Azize Tekla: Birinci Yüzyıldan Gelen Bir Şifacı

Editör:
Irmak Çelik
spot_img

Azize Tekla, martyr hikâyelerinin Hristiyanlığın yayılmasında büyük rol oynadığı döneme ait bir apokrif İncil hikâyesinin ana karakteridir. Ayrıca benim de çok sevdiğim aziz/azize hikayelerinden biridir. Birinci yüzyılda yaşadığına inanılan Azize Tekla ‘‘Acts of Pavlus and Thecla’’ ile ilk defa karşımıza çıkar. Kendisinin hikâyesinin anlatıldığı, elimize geçen tek yazılı kaynak da bu apokrif İncil hikayesidir.

Ortaya Çıkışı

Azize Tekla Resmi
Azize Tekla – Herguneincil.org

Hikâyenin ilk yazılmış halinde sadece Pavlus’tan bahsedilir. Hikâye günümüze gelmiş ismiyle değil, ‘‘Acts of Pavlus’’ olarak geçer. Azize Tekla kültünün günümüze bu şekilde geçmesinin ve hikâyenin şu anki şeklinde anılmasının sebebi de Azize Tekla için etkili olmuş sözlü kültürdür. Başlangıçta yalnızca Pavlus’un hikâyesinde yer alan Tekla’nın tek rolü, onurlu bir bakire olmak ve tanrı için evliliğinden kaçarak diğer bakireler için örnek oluşturmaktır. Sözlü kültürle dilden dile dolaşan hikâyede Tekla’nın rolü ile temsil ettikleri de değişime uğramıştır. Tertullianus, Pavlus’un hikâyesinde Tekla’dan bahseden ilk kişidir. Tekrarlamakta fayda vardır ki hikâyenin günümüz şekline gelmesinde en önemli sebep çoğunlukla kadınlar tarafından yaşatılmış olan sözlü gelenektir. Bu kısmı detaylandırmak için öncelikle ‘‘Acts of Pavlus and Thecla’’ ya bakmamız gerekir.

1- İconium (Konya)

Azize Tekla atıldığı ateşlerin arasında yanmadan duruyor.
Azize Tekla ateşlerin arasında – Anastpaul.com

Tekla, İconium’lu (Konya) zengin ve Pagan inanışına sahip olduğu bilinen bir ailenin kızıdır. Nişanlısı olan Thamiyris yine İconium’lu ve zengin bir ailenin oğludur. Tekla’nın hayatında önemli olan başlıca birkaç karakter vardır. Bunlardan biri Thamiyris’dir. Özellikle de yolculuğa çıkmadan önceki yaşamı için Thamiyris kadar önemli tek diğer karakter Tekla’nın annesi Teoklia’dır. Pavlus ise birinci yüzyılda Hristiyanlığı yaymak için çıktığı yolculuğunda sıradaki durağı olan İconium’a varır. Pavlus’un geleceğini duyan biri, onu evinde ağırlamak ister. Böylece Pavlus bu evden yaptığı konuşmalarla etraftaki insanları etkilemeye başlar, öyle ki ev, Pavlus’u dinlemek isteyen insanlarla dolup taşıyordur. Bu kalabalığın çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyordur. O sırada Tekla, bu kalabalığa karışmadan cam kenarından Pavlus’u dinler. Hatta 3 gün 3 gece yemeden içmeden kesilip Pavlus’u dinlemek dışında hiçbir şey yapmayı kabul etmez.

Tekla’nın annesi Teoklia kızının bu halinden Thamiyris’e bahsetmiştir. Kızının Thamiyris’i bırakıp Pavlus’un anlattığı yolda gideceğini anlayınca Thamiyris’i Tekla’yı eski haline çevirmesi için yollar. Teoklia haksız da sayılmazdır çünkü Pavlus’u dinledikten sonra Tekla, onun öğrencisi olmayı kafasına koymuştur. Thamiyris gidip Tekla’ya neden hiçbir şey yapmayıp sessizce sadece Pavlus’u dinlediğini sorduğunda bir cevap alamaz. Thamiyris bunun üzerine Pavlus’la beraber geldiğini gördüğü diğer erkekleri evine davet edip onları ağırlar. Bu sayede Pavlus’tan nasıl kurtulacağını bulur. Hemen kalkıp öfkeyle Vali’nin yanına gider. Arkasında topladığı kalabalık ve Vali ile Pavlus’un konaklarken vaazlarını verdiği evin önüne gelir. Eve vardıktan sonra arkasındaki kalabalığa doğru Pavlus’un İkonyum’un düzenini bozduğu ve kadınların aklını karıştırıp onları evlilikten caydırdığını iddia ederek hapsedilmesini sağlar.

