlı bir anlatım değil, sade ve anlaşılabilir oluşudur. Bir röportajında “Shakespeare benim için işe yaramadı; o üst sınıf zırvalığı beni sıkıyordu. Onunla ilişki kuramıyordum. Hepimiz incelikle döşenmiş ifadelerden ve satır ortasındaki bilmece oyunlarından bıktık.” diye dile getirmiştir.

“Yetenek genellikle yirmili yaşlardaki yazarlar arasında dağılır; yeterince deneyimi olmayan, kemiğin üzerinden sıyıracak yeterince eti bulunmayan yazarlar arasında. Yaşamadan yazamazsınız ve sürekli yazmak da yaşamak değildir. İçki içmek bir yazar yaratmaz, kavga etmek de bir yazarı yaratmaz. Ben her ikisini de fazlasıyla yaptım ama bunların birbirini daha iyi yazar yapacağını düşünmek sadece bir safsata ve hastalıklı romantizmdir.”

 Yazma Tutkusunun Meyveleri

Bukowski yazma tutkusuyla tanıştığında öykülerini yayınevlerine yollar ama sadece az kısmı yayımlanır. İlk şiir kitabı “Flower, First and Bestial Wail” yayımlanır, otuz sayfa olan bu kitap yalnızca iki yüz kopya satar. Onun asıl keşfedildiği dönem John Martin ile tanıştığı dönemdir. Bukowski, John Martin’in dikkatini çeker ve sırf yazılarını yayımlamak için bir yayınevi kurar fakat Bukowski başka işlerde çalışmaya devam eder, en kalıcı ve tam zamanlı yazarlığa geçmeden önceki son işi ABD Posta Servisi’nde postacılıktır. 1969’da John Martin işini bırakıp tam zamanlı yazarlık yapması için ona yüz dolar teklif eder, böylece son işini ilk romanına çeviri: Post Office (Postane). ABD’de yetmiş beş bin, yurtdışında beş yüz bin kopya satarak Bukowski’ye istediği ünü biraz da olsa kazandırır ama yine de daha fazla kazanmak için dergilerde yazmaya devam eder, hatta bir erotik erkek dergisinde bile kısa hikâyeler yazar ama bundan hoşlanmaz.

“Çok fazla yazar yanlış sebeplerden yazıyor. Ünlü olmak istiyorlar ya da zengin olmak ya da saçlarında çan çiçekleri olan kızlarla yatmak istiyorlar… Her şey en iyi şekilde ilerlediğinde, bu sizin yazmayı seçtiğiniz için değil, yazının sizi seçtiği içindir.”

Charles Bukowski’nin mezar taşı. | oggito.com

Geç de olsa ününe kavuşan Bukowski bunca deneme ile sonunda 1974’te Ulusal Sanat Vakfı bursu, Loujon Press Ödülü ve San Francisco Festivali’nden Gümüş Makara Ödülü gibi ödüller kazanır.

“Her koşulda yazamıyorsam bunu yapacak kadar iyi olmadığımı düşünüyorum.”

Hayatı boyunca kırk beşten fazla şiir ve düzyazı yayımlar, kendini unutulmaz yapmayı başarır. Dediği gibi; yazmak onun için kolaydır sadece kolay elde edemez…


Kaynakça

OLIVER, MYRNA. “Charles Bukowski Dies; Poet of L.A.’S Low-Life.” Los Angeles Times, 10 Mar. 1994, Web.

Kirsch, Adam. “The Transgressive Thrills of Charles Bukowski.” The New Yorker, 6 Mar. 2005, Web.

“Charles Bukowski (1920-1994) | Ohio University.” Www.ohio.edu, Web.

Academy of American Poets. “About Charles Bukowski | Academy of American Poets.”, Web.

Turner, N A. “Turner Stories.” Turner Stories, 23 Feb. 2019, Web.

cafrande.org. “Karısı Charles Bukowski’yi Anlatıyor: Ölümsüzlüğün Fânilerin Aptal Bir Icadı Olduğuna Inandı» Cafrande Kültür Sanat.” Cafrande Kültür Sanat, 31 May 2016, Web.

Portal. “Bukowski’nin Felsefesi – Çabalama.” 2021, Web.

Öne Çıkan Görsel Linki

spot_img

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Sevmek Zamanı Filminden Unutulmaz Replikler

Halil'in boya yapmak için gittiği bir evde gördüğü resme aşık olmasıyla gelişen olayları konu alır.

2025 Gen Z Protestoları: Nepal, Fas ve Türkiye Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz

2025’te Türkiye, Fas ve Nepal’deki Gen Z protestoları, dijital dayanışma, özgürlük ve adalet talepleriyle yeni bir küresel siyasal uyanışın simgesi haline geldi.

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Editor Picks