20. yüzyılın ünlü avangart ressamlarından Florine Stettheimer, New York’un caz çağında dikkat çeken bir figürdü. Aynı zamanda gender bender olarak da tanımlanan Stettheimer, feminist bir ressam ve şairdi. Bu yazıda, renkli kişiliği ve protest tavrıyla tanınan Stettheimer’ın tarih boyunca iz bırakan yaşamına odaklanacağız. Yaptığı tablolar ve renk kompozisyonlarıyla, döneminde ve sonrasında önemli bir etki bırakan sanatçı, toplumsal kalıplara eleştirel bir bakış açısı getirerek birçok geleneksel inanışı sarsmıştır.
Peki kimdir bu ünlü ressam?
“Altın terlikleri / soğuk istiridyeleri/ bahçemdeki karışık çiçekleri / ve kulelerle dolu gökyüzünü severim”
Florine, 1871’de New York’ta durumu oldukça iyi olan Yahudi bir aileye doğdu ve 9 kız kardeşin 5.’si oldu. Florine, babasının onları küçük yaşta terk edişi sonrasında daha çok kadınlarla dolu bir çevrede büyüdü ve kadınların birbirleri ile olan ilişkilerine oldukça maruz kaldı. Bu dönemde kadınların hayatındaki zorlukları, acıyı, tatlıyı, kadınların gücünü ve aralarındaki dayanışmayı gözlemleme fırsatını buldu. Hayatı Amerika ve Avrupa arasında geçen Florine, küçüklüğünden beri sanata ilgi duyan bir çocuk oldu. 10-15 yaşları arasında kaldığı yatılı okulun müdiresinden aldığı resim dersleriyle birlikte ilk sanat eğitimine adım attı. Ressam, 1892’de New York Art Students League’de sanat eğitimini tamamladı.
Florine’nin reşit olduğu dönem, yani 1900’lerin başı, New York’un barlarında var olan Caz ve Harlem Rönesansı dönemiydi. Fakat Dadaizm ve sürrealizm akımları yavaşça sanatçıların tuvallerine yansımaya başlamış ve sanatın neler ifade edebileceği tartışılmaya başlanmıştı. Ayrıca aynı dönemde toplumda var olan bir “Yeni Kadın” imajı tartışması vardı.
Okuldan mezun olan ressamın ilk dönemlerinde ailesiyle yaptığı Avrupa gezilerinde maruz kaldığı Post empresyonizm esintileriyle kullandığı canlı renk paletini ve sert fırça darbelerini gözlemleyebiliyoruz.
Fakat birinci dünya savaşından sonra New York’a kesin dönüş yapmak zorunda kalan Florine’ in resminde zamanında popüler illüstrasyon akımında kullanılan canlı renk paletini resimlerine uyguladığını söyleyebiliriz.
İlk dönem resimlerinde Florine Stettheimer kız kardeşleriyle birlikte açtığı elegant bir salonda kendi hayatından bazı sahnelere yer verse de “La Fête à Duchamp” (1917) ve “Asbury Park South” (1920) gibi, bu kompozisyonlarda kullandığı ilginç parlak ve canlı bir renk paletiyle resim gerçekliğini kaybederek oldukça fantastik ve büyülü bir yolculuğa çıkarıyor adeta bizi .Ressam aynı zamanda bir çok arkadaşının, yakınının ,misafirinin de portresini yapmıştır. Florine yaşamı boyunca herhangi bir akıma veya galeriye kendini ait hissetmemiş ve herhangi bir akım benimsemeden kendi nasıl istediyse resimlerini o şekilde resmetmiş ve halk ile paylaşmıştır.

Florine Stettheimer’ın tarihte iz bırakan kimliklerinden biri de feminist kimliğidir. Florine, daha sonra bahsedeceğimiz üzere, kendisini model alarak kullandığı toplumun kadınlara yüklediği rollerle dalga geçercesine yaptığı bir nü çalışması ile zamanında büyük bir etki uyandırmıştır. Ayrıca dönemindeki feministlerin çoğu gibi o da evliliğin kadınları kısıtladığını düşünmüş ve evlilik düşüncesini reddetmiştir. Florine, bu büyük kanvasları resmederken sadece feminist ve süfrajetlerin giydiği beyaz pantolonunu giyerek kanvası özgürce resmetmiştir.
