Banksy’nin Duvarlarını Anlamak: Adalet Hâlâ Herkes İçin İşliyor Mu?

Editör:
Berru Buldanlıoğlu, Gülizar Nehir Gülkanat
spot_img

Sokaklar sandığımızdan çok daha fazlasını ifade eder ve barındırır: Yaşam, birbirini tanıyan ya da tanımadan yalnızca yan yana yürüyen insanlar, kalabalık, evlerin dışında olmanın gerçekliği, özgürlük ve adalet arayışı… Banksy işte tam da bu arayışta sanatını yeniden sokağa döktü. Adaletin ve hukuk sisteminin günümüzdeki işleyişini sorgulatan yeni duvar resmi, üzerine yazı yazılacak kadar etkileyici.

Banksy Kimdir?

The Real Banksy- Anonymity and Authenticity in the Art Market / Center for Art Law

Banksy, eserlerini dünyanın dört bir yanında duvarlar üzerinde topluma sunan anonim bir grafiti sanatçısıdır. Kendisi hakkında bilinen çok az şey var ve bunlardan biri ise Bristol doğumlu bir İngiliz olduğu. Banksy’nin kimliği tüm dünyada merak uyandırsa da onun anonim bir sanatçı olmayı seçmesi büyük önem taşıyor, çünkü Banksy kendi kimliğinin ötesinde yalnızca ele aldığı sanatı ile gündem oluşturmayı amaç ediniyor. Sanatın getirdiği şöhreti ve tanınırlığı elinin tersiyle itiyor Banksy, spot ışıklarını sokağa yerleştiriyor.

Sokak duvarlarına yaptığı başarılı resimler toplumsal farkındalık uyandırırken genellikle ironik bir dil taşıyor, tam da bu nedenle resimleri gören her kesimden insan onu anlamlandırmak için durup düşünüyor. Aslında belki de bu, Banksy’nin sanatının çıkış noktası. O, toplumu düşünen ve farkında olan bir birliğe dönüştürmek için sokaktaki duvarları tuvale çeviriyor.

Duvarlar Ne Anlatmak İstiyor?

The Washington Post

Londra halkı 8 Eylül sabahı, Kraliyet Adalet Sarayı binasının duvarına yapılmış bir resim ile karşılaştı. Bu resimde siyah cübbeli, peruk takmış ve elindeki tokmağı kaldırmış bir hakim ile elinde pankart taşıyan protestocu bir vatandaş bulunuyor. Resim siyah-beyaz olarak oluşturulmuşken pankarta sıçrayan kırmızı detay ile kan ve şiddet vurgusu yapılıyor. Banksy, grafitiyi kendi Instagram hesabından paylaşarak eserin kendisine ait olduğunu doğruladı. Paylaşım öncesinde ise neredeyse tüm dünya bu cesur duvar resminin Banksy’nin elinden çıktığı konusunda hemfikirdi.

Duvara yapılan bu resmin kusursuz çizilmiş detayları bizleri hayrete düşürse de resmin bütününde çıkarılacak anlam neredeyse açık: Hakim simgesi üzerinden adaletin protesto yapan halka gösterdiği eşitsizliğe vurgu yapılıyor. Hakimin elindeki tokmak bu kez yalnızca hüküm vermek için değil, aynı zamanda yere düşmüş protestocuya vurmak için kaldırılmış. Pankartın üzerindeki kan, protesto yapan bireyin, hakimin kararı ile zarar gördüğünü çarpıcı şekilde sezdiriyor. Hakimin gösterdiği şiddet, adaletin tarafsızlığı yerine baskıcı bir araca dönüştüğünü ve aynı zamanda protesto etme hakkının bastırılmasıyla devlet şiddetini işaret ediyor.

Banksy imzasını taşıyan grafitinin konumu, eserin etkisini oldukça artırıyor çünkü Londra’da bulunan Kraliyet Adalet Sarayı ülkenin en yüksek ve ünlü adalet divanı olarak tanınıyor. Banksy’nin resmi çizmesindeki en büyük etkenin İngiltere’de Filistin destekçisi Palestine Action grubunun yasaklanmasını protesto eden 890 kişinin gözaltına alınması olduğu düşünülüyor. Grafiti, bu haksız gözaltılardan yalnızca iki gün sonra duvarda yerini buldu.

Adalet Günümüzde Ne İfade Ediyor?

Adaleti Simgeleyen Gözleri Bağlı Kadın Heykeli / managementnote.com

Adalet, günümüzde hâlâ sıkça karıştırılan bir kavram olmakla birlikte en kısa şekilde “herkesin hakkının gözetilmesi, haklı ile haksızın ayırt edilmesi” anlamına gelmektedir. İnsanoğlu var olduğu ve toplumun bir parçası hâline geldiği andan beri adaleti aramış ve sahiplenmiştir. Adaletin bir kavram ve teori olarak ele alınması ise ilk olarak Platon’un Devlet eserinde görülmüştür.