Pavlus’un hapsedildiği gece Tekla, kolundaki bileziklerle gardiyana rüşvet verip Pavlus’un bulunduğu zindanın yanına gelir. Tüm gece Pavlus’u dinleyerek geçirir. Pavlus’un hiç korkmayışından çok etkilenmiştir. Onun öğrencisi olma kararından bir kez daha emin olur. Bu sırada Thamiyris İkonyum sokaklarında bir ileri bir geri koşarak Tekla’yı arıyordur. Herkese Tekla’yı sorarken zindanı bekleyen muhafızdan Tekla’nın geceyi Pavlus’la geçirdiğini öğrenir. Pavlus’un atıldığı zindana girdiğinde ise Tekla ve Pavlus’u görür. Zindandan çıktığı gibi Vali’ye gidip Pavlus için sürgün kararı çıkarttırır. Tekla, Pavlus’a verilen sürgün kararına itiraz edince Teoklia, Pavlus’un aklına girdiği diğer kadınlara ibret olması için Tekla’nın ateşe atılmasını ister. Böylece Tekla için bir ölüm kararı çıkarılır. Meydanın ortasında yakılmak için getirilip ateşlere atıldığı anda ateşlerin Tekla’ya değmediği görülür. Sonrasındaysa hiç yoktan gelen bir yağmur bulutu Tekla’nın üzerine yağarak cezalandırılmak için içine atıldığı alevleri söndürür. Alevlerden sağ çıkan Tekla ilk iş Pavlus’u bulmak için yola koyulur. Pavlus’u bulduğunda ise Tekla yakalandığından beri oruç tutup, tanrıya alevlerin Tekla’ya zarar vermemesi için yakardığını görür. Tekrar buluştukları gibi Tekla Pavlus’a vaftiz olmak istediğini söyler. ‘‘Saçımı keseceğim ve seni her yere takip edeceğim.’’ dediğindeyse Pavlus ’’Daha çok genç ve güzlesin, bir ayartmaya kapılabilirsin.’’ diyerek reddeder. Tekla buna karşılık eğer kendisine Mesih’in mührünü verirse hiçbir ayartmanın ona dokunamayacağını söyler. Pavlus yine Tekla’yı ’’Tekla, sabırla bekle, (kutsal) suya ulaşacaksın’’ diyerek vaftiz etmeyi reddeder. Yine de Tekla’yı yanına alarak beraber Antioch’a (Antakya) doğru yola çıkarlar.

Tekla’nın saçını keserek kılık değiştirerek yolculuğuna erkek olarak devam etmeyi istemesi erken yüzyıllarda azize hikayelerinde ortak bir temadır. Daha güvenli yolculuk edebilmek için böyle olmasıyla birlikte eserin özellikle bu kısmının ve bu şekilde anlatıları bulunan diğer azize hikayelerinin bir trans alegorisine sahip olabileceği ihtimali günümüz çalışmalarında bahsedilen teorilerden biridir.

2- Antioch (Antakya)

Azize Tekla aslanların ve vahşi hayvanların ortasında resmedilmiştir
Azize Tekla by Father Francis Xavier Weninger, 1876 – Anastpaul.com

Antakya’ya vardıklarından sonra şehrin varlıklı insanlarından olan Alexander, Tekla’yı çok beğenir ve kendisinin olmasını ister. Pavlus’a hediyeler verip kendisine Tekla’yı vermesini söyler. Pavlus ise Tekla’yı ne tanıdığını ne de ona sahip olduğunu söyler. Bunun üstüne Alexander Tekla’ya tecavüz etmeye yeltenir. Tekla, Alexander’ı üzerinden atıp kıyafetlerini parçalayarak meydanın ortasında onu rezil eder. Daha sonra Tekla valinin önüne çıkarılır. Yaptıklarını Vali’nin önünde kabul ettiğinde, vahşi hayvanların arasına atılmakla cezalandırılır. Kentin kadınları bu karara isyan eder ama Tekla’yı ceza almaktan kurtaramazlar. Ceza gününe kadar Tryphaena adında Roma’nın önde gelenlerinden olan dul bir kadın Tekla’yı himayesi altına alır. Şafak sökerken Alexander Tryphaena’nın evine, Tekla’yı götürmek için gelir. Tryphaena daha önce kızını kaybetmiştir. Tekla gelmeden önce merhum kızı Falconilla annesinin rüyasına girmiş ve gelecek olan kadını kabul etmesini çünkü o kadın sayesinde diğer tarafta huzura ulaşacağını söylemiştir. Bu yüzden Tryphaena Tekla’yı kendi kızının yerine koymuş ve evinden bir cenaze daha çıkmasına gönlü razı olmayacaktır.

