Cemal Süreya Şiirlerinde Sözcük Sapmaları

Editör:
Gülefşan Çelebioğlu
spot_img

‘’Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının

  Böyle canlı saç görmedim ömrümde

  Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor

  Bütün kara parçaları için

                                        Afrika dahil.’’

Cumhuriyet dönemi şiirinin en özel vitamini, Cemalettin Seber bilinen adıyla Cemal Süreya, 1931 yılında Erzincan’da doğdu. 1947’de ortaokulu bitirdikten sonra üvey annesi Esma’dan gizli parasız yatılı sınavlarını kazandı ve Haydarpaşa Lisesinde öğrenimine başladı. İlk şiir denemelerini ortaokul ve lise dönemlerinde aruz ile gerçekleştiren ve kendini “aruzcu, eski edebiyatçı’’ olarak nitelendiren Süreya, şiir çalışmalarına ve yayımlamalarına Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde Maliye ve İktisat bölümlerini okurken başladı. Bu dönemlerde eski şiiri bırakarak yeni şiire merak saldı.

Sanat hayatı boyunca Hasan Basri, Cemasef, Ali Fakir, Ali Hakir, Dr. Suat Hüseyin, Charles Suares, Suna Gün, Birsen Sağanak gibi çeşitli mahlaslar kullanan Cemal Süreya, en çok çocukken kendine verdiği “Cemal Süreyya” takma adını kullandı. İsminde bulunan “y” harflerinden birini arkadaşıyla girdiği bir iddia sonucu kaybetti.

Günlük dili kurmaca dil seviyesine eriştirmek, hem şiirin hem de metnin sınırlılıklarını ortadan kaldırmak, bir farklılık yaratmak amacıyla kullanılan yöntemlerden biri olan dil sapmalarını Türk şiirinde şüphesiz ustaca kullanan şairimiz Süreya, ilk başlarda Garip Hareketinden etkilense de ilerleyen süreçlerde modernist bir akım olan İkinci Yeni akımı ile kendini buldu. Genel anlamda cümlelerde sözdizimini bozmak, kelimelerde yazım, ses, anlam, ifade bakımından kasıtlı değişiklikler yapmak olarak nitelendirilen dil sapmalarının Cemal Süreya şiirlerinde çok fazla örneğini görebilmek mümkün.

 

Yazım Sapmaları:

Yazım sapmaları Cemal Süreya şiirinde genel olarak kelimelerin farklı ya da kasti şekilde yanlış yazımı, kelimelerin bitişik yazımı, büyük harf kullanılması gereken yerlerde küçük harf kullanımı karşımıza  çıksa da sözcükler arasına olağan olmayan şekilde boşluklar koyarak da Süreya’nın yazım sapması yaptığını görürüz.

  • Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum

İstasyonda tiren oluyor biraz

Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım (Gül, Üvercinka, s. 12.)

  • Şimdi sen tam çağındasın yanına varılacak

Önünde durulacak tam elinden tutulacak

             Hangibir elinden güzelim hangibir (Cıgarayı Attım Denize, Üvercinka, s. 21.)

 

  • Elma da elma ha allahlık

Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı (Elma, Üvercinka, s. 25.)

 

 

  • İşte do, sırasıyla

                        re

                               mi

                          fa

                   sol

                la

Sonunda da şapkası si (Striptiz, Uçurumda Açan, s.156.)

 

  • Şu karangu şu acayip şu asyalı aşkın

Soluğu kesen ağulayan ormanlarında

Yaşadım o kısa ve korkunç hükümdarlığı (Ülke, Göçebe, s. 48.)

 

  • Dünyada

Bakışımlıydı, çocuktu bedenlerimiz;

Ezilir ezilirdi aralarında

Yağmurkuşugillerden biri. (İp, Uçurumda Açan, s. 153.)

 

  • Güvercin kuşkusu cırlak güneş

En dar sokağı İstanbul’un

Ve limanı fenikeleştiren

Balkona astığı çamaşır (Bir Park Konuşkanı Üstüne, Göçebe, s. 47.)

 

  • Gündoğusu ensekökümüz sırtımız

Açlıkla aşkın sarsılmaz köşebendi (Kişne Kirazını ve Göç, Mevsim, Sevda Sözleri s. 81.)

