Barney Stinson: Efsanevi Bir Karakter

Meral Gümüş
Meral Gümüş
dışardan bakınca içine atılcam gibi geliyo
spot_img
Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

Gelin, çoğumuzun ergenlik dönemi favorisi olan How I met Your Mother dizisinin fenomen olmuş karakteri Barney Stinson‘a daha yakından bakalım!

Dikkat, kesinlikle spoiler içerir!

Dizimiz artık baba olmuş Ted (Josh Radnor)‘in çocuklarına, 2000’ler New York’unda gerçek aşkı bulmak için geçirdiği günleri anlatmasını konu alıyor. Üniversiteden arkadaşları ve aşk böcekleri olan Marshall (Jason Segel) ile Lily( Allison Hannigan), Ted ile bar tuvaletinde tanışıp Ted’in haberi olmadan Ted’in arkadaşı olmuş Barney (Neil Patrick Harris) ve tabii ki de, asıl kız, Robin (Cobie Smulders) sit-comumuzun karakterlerini oluşturuyor. Ana karakterimiz Ted olsa da dizi yayını boyunca fazlasıyla renkli ve inişli çıkışlı bir hikayesi olduğu için Barney karakteri de hem yazarlar hem de izleyici tarafından oldukça ilgi görür. Şimdi gelin Barney Stinson‘ın neden bu kadar çekici olduğuna bakalım.

Dizinin başında, Barney için eğlenceli, yaratıcı ve komik bir portre resmediliyor. Ted dışında diğer karakterlerle olan ilişkisi biraz sığ. İlerleyen sezonlarda ise sürekli yüksek enerjili olmasının aslında bir kaçış ve bazı durumları göz ardı etme mekanizması olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum belki de seyircinin karakterle kurduğu bağı artıran ve geliştiren de bir faktör oluyor.

Karakterimizin ne işle meşgul olduğu uzunca bir dönem muamma olarak kalıyor. Ne iş yaptığı sorulduğu her seferde “Please…” diyen Barney‘nin aslında ne iş ile meşgul olduğu 9. sezonda ortaya çıkıyor. “Provide Legal Exculpation and Sign Everything” yani “Yasal Muafiyet Sağlayın ve Her Şeyi İmzalayın”. Kısacası kendisi sözleşme imzaladığı şirketin her türlü illegal işini üstlenmiş ve bunun için de muhteşem bir maaş ile çalışmış.

Sezonlar içinde birçok slogan kullanmasına alışkın olduğumuz karakterimizin yaratıcısı olduğu bir çok cümlecik var. Bunlardan biri de “Suit up!” yani “Takım elbiseni çek/giyin!” Karakterimiz takım elbise giymesi ve giydirilmesi konusunda oldukça titiz. Dizide karakteri sadece birkaç kez takım elbise giymezken görüyoruz ki bu zamanlarda ya hasta ya da cenazeye katılması gerekiyor. İki durum da takım elbiselerin “kaldıramayacağı” kadar depresif.

Bir diğer unutulmayan sözü ise asla reddetmediği “challenge”ları ile alakalı…

Challengelar, takım elbiseler, teoriler ve sürekli haklı olma çabası gibi dışa vurumlarla, Barney‘nin çocukluğundan getirdiği bazı “sorun”ları görmüş oluyoruz. Bu durum, onun günlük hayatta insanlarla olan ilişkisini de fazlasıyla etkiliyor.

Ana karakter Ted ile arkadaşlığı, onunla bar tuvaletinde tanışıp birkaç dakika sonra “Ted, sana nasıl yaşanılır bunu öğreteceğim.” diye yanına oturması ile başlıyor. Yani karakterimiz asla davet edilmediği, ortak bile hareket edilmemiş bir arkadaşlık kuruyor. Sezonlar boyunca arkadaşları için ne kadar fedakar ve sadık olduğu da bir gerçek ama Robin ile birlikte olması hafif tartışmaya açık bir konu, ya da kendisinin gözünden Bro Code‘u bozduğu için gayet de zor affedilir bir konu.

Arkadaşları için ne kadar fedakar olduğu konusunda akla ilk gelen olaylardan biri de 2. sezonda Marshall ve Lily‘i bir araya getirmek için yapmış oldukları. Marshall‘ı bekar hayatına geri döndürme adı altında oyalarken, Lily‘e gider ve Marshall ile ne kadar iyi bir çift oldukları ve ona geri dönmesi gerektiği konusunda onu ikna eder.

Romantik yaşamı, büyürken bir baba karakteri görmediği için pek de sağlıklı değil. Womanizer sıfatı ile anılan karakterimiz, kadınları materyalleştiren ve onlarla “oyun” oynayan biri olarak karşımıza çıkıyor. Düşünüldüğünde kendi acılarından kaçmak için kullandığı bu taktik, etrafında olan kadınlara acı çektirmesi şeklinde sonuçlanıyor. Ancak Robin ile olan ilişkisi, ona hem arkadaş hem de sevgili sahibi olma konusunda çok fazla şey öğretiyor. Bununla birlikte, Robin ile olan romantik ilişkisi, Barney‘nin hayatında inişler ve çıkışlar yaratarak ona gerçek bir aşk yaşama konusunda deneyim sunuyor. Bağlanma ve ilişki sahibi olma konusundaki önyargılarını kırarak, aslında kendisinin de böyle ilişkilere layık olabileceği ve onu, derin duygularını kolaylıkla yaşayabileceğini anladığı bir noktaya geliyor.

Bu bağlamda ikinci dönüm noktası ise kızını ilk gördüğü an. Hayatının birçok yerinde çoğu şeyi ciddiye almayıp materyalleştirmiş olsa da, Barney‘nin kızını gördüğü andaki hisleri ve tepkisi onun artık eski yaşamındaki adam olmasını olanaksız kılar nitelikte. Hayatının kayıp bir elementi -belki de temelinde hep istediği ama elde edemediği- ona kızıyla birlikte veriliyor, yani koşulsuz ve zamansız bir sevgi.

Kısacası, seyircinin belki de kendisini gördüğü bu karakter, tüm acılarıyla yüzleşip bazen ayağa kalksa bazen düşse de yıllar içinde ne kadar çok değiştiği ve yol kat ettiği inkar edilemez bir gerçek. Herkesin hikayesi de biraz böyle aslında ve belki de Barney bize bunu en renkli halde anlattı.

Teşekkürler Barney! Ya da belki de şey mi demeliyiz…

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.