Tryphaena’nın evinden alınan Tekla, vahşi aslanların ve boğaların olduğu arenaya çıkartılır. Arenanın etrafında yine kadınlar bağırmakta bu kararın yanlışlığına lanet okumaktadırlar. Alexander’ın vahşi erkek aslan ve boğalarına atılan Tekla, vahşi bir aslandan çok evcil bir kedi gibi davranıp ayaklarının dibine yatan bir dişi aslan tarafından korunur. Bu dişi aslan Tekla’yı korumak için erkek aslan ve boğalarla mücadele ederken karşısındaki hayvanlarla beraber kendisi de maalesef ölür. Alexander’ın isteği üzerine Tekla’nın bulunduğu yere daha fazla vahşi hayvan yollanır. Sonrasında vahşi fokların olduğu havuza atılır. Burada kendini vaftiz ederek havuzdan, tek parça ve çıplak olan hiçbir uzvu diğer insanlara görülemeyecek şekilde etrafı bir sisle kaplı halde çıkar. Alexander ne kadar Tekla’yı öldürmeye devam edilmesini istese de Tryphaena’nın gördüklerine dayanamayıp bayılmış olması, ayıldıktan sonra da Vali’ye arenada olanları ve kendisinin bayılışını Sezar’ın duymasının çok kötü sonuçları olacağını söylemesiyle Vali cezadan vazgeçer. Tekla’nın ölmeyişi üzerine Tryphaena ’’Artık ölülerin dirildiğine inanıyorum, şimdi çocuğumun yaşadığına inanıyorum.’’ der ve bir süre daha Tekla’yı evinde ağırlar. Bu cümle de vaftiz olmasıyla birlikte mucizelerine tanık olnunan Tekla’nın azize oluşunun kabullerinden biridir. Tekla bu sırada Tryphaena’nın kızı için dua eder, Falconilla’nın ruhunun huzura kavuşmasını sağlar. Daha sonra Tryphaena’nın evinden ayrılıp erkek kılığında Myra’ya Pavlus’u bulmaya gider. Pavlus’u bulup başından geçenleri anlatıp Pavlus’a İconiuma döneceğini söyler. Böylece Pavlus’un yanından bir azize olarak ayrılıp İkonyum’a doğru yola çıkar.

3- Silifke: Eve Dönüş ve Myra

Silifke'de bulunan Meryemlik Tekla Kilisesinin içinden fotoğraf
Azize Tekla Mezar – Turna Blog

İconium’a vardığında Thamiyris’in öldüğünü ama annesinin hayatta olduğunu öğrenir. Annesinin yanına gidip onu Tanrı’nın ve İsa’nın yoluna dönmesi için ikna etmeye çalışır. Buradan sonraysa Silifke’ye gidip oraya yerleşir. Uzun bir süre Silifke’de bir mağarada münzevi bir şekilde yaşayarak halka mucizeleriyle şifa dağıtır. Genellikle rüyalarla ve mağarasını ziyaret edenler üzerinde şifa mucizeleri görülür.

Silifke halkı Tekla’ya ve mucizelerine o kadar güvenir ki kentin kendi doktorlarına gitmez olur. İşsiz kalan doktor ve şifacılar bu duruma çok sinirlenerek Tekla’ya saldırması için birkaç erkek tutup gece Tekla’nın mağarasına yollarlar. Silifke Halkı Tekla bölgeye yerleşene kadar çoğunlukla Pagan inanışlara sahiptir. Bu yüzden Tekla’nın şifacılık gücünün Artemis’ten geldiği kanısına varıp onun bakireliğine zarar vermeye çalışmışlardır. Tekla o gece mağarasında kaybolur bir daha da kimse onu görmez. Sözlü kaynaktan geldiği için arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolduğu gibi, beyaz bir kumaş parçası bırakarak kaybolduğuna dair de farklı anlatılara sahiptir. Kendisinin yaşayıp öldüğüne inanılan bu mağara yeraltı kilisesine dönüştürülmüştür. Daha sonra yıllar içerisinde mağaranın üzerine ve etrafına birçok yapı yapılmış ve alan bir manastır kompleksine dönüşüp Meryemlik olarak adlandırılmıştır. Katoliklere göre azize, Ortodokslara göre Martyr olarak anılan Tekla her iki mezhep için de önemli bir figür olmuştur. Silifke ve Aya Tekla Kutsal Alanı günümüzde hala önemli bir haç merkezidir.