Adaletin tam olarak ne olduğu, neyi ifade ettiği ve en önemlisi kim tarafından sağlandığı fikirleri tarih çerçevesinde gelişerek yeni boyutlar kazanmıştır. Örneğin adalet hakkında ortaya atılan teorilerden ilki sayılabilecek İlahi Emir teorisi, adaletin yaratıcı yani tanrı tarafından sağlandığı öğretisine dayanır. Kişiyi yargılayacak olan da, düzeni sağlayan da yaratıcının kendisidir. Yıllar ilerledikçe adalet bağlamındaki teorilerin sayısı artmış; doğa kanunları, toplumsal sözleşme geleneği, yararcılık akımı gibi yeni fikirler ile teoriler ortaya çıkmıştır. Hakkaniyet kavramı ise John Rawls’ın “Bir Adalet Teorisi” adlı eserinde ortaya çıkar ve bugün dünya genelinde göz ardı edilen, adaletin sistematik bir şekilde sağlıklıca işlemesini sağlayan şartı tanımlar.

John Rawls okuyucuya ve aslında tüm insanlığa basit bir soru sorar: Kişiliğimiz, ahlaki seviyemiz, dinimiz, sosyal statümüz, yeteneklerimiz ve hayata karşı bakış açımız tamamıyla bir cehalet perdesiyle örtülse; tüm bu bilgileri aklımızdan silmiş, dünyadaki yerimizi bilmiyor hâlde olsak, hangi adalet teorisinin uygulanmasını tercih ederdik? Bu soru adaletin işleyiş standartını, hakkaniyetin önemini ve sistem içindeki değerini açıklamaya yetmektedir çünkü faydacılık adaletin önüne geçtiğinde kişi sözde adaletin faaliyetini bir tehdit olarak görmeye başlar.

Günümüzde neredeyse tüm dünyada adalet endeksinin, yani hukukun üstünlüğü ilkesinin gittikçe değer kaybetmesinin en temel sebebi şüphesiz hukukun ve yargının doğru biçimde işlemiyor oluşudur. Hukuki işlemlerin kitleleri baskılamak adına birer ceza olarak sezdirilmesi, hemen hemen her gün haber başlıklarında karşımıza çıkan ani gözaltılar, sessiz kalmamak için eylem hakkını kullanan topluma hukuki zemin ile meşrulaştırılan şiddet uygulamaları… Tüm bu örnekler adaletin kutsallığını sorgulamaya zemin hazırlarken kamuoyunda güvensizlik oluşturur.

Sanatın Gücü ve Sınırlandırmalar

Londra Yüksek Adalet Divanı Önündeki Polis Önlemleri / dailycaller.com

Peki Banksy’nin bu vurucu eserine ne oldu? Sevildiği, pek çok kişi tarafından paylaşıldığı ve bir sanatçı olarak Banksy’nin yeniden takdir edildiği kesin. Fakat bir gerçek var ki toplum her ne kadar eleştirel sanatı övse de sansür yüzyıllardır süren bir uygulama. Banksy’nin son grafitisi de “tarihi statüye zarar verme” gerekçesiyle önce bariyerler ile kapatılarak, sonrasında kimyasal işlemler uygulanarak duvardan tamamen silindi. Bununla da kalmayan sınırlandırma aynı zamanda Banksy’ye “tarihi statüye zarar verme” suçundan dava açılabilme ihtimalini taşıyor. Eğer şimdilik “tehdit” olarak kullanılan bu dava gerçekten açılırsa Banksy anonimliğini sürdüremeyebilir ve bu ihtimal sınırlandırmaların yalnızca kişinin kendini ifade etme hakkının ihlal edilmesine değil, aynı zamanda toplumun çok sevilen bir sanatçıdan mahrum kalma riskine göz kırpıyor.

Kısacası Banksy’nin ironik ve güçlü bir ifade ile resmettiği adaletin tehditkar gücü, eleştiriye karşı da tamamen canlı hâliyle güncelliğini koruyor. Banksy yaptığı eleştirinin ne kadar isabetli olduğunu yaptığı graffiti ardından yaşanan gelişmeler ile bizlere ispatlamış oldu, bizler ise adaletin toplumu ve aynı zamanda Banksy’yi tehdit eden karşıt gücünü gözlerimizle görüyor ve ana şahit oluyoruz.


Kaynakça

“Çelik, Feride, Banksy: Hayatı, Eserleri ve Hakkında Az Bilinenleri”. Oggusto. Web. Erişim Tarihi: 12.09.2025.

“Even, Alexandra, The Real Banksy: Anonymity and Authenticity in the Art Market”. It’s Law Art. Web, Erişim Tarihi: 12.09.2025.

Kara, Özge Bilge, Bir Adalet Teorisi: John Rawls. Academia.edu. Web. Erişim Tarihi: 22. 09. 2025.

Öne Çıkarılan Görsel: @banksy – Instagram

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.