Bireysel Cennet Rüyamız: Dört Anlaşma

     Don Miguel Ruiz’in  yazmış olduğu ve ilk baskısı 1999 yılında basılan kitaptaki dört anlaşma yer alır. Yazar eğer bu anlaşmaları uygularsak, cehennem rüyasından uyanıp kendi cennet rüyamızı yaratacağımızı söylüyor. Kitapta şöyle bir cümle yer alıyor;

”Şu anda gördüğünüz ve işittiğiniz her şey bir rüyadır. Şu anda rüya görüyorsunuz. Beyniniz uyanıkken rüya görüyorsunuz. Biz doğmadan önce doğan insanlar dışarıda kocaman bir rüya yarattı.”

Toltek Ne Demektir?

  Binlerce yıl önce, Meksika’nın güneyindeki Toltek ”Bilginin kadınları ve erkekleri’‘ olarak anılıyordu. Antropologlar toltekleri bir ırk olarak tanımlıyor. Oysa Toltek kadim spiritüel bilgileri ve uygulamaları araştırmak ve korumak için bir toplum oluşturan bilim insanları ve sanatçılardı. Toltek bilgisi, değişik soylardan gelenler tarafından korunarak nesilden nesle aktarıldı.

Birinci Anlaşma: Kullandığın Sözcükleri Özenle Seç

  İlk ve en önemli olan aynı zamanda uyulması en zor olan anlaşmadır. Kullandığımız sözcüklerde kusursuz olabilmemizdir. Çok basit görünüyor değil mi?

  Sözler, sizin yaratma gücünüzdür. Sözleriniz size tanrıdan gelen armağandır. Hangi dili konuşursanız konuşun niyetiniz söz aracılığıyla yön bulur. Sözle düşünürsünüz. Düşünmekte kullandığınız sözlerle yaşamınızdaki olayları yaratırsınız. Söz iki yanı keskin kılıç gibidir. En güzel rüyayı yaratabilir ya da etrafınızdaki her şeyi yok edebilir. Sözü  küfretmek, suçlamak, utandırmak, yok etmek için kullanıyoruz. Bazen doğru kullandığımız da oluyor ama ne yazık ki sık değil.

    Sözlerinizi doğru kullanın , sevginizi paylaşmak için kullanın. Sözleriniz ”günahsız” ise kendinizi iyi hissedersiniz. Eğer özgür olmak, mutlu olmak istiyorsanız bu ilk anlaşmayı kendinizle yapmalısınız. Kelimelerinizi özenle seçin.

İkinci Anlaşma: Hiçbir şeyi Kişisel Algılama

   Sonraki üç aşama aslında ilk aşamadan doğar. Etrafınızda olan biten hiçbir şeyi kişisel algılamayın. Bir şeyi kişisel algıladığımızda, onların bizim dünyamızın nasıl olduğunu bildiklerini  varsayarız. Kendi dünyamızı onların dünyasına empoze etmeye çalışırız. Birisi size ”Hey sen çok çirkinsin” dese bile, bunu kişisel algılamayın. Çünkü gerçek şu ki; bu kişi kendi duygu, düşünce ve inançlarını ifade ediyor. Bu kişinin size gönderdiği zehri kabul edip etmemek, kişisel algılamayla ilgilidir. İnsanlar ne yaparsa ne söylerse ve ne düşünürse kişisel algılamayın.

  Sizin ne kadar harika biri olduğunuzu söyleseler bile, bunu sizin yüzünüzden söylemiyorlar. Sizin harika olduğunuzu kendinizin bilmesi önemli. Size harika olduğunuzu söyleyen insanlara inanmaya ihtiyacınız yok.  Hiçbir şeyi kişisel algılamayın. Birisi başınıza silah dayasa bile, yine de kişisel değildir. Bunu gerçekten anladığınızda, başkalarının özensizce ve bilinçsizce söylediği sözler ya da davranışlar sizi incitemez.

Üçüncü Anlaşma : Varsayımda Bulunma

Her şeyle ilgili varsayımda bulunma eğilimimiz vardır. Bundaki sorun gerçek olduğuna inanmamızdır. Yaşamımızdaki dramaların ve üzüntülerin sebebi kişisel algılamak ve varsayımda bulunmaktır. Soru sormak daima varsayımda bulunmaktan iyidir çünkü varsayımlar yaşamınıza acıları davet eder.

 ‘Varsayımda bulunmayın.’ demek kolaydır. Çünkü genelde tam zıttı şekilde davranırız. Alışkanlıklarımız ve rutin davranışlarımız içinde varsayımlarda bulunduğumuzu fark etmeyiz. Bunun farkında olmak ve kavramak ilk adımdır. Varsayımda bulunma, bu yol bireysel özgürlüğün yoludur.

Dördüncü anlaşma : Daima Yapabildiğinin En İyisini Yap

  Bu anlaşma diğer üç anlaşmanın kalıcı alışkanlığa dönüşmesini sağlayan anlaşmadır. Her koşul altında yapabildiğinizin en iyisini yapın, ne daha fazla ne daha az. Ama şunu daima hatırlamanızda yarar var; An her an değiştiği için asla en iyiniz olmayacaktır.

  Yapabildiğinizin en iyisini yapmakla, yaşamı dolu dolu ve yoğun yaşarsınız. Üretken ve kendinize karşı iyi olursunuz. Çünkü kendinizi ailenize, topluma, her şeye daha iyi verirsiniz. Aksiyonun kendisi size yoğun mutlu duygular yaşatacaktır. Her günün hakkını vererek  yaşayın. Bu anlaşmalara uymak için yapabileceğinizin en iyisini yapın.  Her şeyin gittikçe kolaylaştığını deneyimleyeceksiniz.

Bugün yeni bir rüyanın başlangıcı olsun.

 

 

 

 

 

 

 

Bilge Sıla Balcı
Bilge Sıla Balcı
İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Jane Eyre Hangi Şarkıları Dinlerdi?

Gelin, hep birlikte Jane'in muhtemelen profilinde herkese açık paylaşmayacağı, yalnızca kendisinin erişebileceği müzik listesine ulaşmaya çalışalım!

Epik Fantastik Türüne Giriş ve Kralkatili Güncesi Evreni

Epik fantastik türüne derinlemesine bir bakış ve Kralkatili Güncesi ekseninde modern mit yaratımının izleri...

Söylenti Sinema Şeridi: Direniş ve Özgürlük Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Yerel ve Evrenselin Birlikteliği: Çağdaş Moda Tasarımlarında Anadolu İzleri

Moda dünyasında sürdürülebilirlik ve özgünlük arayışı giderek daha fazla tasarımcıyı yerel ve kültürel unsurlara bakmaya yönlendiriyor.

Met Gala 2025: Moda Dünyasında Dikkat Çeken Kültürel Tema

Met Gala 2025, kültürel teması ve "Black dandyism" vurgusuyla moda dünyasında kimlik ve stil hakkında güçlü mesajlar verdi.

Ölü Ozanlar Derneği Hangi Albümle Eşleşir?

Sistemin duvarlarını şiirle yıkan bir film ve notalarla öfkesini haykıran bir albüm: Ölü Ozanlar Derneği ve The Wall’u birlikte inceliyoruz.

Terapide Kaybolmak: “Beyaz Psikoloji”den Kültürel Uyum Arayışına

Batı merkezli terapi yaklaşımlarının kolektivist kültürlerde neden uyumsuzluk gösterdiğini "beyaz psikoloji" kavramı üzerinden inceledik.

Orta Çağ Avrupası’nda Moda, Sağlık ve Hijyen

İnsanın kendini eğitmesi, araştırması ve en önemlisi sorgulaması kadar güzel bir şeyin olmadığı dersini veren Orta Çağ Avrupası'ndan bir soru: “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz?”

Crash (1996) Film İncelemesi: Bedenin Arzuyla Çarpışması

Cronenberg’in Crash filminde beden, arzu ve makina birleşir; kaza, hem haz hem dönüşüm alanına dönüşür. Film, gerçekliğin simülakra evrildiği bir evren çizer.

Söylenti Aylık Frekans

Mayıs ayını taçlandıracak müzik önerileriyle karşıladığımız Söylenti Frekansı sizlerle!

Editor Picks