Çağdaş İngiliz romanın önemli isimlerinden Julian Barnes’ın kaleme aldığı Bir Son Duygusu kendi adıyla yazdığı on birinci romanıdır. 2011 yılında yayımlanan kitap, ana karakter Tony Webster’ın geçmişe dair anımsamalarıyla başlar. Barnes’ın, sonsuz bellek değişimi ve geçmişin yeniden inşası konularını işlediği bu kitap 2011 Man Booker Ödülü’nü kazanmıştır. Biz de sizler için Bir Son Duygusu’ndan alıntılar derledik. Keyifli okumalar!
- “Bir yelkovandan gerçeğe daha yakın bir başka şey var mıdır?” (s.10)
- ” ‘Camus intiharın gerçek tek felsefi mesele olduğunu söyledi’
‘Etiğin, politikanın, estetiğin, gerçekliğin doğasının ve bütün diğer şeylerin dışında.’ Alex’in sert karşılığında bir gerginlik izi vardı.
‘Tek gerçek olan. Bütün ötekilerin bağlı olduğu temel olan.’ ” (s.20) - “Korkularımızdan bir başkası da buydu: Yaşam’ın edebiayat gibi çıkmayacağı korkusu.” (s.21)
- “Tarih zafer kazananların yalanlarıdır.” (s.23)
- “Tarih, belleğin kusurlarının, belgelemenin yetersizlikleriyle buluştuğu noktada üretilen kesinliktir.” (s.23)
- “Şu çarpıcı nokta bana gençlikle yaşlılık arasındaki farklardan biri olabilirmiş gibi geliyor: gençken, kendimiz için farklı gelecekler yaratırız; yaşlandığımızdaysa, başkaları için farklı geçmişler uydururuz.” (s.89)
- “Ne kadar çok öğrenirseniz, o kadar az korkuyorsunuz. Akademik çalışma anlamında “öğrenmek” değil de pratik yaşam anlayışı içinde öğrenmek.”(s.91)
- “Düşe kalka yaşayıp dururuz, yaşamın başımıza gelmesine izin veririz, azar azar bir anılar deposu oluştururuz.” (s.96)
- “Sözgelimi: genç ve duyarlıyken, aynı zamanda en incinir konumda oluyoruz; oysa kan yavaşlamaya başladığında, duyularımız keskinliğini yitirdiğinde, daha fazla zırhlanıp incinmelere katlanmayı öğrendiğimizde, daha dikkatli adım atıyoruz.” (s.106)
- “Hayat sadece toplama ve çıkarma değil. Aynı zamanda kaybın, başarısızlığın birikimi, çarpımı.” (s.112)
- “Yirmisindeyken, hedefleriniz ve amaçlarınız konusunda kafanız karışık ve kesinlikten yoksun olsanız da yaşamın kendisinin ne olduğu konusunda, yaşamda ne olduğunuz ve ne olabileceğiniz konusunda güçlü bir duyguya sahipsinizdir. Daha sonraları… daha fazla belirsizlik, daha fazla görüş değiştirme, daha fazla sahte anılar olur.” (s.113)
- “Birisi bir zamanlar tarihte en sevdiği zamanların her şeyin çöktüğü zamanlar olduğunu söylemişti çünkü bu,bir şeylerin doğmakta olduğu anlamına geliyordu.”(s.113)
- “Ama başka bir şeyi daha öğreniriz: beynin, kendisine hep aynı rollerin verilmesinden hoşlanmadığını. Her şeyin bir azalma, çıkarma ve bölme meselesi olduğunu düşündüğünüzde beyniniz, belleğiniz size şaşırtabilir.” (s.120)
- “Ne kadar uzun yaşarsak o kadar az anlıyoruz diyen kimdi?” (s.140)
- “Şarkılar zaman zaman gerçeği söyler.” (s.144)
Kaynakça:
Barnes, Julian. Bir Son Duygusu. Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2011.