Barış Bıçakçı: Anılar Bütünü Ankara

Sıla Ergül
Sıla Ergül
öykü, hakikati fısıldayan bir müneccim gibi, kalbimi ve aklımı benden iyi bildi
spot_img
Editör:
Deniz Filiz
spot_img

İnsan, hayat denilen bu devinimde hep kendini ait hissedeceği bir yer arar. Bazen doğup büyüdüğün yerden kopmak istemezsin bazen de bu yerden o kadar uzaklaşırsın ki sana yeni kapılar aralayacak o şehri arar bulursun. Kendine ait yaparsın. Kendi geçmişini, kendine ait olan her şeyi yeni baştan orada kurarsın. Barış Bıçakçı’nın da işte tam bunu yaptığını düşünüyorum.

Adana’da doğmuş ve sonrasında eğitim hayatını Ankara’da tamamlamış, ODTÜ Makine Mühendisliği bölümü mezunu aynı zamanda Çağdaş Türk edebiyatının en önemli yazarlarındandır Barış Bıçakçı. Ankara, Barış Bıçakçı’nın edebi kimliğinin en belirgin özelliklerinden biridir. Bu nedenle, Ankara’dan yalnızca bir mekan olarak bahsetmez; şehri, roman kişilerinden birine dönüştürür. Şehir ile olan bağını derin ve duygusal bir zemin üzerine kurar. Bu derin bağları, yazdığı her yazıda görmek mümkündür.

Kitaplarında çoğunlukla ortak olarak tekrar eden yerler de vardır. Bizim Büyük Çaresizliğimiz”de, Aramızdaki En Kısa Mesafe”de, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi”de,Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra”da çoğunlukla Ulus‘tan, Kızılay‘dan, Gençlik Parkı‘ndan, Sakarya Caddesi‘nden izler görürüz. Bu dört yer, kitaplar boyunca anlatılan hayat hikayelerinde kadersel roller oynar. Karşılaşmalar, derin sohbetler, yüzleşmeler hep bu sokaklarda gerçekleşir. Geçmişin izlerini taşır ve yeniliklere kucak açar. Roman kişileri buralarda varolur. Kendi hayatlarını kurarken yolları buralardan geçer.

Ulus

Ulus, Ankara-Pinterest

   “O kıştan bir yıl önce, karlı bir günde Ulus’a doğ­ru yürüdüğümüzde her şeyin başındaydık. Sonra bitti. Baş­layan ve biten şeyler Çetin, ölümlü olduğumu hissettiriyor bana, ölecekmiş gibi oluyorum.” (Bıçakçı “Bizim” 134)

Ulus, Barış Bıçakçı’nın kitaplarında geçmişi simgeleyen lokasyonlardan biridir. Bu semt, Ankara’nın geçmişinden izler taşırken, günümüzde daha çok yıpranmış binaları, eskimeye yüz tutmuş dükkanları ve sokaklarıyla bilinir. Ulus’un bu eskimiş ve değişen yüzüyle birlikte karakterler geçmişle yüzleşmeler yaşar, kendi kökenlerini düşünür, anılarını hatırlar. Gündelik dertlerine ara verip, bütün bu tanıdık hislerle beraber yollarına devam ederler.

“Bizim Büyük Çaresizliğimiz”de, Ender ve Çetin’in fesleğen fideleri aldıkları çarşı Ulus’tadır. Yine Ulus’ta Aramızdaki En Kısa Mesafe”deki kardeşler birlikte bir şeyler satmaya çalışmışlardır. 

Kızılay

Kızılay, Ankara-Pinterest

“Kızılay’a doğru yürümeye başladı. Herkes kendisinden daha neşeli ve daha hızlı görünüyordu. Bütün şehir neşeliydi. Onunsa içinde berbat bir mağlubiyet hissi vardı.” (Bıçakçı “Bir” 28)

Kızılay, Ankara‘da sosyal hayatın can damarlarındandır. Karakterlerin ise gündelik hayatlarının merkezindedir. Buluşma yeridir, uğrak noktadır, bildiğin insanlarla karşılaşmaktır, etrafı izlemek, bazen sandalyeleri sokaklara taşmış bir kafede oturmaktır.

“Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra” kitabında, Umut ve Ahmet karakterleri Kızılay’da buluşmuştur. Yüksel Caddesi ve Karanfil Sokak’ta yürürler. Bizim Büyük Çaresizliğimiz”de de Ender ve Çetin’in dershane yolu üzerindedir Kızılay. Aramızdaki En Kısa Mesafe”de başkişinin sevgilisiyle oturduğu banklardan biri Kızılay’dadır. Her biri bilineni yaşamaktadırlar. Geçmişleri ile bugünkü hayatlarını buluştururlar.

