Brooklyn Nine-Nine Karakterlerinin Psikolojik Analizi

Tamay Ongu Tulum
Tamay Ongu Tulum
Merhaba değerli okur, zihnimin derinliklerine hoş geldin!
Editör:
Asya Yüce, Eylül Ezgi Türker
spot_img

İzleyen herkeste ayrı bir yeri olan, alışılmadık durumlarıyla ve esprileriyle izleyenlere dakikalarca kahkaha attırabilen dizi Brooklyn Nine-Nine, sekiz sezon boyunca dinamik kalıp izleyenleri kendine bağlı tutmayı başarmıştır. Polisiyeyi ve komediyi aynı anda görebildiğimiz bu diziye türünün ilk örneği diyemeyebiliriz ama olay akışıyla ve her bir karakterinin orijinalliğiyle türünün en çok iz bırakan örneği olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Bu yazıda, dizinin fazlasıyla orijinal karakterlerinin psikolojik analizine yakından baktık.

Jake Peralta

Kaynak: christanpopculture.com

Onun tek kuralı: Eğlenmek! Dizinin ana karakteri olan Jake; eğlenceli, yaratıcı, şakacı, çocuksu ve çocukça tavırlarının oluşturduğu önyargılara rağmen parlak bir zekaya sahip olan ve bu özelliğiyle herkesi şaşırtan başarılı bir dedektiftir. Kendisi bütün bu özelliklerinin yanında kural tanımayan, zaman zaman ciddiyetsiz, sorumsuz ve sınırları zorlayan biri olarak tanınmıştır. Dizide 8 sezon boyunca çocuksu kişiliğinin derinlerine indiğimizde Jake’in bu kural tanımaz, ciddiyetsiz ve şakacı özelliklerinin aslında kendi kendine geliştirdiği bir savunma mekanizması olduğunu anlıyoruz. Babası bir pilot olan Jake, çocukluğundan yetişkinlik dönemine kadar hayatında hep bir baba figürünün eksikliğini yaşamıştır. Ayrıca babasının sürekli annesini aldatması ve sonrasında ayrılmaları Jake’i hayal kırıklığına uğratmıştır.

Jake, çocukluğundan yetişkinliğine kadar olan dönemde yaşadığı zorbalıklardan korunmak ve babasından yeterince alamadığı ilgi ve sevgi ihtiyacını bastırmak için çabalamıştır. Bunu yaparken de oldukça dikkat çeken sıra dışı şakalar yapmayı ve kural tanımaz bir kişiliğe bürünmeyi seçmiştir. Hayatı boyunca yaşadığı terk edilme korkusunun, ciddi durumların ve yüzleşmesi gereken sorunların duygusal yükünü sırtlanmamak için umursamaz ve neşeli görünmektedir. Sorumluluk alması gerektiğinde hep en kolay yolu seçmektedir.

İlk bölümden itibaren Yüzbaşı Raymond Holt’un karakola gelmesiyle Jake, çocuksu ve şakacı tavrıyla Holt’un dikkatini çekmiştir. Çalıştıkları karakolu Brooklyn’in en iyisi haline getirmek istemesinin tek yolunun Jake’in tavırlarına çekidüzen vermekten geçtiğini anlamıştır. Taban tabana zıt olan bu iki karakterin arasındaki ilişkinin bölümler ilerledikçe keskin zıtlıklara sahip olmaktansa uzlaşmaya başladıklarını hatta benzer özellikler ve tutkular taşıdıklarını; zaman zaman Jake’in hayatında eksik hissettiği baba figürüne Holt’u koyduğunu görüyoruz.

Ayrıca Jake’in Amy’ye olan hislerini ve onun dikkatini çocukça çekmeye çalıştığını fark etmesi hem Jake hem de dizi için kırılma noktalarından biri olmuştur. Devamında hislerini bastırmak için yaptığı hataları anlayıp Amy’ye hislerini açıkladığında Jake’in sekiz sezon sürecek olan karakter gelişiminin başladığını söyleyebiliriz.

“…Kötüleri yakalamayı sever. Bilmece çözmeye bayılır. Çözemediği tek bilmece nasıl büyüyeceğidir.”

