Bibliyoterapi: Kitapların İyileştirici Gücü

Kitaplar yüzyıllardan beri gerek bilgi kaynağı olarak kültür aktarımını sağlama gerekse edebi açıdan doyum sağlama gibi farklı işlevleriyle hayatımızın birçok alanında bizimleler. Kitapların her bir sayfası okurun önüne farklı dünyaları serip, insanlığın sınırlı varoluşunu bambaşka dünyalar ile zenginleştirmekte. Peki insanlığa farklı dünyaların kapılarını açan kitaplar bir terapi yöntemi olarak düşünülebilir mi? Kitaplar aracılığıyla iyileşmek mümkün mü? Bu sorunun cevabını bibliyoterapi literatürüne bir göz atarak verebiliriz.

Bibliyoterapi Nedir?

Bibliyoterapi, kısaca kitapla terapi olarak nitelendirilebilir. Göktepe’ye göre (2015) bibliyoterapi; kişilerin fiziksel, duygusal, sosyal, gelişimsel ve ruhsal problemleriyle baş etmesi amacıyla sistematik bir şekilde kitapları kullanmasıdır. Kitapların tedavi amaçlı kullanılmaya başlanmasının 1930’lara dayandığı bilinmektedir. İlk olarak kütüphaneciler tarafından okuyucuların iyi oluş hali üzerinde olumlu etkisi bulunan kitaplar araştırılmış, okuyucunun duygu ve düşünceleri üzerinde etkisi gözlemlenen kitaplar kullanım listesine alınmıştır. İlerleyen süreçlerde de psikolojik danışma alanında kitapların iyileştirici gücünden yararlanılmaya başlanmıştır. Bibliyoterapiden anksiyete, stres, öğrenme bozuklukları, ilişki problemleri, kayıp ve yas süreçleri gibi birçok alanda yararlanılabilir. Okuma yazma bilen ve süreç için gönüllü olan herkesle bibliyoterapi gerçekleştirilebilir. Bu yönüyle oldukça keyifli ve işlevsel bir tedavi şeklidir.

Bibliyoterapi ile İyileşme Nasıl Gerçekleşir?

Farklı yaşam dönemlerinde, farklı gelişimsel gereksinimler sebebiyle bibliyoterapiden faydalanılabilir. Belirli bir problem durumu ile gelen danışan, kendi problem durumu hakkında içgörü kazanmasını sağlayacak bir kitap ile buluşturulur. Kitap ile okuyucusu arasındaki etkileşim, danışanın farklı bakış açıları ve alternatif çözümler geliştirmesine yardımcı olur. Danışanın bilincinde olmadığı duygularının izini sürerek katarsis yaşamasını sağlar. Bu farkındalık, kitap kahramanıyla özdeşimin kurulup kahramanı rol model alma yoluyla da gerçekleşebilir. Danışan, kitap kahramanıyla özdeşim sonucu danışmaya getirdiği problem durumunun yalnızca kendine özgü olmadığını fark ederek aynı problem durumuyla farklı baş etme yollarını keşfeder. Danışanın satırlar arasında yaptığı gezinti, kendine dair birçok farkındalığı beraberinde getirir.

Bibliyoterapi süreci ile danışan, kendine dair daha gerçekçi bir benlik algısı geliştirir, farklı duygu ve düşüncelere karşı baş etme becerilerinin gelişmesiyle esnek bir bakış açısına sahip olur. Doyum veren sağlıklı insan ilişkileri için gereken iletişim becerilerini edinebilir ve bu sayede dünyayı daha farklı anlamlandırabilir.

Peki her kitap bibliyoterapide kullanılabilir mi?

Bibliyoterapide kullanılacak kitapların belli başlı kriterleri karşılaması gerekmektedir. Öncelikle kullanılacak kitap, danışanın getirdiği problem durumuyla ilişkili olmalıdır. Süreçten istenen verimin sağlanabilmesi için danışanın kültürel ve gelişimsel seviyesine uygun bir kitap seçilmelidir. Bunun yanında seçilecek kitabın muhakkak edebi değer taşıması gerekmektedir.

Bibliyoterapi Süreci

Kitaplarla tedavi süreci üç evre etrafında şekillenir.

  • 1. Evre: Özdeşleşme ve Yansıtma

Bu evrede danışan, psikolojik danışmanın yardımıyla kitap kahramının sorununu kendi sorununun perspektifinde anlamlandırmaya ve yorumlamaya çalışır. Danışan gereken ilerlemeyi sağlayabildiğinde kitap kahramanından kendi problemine doğru ilerleyerek sonraki evre için hazır hale getirilir.

  • 2. Evre: Arınma (Katarsis)

Bireyin ilk evrede kurduğu özdeşimin hangi yönlerden sağlandığı bu evrede detaylıca incelenir. Kitap kahramanı ile özdeşleşen danışan, bilinçdışına bastırdığı, yadsıdığı duygu ve düşünceleri fark edip bu duygu ve düşünceleri anlamlandırıp ifade etmiş olur. İfade edilen duygu ve düşünceleri ona duygusal bir arınma yaşatır.

  • 3. Evre: İçgörü ve Bütünleşme

Bibliyoterapi sürecinin son evresinde danışan artık kendi problem durumunu anlamlandırmış, farklı çözüm yolları hakkında gereken içgörüyü kazanmıştır. Kendi potansiyelinin ayırdında olarak süreci kendi benliğine uygun şekilde bütünleştirir. Bibliyoterapi sürecindeki kazanımlarını gerçek yaşamına aktarmaya hazır bir hale gelir.

 

Kaynakça:

  • Göktepe, A. K. (2015). Sanat Terapi. İstanbul: Nesil Yayınları.
  • Öner, U. (2007). Bibliyoterapi. Çankaya Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Journal of Arts and Sciences Sayı: 7.

 

Ayşegül Çelik
Ayşegül Çelik
Turnayı gözünden vuranlar bizden değildir. Turnanın kalbinden dem vuranlar, bu tarafa

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İlyada ve Odysseia: İki Ünlü Antik Yunan Eserinin Karşılaştırması

Homeros'un iki büyük destanı: İlyada'nın odağı savaş, Odysseia'nın odağı yolculuk. Gelin bu iki destanın ayrıldığı noktaları inceleyelim.

Nazan Bekiroğlu – Kehribar Geçidi | 30 Alıntı

Nazan Bekiroğlu'nun sürükleyici ve detaylı anlatımı ile masalsı bir evren sunan Kehribar Geçidi'nden 30 alıntı sizlerle!

Romantik İlişkilerde Beyin Kimyası: Aşık Olmak ve Bağlanmak

Çocuklukta öğrendiğimiz bağlanma kalıplarımızı farkındalığın gücüyle değiştirebiliriz.

İtaat Kültürü ve Psikolojik Sağlık: Geleneksel Ailelerde Bireyselleşme Sorunu

Geleneksel aile yapısında itaat kültürünün çocukların psikolojik sağlığı ve bireyselleşme sürecindeki etkiler üzerine eleştirel bir bakış.

1889 Londra Liman Grevi: Bir İşçi Direnişi Hikayesi

1889'da gerçekleştirilen Londra Liman Grevi, örgütlü emeğin yükselişini simgeleyen önemli bir olaydır.

Billboard Global 200 | Nisan Ayının Öne Çıkan 10 Şarkısı

Nisan ayında Billboard Global 200'de hangi şarkılar vardı?

E.M. Cioran – Hiçliğe Açılan Pencere | 30 Alıntı

Anlam arayışı üzerine fikir ve aforizmalarıyla ünlenen sevilen yazar E. M. Cioran’ın şiirsel dilini de pek seveceğimiz Hiçliğe Açılan Pencere‘den 30 alıntı.

Punk Rock Türüne Ait 8 Yabancı Grup

Punk rock türüne ait mutlaka keşfetmeniz gereken yabancı grupları sizler için derledik.

Severus Snape: Kahraman mı, Manipülatif mi?

Snape, film serisi boyunca gizemini koruyan karmaşık biridir. Sevgi, acı ve pişmanlığın güçlü bir karışımı tarafından biçimlenmiş derin çatışmalar yaşayan bir kişidir.

Rusya’da Serfliğin Kaldırılışı (1861)

Serflik sistemi, 15. yüzyıldan 1861 yılına kadar kullanılan ve 2. Aleksandr tarafından kaldırılan sistemdir.

Editor Picks