Türk dizi tarihinin ikonik dizisi Aşk-ı Memnu‘nun kült olmasındaki en büyük etkenlerden birisi başrol Bihter Ziyagil. Yetmiş dokuz bölüm boyunca hayattaki en büyük dileği annesine benzememek olan Bihter’in adım adım annesine dönüşmesini izledik. Bihter’in annesine duyduğu öfkenin en büyük sebebi ise çok sevdiği babasını, annesinin yasak aşkı yüzünden kaybetmesiydi. Annesi, Adnan Ziyagil’in Bihter’e olan ilgisini kendisine yorduğunda Bihter’in eline mükemmel bir fırsat geçmişti. Adnan ile evlenecek ve annesine unutamayacağı bir darbe vuracaktı, nitekim oldu da. Adnan’ın yirmi beş yaşındaki kızına talip olduğunu öğrenince deliye dönen Firdevs Yöreoğlu, son ana kadar bu evliliği onaylamadı.
Başlarda Bihter için her şey yolundaydı. Adnan Ziyagil‘in kendisine duyduğu aşkın kollarında kendisini iki çocuğa üvey anne olarak bulsa da keyfi yerindeydi. Bihter ile Adnan’ın uzaktan akrabası olan ve onlarla birlikte yaşayan Behlül’ün arası başlarda soğuk denecek bir mesafedeydi. Bihter Behlül’ü iyi tanıyordu. Behlül, ablasının eski sevgilisiydi. Behlül’ün ne kadar çapkın ve ciddiyetsiz birisi olduğunu gayet iyi bilse de zamanla kendisini ona çekilirken buldu. Tek taraflı olmayan bu çekimin sonunda Bihter ve Behlül’ün yasak aşkı başladı. Annesinden babasına ettiği ihanetten dolayı nefret eden Bihter’in eşine ihanet etmesi, onun trajedisinin başladığı yerdi.
Behlül ve Bihter’in tutkulu aşkı, dizinin yayımlandığı dönem insanları ekrana kilitlemişti. Bunu onaylamayan ve dizinin ekranlarda olmasına tepki gösteren insan sayısı da azımsanacak gibi değildi. İlerleyen bölümlerde ise her şeyi anlayan Firdevs’in kızının evliliğini kurtarma amacıyla Behlül ile Adnan’ın kızı Nihal’in arasını yapmaya yeltenmesi Bihter’in sonunu adım adım getirdi. Behlül Bihter’den uzaklaşıyor, Nihal ile yuva kurmaya hazırlanıyordu. Gözünün önünde sevdiği adamın üvey kızıyla nikah masasına oturma hazırlığı yapması Bihter’i öldürüyordu adeta. Behlül’ü elinde tutamamanın hırsıyla etrafındaki insanları kırıp döken Bihter kelimenin tam anlamıyla çıldırıyordu. İnkarı bırakıp annesinin kollarına kendini bıraktığında dudaklarından “Ölüyorum anlasana. Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar. Ben işkenceler içinde kıvranırken onların mutluluğundan ölüyorum.” cümleleri dökülüyordu.
Her ne kadar ahlak açısından kabul edilemeyecek bir şey yapmış olsa da izleyiciler arasında Bihter Yöreoğlu’nun seveni oldukça fazla. O kadar ki, Bihter’in Nihal ve Behlül’ün düğün gününde kendi canına kıymasının (24 Haziran 2010) yıl dönümünde lokma döktürenler dahi vardır.
Bu yazımızda Bihter Yöreoğlu’nun ekolünden gelen diğer kadın dizi karakterlerini tanıyoruz!
Ferhunde Tekin – Yaprak Dökümü
Yaprak Dökümü’nün entrikalarıyla akıllara kazınan karakteri Ferhunde bu listenin olmazsa olmazı. Ferhunde, Şevket ile ilişkisi başladığında evliydi. Yine bir aldatma vakası yaşanıyordu. İkilinin evlenmesiyle Tekin köşkünde yaşamaya başlayan Ferhunde, Ali Rıza Bey gibi tutucu bir adam için asla uygun bir gelin olamadı. Şevket’in ailesi tarafından kabul görmeyişi Ferhunde’yi ev halkına karşı tetikte olmaya itti.
Ferhunde’nin üvey babasının tacizine uğramış olması onun hikâyesini trajik kılan nokta oluyor. Şevket’e aşık olan Sedef’e ve Tekin ailesine çizdiği net sınırlar ve keskin dili Ferhunde’yi antipatik kılan nokta olabilir. Geçmişindeki zorlu yaşamın izleri yetişkinliğinde net bir şekilde görülmektedir.
Ferhunde için masum demek doğru olmaz. O, içinde bulunduğu durumları kendi çıkarına çevirmek için elinden geleni yapmaktan çekinmeyecek biriydi. Tekin ailesinin yaprak dökümünde en büyük etkisi olan kişilerden biri hırsı, kıvrak zekası ve manipülatif karakteriyle Ferhunde’dir.
Blair Waldorf – Gossip Girl
Entrikalarla dolu bir başka dizi Gossip Girl‘ün sevilen karakteri Blair Waldorf adeta Bihter Yöreoğlu’nun liseli versiyonu! Aileden zengin bir genç kız olan Blair, oyunlarla dolu aşk hayatı ve arkadaşlık ilişkileriyle öne çıkıyor. Bihter gibi evli olmasa da yaşadığı hayat yetişkin bir kadının hayatını aratmıyor.
Duygusal olarak gelişmemiş olan Chuck’ı elde edebilmek için yaptığı planlar ve Chuck ile yaşadığı çatışmalar ikilinin ilişkisini aşk ve nefret üzerine kuruyor, tıpkı Behlül ve Bihter gibi. Blair’in öyküsünün trajik kısmı ise en yakınındaki insanların ihanetine uğraması. Aldığı darbeler onu dışarıya karşı mesafeli ve soğuk birisi yapıyor. Bu yönden de Bihter ile benziyorlar.
Blair Waldorf, ergenliğin de etkisiyle kendisiyle barışık olamıyor. Kendine karşı kurduğu psikolojik baskıyla kendisine iyi yaklaşan insanları kullanmaktan ve kırmaktan çekinmemesi onu kötü bir karakter olarak gösteriyor. Bu durum Bihter’in yasak aşkının kendisi üzerindeki baskısının dışarıya yapmacık bir kadın çıkarmasına benzetilebilir
Eyşan Tezcan – Ezel
Eyşan öyle bir karakterdi ki, halk arasında “Eyşan gibi olmak” deyimi türedi. İhanetin Türk televizyonundaki güçlü temsilcisi Eyşan Tezcan göründüğü kadar kötü birisi miydi?
Eyşan’ın Ömer’e ettiği ihanet hasta olan kardeşinin tedavisi vaadiyle başlıyor. Dolandırıcı babasına inanarak Ömer’in arkadaşlarıyla iş birliği yapan Eyşan, Ömer’in cezaevine girmesinin sebebi olmuştur. Kötü geçen çocukluk ve ergenliğinin sonunda babasından sıyrılıp sevip sevildiği bir ilişki içerisindeyken önceliğinin kardeşi olması oldukça çarpıcı bir detay.
Ömer’in görünüşü değişip kimliği Ezel olduktan sonra ise bu sefer Eyşan ve Ezel aşkı başlıyor. Eyşan’ın ihaneti bu kez eşi Cengiz’e oluyor. Tıpkı Bihter gibi Eyşan da ihanetiyle tanınan bir figür kısaca. İkilinin en belirgin farkı ise Bihter’in bir türlü Behlül’e karşı dik bir duruş sergileyememesinin yanında Eyşan söz konusu kardeşi olduğunda planlarını Ezel’e çevirmekten çekinmiyor.
Regina Mills – Once Upon a Time
Biraz daha fantastik evrenlere bakalım. Süper güçlerin, krallar ve kraliçelerin güç savaşlarının olduğu bir dünyaya Bihter Yöreoğlu tarzında bir karakter son derece uyumlu olacaktır.
İyi ve kötü arasındaki gri olan Regina, Bihter için de kesin olarak iyi ya da kötü diyemeyişimizi andırıyor. Dizi boyunca çok sayıda dramatik seçim yapsa da kontrolü elinden bırakmaması Regina’yı güçlü kılan nokta oluyor. Aşk hayatında bile yelkenleri suya indirmeden stratejik adımlarla ilerliyor. Bu özelliği Bihter ile hem benzerlik hem de farklılık taşıyor. Bihter’in Adnan ve Behlül ile olan ilişkilerinde dengeyi kurmak adına planlı gitmesi benzerlik gösterirken söz konusu Behlül olunca saplantılı ruh hâline bürünerek bu durumun mantıklı düşünmesini engellemesi de tezat oluşturuyor.
Bihter’in manipülasyon yeteneği öyle gelişmiştir ki izleyici olarak her şeyi bilsek de içten içe şüpheye düşeriz. Regina da yedi sezon boyunca manipüle yeteneğini konuşturur. Amaçlar farklı olsa da iki karakterin araçları benzerlik taşır.
Asya Yılmaz – Sadakatsiz
Cansu Dere‘nin hayat verdiği bir diğer ikonik karakterlerden birisi olan Asya’nın hikâyesi ise diğer karakterlerden farklı olarak ihanete uğrayarak başlıyor. Mükemmel bir işi ve aile hayatı olan Asya’nın dünyası eşinin ihanetiyle sarsılıyor. Eşi ve aile dostlarının kızının yasak aşkını öğrenmesinin ardından intikam planlarına başlaması dizinin olay örgüsünü geliştiriyor. Kocasını ve kocasının sevgilisini, kızın ailesinin önünde rezil etmekten çekinmeyen Asya, Bihter’in sivri dilli çıkışlarını andırıyor.
Asya’nın aile hayatını sürdürmekte yaşadığı zorluk ve çatışmalar Bihter’in anne olma fikrine karşı verdiği mücadele ile benzer özellikler taşımakta. Bihter’in iki çocuğunu da aldırarak annelik ve “aile olmak” kavramlarına karşı duruşu, Asya’nın ergenlik çağındaki oğlu ile yaşadığı çatışmalara benzetilebilir. İki karakter de dışarıdan ve iç dünyalarından gelen farklı baskılar altında kalıyor.
Onu, Bihter’in daha empatik ve stratejik hareket eden versiyonu olarak tanımlayabiliriz. İki karakterin en büyük ortak paydası ise kafalarına koydukları amaçlar uğruna oyunlar oynamaktan çekinmiyor olmaları oluyor.
Kaynakça
Regina Mills, One Upon a Time Fandom, Web. Erişim Tarihi: 22.08.2025