Terry’nin ilk bölümde Jake’i özetleyen bu cümlesinden sonra sekiz sezon boyunca Jake’in büyümeyi nasıl çözdüğüne şahit oluyoruz. Dizinin final bölümünde, kendisinin mahrum kaldığı baba-oğul ilişkisinden kendi oğlunu mahrum bırakmamak ve onu yetiştirebilmek için çok sevdiği işini bırakması bize onun gerçekten büyüdüğünü gösteriyor.

Amy Santiago

Kaynak: ipinimg

Amy; rekabetçi, takıntı derecesine varacak kadar düzenli, tıpkı Raymond gibi Jake’e taban tabana zıt bir karakterdedir. Erkek egemenliğin daha baskın olduğu bir dünyada yedi erkek kardeşe ve otoriter polis bir babaya sahip olan Amy çalışkanlığıyla ve hırsıyla sürekli kendisini çevresindekilere kanıtlama çabası içindedir. Jake’in disipsizliğinden şikayetçi olduğu için Raymond Holt’un karakola gelişiyle Amy çok sevinmiştir. Artık Jake’i disipline edebilecek birisi vardır ve Amy sonunda aradığı akıl hocasını bulmuştur.

Amy’nin her zaman başarılı olma, takdir görme çabası ve bu çabanın getirdiği disiplinin Amy üzerinde olumsuz etkileri de olmuştur. Örneğin başkalarının Amy hakkında ne düşündüğü Amy için fazla önemlidir. Bu da onu zorbalığa uğramaya, manipüle edilip kandırılmaya ve özgüven eksikliği yaşamasına açık kılmıştır. Ayrıca Amy’nin rekabetçi ve takıntıya varan düzenli yapısı onu zaman zaman kaygılı bir insan yapmıştır.

Dizinin başlarında Jake’le birtakım çatışmalar yaşayan Amy zamanla Jake’le eğlendiğini ve ona karşı hisleri olduğunu fark etmiştir. Bu farkındalığın ardından da Amy de daha az gördüğümüz şakacı ve eğlenceli yanı daha çok ortaya çıkmıştır. Jake’in ve iş arkadaşlarının Amy’ye olan desteği sayesinde Amy özgüven eksikliğinin üstesinden gelip mesleğinde istediği noktaya ulaşmayı başarmıştır.

Charles Boyle

Kaynak: rollingstone.com

Jake ve Amy’ye göre çok daha duygusal olan Charles sevgi dolu, kalabalık ve tuhaf geleneklere sahip bir ailede büyümüştür. Charles dizideki diğer karakterlere göre oldukça saf bir yapıdadır. İnsanlara karşı çok içten, şefkatli ve özellikle Jake’e karşı çok sadıktır. Dünyayı toz pembe gözlüklerle görmektedir ancak konu gözlem yapmak ve arkadaşlarına tavsiye vermeye gelince kendisi herkesi şaşırtacak şekilde gerçekçi ve akıllı davranmaktadır.

Charles, Jake ve Amy kadar parlak bir dedektif olmasa da sorumluluklarına bağlı ve çalışkan biridir. Charles’ı zorlayan şeylerden biri de fazla kibar olmasıdır. Kendi istediklerinden taviz vermek ve diğer kişilere uyum sağlamak adına kimseye hayır diyemez. Bu nedenle dizi boyunca sahip olduğu şefkatin ve saflığın suistimal edildiğini ve alay konusu olduğunu görebiliriz. Ancak kendisiyle barışık olan Charles, yaşadıkları zorluklara ve alay konusu olan saflığına rağmen hiç yılmayan, güçlü ve iyimser bir yapıya sahiptir.

Rosa Diaz

Kaynak: yourbutlerspantry.com

Rosa; gizemli, ürkütücü, kestirilemez, sert ve acımasızlığa varacak kadar dürüst bir kişiliğe sahiptir. Rosa hakkında bildiğimiz şeyler diğer karakterlere göre oldukça sınırlıdır. Geleneklerine bağlı ve katı bir ailede büyüyen Rosa, insanların onun hakkında yargılayıcı düşüncelere sahip olmasını istemediği için ketum bir kişiliğe bürünmüştür. Bundan dolayı insanların onun hakkında bildiklerini en aza indirmek istemektedir. Öyle ki oturduğu daireyi bir paravan şirketi aracılığıyla kiralayıp komşularına kendisini olduğundan çok daha konuşkan ve sıcakkanlı göstermiştir. Gizemli ve sert kişiliğiyle nam salmış olan Rosa’nın ilerleyen sezonlarda aslında çok duygusal bir insan olduğunu görmekteyiz.

Terry Jeffords

Kaynak: m.media-amazon.com

Güçlü yapısıyla sert bir imaj sergileyen Terry, aslında bir o kadar kırılgan bir yapıdadır. Terry gençlik yıllarında yaşadığı aşırı kilo problemi yüzünden çok fazla zorbalığa uğramıştır ve özgüven problemi yaşamıştır. Bundan dolayı Terry, dış görünüşüne gereğinden fazla önem vermektedir ve sağlığının üzerine titremektedir.

Çavuş Terry, ekip arkadaşlarına karşı oldukça koruyucu ve babacan birisidir. Kendisi aynı zamanda ekibin yol gösteren rehberidir. Terry, kendisinden üçüncü bir kişi olarak bahsetmeyi, pantolon askılarını ve yoğurdu çok sevmektedir. İradeli bir kişiliğe sahiptir.

Gina Linetti

Kaynak: spoilertv.com

İnsanın kendisiyle barışık olması güzeldir ama söz konusu Gina Linetti olduğunda bu durum bencilliğe ve narsistliğe kadar varabilir. Kendinden ve yaptığı her işten övgüyle bahsetmektedir. Gösterişi ve şov yapmayı seven Gina’nın insanlarla olan iletişimi aslında oldukça iyidir. Ama kendi eğlencesini insanlarla olan iletişiminin önüne koyan Gina, iğneleyici tavırları ve esprileriyle bazen acımasız olabilmektedir.

Raymond Holt

Kaynak: Salon.com

Dizinin ilk bölümündeki izlenimi mesafeli ve otoriter olan Raymond Holt, herkes tarafından korkulan biri olarak görülmüştür. Çünkü ifadesiz yüzü ve monoton ses tonuyla insanlara hiçbir şeyden memnun değilmiş gibi bir izlenim vermektedir. Aslında Raymond ifadesiz bir yüzden ve robotik tavırları olan kuralcı bir yüzbaşından çok daha fazlasıdır. Geçmişte Raymond, ırkçı ve cinsiyetçi yaklaşımlar yüzünden meslek hayatında çok fazla dışlanmaya ve zorbalığa maruz kalmıştır. Buna rağmen sabırla ve metanetle işini en doğru şekilde yapmayı amaçlamıştır. Kendinden emin ve güçlü yapısı sayesinde kariyerinde istediği noktaya gelmeyi başarmıştır.

Raymond, gençlik yıllarındaki ekip arkadaşlarıyla arasında yaşadığı iletişim kopukluğu yüzünden Brooklyn Nine-Nine ekibiyle de aynı iletişim kopukluğunu ve dışlanma hissini yaşamak istememiştir. Bu yüzden ekip arkadaşlarını yakından tanımaya, onlarla kendince bağ kurmaya çalışmıştır. Amy’ye akıl hocalığı yapması, kendini herkese açmayan Rosa ile olan iletişimi ve Jake’in çocuksu davranışlarını dizginlemeye çalışması ekibe verdiği önemi göstermektedir. Raymond Holt; saygılı, anlayışlı ve hassas kişiliğiyle ilerleyen zamanlarda diziyi izleyen herkesin gönlünde taht kurmuştur.

Kaynakça

Slashfilm.com. “Every Main Character In Brooklyn Nine-Nine Ranked Worst To Best“. Web. Erişim Tarihi: 04.07.2024.

Screenrant.com. “Brooklyn 99 Most Likeable Characters“. Web. Erişim Tarihi: 04.07.2024.

Kapak görseli: sporcle.com

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks