Bilge Karasu: Postmodern Romanın Özgün Kalemi

spot_img

Bilge Karasu, 9 Ocak 1930’da, İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Felsefeci yanı da olan Bilge Karasu; aynı zamanda öykü, roman ve deneme yazarıdır. Postmodern romanın Türkiye’deki temsilcileri arasında olan Karasu, metinlerinde felsefi sorunları da ele almıştır.

Edebi Hayatı ve Edebi Dili

Yazmaya başladığı zaman 17 yaşındaydı. İlk yazısı 1950 yılında, ilk öyküsü ise 1952 yılında “Seçilmiş Hikayeler Dergisi”nde yayımlanmıştır. Karasu’nun yazılarının en önemli özelliği ise, gündelik yaşamda sık sık hissettiğimiz duyguları ve yaşadığımız olaylar imgesel bir dille okuyucusuna aktarabiliyor olmasıdır. Böylece okuyucu metindeki kahramanlar ile yakınlık kurarak olayın içerisine girer ve bu sebeple hikaye ile okur arasında bir bağ oluşur.

Klasik ve modern edebiyatın temel kurallarını reddeden postmodern türünün öncü isimlerinden olan Karasu, eserlerinde olay örgüsü yerine ana karakterin aklından geçenleri detaylı bir şekilde anlatmıştır. Konular iç içe geçmiş ve karmaşık bir şekilde okuyucuya aktarılır; romanda net bir başlangıç olmadığı gibi açık bir sonuçta yoktur. Tamda burada okuyucunun hayal gücü devreye girer.

Bilge Karasu, kullanacağı kelimeleri özenle seçer ve onların üzerinde çokça çalışarak sıraya dizen bir yazardır. Okuyucunun hayal gücünü kullanmasına da izin veren hikayelerindeki kusursuz anlatım, yapaylığa düşmez ve okuyucunun hikayeyi kendi hayatına göre uyarlamasına da izin verir.

Pegasus Ödülü’nü Kazanan İlk ve Tek Türk Yazar

Özgün anlatım biçimi ile, “Gece” isimli kitabı ile Amerika’da verilen “Pegasus Ödülü”nü almaya hak kazanan tek Türk yazar olma gururunu yaşamış ve yaşatmıştır. Böylece Bilge Karasu’nun kitapları İngilizceye çevrilerek ABD’nin çeşitli üniversitelerinde “Gece” romanı ve Türk edebiyatı üzerine birçok konferans vermiştir.

Bilge Karasu, kusursuz edebiyatı sayesinde birçok ödüle layık görülmüştür. Aynı zamanda hakkında kitaplar yazılmıştır. Bilge Karasu’nun aldığı ödüller sırasıyla:

  • TDK Çeviri Ödülü, D.H. Lawrance’den çevirdiği “Ölen Adam” – 1963
  • Sait Faik Hikaye Armağanı, “Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı” – 1970
  • Pegasus Ödülü, “Gece” – 1994
  • Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, “Ne Kitapsız Ne Kedisiz” – 1994
Hakkında Yazılan Kitaplar:
  • Bilge Karasu Aramızda – 1997 (Hazırlayanlar: Füsun Akatlı, Müge Gürsoy Sökmen)
  • Yazının da Yırtılıverdiği Bir Yer (Bir Bilge Karasu Okuması) – 2007 (Yazar: Cem İleri)
  • Bilge Karasu’yu Okumak – 2013 (Hazırlayan: Doğan Yaşat)

Bilge Karasu’ya Veda

13-14 Aralık 2010’da, doğumunun 80. ve ölümünün 15. yılında, Bilge Karasu anısına bir sempozyum düzenlenmiştir. “Altı Ay Bir Güz” adı altında yapılan uluslararası bu sempozyuma Aron Aji, Alain Mascarou gibi edebiyat dünyasının önemli isimleri katılmıştır.

Ankara’daki Nilgün Sokak’ta uzun yıllar küçük bodrumunda yaşamını devam ettiren Karasu, 14 Temmuz 1995 yılında pankreas kanseri tedavisi sürerken, hayata gözlerini yumdu. 26 yıl önce bugün aramızdan ayrılan Bilge Karasu, edebiyata büyük katkı sunan ve aldığı ödüllerle ülkesini gururlandıran bir yazar olmuştur. Uzun yıllar sonra dahi eserlerini açıp okuduğumuzda kendimizden izler bulabileceğimiz, çağının ötesinde yazılarını Türk edebiyatına kazandırmıştır. Bilge Karasu’yu ölümünün 26. yılında sevgi ve minnetle anıyoruz.

Eserlerinden Bazıları:

  • Troya’da Ölüm Vardı
  • Kısmet Büfesi
  • Susanlar
  • Gece
  • Göçmüş Kediler Bahçesi
  • Lağımlaranası ya da Beyoğlu
  • Kılavuz
  • Sevilmek
  • Gidememek

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks