Benzersiz Kalemler: Edebiyatın Özgün Sesleri

Editör:
Sinem Aykın

Bazı şarkıları duyduğumuz anda hangi sanatçıya ait olduğunu anladığımız, biri diğerine tınısıyla ya da söz varlığıyla benzeyen o şarkılardaki gibi, bazı eserleri de okuduğumuzda o tadı sadece sahibinden alacağımızı biliriz. Alıştığımız özgün tarzını her eserinde imzasıyla gösteren benzersiz yazarları derledik. İyi okumalar!

1.Vüs’at O. Bener

“Bilinmezliği kestirebilmek için umut saçmalığına sığınabilirsin. Gülünür. Dahası delimtırak kahkahalar atılır. Belki böylesi yöntem yaşamaya bağlı tutar insanı.”
-Kapan (Öykü)

Vüsat Orhan Bener, gizini isminin farklılığı ve ikinci adını “O” harfiyle anmasıyla bile tarzını baştan belli eden, yeni anlatım biçimleriyle, eleştirel denemeleriyle özgün bir yazar. 

New York gazetesi ve Yeni İstanbul gazetelerinin düzenlediği bir öykü yarışmasında Dost adlı öyküsüyle üçüncülük kazanmış, öykülerinin devamında oyun yazarlığı da  yapmıştır. Varlık, Yeditepe gibi önemli dergilerde de şiir ve öyküleri yayımlanan yazar, öykülerini öz yaşam öyküsü şeklinde oluşturmaya ve hayattaki gerçekliği edebi yönüne ustaca uyduran bir isim.

2. Italo Calvino

“İnsan yazmakla kendini kurtarır diye bir şey yok. Yazarsın yazarsın bir de bakarsın ki ruhun elden gitmiş bile.”
-Varolmayan Şövalye (Roman)

İtalyan kültüründe yetişmiş, Sanremo gibi kendi deyimiyle İtalya’nın geri kalanından oldukça farklı bir kasabada büyüyen Italo Calvino, bilinç akışı yöntemiyle kurmaca yazarlar arasında en özgünlerinden. Evren ve insan arasında bir bağlantı yürüterek oluşturduğu kozmokomik öykülerinin en inceliklisi Görünmez Kentler’de yaşam ve ölüm arasında insan belleğini zorlayan bir ilişkiyle şiirsel bir söylem oluşturur. Görünmez Kentler’de bir diyalektik üzerine kurduğu kentler üzerinden Marco Polo ve Kubilay Han arasında bir tarihi yolculuk yaptırır. O bu yolculuğu “Belki de kent yaşamının kriz noktasına yaklaşmaktayız ve Görünmez Kentler, yaşanmaz hale gelen kentlerin kalbinden doğan bir rüya.”  sözleriyle açıklar.

II.Dünya Savaşı sonralarında İtalya için çok büyük bir değer haline gelen yazar için İtalya Maliye Bakanlığı, yüzüncü yaşında 5 euro değerinde bir hatıra parası bastırmış.

3.Thomas Bernhard

“Bir şeyden ötekine kaçar ve kendimizi mahvederiz. Hep uzaklaşıp gideriz, tükenene kadar.”
-Bitik Adam (Roman)

Otobiyografik eserleriyle tanıdığımız Bernhard, yaşamındaki izleri sanata çevirmenin bir yolunu bulmuş özel yazarlardan. Onun kendi hayat hikayesinden alıntılarının yanında bu gerçekliklere bir kafa tutuş olarak algılayacağımız kurgusal anlatımları okurlara doyumsuz okumalar yaptırır. İstenmeyen bir çocuk olarak dünyaya gelmesi, dedesinin yazar oluşu, küçük yaşta bakkal çıraklığı yaparak hayata atılması aslında onun otobiyografi alanını neden bu kadar ustaca anlattığının kanıtları gibi. Gençlik yıllarında yakalandığı akciğer hastalığıyla mücadelesi belki de yazarlık hayatı boyunca onu daha güçlü kıldı. 

