Klişelerin ve bilindik senaryoların peşinden gidildiği televizyon dünyasında, Barry geleneklere meydan okuyan ve türleri değiştiren bir fenomen olarak öne çıkıyor. Mart 2018’de HBO‘nun orijinal dizilerinden biri olarak prömiyerini yaptığından beri izleyenleri kendisine hayran bırakan Barry, Bill Hader ve Alec Berg tarafından yaratılmış kara komedi ve dram arasında gidip gelen bir yapım.
Bill Hader başrol oyuncusu, yazar, yapımcı ve yaratıcı güç olarak Barry’de çok önemli bir rol oynar. Hikaye anlatımının bu kadar benzersiz ve başarılı olmasının en büyük nedenlerinden biri, onun bu dizideki rolüdür.
En büyük hayali film yapımcısı olmak olan Hader, Saturday Night Live‘da başarılı bir kariyere sahipken aynı zamanda anksiyeteyle de mücadele eder. Mental olarak çökmüşken kariyerinin bu kadar iyiye gidiyor olması, bu çöküşü kimseye anlatamamasına neden olur. İşte tam bu noktada Barry fikri ortaya çıkar.
Dikkat! Yazımız spoiler içermektedir.
Dizinin Konusu

Yıllardır seri katil olarak Monroe Fuches (Stephen Root) için çalışan Barry Berkman, hayatından memnun olmayan, bunalımda bir tetikçidir. Yeni görevi Çeçen bir mafyanın eşiyle birlikte olan tiyatrocu Ryan Madison’ı öldürmektir. Bu görevde Ryan Madison’la yakınlaşıp Gene Cousineau’nun (Henry Winkler) tiyatro derslerini keşfeden Barry, kendine bir amaç bulur. Seri katilliği bırakıp bir tiyatrocu olarak hayatına devam etmek istese de eski hayatından kurtulmak sandığı kadar kolay değildir. Sadece öfkesiyle kendini ifade etmeye alışmış biri olarak tiyatro ile kendini ortaya koymakta zorlanır. Bu süreçte hayatına hem bir seri katil hem de bir oyuncu olarak devam etmenin sıkıntılarıyla yüzleşir ve birbirinden farklı iki dünyası yavaş yavaş karışmaya başlar. Bir yandan tiyatro derslerinde tanışıp ilk görüşte aşık olduğu oyuncu Sally Reed (Sarah Goldberg) ile gelecek hayalleri kurarken bir yandan da yetenekli bir katil olduğu için birilerini öldürmeye devam eder. Hem komik hem de ahlaki açıdan zorlayıcı bu süreçte Barry, geçmişiyle yüzleşip yaptığı şeylerin sonuçlarına katlanmak zorunda kalır.
Karakterler

Barry seri katilliğe mecbur bırakılan bir karakter gibi görünse de, kendini kurtarıp yeni bir hayata başlamak için sevdiklerine zarar vermekten çekinmez. Bu süreçte hem yeni edindiği arkadaşlarını hem de Afganistan’da görev yaparken edindiği arkadaşlarına ihanet eder. Böylece izleyiciler Barry’nin çok boyutlu ve tahmin edilemez bir karakter olduğuna tanık olur.
Birinci sezonda işlenen bir diğer karakter de Janice Moss‘tur (Paula Newsome). Yeraltı suç dünyasıyla ilgili cinayetleri çözmeye kendini adamış bir dedektif olan Janice, Ryan Maddison cinayetinin failini aramaya başlar. Cinayet, Ceçen mafyasının lideri olan Goran Pazar’ın üzerine kalır. Cinayetleri araştırırken Gene Cousineau ile yakınlaşan Janice ise bu duruma tam olarak ikna olmamıştır.
Gene, Janice, Sally ve Barry tüm bu olaylardan sonra sezon finalinde Gene’in kulübesinde bir araya gelirler. Janice o gece şüphelerini doğrulayan kanıtlara ulaşır ve Barry’nin katil olduğunu anlar. İşte tam da bu sırada Barry sezonun başından beri bırakmaya çalıştığı karanlık tarafına bir kez daha bürünür. Janice’i öldürür ve Sally’nin yanına geri dönerek bir kez daha yeni bir hayata başlayacağına dair kendine söz verir.

Barry’nin ilgi çekip ilk sezonunun ardından 13 Emmy adaylığı almasının birçok nedeni var. Hikayenin özgünlüğü ve işleniş biçimi; izleyicileri zora sokan ahlaki ikilemleri; sosyal ve varoluşçu temaları işlemesi; suç, komedi, dram ve romantizmi kusursuzca harmanlaması; en karanlık ve şiddet dolu anlarda bile ortaya çıkan bazen tek cümlelik bazen de bir sekansı kapsayan komedi öğeleri; yardımcı karakterleri ve en önemlisi de güçlü bir yardımcı oyuncu kadrosuna sahip olması.
Aldığı beğenilerden ve çarpıcı sezon finalinden sonra Barry, ekranlara 2019’da geri döner. Rotten Tomatoes‘da 82 değerlendirmede %98 alan ilk sezondan sonra ikinci sezon 42 değerlendirmeden %100 alır. İlk sezona kıyasla hem aksiyon hem de komedi dozunu katlar.

