Sonbahar yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı. Sarı sarı yaprakları uçuşup yerlere düşerken görüyoruz ve zaman zaman gözlerimizi yağmurlu bir güne açıyoruz. Akşamları battaniyelerle oturmaya başladık ve artık yavaş yavaş soğuk içecekler yerini sıcak içeceklere bırakıyor. Sonbahara en çok grafik romanları yakıştırıyorum ve sonbahar ruhunu en iyi yansıttığını düşündüğüm 8 kitap listeledim. Kahveleriniz hazırsa gelin bu 8 kitaba birlikte bakalım!
1. Üç Gölge – Cyril Pedrosa
“Bu bir bahar manzarası
Yoktur iyisi kötüsü.
Rüzgâr nasıl eserse,
Öyle büyür çiçek dalları.
Bazısı uzun olur,
Bazısı kısa…”
Cyril Pedrosa yakın bir arkadaşının çocuğunu kaybetmesi üzerine yazdığı bu kitabında, malum sondan kaçılıp kaçılamayacağını sorguluyor. Anne ve babasıyla huzurla yaşayan Joachim’in günün birinde gördüğü ve ailesinin onu korumaya çalıştığı üç gölgeden kaçışlarının hikâyesi.
Hüznüyle ve masalsı anlatımıyla bana sonbahar ruhunu çağrıştıran “Üç Gölge”, Fransa’nın en önemli çizgi roman etkinliği Angoulême çizgi roman festivalinde ödüllendiriliyor ve yazarına Amerikan National Cartoonists Society çizgi roman ödülünü kazandırıyor.
Pedrosa aynı zamanda “Portekiz ve Ekinokslar”ın da yazarı. “Ekinokslar”ı okumadım ama “Portekiz” de ince detaylarla bezeli bir kitaptı. Hem hikâyede hem çizimlerde, yaşarken dikkat etmediğimiz birçok duygu ve görselliğe yer veren Pedrosa, başarılı bir yazar olmasının yanında başarılı da bir çizer. Sizi asla pişman etmeyecek kitaplarına bir şans verebilirsiniz.
2. Kiraz’ın Günlükleri – Joris Chamblain ve Aurélie Neyret
Kiraz’ın Günlükleri çok tatlı çizimlere sahip bir grafik roman. Yumuşacık renk paletiyle sonbahara giriş için hoş bir başlangıç olabilir. Senaryosunu Joris Chamblain’in yazdığı ve Aurélie Neyret’nin resimlediği bu 5 kitaplık seriden henüz 2 kitap Türkçeye çevrilmiş. 1. kitabın görselliğini, 2. kitabınsa hikâyesini çok sevdim.
Hassas ve incelikli bir seri oluşu diğer kitapları da merakla beklememi sağladı. Hikâyelerdeki gizemle beraber her yaştan okuru kendine bağlayacağını düşündüğüm bu eser, aynı zamanda 15 dile çevrilmiş ve yine Angoulême‘de en iyi gençlik çizgi romanı ödülünü almış.
3. Puslu Kıtalar Atlası – İlban Ertem
“Mutlu yazar azdır, belki de yoktur. Ama mutlu okur vardır.”
İhsan Oktay Anar‘ın muhteşem kitabının muhteşem grafik romanı. Okuması sonbahardan taşıp kışa uzanabilir çünkü bu hacimli ve detaylı eseri okurken çizimlerini iyice incelemeden bir sonraki sayfaya geçemeyeceksiniz.
İlban Ertem, İhsan Oktay Anar‘ın Puslu Kıtalar Atlası romanının resimli hâlini yazıp çiziyor ve bizi bu koleksiyonluk eserle tanıştırıyor. 17. yüzyıl İstanbul’unu ince ince detaylarla işleyerek taçlandırdığı bu kapsamlı kitabın hazırlık süreci ise 5 yıl sürüyor. Renkleri kullanımı ve puslu atmosferiyle bir sonbahar filmi izliyormuşsunuz gibi hissettiren bu grafik romanı mutlaka okumalısınız.
4. Güngezgini – Fábio Moon ve Gabriel Bá
“Kimse Bras’a öldüğünü söylemedi. O da her gün işe gelmeye devam etti.”
