Cemil Şov Film İncelemesi: Kırmızının Karanlığında Tükenmeyen Tutkular

Netflix‘te izleyici karşısına çıkan, 2021’in ses getiren işlerinden biriydi Cemil Şov. Pek çok eleştirmenin süzgecinden de iyi notlarla geçmeyi başarmıştı.

Başrollerinde Ozan Çelik, Alican Yücesoy, Nesrin Cavadzade, Cezmi Baskın gibi başarılı oyuncular yer alıyor. Yönetmenliğini ve senaristliğini Barış Sarhan‘ın yaptığı film, yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi olma özelliğini de taşıyor. Filmi 7 yıllık uzun uğraştan sonra nihayet bitirilebilmiş.

1 saat 41 dakikalık bu filmde psikolojik gerilimin detaylandırıldığı çok sahne var. Filmin renk paleti ve yarattığı atmosfer bize gerilimli bir film izleyeceğimizin de habercisi gibi. Filmi kara film, hatta kara mizah olarak da sınıflandırılabiliriz.

Yeşilçam‘a yapılan göndermelerin arasında, insanın hayalini kurduklarına ulaşamamasının getirdiği hayal kırıklığı en öne çıkan duygulardan biri olmuş. Bir işe, bir nesneye, bir insana ya da aklınıza ne geliyorsa, bir şeylere karşı tutku hissetmek, büyük hırslarla beslendiğinde ortaya pek iyi şeyler çıkmayabilir. Bir noktadan sonra sevdiklerin sonunu hazırlıyorsa, belki de vazgeçmek en akıllıca karar olabilir. Ruhunu bir tutkuya teslim ettiğinde ve yaşadığın gerçeklikten kopup bir fanteziyi yaşamayı seçtiğinde hem kendin için hem toplum için tehlikeli biri haline gelebilirsin.

Film tam olarak bunlarla ilgili.

Oyunculuk hayali olan bir güvenlik görevlisinin, kötü karakter rolünde oynayabilmek için seçmelere katılması ve başarısız bulunmasıyla süregelen, kısa sürede işlerin çığırından çıktığı bir film Cemil Şov.

Film, kurgu ve gerçekliğin birbirine karıştığı, insanın delilikle sıradan biri olmak arasında gidip geldiği, ama bir noktadan sonra o sınırı kaybetmesine odaklanıyor.

Kontrast renklere sıklıkla rastlıyoruz. Baş karakter Cemil’in kırmızı takım elbisesi çok akılda kalıcı. Finalinde kanlar içinde gördüğümüz Cemil’in, kırmızılar içindeki tek renk halinin seyircide uyandırdığı duygular etkileyici. Kırmızı pek çok şey demek bu filmde. Tutku, telaş, üzüntü, hırs, aşk, nefret, başarısızlık, çıldırış…

Böyle gerilimli psikolojik filmler izleyici üstünde tuhaf bir kalıcılık etkisi yapıyor. Filmin bazı sahneleri akıllara Tolga Karaçelik‘in Sarmaşık filmini getiriyor. Orada da yine psikolojik sınırlara dayanan karakterler ve sahneler mevcuttu.

Netflix, filmin tanıtımında ”ezber bozan film’‘ betimlemesini yapmış. Evet, baş karakter her gün rastladığımız türden birilerine benzemiyor. Genellikle yazılmış bir karakter olarak izleyebileceğimiz Cemil, tüm kurgu ürünü tavrına rağmen fazlasıyla gerçek biri aslında. Sıradan görünenin aksine, içlerinde büyük tutkular besleyen insanların, buna çok yaklaştıklarını düşündükleri anda gelen kaybetmişlik anları ortaya travmaların çıkmasına neden olabilir. Bazen de zaten sahip oldukları bir travmanın tetiklenmesine…

Kendi kişiliğinden ayrılıp bir film karakterine dönüşümü sırasında Cemil’in yaşadıkları gerçek bir şov sergiliyor bize ve belki de bu sayede film adını fazlasıyla hak ediyor.

Prömiyerini İstanbul Film Festivali’nde yapan Cemil Şov, sanat konusunda da etkili bir film. Yönetmenin sanat yönetimi geçmişinin bunda katkısı büyük gibi görünüyor.

Bir AVM çalışanı olan Cemil’e eşlik eden diğer bir AVM çalışanı rolündeki Burcu (Nesrin Cavadzade) ve onların müdürü Zafer (Alican Yücesoy) Cemil’in önemsiz biri olduğu konusunda karakteri bir kabullenişe sürüklemeye çalışan iki kişi olarak karşımıza çıkıyorlar. Her fırsatta sesini duyurmaya çalışan Cemil’in, sadece bir güvenlik çalışanı olmaktan fazlasını yapamayacağının hatırlatıcısı gibiler. Ayrıca Burcu karakterinin babası, Cemil’in özendiği ve olmak istediği her şey olan eski bir oyuncu. Babasıyla sorunlar yaşayan Burcu’nun varlığı, Cemil’e oyunculuk hayallerine giden bir yol olduğunu düşünmesine neden oluyor.

Daha önceden bu filmi kısa bir film olarak çeken yönetmen, bu kez aynı yoldan ilerleyerek derinlemesine bir film çekerek Cemil Şov‘u tekrardan izleyici karşısına çıkarmış.

Son söz olarak; Cemil rolündeki Ozan Çelik’in performansı filmi yukarılara taşımış, ama yardımcı roller bu ana karakterin yanında sönük kalmışlar. Hikayeye çok büyük katkıları var diyemeyiz. Bu tıpkı filmin adı gibi tek kişilik bir şov olarak filmin bütününe yansımış.

Filme yazının başında da belirttiğimiz gibi Netflix‘ten ulaşabilirsiniz.

 

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Isaac Winemiller, sakin melodileri ve içe dönük sözleriyle müzikal yalnızlığı estetik bir deneyime dönüştürüyor. Bu ay Söylenti Radar'ında onunla tanışın!

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Editor Picks