Kitaplarında dilini en sade ve en etkili kullandığı otobiyografik beşlemesinde, Çocuk, Nefes-Bir Karar, Kiler-Bir Kaçış, Neden-Bir Değini, Soğuk-Bir Soyutlama, zamanın ve olayların iç içe geçtiği bir anlatımla onun kişiliğine yön veren halini görürüz.

Hastalığı gibi hayatının dönüm noktalarını ustalıkla ortaya koyduğu  seride yaşadığı psikolojik çöküntülerin, varoluşu ve geleceğe dair fikirlerinde ona nasıl değişimler yaşattığını anlatır. Hastalığı ve yalnızlığı aslında onu Bernhard yapacaktır.

4. Amin Maalouf

“Kalabalığın farkına bile varmadığı kısacık bir an, âşık içinse bir sonsuzluktu bu. Zamanın iki yüzü var, dedi kendi kendine Hayyam, iki boyutu; uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, kalınlığını ise tutkular.”
-Semerkant (Roman)

Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf sosyolojik temelli romanlarıyla, tarihi aydınlatan anlatım diliyle hala hayatta olan farklı yazarlardan. Doğu kültürünü oldukça farklı yönleriyle, gelenek göreneklerine kadar anlatan başka bir yazar daha yok denebilir. Bu yönüyle de yine çok iyi gözlemlediği Asya ve Akdeniz çevrelerini kültürel olarak okura ustaca aktarır. 

İlk romanı Afrikalı Leo, Fransız-Arap Dostluk Ödülü’nü kazanarak bugün klasikler arasında yerini alır. Doğunun Limanları, 20. yüzyıl Orta Doğu bunalımını anlatan hüzün temalı romanıdır. Romanlarında tarihi bağlam içinde olanlar da dahil aşkı anlatmayı ve okura hissettirmeyi ihmal etmez. Bunun yanında savaş, zulüm,       esaret, toplumsal kıtlık, yoksulluk gibi temaları daha önce görülmemiş ve alışık olmayan bir biçimde okura tattırır. Geçmişten getirilen anıların ders çıkarılır olma özelliğini eserlerinin genelinde işleyen yazar, eserlerini hep bu şekilde, yaşamı sorgulatıp ondan cevaplar almamızı sağlayan bir bilinçle anlatır. 

5.Barış Bıçakçı

“Her şey çok anlamsız! Hayat, kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. Hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. Periyodik tabloyu ezberlesek yeter.”
-Sinek Isırıklarının Müellifi (Roman)

Duru bir anlatımla, düzyazılı içerikleri bile şiir diline döndüren yazar, şair Barış Bıçakçı, her okurda farklı tatlar bırakan bir isim. Göz önünde olmayı çok sevmeyen yazar, adını sadece eserleriyle duyurmaya istekli. Olay anlatımını öyle bir noktaya taşır ki, karakterdeki değişen ruh hallerini sakin ve basitçe, açık cümlelerle okura adeta yaşatır. Derin gözlem yeteneğini kullanarak bir öykü tadında yazdığı Herkes Herkesle Dostmuş Gibi isimli ilk romanında ana karakter değiştirme tekniğini kullanır.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabı sinemaya uyarlanmış, senaryosunu yazdığı Sen Ben Lenin adlı sinema filmi de tiyatro sahnesine taşınmıştır. 

6. Küçük İskender

“Orada beni kırmızı çizgiroman kahramanları bekliyor.
Seviniyorum.
Benim bakışlarımın da bir klibi var.
Geldiğim yerlerde insanlar terkedilmez.
Kırmızı.
Kıpkırmızı.”
(Kırmızı)

Asıl adı Derman İskender Över, bilinen adıyla Küçük İskender’in diğer şair ve söz yazarlarından ayıran özelliğini,  Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü aldığı sırada, jürinin ödülün gerekçesini “Türk Şiiri’ne getirdiği özgün soluk ve şiir dilinin geliştirilmesinin yanı sıra otuz yıl boyunca tavrındaki tutarlılık” olarak özetlemesinden anlıyoruz. O, hiç duyulmamış söz kalıplarına okurunu alıştıran, gerçek dışı görünen ama hayatın içinden betimlemeleriyle, alışılmış şiir formunun da dışına çıkar. Bilgi birikimini yazdıklarına incelikle aktararırken kendine has tarzına da okurunu alıştırır. Şiirlerinin yanında roman, günce ve serbest metinleri de olan yazar, tıp ve edebiyat fakültelerini yarıda bırakmıştır.

Şiirlerinin birden fazlası ödüle layık görülen yazarın, Bir Çift Siyah Eldiven isimli eseri birincilik, İskender’i Ben Öldürmedim adlı kitabı Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’nü, Ölen Sevgilimin Şiir Defteri ile Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü, Mayıs Giremez kitabıyla da Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanmış.

Kendi sesinden bir şiiriyle sizleri baş başa bırakıyoruz:

 


Kaynakça

  1. Yeni Nesil Edebiyatın Öne Çıkanları. Web. Erişim Tarihi: 09.02.2024
  2. Barış Bıçakçı. Web. Erişim Tarihi: 09.02.2024
  3. Thomas Bernhard. Web. Erişim Tarihi: 09.02.2024
  4. Küçük İskender. Web. Erişim Tarihi: 09.02.2024
  5. Bıçakçı, Barış. Veciz Sözler. İletişim Yayınları, 2002
  6. Maalouf, Amin. Semerkant. YKY Yayınları, 2018
  7. Calvino, Italo. Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu. YKY Yayınları, 2015
Özge Nur Botan
Özge Nur Botan
İstanbul Üniversitesi (1453)- Philosophy& Literature (Felsefe - Türk Dili ve Edebiyatı) "Verba volant, scripta manent."(Söz uçar,yazı kalır.)

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Jane Eyre Hangi Şarkıları Dinlerdi?

Gelin, hep birlikte Jane'in muhtemelen profilinde herkese açık paylaşmayacağı, yalnızca kendisinin erişebileceği müzik listesine ulaşmaya çalışalım!

Epik Fantastik Türüne Giriş ve Kralkatili Güncesi Evreni

Epik fantastik türüne derinlemesine bir bakış ve Kralkatili Güncesi ekseninde modern mit yaratımının izleri...

Söylenti Sinema Şeridi: Direniş ve Özgürlük Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Yerel ve Evrenselin Birlikteliği: Çağdaş Moda Tasarımlarında Anadolu İzleri

Moda dünyasında sürdürülebilirlik ve özgünlük arayışı giderek daha fazla tasarımcıyı yerel ve kültürel unsurlara bakmaya yönlendiriyor.

Met Gala 2025: Moda Dünyasında Dikkat Çeken Kültürel Tema

Met Gala 2025, kültürel teması ve "Black dandyism" vurgusuyla moda dünyasında kimlik ve stil hakkında güçlü mesajlar verdi.

Ölü Ozanlar Derneği Hangi Albümle Eşleşir?

Sistemin duvarlarını şiirle yıkan bir film ve notalarla öfkesini haykıran bir albüm: Ölü Ozanlar Derneği ve The Wall’u birlikte inceliyoruz.

Terapide Kaybolmak: “Beyaz Psikoloji”den Kültürel Uyum Arayışına

Batı merkezli terapi yaklaşımlarının kolektivist kültürlerde neden uyumsuzluk gösterdiğini "beyaz psikoloji" kavramı üzerinden inceledik.

Orta Çağ Avrupası’nda Moda, Sağlık ve Hijyen

İnsanın kendini eğitmesi, araştırması ve en önemlisi sorgulaması kadar güzel bir şeyin olmadığı dersini veren Orta Çağ Avrupası'ndan bir soru: “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz?”

Crash (1996) Film İncelemesi: Bedenin Arzuyla Çarpışması

Cronenberg’in Crash filminde beden, arzu ve makina birleşir; kaza, hem haz hem dönüşüm alanına dönüşür. Film, gerçekliğin simülakra evrildiği bir evren çizer.

Söylenti Aylık Frekans

Mayıs ayını taçlandıracak müzik önerileriyle karşıladığımız Söylenti Frekansı sizlerle!

Editor Picks