Güngezgini ölümü ve dolayısıyla yaşamı sorgulayan bir kitap. Eisner ödüllü ikiz kardeşler Fábio Moon ve Gabriel Bá, bu fantastik kitapta hayatın gerçekleri üzerine bizleri derin düşüncelere sürüklüyor. Muhteşem çizimleriyle nasıl olduğunu anlamadan bitireceğiniz eser, hissettirdiği duygular ve renk seçimleriyle adeta sonbaharın hüznünü yansıtıyor.
5. Bu Bizim Anlaşmamız – Ryan Andrews
“Yıldızlar herkesin evidir.”
Sonbahar ekinoksunda geçen, çizgileriyle yumuşacık bir kitap. Kurşun kalemin yumuşaklığını, akışkanlığını hissetmek çok zevkli, kesinlikle çizimlerine bakmak için bile geri döneceğiniz bir kitap olacak. Türkçe baskısına da çok özenilmiş, en ufak detayların bile atlamadan çevrildiğini görüyoruz. Benim için güvenli bir alan sunan bu grafik romana her yıl mutlaka geri dönüyorum. Estetik ve huzur verici çizgileriyle kitabın içine girip o dünyada yaşama isteği uyandırıyor bende.
Ryan Andrews, Bu Bizim Anlaşmamız‘da türlü duygular işliyor fakat en çok takım olmanın önemini vurguluyor. Her sayfayı merakla çevireceğiniz bu tatlı kitabı içtenlikle tavsiye ederim.
6. Uzak – Shaun Tan
Oscar ödüllü Shaun Tan’in sessiz-sözsüz kitabı Uzak, dört yıllık uzun bir araştırma, geliştirme ve çizim döneminin neticesinde piyasaya çıkıyor. İnce ince işlenen, her bir detayına özenilen bu grafik roman, karakalem çizimleriyle muhteşem bir “görsel deneyim”.
2011 yılında çocuk ve gençlik edebiyatına katkılarından ötürü Astrid Lindgren Anma Ödülü’nü (ALMA) alan Shaun Tan’in tüm kitapları mükemmel detaylara sahip. Uzak ise kitabın baş karakteri olan babanın, yabancı bir ülkeye adım atmasıyla başlıyor ve o andan itibaren tüm sayfalar sürrealist çizimlerle doluyor. Bu gerçeküstü çizimlerle yazar aslında bize, dilini ve adetlerini hiç bilmediğiniz bir ülkeye işçi olarak giderseniz oradaki her yazının, tıpkı bu kitaptaki kadar anlamsız görüneceğini anlatıyor.
7.Rosaile Blum – Camille Jourdy
“Kısacası 30 yaşındaydım, geleceğe dair hayallerim olmadan basit, acınası bir hayat yaşıyordum o sonbahar gününe kadar…”
Sulu boya detaylar, farklı kompozisyonlar ve eğlenceli bir hikâye. Kendi yaşamınızı sorgulatan, yalnızlık ve anlamsızlığın içinde süzülen karakterler.
1979 doğumlu Fransız yazar ve çizer Camille Jourdy, dört yıl süren bir çalışmanın ardından Rosalie Blum üçlemesini çıkarmış ve 2009’da RTL çizgi roman ödülü, 2010’da ise Angoulême keşif ödülünü kazanmış.
Sulu boyayı, belki de yağmurun etkisiyle, sonbahara çok yakıştırıyorum. Rosalie Blum üçlemesi de elle resimlendirilmiş, sulu boya kullanılmış ve tam bir görsel şölen ortaya çıkmış. Karakterlerin yaşamında kendinizden ufak da olsa bir şeyler bulabileceğinizi garanti ederim.
8. Çaylak Cadı – Emma Steinkellner
Sonbaharda geçen, aslında cadılar bayramı ruhunu tatmin etmek için Emma Steinkellner tarafından yazılmış bir grafik roman. Çaylak Cadı için mutlaka okumalısınız diyemem ama kıyafet, renk seçimleri ve atmosferiyle sonbaharı hissedebileceğiniz tatlı bir eser olmuş. Çerezlik bi’ Netflix dizisi tadında, güzel vakit geçirtiyor.
Kaynakça:
“BAOBAB Yayınları.” BAOBAB Yayınları. Web. 08.10.2024
“Uzak.” Tudem. Web. 08.10.2024
