Senfonik rock türünde eserler veren İlhan İrem, yaptığı müzik için 'popabesk' tabirini kullanmış ve müziğini 'senfonik elektronik uzay müziği' şeklinde tanımlamıştır. Özellikle 70’li ve 80'li yıllar müzik piyasasına damgasını vuran İrem, 'Dünyaya geldiğim topraklar için kaygılanmak boynumun borcu' mottosuyla sanatını icra etmiştir.
Cumhuriyetin Divası Müzeyyen Senar; yüzlerce klasik Türk musikisi eserini yorumlayan bir solist olmasının yanı sıra mayalar, zeybekler ve türkülerdeki üstün icrasıyla Türk musiki tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Simone De Beauvoir, “Olgular ve Efsaneler” ve “Yaşanmış Deneyim” isimli iki ciltten oluşan İkinci Cinsiyet kitabında okuyucuyu eşitlik kavramının derinlerinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Türk Punk Rock grubunun başarılı isimlerinden Second, günümüze kadar paylaştığı müzikleri ile söyleyecek son bir sözü olanlara, sınıfta en arkada kalanlara, aklını yitirenlere, perdeleri yakanlara; kısacası insanların arasından sıyrılanlara sesleniyor!
Geçtiğimiz Nisan ayında aramızdan ayrılan Beta Berk Bayındır Türkçe Rap piyasasının şüphesiz en renkli simalarından biriydi. Şarkılarında kullandığı komedi öğeleri, eksik etmediği fötr şapkası ve ses tonuyla hayranlarını kendisine bağlamayı başarmıştı genç sanatçı.
Söylenti Dergi'nin "Söylenti Radarında Bu Hafta" serisinde her hafta farklı bir müzik sanatçısını ele alıyoruz. Temmuz ayının son haftasında ise konuğumuz 2018 yılında aramızdan ayrılan Onur Can Özcan!
Caravaggio'nun dramatik ve mitolojik eseri ''Bacchus'' bize ne anlatıyor? Uzaktan bakınca basit bir erkek figürü veya portresi gibi duran bu resimde, sanatçı kim bilir neler aktarmak istemiş ya da bu eser sadece bir sipariş üzerine mi çizilmiş? Yüzeysel mi yoksa karanlık anlamları mı var?
Uzun romanların yanı sıra kısa ama bir o kadar da etkileyici öyküler mi arıyorsunuz ? Ve nerden başlamanız gerektiğiniz konusunda fikriniz yok mu? Gelin birlikte Türk ve Dünya edebiyatına bir göz atalım. Eminiz ki bu yazarları okuyunca kendinizden bir parça bulacaksınız...
Farklı sanatsal unsurların birleştirilerek tek bir eserde kullanılmasını tanımlamak için kullanılan eklektisizim, 19. yüzyıl sanatında ortaya çıkmış olsa da günümüz çağdaş sanatında da bir davranış biçimi olarak kullanılmaya devam ediyor.