Bütün Ayazların Ortasında: Bir Akşamda Yaşlanmak

Editör:
Damla Satıroğlu
spot_img

”Bir akşamda yaşlanırsın on yıl anlamazsın.”
Kayra

Bütün Ayazların Ortasında, Kayra‘nın 2019 yılında çıkardığı 13 parçadan oluşan albümü. Albüm Kayra’nın tarzına uygun olarak büyük bir hikayenin parça parça anlatılmasıyla tüm şarkıların birbirine bağlanması şeklinde ilerliyor. Albümü dinlerden Kayra albümlerinden aşina olduğumuz gibi farklı karakterler tanıyoruz ve albüm, hayatın çok içinden sorunlara yine son derece sıradan bir insanın tutumlarını ve bu tutumlar sonucunda albümün kahramanı Veysel’in bir akşamda yaşlanmasının hikayesini sunuyor bize.

Ayaz Başlarken

Albüm Yol adlı şarkıyla açılıyor. Yol şarkısında dikkatimizi çeken bir konu var: Veysel’in evini ipotek ettirdiğini öğreniyoruz. Aynı zamanda diş ağrısı çeken Veysel’in konuşmalarından kafasının ne kadar bulanık olduğunu ve başındaki derdin boyunu fazlasıyla aştığını gözlemleyebiliyoruz. Veysel, kafamızda oluşan sıradan kahraman tanımına son derece ters olduğu kadar gündelik hayattaki figürlere de o kadar uyumlu bir şekilde sorunlarıyla onlardan kaçarak baş etmeye çalışıyor. Şarkıyı dinlerken Veysel’in bir tanıdığı tarafından oyuna getirildiğini ve evinden olacağını aynı zamanda eşinden ayrıldığını, çocuklarını dahi göremediğini, onlarla konuşamadığını ve tüm bunlardan mahalle arkadaşlarıyla sokaklarda geceleri sabah ederek derin düşünceler içinde hayıflanarak kaçmaya çalışıyor Veysel.

Unuttum Benliğimi

Hemen sonrasında odun kırma sesleriyle birlikte daha önce eşine az rastlanmış bir durum bizi karşılıyor. Çok Yaşlıyım adlı şarkıda hikayenin ana kahramanı olan Veysel’den çıkmış bulunuyoruz. Bu tamamen Veysel’den uzaklaştığımız anlamına gelmiyor. Şarkı “Dün akşam ne oldu? Ne ara geldi Veysel?” sözleriyle başlıyor. Şarkı ilerledikçe fark ediyoruz ki bizimle konuşan bu kişi birinci şarkıda bahsi geçen Veysel’in dedesinden başkası değil. Veysel’in dedesiyle ilgili önemli bilgilere bu şarkıda erişiyoruz. Kendisi emekli bir zabıt katibi. Şimdilerde ise Alzheimer hastalığıyla boğuşuyor. Kendi deyimiyle kafası gidip geliyor ve kafasında karanlık sular var. Her ne kadar dün torununu karşıladığını, onunla konuştuğunu unutacak duruma gelmiş olsa dahi tüm hafızasıyla hatırladığı önemli bir detay var dedenin: Zabıt katipliği vazifesi boyunca bir kuruş bile rüşvet almadığını, onuru için yaşadığını belirtiyor.

Şarkının nakaratında geçen “Bak bana şu kara bahtıma yazılı kaç sene kaç gün kaç ölüm daha” sözleri hastalığı yüzünden her gün yeniden öldüğünü vurgular nitelikte. Şarkının son cümlesinde ise şarkının en başına bir gönderme yapıyor Kayra. “Bahçemizde odunlar kıran herif de kim ki?” diyerek artık dedenin Veysel’i de unuttuğunu gösteriyor bize.