Hikayenin Alegorisi

Azize Tekla Heykeli
1666 yılına tarihlenen Tekla heykeli – Stpetersbasilica.info

Yukarıda bahsettiğim gibi kadınlar Tekla’nın hikâyesinin ana karakterleridir. Onun için verilen adaletsiz kararlara başkaldıranlar olmuş, Pavlus’un bile onu bıraktığı yerde Tekla’ya sahip çıkan ve ona mentorluk yapanlar yine onlar olduğu görülmüştür. Vahşi hayvanlarla mücadele ederken de onu bir dişi aslan korur. Çoğu İncil hikâyesi gibi bu anlatı da alegorik özellikler gösterir. Kadınlar iyi olanlardır, erkekler kötü adamlardır. İstisna olarak hikâyede kötü olan tek bir kadın karakter vardır o da Tekla’nın annesidir. Tekla vahşi hayvanlarla mücadeledeyken karşısında spesifik olarak erkek aslanların ve boğaların olduğu belirtilmiştir. Bu iki hayvan da askerler ve güçle anılır ki Tekla’nın yaşadığı tüm zorluklar ona güçlük çıkaran erkeklerle ilgilidir. Tekla’dan sonra hikâye için en çok önem arz eden Pavlus bile Tekla’ya güvenmemiş ve onu vaftiz etmeyi reddetmiştir. Bunun neden böyle olduğu tartışmalı bir konudur. Kaleme alınan ihtimallerden biri kadınlar için yazılmış olduğu düşünülen Helenistik aşk ve ahlak romanlarıyla benzerlik göstermesi sebebiyle kadınların ilgisini çekmek için, kadınlar tarafından yazılmış olmasıdır. Bu düşüncenin dayandığı bir kanıt yoktur. Zaten Tertullian’ın kaynaklarda geçirdiği şekilde yazarın büyük ihtimalle sözlü anlatımdan duyduklarını yazıya geçiren, Anadolu’dan bir erkek papaz olduğunu yazması bu fikri çürütür.

Helenistik aşk romanlarının çoğunun erkekler tarafından yazılmış olduğunu kabul ettiğimiz iddiasıyla beraber bizi ‘‘Acts of Pavlus and Thecla’’ nın da bir erkek tarafından yazılmış olması pek şaşırtıcı olmaz. Lâkin neden böyle bir anlatımı seçtiği düşündürtür. Bunun sebebini ise yazıya geçiren papazın dul kadınların çoğunlukta olduğu bir toplulukla zaman geçirdiği ihtimaline dayandırılır. Yine de bu konu hakkında net bir şey şu anlık söylenemez. Böylece, neredeyse ilk aziz/azize hikayelerinden biri olan Tekla’nın özellikle günümüze hem dini hem de tarih açısından üzerine konuşulacak fazlasıyla konu bırakmasıyla özel bir yerinin olduğunu düşünmekteyim.


Kaynakça

  • Davis,S.J. (2008). The Cult of Saint Thecla, A Tradition Of Women’s Piety In Late Antiquity. Birleşik Krallık: Oxford University Press.
  • Ö. Güzel, B. Bölükbaş, M. B. Tıraş (2023). İlk Kadın Havari Aya Tekla: Kültü ve Yolculukları.  Turist Rehberliği Nitel Araştırmalar Dergisi, 4(1), 1-13
  • Canevello, S.A. (2004). İconium’lu Azize Tekla Yaşamı ve Mucizeleri. Olba Dergisi 10.sayı, 261-271
  • Higgins, S. (2019). St. Thecla and the Art of Her Pilgrims: Towards an Autonomous Feminine. Journal of the Canadian Society for Coptic Studies 11, 65-80
  • Johnson S.F. (2006). The Life And Miracles of Thekla A Literary Study. Washington, DC: Center for Hellenic Studies, Trustees for Harvard University.
  • Konyalı Azize Tekla. Her Güne Bir İncil. Web. (Erişim Tarihi: 29.06.2025)
  • Aya Tekla Kilisesi, Mersin. Turna Blog. Web. (Erişim Tarihi: 29.06.2025)
  • Saint of the Day, 23 September, St Thecla (1st century) Virgin and Martyr. Anastpaul. Web. (Erişim Tarihi: 30.06.2025)
  • St. Thecla. Catholic Harbor of Faith and Morals. Web. (Erişim Tarihi: 30.06.2025)
  • St. Thecla. St. Peters Basilica. Web. (Erişim Tarihi: 30.06.2025)
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.