Burak Enver – Enver Paşa’nın Eşi Naciye Sultan’ın Hatıraları | 20 Alıntı

Ayşe Olgun Fırat
Ayşe Olgun Fırat
Dil değil belki, ama yankısı bana ait
Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Osmanlı Devleti’nin tüm gücüyle ayakta kalmak için çabaladığı son günlerde Enver Paşa ismi daima ön plana çıkmıştır. İttihat ve Terakki liderliği, Harbiye Nazırlığı ve Başkumandan vekili olmak üzere birçok görevde bulunmuş olan Enver Paşa, Osmanlı Devleti tarih sahnesinden çekilmeden önce görev almış son büyük komutanlardan biri olmasının yanı sıra, Abdülmecit’in torunu ve Süleyman Efendi’nin kızı olan Naciye Sultan ile evlenerek Osmanlı Hanedanlığına damat olarak katılmıştır. Saray hayatı, evlilikler, sürgün yılları ve Enver Paşa’nın şahsi yaşamına dair önemli bilgiler içeren bu eser, geçmişe dair birçok soruya cevap niteliğindedir.

  1. “Naciye Sultan’ın birkaç yönden önemi olduğunu söylemek gerekiyor. Bunlardan birisi, herhangi birinin değil Enver Paşa’nın eşi olmasıdır. İkincisi, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecit’in torunu ve Şehzade Süleyman Efendi’nin kızı sıfatıyla bir saraylı yani Osmanoğulları hanedanının bir mensubu olmasıdır.” (s.7)
  2. “Bu hasret hiç bitmeyecek sanıyordum: Memlekete dönmek, çocuklarıma kavuşmak, bana erişilmez bir rüya gibi geliyordu.” (s.9)
  3. “Hâlâ rüya görmekten korkuyordum. Uyur da uyandığım zaman kendimi başka yerde bulurum diye içimde bir ürperti vardı.” (s.16)
  4. “Bir insan ömrü içine bu kadar değişiklik nasıl sığabiliyor?” (s. 24)
  5. “Çingeneleri seyretmeye bayılırdım. Fakat ne çare ki onlara uzaktan bakabilirdim. Hastalık bulaşma korkusu ile yanlarına yaklaşmam katiyen yasak edilmişti.” (s.25)
  6. “Meğerse hayat bana ne kadar maceralar ne kadar başıboş yaşayacağım seneler hazırlıyormuş!” (s.25)
  7. “Aile arasında birbirini ziyaret etmek diye bir adet yoktu. Hatta yan yana saraylarda oturan kardeşler bile birbirine misafirliğe gitmezdi.” (s.28)
  8. “Bütün hayatımıza ve refahımıza rağmen, serbest hayatın hasretini duyardık. Nitekim hiçbir şey bahasına yeniden bu tarzda bir hayata değil dönmeyi, orada bir an bile yaşamayı hatırdan geçirip arzu etmem.” (s.29)
  9. “Evin içinde herkes uykuda, yalnız ben uyanığım. Bu halime uyanıklık demenin de ne dereceye kadar doğru olduğunu bilemem.” (s.36)
  10. “Eve gelmek, babamı bulamamak, onu bir daha görememek beni çok ürkütüyor.” (s.44)
  11. “Cesur olanlar arkamdan gelsin. Harp etmek cesurların işidir. Ölümden korkanlar çadırlarına dönsünler. Ben şu kırk Türk askeriyle beraber hücuma geçeceğim. Biz erkekçesine ölmeyi biliriz. Düşman önünden kaçmak insanlık şanına yakışmaz.” (s.62)
  12. “İnsanların içinde kökleşmiş olan âdet ve örfleri birden söküp atmak çok güçtür.” (s.63)
  13. “Enver Paşa’yı belki birçok kimseler kibirli, sert ve haşin olarak tanımıştır. Onun öyle olduğunu zannedenler çoktur. Fakat dünyada onun kadar munis, yumuşak ve nazik bir insan tasavvur edemem. Kendisiyle yaşadığım müddetçe ağzından hiç kimse için fena bir söz işitmedim. ‘Keşki ondan biraz olsun kırılmış veya ağzından kötü bir söz duymuş olsaydım…’ diye kendi kendime çok defa düşünmüşümdür. O zaman belki kendisi hakkında fena bir hatıra besler de onu daha kolay unutabilirdim.” (s.68)
  14. “Enver Paşa kendisi için değil, evvela memleket sonra da benim için yaşadı. (s.69)
  15. “Bu insana o kadar sonsuz imanım vardır ki politika tenkitlerinden gayri, aleyhinde hiç kimsenin bir şey söylemesine tahammül edemem.” (s.69)
  16. “Köylerde yaşayanlar, şehir halkından daha saf ve açık yürekli oluyorlar. Kendilerine alaka ve samimiyet gösterenlere daha sıcak muamele ediyorlardı.” (s.76)
  17. “İnsana evvelden başına gelecekleri anlatsalar: ‘Ben bu kadar cefaya dayanamam, bu derecede üzülmeye tahammül edemem,’ diye kadere isyan eder, fakat dayanılmayacak cefa ve üzüntü yoktur.” (s.100)
  18. “…fakat yine de uzun müddet ümit kesemedim. Belki bir yanlışlık olmuştur. Belki günün birinde tekrar gelir diye bekledim.” (s.123)
  19. “Bazen bu hayata tamamıyla alıştığımı sanırdım. Fakat bu köksüzlük bende derin bir elem uyandırıyordu.” (s.136)
  20. “Her an yeni bir acı ile karşılaşmak ne kadar güç geliyordu.” (s.144)

Enver, Burak. Enver Paşa’nın Eşi Naciye Sultan’ın Anıları. Kronik Yayınları, İstanbul:2023.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Sevilme İhtiyacının Gölgesinde: Onay Kompleksi ve Sosyal Kimlik

Kendi ışığınla var olmak, sevilmeden de sevebilmek ve onaysız yaşam, özgürlüğün ve içsel huzurun sessiz zaferidir.

Amy Winehouse – Rehab ve Psikoloji Çerçevesinde İncelenmesi

Kendini inkârın sesi: Amy Winehouse'un Rehab'ı bir kadının içsel direnişini ve kırılganlığını anlatan dürüst bir itiraf.

Çamurda Doğan Saflık: Nilüfer Çiçeği ve 5 Eser İncelemesi

Nilüfer çiçeğinin Doğu’dan Batı’ya uzanan anlamsal yolculuğu ve bu yolculuğun sanat üzerindeki büyüleyici izleri.

Hailey Bieber Stil İncelemesi: Çabasız Şıklığın Öncüsü

Hailey Bieber, minimalist ama iddialı stiliyle sade şıklığı bir güç ifadesine dönüştürüyor.

Bakü Seferi ve Kafkas İslam Ordusu

Osmanlı ordusunun Kafkasya’daki son seferi, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtararak Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunu açtığı zaferdir.

“The Beach At Sainte Adresse” Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Monet'nin The Beach At Sainte-Adresse isimli eserini anımsatan şarkılara birlikte göz atalım!

Dijital Dünyada Görünmez Yönlendiriciler: Algoritmalar Nasıl Çalışıyor?

Algoritmalar nasıl çalışır? Arama, öneri ve yapay zeka sistemlerini örneklerle öğrenin; etik ilkeler ve pratik ipuçlarıyla dijital rehberiniz.

İstanbul Mimarisi: Cercle d’Orient

Beyoğlu'nun kalbi olan Cercle d'Orient ya da Büyük Kulüp, ilginç tarihi ve mimarisiyle bize çok şey anlatıyor.

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Editor Picks