Kedere Tutsak

Hemen sonrasında Hissederdim şarkısıyla Veysel’in tüm olaylar başına gelmeden önce nasıl her şeyi hissettiğini, başına gelecekleri nasıl bildiğini anlatışına şahit oluyoruz. Bu şarkıda Kayra’nın alışık olduğumuz doksanlarda çocuk olmak temalarını inceleyişini de görebiliyoruz. Kayra yine tahta arabalardan, sokakta oynanan oyunlardan ve yokuşlardan bahsediyor. “Her felaketin basit bir temsiliydim.” diyen Veysel, tüm yaşadığı olayların aslında onun kaderi olduğunu kabul eder bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Var Oluşun Ağırlığı

Olmadım Say isimli dördüncü parça Veysel’in içinde bulunduğu ruh durumunu en iyi şekilde tasvir eden şarkılardan biri. İlk cümlesinden son cümlesine kadar hayattan hiç lezzet almadığını ve var olmanın ona ne kadar ağır geldiğini gözlemleyebiliyoruz bu şarkıda. Öyle ki Veysel artık ölmeyi değil hiç var olmamış olmayı ister vaziyette. Bunalımın doruklarında hayattan hiçbir beklentisi olmayan bir insanın dramını gözlemliyoruz. “Bir akşam öyle sarhoş olmuşum ki utandım. Doğmadığımı sanmışım, keşke yanılmasaydım.” dediği anda dinleyiciye Veysel’in iç dünyasıyla ilgili çok fazla bilgi veriyor Kayra. Burada Veysel’in iç dünyasını anlamakla kalmıyor onunla bağ kurup ona acımaya başlıyor dinleyen. Hikayeyi belki de en güçlendiren şeylerden biri albüm boyunca Veysel’in iç dünyasının kusursuza yakın portrelenmesi oluyor.

Geriye Kalan

Kül Kalır şarkısında bizi benzersiz bir beat karşılıyor. Albümün müzik yönünden en iyi şarkılarından biri olan Kül Kalır, hikayenin devamını bize gösteren şarkılardan biri. İlk şarkıda sesini duyduğumuz yabancıyı tekrar duyuyoruz. İlk şarkıda sözü edilen pikniğe ise bu şarkıda gidiliyor. Da Poet‘in eşlik ettiği şarkıda acıların çekildiği fakat sonucunda hiçbir kar olmadığını anlatırcasına Kül Kalır deniyor.

Veysel’in İsyanı

Has Kepazelik şarkısında Kayra’nın son derece agresif bir şekilde şarkı söylemekten ziyade bir şiir okuduğunu görüyoruz. Veysel’in isyanı gibi duran bu parçada içindeki nefreti görebiliyoruz. “Birkaç yanlış yaptım. Peki çok merak ediyorum: Herkesin yanlışı bu kadar burnundan gelir mi?” diyor Veysel. Tüm bu dertlerinden dem vururken yine Veysel’e acırken buluyoruz kendimizi. Fakat Veysel son sözleriyle aslında hikayenin ilerleyişine bir göz kırpıyor. “Bu kepazelikten bir ders mi alacaklar yoksa olayların anlatıcısına: ‘Oh iyi olmuş hıyar ağasına.’ Mı diyecekler? Vallahi ben ikincisini derdim” diyerek aslında bu zamana kadar dinleyicide inşa ettiği acıma duygusunun doğru olup olmadığını sorgulatıyor. Veysel bunları hak etmiş miydi? sorusunu sordurtuyor.

Sonsuz Ağrılar

Veysel’in ilk şarkısında bahsettiği diş ağrısıyla tekrar karşılaşıyoruz. “Güneş parlasın birazcık halden anlasın. Tam on gündür üç saatlik uykularla varsın. En sonunda vardın işte dişçi koltuğundasın.” dediği Dişçi Koltuğu adlı parçasında Kayra, Veysel’in hikayesini yazmaya ve Veysel’in yaşadığı yerle ilgili bize bilgiler vermeye devam ediyor. Veysel bir köy yerinde kendi halinde motoruyla gezen bir adam olarak resmediliyor. Dişçi koltuğuna ulaşmak için çektiği çileler sadece diş ağrısı değil yaşadığı problemlerin kurtuluşu için de yollarda olmasını temsil eder vaziyette adeta.

Mutsuz Ailelerde Mutlu Kardeşler

Kafamda Cehennem şarkısı albümün hikayesinin zirveye ulaştığı anlardan biri. Şarkı Veysel’in doğumundan itibaren Veysel’in hayatını özetleyebilecek farklı objelerin resmedilmesiyle oluşturulmuş. Buna terminalde sigaralar ve hakem hataları örnek gösterilebilir. Veysel’in aslında ne kadar sıradan bir insan olduğu tekrar vurgulanıyor şarkıda. Halkın içinden hepimiz gibi bir adam olduğu şarkının aralarında geçen o gündelik objelerin herkesin karşılaştığı şeyler olmasından anlaşılabiliyor.

Dost Kazığı

Kör Karanlık şarkısına geldiğimizde hikayenin başında sesini duyduğumuz o karakterin oyununun yavaşça ortaya çıkmasını görüyoruz. Şarkının başında Veysel’in bir arkadaşıyla konuştuğunu ve arkadaşının ona “Seninki noterlerde falan geziyormuş.” dediğini görüyoruz. Tüm bu ipotek işlerinin arkasında bir dost kazığı olduğunu anlıyoruz. Veysel’in ise söylediği “Ben aslında biliyorum ne yaptığını ama konduramıyorum işte.” sözü ise Veysel’in buruk aydınlanmasını gözler önüne seriyor. Veysel biraz daha üzülmemek için anlamamaya çalıştığı gerçekle yüz yüze kalıyor.

Sahnede Karaçalı

Kayra albümlerinin vazgeçilmezlerinden olan bir diğer isim ise şüphesiz Karaçalı. Bu albümde de bir ortak şarkıyla karşımıza çıkıyor. Felaketimi Beklerken şarkısında direkt Veysel ile ilgili olmasa da hikayeye ciddi yardım edecek bir konunun üzerinde duruluyor. “Kapkara gece bitmez gibi ama söker elbet şafak” sözleri Veysel’in hayatında bir umut ışığı olacak gibi duruyor.

İntikam Yemini

Öfkemin Şafağı şarkısında Veysel artık başına gelenleri kabullenmiş bir şekilde karşımızda. Fakat önceki Veysel’in aksine şimdiki Veysel çok daha agresif ve içine sığmayan bir durumda. Şarkıda kendisini dolandıran arkadaşını arayarak tehdit etmesi ve her nerede olurlarsa olsunlar hepsini bulacağını söylemesi intikam yeminini mühürlüyor Veysel’in.

Başımızı Sokacak Bir Çatı

Haciz şarkısı sırada bizi karşılıyor. Veysel’in ipotek ettirmesi sonucu evsiz kalan dedesi doğduğu evden nasıl çıkacağını düşünüyor. Dost kazığının zirvesini gördüğümüz şarkıda yaşlı bir adamın evine duyduğu aidiyet de göz yaşartan türden.

Resmiyete Nihilist Bir Yaklaşım

Evini kaybettiğini artık kabullenen Veysel bize son bir şiir daha okuyor. Resmi Evraklar adlı şarkıda geçen varlığımın bir delili mi yoksa yokluğumun başlangıcı bu resmi evraklardaki ismim sorgulaması Veysel’in ruh halinin artık sınıra ulaştığını bize gösteriyor ve hikayesine nokta koymak için hazır olduğuna dinleyiciyi ikna ediyor.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tove Ditlevsen – Bağımlılık | 11 Alıntı

"Dışarıdaki dünya insafsız ve karmakarışık ve ona karşı gücümüz yetmediğinden, ondan kaçınmayı yeğliyoruz."

Çocukluk Travmaları: Belirtileri, Sonuçları ve Çözüm Yolları

Çocukluk döneminde yaşadığımız olaylar karşısında hissettiğimiz duygular ve düşündüğümüz düşünceler travmalar doğurabilir. Peki, bu travmaların belirtileri, sonuçları ve çözüm yolları nelerdir?

Söylenti Radarında Bu Ay: Sombr

"back to friends" şarkısıyla zirveye tırmanan genç sanatçı Sombr'ın müzik serüvenine yakından bakalım

Sevmek Zamanı Filminden Unutulmaz Replikler

Halil'in boya yapmak için gittiği bir evde gördüğü resme aşık olmasıyla gelişen olayları konu alır.

2025 Gen Z Protestoları: Nepal, Fas ve Türkiye Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz

2025’te Türkiye, Fas ve Nepal’deki Gen Z protestoları, dijital dayanışma, özgürlük ve adalet talepleriyle yeni bir küresel siyasal uyanışın simgesi haline geldi.

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Editor Picks