 

  • Adam şapkasına rastladı sokakta

Kimbilir kimin şapkası (Adam, Üvercinka, s. 15.)

 

  • Bahar mezarına gömsünler sizi

Yapraklar gibi buluştunuzdu

Kokular gibi seviştinizdi

Bahar mezarına gömsünler sizi (Dört Mevsim, Uçurumda Açan, s. 147.)

 

  • Atı’lar deltalara gömülen atı’lar

Saçı’lar fiyortları öpen saçı’lar (Atı’lar Deltalara,  Güz Bitiği, s. 243.)

 

Kelime Sapmaları:

Kelime sapmaları, “Genel, ortak ve yaygın dilde kullanılmayan kelime biçimlerine yer vermek. Kelimelerin bilinen yapılarını bozmak, ek ve köklerinin yerlerini değiştirmek, kelimenin önüne, içine veya sonuna bazı ekler ilave etmek, kullanımdan düşmüş eski kelimelere yer vermek…” (Çetin, 2004: 173) olarak tanımlanır. Süreya şiirlerinde kelime sapmaları onun özgünlüğünü en çok yansıtan kullanımları olarak karşımıza çıkar. “Gözleri göz değil gözistan’’ mısrasını görünce Süreya’nın kaleminden damlayan o özgünlüğü fark etmemek elde değil. Aynı durum bir kadını “bir öpüşlük canı var’’ olarak tarif etmesinde de söz konusu.

Kendi özgür biçimiyle yarattığı başka bir kelimeye daha göz atacak olursak güvercin kelimesinden “g” harfinin atılarak “ka” ise bazı dillerde kadınlar için kullanılan bir ek ile “Üvercinka” kelimesini oluşturduğunu görürüz.

 

  • Güzin utanmak gerektiğini ileri sürüyor

Boyuna ileri sürüyor, gözleri mavi

Güzinciğim ufak bir kadın bir öpüşlük canı var (Şiir, Üvercinka, s. 14.)

 

  • Üvercinka (Üvercinka, s. 38.)

 

  • Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git

Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.

Oysa ben gözlerinsiz edemem bilirsin (Aşk, Üvercinka, s. 17.)

 

  • Bulutu kestiler bulut üç parça

Kanım yere aktı bulut üç parça

İki gemiciynen Van Gogh’dan aşırılmış (Dalga, Üvercinka, s. 18.)

 

  • Başladı Afrikası uzun bir gece

-Afrika dediğin bir garip kıta-

Geceler yukarda telcek-bulutcak (Hamza Süiti, Üvercinka, s. 28.)

 

  • Sonra bulunmaz hint kumaşı lafbilirliğindi

Beni yüzyıllık kümesine dadandıran tilki (Gazel, Üvercinka, s. 42.)

 

  • Bir mıknatıs tutkusunda ufuk

Acıyoncam, çocuğum, bozkır çiçeği,

Bak şehla parmaklarının arasında

Şaşırıyor akrep eski trafiğini (Kişne Kirazını ve Göç, Mevsim, Sevda Sözleri, s. 81.)

 

  • Konuş akkavakkızı dereden tepeden

Yağmursa da karsa da yağ içindekini (Kişne Kirazını ve Göç, Mevsim, Sevda Sözleri, s.82.)

  • Çalgılar ikidurur sürgün ilinde

Bir gözü mavidir bir gözü bleu (Çekirge Bulutu, Güz Bitiği, s. 244.)

 

  • Ablasını o saat meryemsiyorum

Çünkü her kadını meryemsiyorum

Gözleri göz değil gözistan (Bun, Üvercinka, s. 37.)

 

Ses Sapmaları:

Ses sapmalarını, günlük konuşma dilinde kullanılmayan ya da farklı bir sesbirimin kullanıma devam eden başka sesbirim yerine konmasıyla oluşan bir tür sapma olarak görürüz. Süreya’nın şiirlerinde ses sapmaları diğer sapmalar kadar hatırı sayılır şekilde görülür:

  • Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde

Sen çıkardın utancını duvara astın

Ben masanın üstüne kodum kuralları

Her şey işte böyle oldu önce (Önceleyin, Üvercinka, s. 13.)

 

  • Ben soluğu Meryem’in sokağında alıyorum

Meryem’in diyorsam, Kolay Meryem’in, usullacık Meryem’in (İngiliz, Üvercinka, s. 20.)

 

  • Benim öyle elmalara karnım tok

Ben öyle elmaları çok gördüm ohooo (Elma, Üvercinka, s.25.)

 

  • Saat Çin’i vurdu birden: p i r i n ç ç ç (Ülke, Göçebe, s. 48.)

 

  • Sen ne iydin güzeldiysen de çirkindiysen de

Kocan ne iydi sonra Niyde ilinden gökyüzleri (Gazel, Üvercinka, s. 42.)

  • Sıçrayan kan selamlarıdır

Kaabil’e Ezra Pound’a (Cellat Havası, Göçebe, s. 56.)

 

  • Bir soru: niçin Spartaküs

Bir kuş: nereye gidiyon kuşu

Bir çiçek: bilmem ki çiçeği (Resim, Göçebe, s. 57.)

 

Alışılmamış Bağdaştırmalar:

İkinci Yeni şiirinin olmazsa olmazı alışılmamış bağdaştırmalar, Süreya’nın şiirlerinde “adeta Süreya’nın imzası’’ olarak karşımıza çıkar. Yine bu dizeler benim dercesine kendisine aitliği buram buram dizeler içimize çoğu zaman sevgi ve umut doldurur. Süreya’nın alışılmamış bağdaştırmaları şiiri kanlı canlı yanımızdaymış gibi hissettirir.

  • Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının

Böyle canlı saç görmedim ömrümde

Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor

Bütün kara parçaları için

                      Afrika dahil (Üvercinka, Üvercinka, s. 38.)

 

  • Başka evlerde karşılaştık

İliğinden öptüm seni

             En sonunda caddelere çıkardım

             Kaynağından öptüm seni (Sayım, Beni Öp Sonra Doğur Beni, s. 119.)

  • Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni (Eşdeğeriyle Yan, Güz Bitiği, s. 242.)

 

  • Gece bitkilerinden korkuyorum,

Hayır geceleri bitkilerden

An ki fıskiyesi sonsuzluğun

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni (Gece Bitkilerinden, Güz Bitiği, s. 260.)

 

  • Buruşur sevinci

Ama diktiler mi kurdun karşısına

Ağzı cehennemleşir (Kurt, Beni Öp Sonra Doğur Beni, s. 121.)

 

  • Bahar mezarına gömsünler sizi

Yapraklar gibi buluştunuzdu

Kokular gibi seviştinizdi

Bahar mezarına gömsünler sizi (Dört Mevsim, Beni Öp Sonra Doğur Beni, s. 147.)

 

  • Sesinde ne var biliyor musun

Bir bahçenin ortası var

Sesinde ne var biliyor musun

Uykusuz Türkçe var (8.10 Vapuru, Sıcak Nal, s. 202.)

 

  • Her şeyin fazlası zararlıdır ya,

Fazla şiirden öldü Edip Cansever. (Edip Cansever, Sıcak Nal, s. 204.)

 

  • Kızkulesi’nin düş getiren pay senetleri

Kısa günde kapış kapış gitti (Sevincelik, Sıcak Nal, s. 211.)

 

  • Biri lambayı avucunun içiyle kapar

Dünyanın ucunda sözcükler düşünürüm,

Berrak burun delikleri havada biri

Savunma ve içdökü kokar. (Dostluklar İçin Düzyazı, Sıcak Nal, s. 214.)

 

 

       KAYNAKÇA

  • HARMANCI, Abdullah, (2013), Cemal Süreya Şiirlerinde Dil Sapmaları, Turkish Studies. Spring.
  • SÜREYA, Cemal, (2018), Sevda Sözleri –Bütün Yapıtları- , Yapıkredi Yayınları. 72. Baskı. İstanbul.
  • TAYLAN, Hayrettin, (2019), Cemal Süreya Şiiri ve Sapmalar, Türk Dili Dergisi. Kasım.

 

spot_img

6 YORUM

  1. Cemal Süreya çok sevdiğim bir şairdir kendi içimde düşündüklerimi siz yazıya dökmüşsünüz.Çok akıcı sonuna kadar merakla okuduğum emek dolu bir yazı olmuş kaleminize sağlık.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.