Ressam, 73 yaşına geldiğinde bir katedralin resmedilmesiyle ilgilenirken tamamlayamadan kanserden ölmüştür. Vasiyeti üzerine resimleri ABD’nin dört bir yanındaki müzelere dağıtılmıştır. Aynı zamanda şair kişiliğiyle de tanınan Florine’in ölümünden sonra kız kardeşi, onun “Crystal Flower” adlı şiir kitabını yayımlamıştır.
Ressamın Önemli Eserleri
A Model – (1915)
“A Model” (1915): Florine Stettheimer’ın 45 yaşında yaptığı ilk feminist nü çalışması. Ressam, kendini çıplak bir şekilde resmettiği bu yağlı boya kanvasıyla büyük bir etki uyandırmış ve günümüze değin ulaşmıştır. Resime yakından bakacak olursak, ressam kendini büyük beyaz bir yastığın üzerinde uzanır bir biçimde resmetmiştir. Ressamda daha çok dönemin modern kadınlarında rastlanan kızıl ve kısa saçlar bulunmaktadır. Sıkıca kapattığı dudakları, bakışları, rastgele resmettiği kasık kıllarının üzerinde bir buket tutması ile ressamın amacının beğeni kaygısıyla yapılan bir resim olmasından ziyade alaycı bir tutum takındığı bir resim yaptığını anlıyoruz. Resmin genel biçiminde soft bir renk ve fovizm akımında rastladığımız sert fırça darbeleri kullandığını görüyoruz.
Asbury Park South – (1920)
“Asbury Park South” (1920): Asbury Park South, ressamın New York’da kız kardeşleriyle birlikte yönettiği çeşitli sanatçıların toplandığı salonunun normal bir halinin resmedildiği bir tablodur. Stettheimer ailesi, sanatsal açıdan oldukça gelişmiş bir aile olmakla birlikte Florin’in kız kardeşleri resim, fotoğraf, heykel gibi sanat dallarıyla meşgul olmaktaydı; bu durum Stettheimer ailesinin sanat çevresinin oldukça gelişmesine ve yönettikleri salonun bir buluşma noktası haline gelmesine olanak sağladı. Resimde gördüğümüz kalabalık salonlar, oldukça ünlü ve işlek oldukları kanısına varmamıza yardımcı oluyor.
Family Portrait II – (1933)
“Family Portrait No. 1” (1915): Resim, karmaşık görünmesine rağmen harika bir uyum içerisinde, tıpkı cazda olduğu gibi. Mavi, sarı ve kırmızı tonları oldukça büyük bir kısmı kaplamakta; mavi kısma odaklandığımızda New York binalarını görebiliyoruz, tablonun kenarındaki kırmızı perde ise sanki bir tiyatro oyunundaymışız gibi bir hava yaratıyor. Resmin en ilgi çekici diğer noktası ise tam ortasında yer alan çiçekler. Çiçekler, Florine’in resminde hep önemli bir yerde olmuştur, bu resimde de gördüğümüz üzere. Figürlere gelecek olursak, bu bir aile portresi ve gördüğümüz figürler Florine’in kız kardeşleri. Florine, kız kardeşlerini resmederken oldukça asil ve kadınsı bir üslup kullanmış. Tenlerinin rengi için beyaz diyebileceğimiz bir renk kullanmış; bu durum figürlere saflık ve kırılganlık yüklemiş. Figürlerle ilgili diğer bir detay ise kıyafetleri. Yakından bakacak olursak, Florin’in figürleri resmettiği kıyafetler farklı kumaşlardan ve birbirinden eşsiz dokulardan oluşmaktadır. Oldukça nazik ve hassas görünen kıyafetler, figürlere oldukça iyi bir şekilde resmedilmiş. Hayatının farklı evrelerinde birçok kostüm ve kıyafet tasarlayan sanatçı, bu kıyafetlerinde de bunu ayrıca hissettirmiş.

Kaynakça
https://www.artsy.net/artwork/florine-stettheimer-a-model-nude-self-portrait
https://www.newyorker.com/magazine/2017/05/15/revisiting-florine-stettheimers-place-in-art-history
https://www.artforum.com/events/florine-stettheimer-2-208678/
https://www.britannica.com/biography/Florine-Stettheimer