Edebi eserlerimiz arasında yer alan, kendi alanlarında uzman olan kişilerin unutulmayıp yazıya dökülüşünü, her bir satırını büyük bir merakla okuduğumuz ve üstelik kendi hayatlarımızdan da birer parça bulduğumuz önemli yapıtlar vardır. Farklı alanlardaki değerli insanları tanıtırken kendinizi de bir yerlerde bulmanızı sağlayacak 8 biyografi türünde eseri sizler için listeledik. Keyifli okumalar!
1. Bir Bilim Adamının Romanı
Oğuz Atay’ın kaleme aldığı ve MEB tarafından öğretmenlere okunması gereken kitaplar listesinde bulunmuş bir eser olan Bir Bilim Adamının Romanı kitabında Oğuz Atay’ın üniversitede hocası olan Mustafa İnan’ın hayatı anlatılıyor. Kitabın içeriğinde hayatını bilime adamış bir bilim adamının karşısına çıkan bütün zorlukları aşıp, hayatında ve işinde nasıl başarılı olduğuna yer veriliyor. Kitapta Oğuz Atay, Mustafa İnan’ın sadece olumlu yönlerini değil olumsuz taraflarını da yazmak istese de bu isteği reddediliyor. Kitabın bir bölümünde Mustafa İnan’ın damdan düştüğü yazıyor ve bu konuyla ilgili de yazarımız şöyle diyor:
“Mustafa İnan, ölseydi bilim hayatımızda çok büyük bir boşluk olacaktı.”
2. Babam Cemil Meriç
Kızı Ümit Meriç’in babasına ithafen yazdığı biyografik eserimiz olan kitapta Cemil Meriç’in hayatı ele alınıyor. 38 yaşına geldiğinde körlükle tanışan ama buna rağmen bütün eserlerini kaleme aldığı yıllarına şahit oluyoruz bu kitapta. Kimi yerde duygulandırıyor kimi yerde hayran bırakıyor tüm zorluklara karşı dimdik yansıması hayata. Ümit Meriç kitapla ilgili şunları söylüyor:
“Ülkeme mal olmuş bir fikir adamının, hayatına en yakından şahid olmuş evladı olarak, doğum öncesinden sonrasına kadar hayat hikayesini okurlarına kazandırdığım için bahtiyarım.”
3. Tek Adam
Tek Adam isimli kitapta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar hayatı anlatılıyor. Süreyya Aydemir’in yazdığı kitapta zamanlar dönem dönem ayrılmış şekilde inceleniyor bu da anlatımın daha açık olmasını sağlıyor. Ailesinden okuduğu okullara, okullardan savaşlara kadar her detayı yalın bir dille ele alan kitap bize tarihin kapılarını açıyor.
“Bir gün gelip bir misyonu olacak insan, bu misyonun ne olabileceğini kesin olarak sezmese bile, kendi hammaddesini durmadan işleyen insandır. Bu hammadde o insanın kendi kabiliyetleri ve ihtiraslarıdır. Kendini yapan, kendini aşabilen ve çevresinden sivrilebilecek olan insan ancak bu soy insandır.”
4. Afrikalı Leo
Amin Maalouf’un kaleme aldığı eserde, hayatın birçok yerinde bulunmuş, birçok statüde yer edinmiş, bazen yoksul bazen fakir bir hayat yaşayan Hasan el-Vezzan anlatılıyor. Yazarın ilk romanı olmasına rağmen gayet güzel betimlemelere yer vermiş ve biyografi türünde önemli bir eser ortaya koymuş olması da bu kitabı özelleştiriyor. Kitabın arka kapağında ise içeriği tasvir eden çok güzel bir cümle yer alıyor.
“Afrikalı Leo’, gerçek bir yaşam öyküsünden çıkarılmış düşsel bir yaşamöyküsü: “Bir berberin sünnet ettiği, bir Papanın vaftiz ettiği” Hasan ibn Muhammed el-Vezzan ez-Zeyyati alias/namı diğer Giovanni Leone de Medici’nin, Leo Africanus yani Afrikalı Leo’nun özyaşamöyküsü -yazmış olsaydı yazacağı gibi…”
5. Freud- Mutluluğun Mimarı
Psikoloji ve biyografi türlerini aynı eserde barındıran bu kitapta Freud’un bilinçaltının davranışlara yansıyan kısmından rüyalara, rüyalardan cinselliğin içimizde barındırdığımız dürtülerine kadar her konu özenle işleniyor böylelikle de Freud’u yakından tanımak için çok güzel bir fırsat buluyoruz. Kitabın yazarı olan Stefan Zweg tek tek Freud’un bütün kuramlarını ele alıyor. Kitabın kapağında ise şöyle bir söz yer alıyor:
“İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.”
6. Halide Edip- Biyografisine Sığmayan Kadın
İpek Çalışlar’ın betimlediği gibi biyografisine sığmayan bir kadın Halide Edip. Aşklarıyla, hürriyet için dik duruşuyla, kadın hakları mücadelesiyle ve edebiyatımıza kazandırdığı eserleriyle müthiş bir kadın anlatılıyor kitapta. Anlatılanlar arşivdeki bilgilere, edebiyat dünyasının anlattıklarına ve gün yüzüne çıkartılmış mektuplara dayanıyor. Bütün bu nesnellik ve İpek Çalışlar’ın saf dili okurlarını, Halide Edip’i daha iyi tanımaya, geniş bir açıdan görmeye yönlendiriyor. Orhan Pamuk ise kitap hakkında şöyle diyor:
“Elden bırakmadan okunan bu parlak kitap, bağımsız, özgürlükçü ve entelektüel bir kadının Türkiye’de en zor koşullarda bile nasıl var olduğunu gösteriyor.”
7. Turgut Uyar’ın Çocuklarıyız
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere bu kitapta Turgut Uyar’ın çocuklarıyla yapılmış söyleşiler ve onların gözünden babalarının yaşadığı hayat anlatılıyor. Bu kadar yakınlarının onu anlatıyor olması da kitabın güvenilirliğini arttırıyor tabi ki. Yazarlarının aslında Turgut Uyar’ın 4 çocuğu, hazırlayanın ise Derviş Aydın Akkoç olduğu bu kitap belgesel tadında akıp gidiyor.
“- Askeri okul hikayelerinden söz eder miydi pekala?
-İyi hatırlattın, askeri okul hikayelerini çok anlatırdı babam. Okuldan arkadaşlarıyla kaçmalar, leblebi yiyip şarap içmeler, karda oynamalar, yakalanmalar, ceza almalar, serüven romanları gibi anlatırdı bunları.”
8. Steve Jobs
Walter Isaacson’ın yazdığı kitap teknolojiye ilgi duyanların odak noktası oluyor. Apple markasında başarılarını her daim göstermiş birini en yakın arkadaşının bakışıyla okuyoruz. Nasıl bu başarıyı sağladığını, nasıl teknolojiye ilgi duyduğunu ve kendini nasıl geliştirip yeri gelince nasıl tökezlediğini detaylı şekilde görmüş oluyoruz bu kitapla. En çok okunan kitaplar listesine girmiş bu biyografik türdeki kitap hayata bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olacak.
“İyi iş çıkarmanın tek yolu yaptığınız işi sevmektir. Eğer bu işi henüz bulamadıysanız aramaya devam edin, vazgeçmeyin. Kalple alakalı diğer her mevzu gibi, bu işi bulduğunuzda anlayacaksınız.”