Gençlik Parkı

Gençlik Parkı, Ankara-Hakan Aydın, cekergezer.com

“Şehri seviyorlardı. Kendilerini bu şehre ait hissediyorlardı. Kale’ye, Çıkrıkçılar Yokuşu’na, Samanpazarı’na, Ulus’a, İsmet Paşa’ya, Gençlik Parkı’na ve tren yollarına. Kapısı doğrudan sevdikleri mahallelere açılan bir evde yaşıyor gibiydiler.” (Bıçakçı “Herkes” 33)

Gençlik Parkı, Barış Bıçakçı’nın kitaplarında genellikle karakterlerin gençlik yıllarını, eski alışkanlıklarını ve yaşamlarındaki dönüşüm süreçlerini hatırladıkları bir yer olarak öne çıkar. Bizim Büyük Çaresizliğimiz”de Ender ile Nihal’in ilk kez yalnız buluştukları yer Gençlik Parkı’dır. Aynı zamanda geçmişteki arkadaşlıklarını ve kayıplarını da hatırlarlar. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi” kitabında, her sınıftan ve her yaştan insanın bulunduğu sıradan ama derin anlamlar taşıyan bir yer olarak anlatılmıştır. Aramızdaki En Kısa Mesafe”de parkın eski ve yeni halleri arasındaki değişimler, roman kişilerinin hayatlarındaki değişimden de bahseder. Zamanın akışkanlığını anlatır.

Sakarya Caddesi

Sakarya Caddesi, Ankara-Wikipedia

“Bir sevgilinin kazandırabileceği şeyler: Üniversitenin tatsız tuzsuz ortamından beslenen bir solculuk, şiir sevgisi, hafta sonu maçlara gitmeye dek varan Gençlerbirliği tutkusu, Kubrick filmlerine duyulan ölçüsüz bir hayranlık ve tabii Sakarya Caddesi’ndeki birahanelere devamlılık…” (Bıçakçı “Bizim” 146)

Sakarya Caddesi, Barış Bıçakçı kitaplarında günlük yaşantıyı simgeleyen yerlerden biridir. Hareketli sokakları, çeşitli dükkanları ve sosyal yaşam alanları ile tanınır. Şehir akıp gider. Karakterler kendi içlerine yolculuk yapar, derin düşüncelere dalarlar. Caddenin kalabalıklığı, kendi içlerindeki yalnızlığa birebir zıt durumdadır. Onlar şehri ve yaşamı anlamaya çalışır.Bizim Büyük Çaresizliğimiz”de Çetin’in balık aldığı yer Sakarya Caddesi’ndedir. 

Anılar Bütünü

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, Pinterest

“Her köşe başında, daha önce tam orada sevdiği biriyle vedalaşıp ayrılmış gibi kederlenerek veya buluşacağı biri tam o anda orada değilmiş gibi küserek duraklıyor, ama sonra yürümeye devam ediyor.” (Bıçakçı “Bir” 63  )

Barış Bıçakçı, hayatın içindeki incelikleri çok iyi gözlemleyen biridir. Ankara’yı, eserlerinde yalnızca bir şehir olarak değil kimi zaman insanların üzerinde gezinen bir tedirginlik bulutu olarak kimi zaman da sokaklarında karşılaşılan aidiyet hissi olarak anlatır bizlere. Bu anlatım, karakterlerin şehirde geçirdikleri anların kişisel belleklerinde nasıl derin izler bıraktığını gösterir.

Ankara; roman kişilerini doğurur, besler, büyütür. Birbirilerini bulmalarına yardım eder. Bütün bu devinim onların hayatlarına kocaman izler bırakır ve bireysel belleklerinde kalıcı anılara dönüşür. Ankara bir anılar bütünüdür.


Kaynakça:

  • Eliuz, Ülkü. “Bütün Kapıları Ankara’ya Açılan Yazar: Barış Bıçakçı”. Ankara Araştırmaları Dergisi 5 (2017): 131-138
  • Bıçakçı, Bıçakçı. Aramızdaki En Kısa Mesafe. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Bıçakçı, Bıçakçı. Bizim Büyük Çaresizliğimiz. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Bıçakçı, Bıçakçı. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Bıçakçı, Bıçakçı. Bir süre yere paralel gittikten sonra. İstanbul: İletişim Yayınları.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.