10 Ocak 2020 tarihinde ülkemizde seyircilerle buluşan yapım, geçtiğimiz günlerde Netflix platformunda da yayınlanarak popüler film listeleri arasına girmeyi başardı. Yönetmenliğini Caner Özyurtlu’nun üstlendiği komedi filmi, IMDB listelerinde 6.1 puan yakalayarak ortalama üstünde bir başarıya imza attı. Film, Nezihe’nin hastalık haberi ile başlıyor ve altı kişiden oluşan eski arkadaş grubunu bir çatı altına topluyor. Emre(Berrak Tüzünataç), Gökçe(Engin Öztürk), Dolunay(Şebnem Bozoklu), Efsun(Özge Özpirinçci), Beril(Meriç Aral), Emrah(Boran Kuzum) ve Nezihe(Hümeyra) ile başarılı bir oyuncu kadrosuna sahip olan yapım, bu altı arkadaşın küçüklük yıllarında Nezihe’nin yazlığına gelerek birlikte vakit geçirmesini konu alırken, aynı zamanda geçmişe giderek ufak kıskançlık ve aşk oyunlarına yer veriyor. Yıllar sonra hepsinin hayatları değişmişken büyük ziyareti ile bir araya gelen grup, evde kaldıkları süre boyunca seyirciye günlük hayattan örnekler vererek sıcak bir hava oluşturmayı başarıyor.
Nezihe’nin geçmiş kırgınlıkları unutturmak ve güzel zaman geçirmelerini sağlamak için denediği her yol geçmişe dair ufak tartışmalar ve atışmalarla biterken, karakterlerin zıtlıklarını kimi zaman birbirlerine karşı birer silah olarak kullandıklarını görüyoruz. Yaşamda üstünde durulmadan geçilen birçok olayı farklı karakterler ile ele alan yapım, sıcak ve ferahlatıcı havasını kimi zaman duygusal sahnelere bırakıyor. Yaz günlerinde geçiyor olmasının seyircide yarattığı pozitif enerji, Emre ile Gökçe’nin çocukluk yıllarından kalma aşkını, ego ve tecrübesizlikle ele alırken Efsun ve Dolunay’ın atışmalarıyla geçmiş küslükleri hatırlatıyor. Emrah’ın filmde içe kapanık rol alması ve günlük hayat hislerinden uzakta yaşıyor olması Nezihe’nin nasihatlarına maruz kalmasına sebep oluyor. Özellikle Netflix platformunda yayına girdiği günden beri kimi sitelerde eleştireye maruz kalırken, sosyal medya kitlesi tarafından beğenildiğini söylemek mümkün. Senaryonun fazla dramatik olmaması, kafa karıştırıcı ve mümkün oldukça entrikadan uzak olması, insanın “benlik” duygusuna vurgu yaparken; aşk, fevrilik, nefret ve zaman gibi konular sahne tonlamalarıyla dikkat çekiyor. Yapımın ortalarında Emre’nin geçirdiği ufak trafik kazası ve ilerleyen zamanlarda Nezihe’nin yardımcısının ölmesi tabiri caizse “fani dünya” vurgusu yaparak sevginin; söylenmesi, gösterilmesi ve yaşanması gereken bir duygu olduğunu gösteriyor. Nezihe’nin Emre ve Gökçe’ye verdiği tavsiyelerin kalp kırıklığını, Gökçe’nin kız arkadaşı Beril yaşarken üçüncü kişi anlatımına yoğunlaşılıyor. Beril, Gökçe’nin bir anlık değişen sevgisini, geçmişi hatırlamasını, ya da aslında Emre’yi hiç unutamamış olmasını kendi “gurur” mekanizması üzerinden kıyaslarken, yapım aslında seyircinin hayatında yaşananlara parmak basıyor. Oyuncu kadrosunun Türkiye’de sevilen ve popüler insanlardan oluşmasıyla beklenti oluşturan yapım puanlama ve listeleme özelliklerine göre beğenileri toplamış gibi görünüyor. Yapımın İzmir Urla’da çekilmiş olması ise; etkileyici görsel tekniği ve mekan olgusuyla tam puan alıyor. 119 dakikadan oluşan film, keyifli zaman geçirmek isteyen komedi severlerin indirilenler listesinde yerini aldı. Yapımın oyuncuları kadar tebrik gören önemli ise, Caner Özyurtlu sektöründe önemli bir yere sahipken, başarılı ve değerli oyuncu Hümeyra’nın kusursuz performansı izlenmeye değer.
“Ben ona çok aşıktım, ama birbirimize söyleyemedik. Olsaydı nasıl olurdu diye kaldı aklımda.”