Barry’nin ikinci sezonunda olay örgüsü heyecan verici ve dramatik bir hal alır. Dedektif Moss’un gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasının ardından polis, delil yetersizliğinden dolayı davayı kapatır ve Gene Cousineau’yu acı dolu bir yalnızlığa sürükler. Gene’in oyunculuk dersini kapatmasını istemeyen Barry, Afganistan’da yaşadıklarını anlatarak onu öğretmenliğe devam etmeye ikna eder. Böylece Barry’nin geçmişinin diğer bir kısmı ortaya çıkar. Barry, Fuches’tan uzaklaşsa bile Fuches, Barry’nin hayatına geri döner, ancak yeniden bir araya gelmeleri gerilimle doludur.
Sezon finalinde dramatik bir hesaplaşma meydana gelir. Barry, Hank’in saklandığı yerde öfkeyle dolu bir katliama sürüklenir ve bu da önemli kayıplara neden olur. Sezon, Gene’nin Barry ve Dedektif Moss’un cinayetiyle ilgili karanlık bir sırrı aniden hatırlamasıyla sona erer ve üçüncü sezon için daha fazla kargaşaya zemin hazırlar.

Pandemi nedeniyle üçüncü sezonun yapımına ara verilmek zorunda kalınır. İkinci sezonun çıkışının ardından iki yıl sonra Barry, Rotten Tomatoes’a göre 109 değerlendirme ile %99’luk bir beğeniyle ekranlara geri döner.
Barry‘nin seri katilliğe dönüşü oyunculuk kariyeriyle dengesizlikler yaratır ve Barry çalkantılı bir döneme girer. Sally ile ilişkisi giderek gerilir. Bu sırada yeni Çeçen lideri Hank, Dedektif Moss cinayetiyle ilgili şüpheleri Barry’den uzaklaştırır. Bu şüphelerden uzaklaşamayan isimler ise Gene ve Janice’in babası eski dedektif Jim Moss’tur.
Gene ve Jim’in birlikte çalışması sonucu tuzağa düşen Barry, sezon finalinde polise yakalanır. Üç sezondur başarıyla suçlarından kaçabilen Barry’nin yakalanması üçüncü sezonun en büyük plot twistidir. İzleyicilerin beklemediği bir şekilde yakalanması dördüncü sezon için olan beklentiyi de bir hayli arttırır.
Bu yılın Nisan ayında yayınlanmaya başlayıp Mayıs ayında muhteşem bir final bölümüyle ekranlara veda eden Barry, izleyicileri ikilemde bıraktı.

Değerlendirme puanları yüksek olsa da, bir grup dördüncü sezonun final sezonu olmasını olumsuz karşıladı. Barry’nin hikayesinin devamını izlemek istediler. Diğer bir grup ise son sezonun Barry’ye yakışır bir şekilde sonlandığını düşündü.
Barry’nin hapisten kaçışının ardından dönüştüğü kişi ilk sezondaki haliyle karşılaştırıldığında tamamen farklı biri gibiydi. Barry her zaman hayalini kurduğu hayata sahip olmuştu ama bu hayat hiç de düşündüğü gibi değildir. Sally ile Los Angeles’tan kaçıp yeni kimlikler edinen Barry ve Sally mutsuz bir ilişkidedir. Çocukları olan çift, hem kendi aralarında hem de çocuklarıyla bağ kurmakta zorlanır. Barry günahlarından sıyrılmayı kafaya takmış, aşırı dindar ve oğluna karşı çok kısıtlayıcı bir babaya dönüşmüştür. Barry’nin hayatının filme uyarlanacağı haberini almalarıyla, Barry son bir cinayet işlemek üzere Los Angeles’a döner. Amacı Gene’i öldürüp filmin yapılmasını engellemektir. Karakterlerin son kez yüzleşmesinin ardından Gene Barry’yi öldürür. Yıllar sonra Barry’nin oğlunu Barry hakkında yapılan filmi izler. Filmde Gene, Çeçen mafyayla çalışan kötü bir adamken, Barry trajik bir kahraman olarak tasvir edilir. Son sözde Gene’nin ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığını, Barry’nin ise tam askeri onurla toprağa verildiği görülür.
Bu tüyler ürpetici sezon finali son yıllarda karşımıza çıkan Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile (2019) ve Dahmer – Monster: The Jeffrey Dahmer Story (2022) gibi yapımların da çokça eleştirildiği bir nokta olan suçluların yüceltilmesini ve mağdurların hikayesindense çarpıtılan gerçeklerin işlenmesine değinir. Popülerleşen gerçek suç belgesellerinin ve biyografik filmlerin de ne kadar yanıltıcı olabileceğini gösteren Barry, ekranlara çarpıcı bir veda eder.
Dört sezon boyunca izleyiciyi hem keyifli hem de can yakan bir maceraya çıkaran Barry, izleyenleri başladıklarında bırakamaycakları bir yolculuğa çıkarıyor. Ahlaki ikilemleri, muhteşem komedisi, birbirinden harika karakterleri ve Emmy ödüllü oyunculuklarıyla 51 ödülü ve 187 adaylığıyla yayın hayatını sona erdiriyor.
Dizinin ilk sezon fragmanını buradan izleyebilirsiniz: