Baltalı Katil: Lizzie Borden

Editör:
Ayşe Olgun

“Lizzie Borden bir balta aldı

Ve annesine kırk darbe vurdu

Ne yaptığını fark edince

Babasına kırk bir darbe vurdu.”

Lizzie Borden Kimdir?

Lizzie Bordenın fotoğrafı Görsel Famous Trials

Lizzie Borden, 19 Temmuz 1860’da Fall River, Massachusetts’de doğdu. 1892‘de üvey annesini ve babasını vahşice öldürmekle suçlanan Lizzie’nin davası Amerika Birleşik Devletleri’nde büyük bir sansasyon yarattı.

Henüz iki yaşındayken annesini kaybeden Lizzie, babasıyla yakın bir ilişkiye sahipti. Ablası Emma ise genç Lizzie için hem bir arkadaş hem de bir anne rolündeydi. Andrew Borden, Lizzie’nin annesinin ölümünden üç yıl sonra, 1865’te ikinci kez evlendi. Lizzie’nin babası Andrew Borden, varlıklı bir iş adamı olmasına rağmen aşırı cimri bir adamdı. Lizzie ise popülerdi ve hayır işleriyle meşguldü. Lizzie ile ablası Emma sürekli olarak babaları ve üvey anneleriyle, genellikle mali konular yüzünden, anlaşmazlık içindeydiler.

Lizzie tipik bir yüksek sosyete kadınıydı. Birçok kulübe üyelikleri vardı ve kilisede aktif bir üye olarak yer almaktaydı. Katıldığı tüm organizasyonlarda çoğunlukla liderlik rolü üstleniyordu. Konumuna rağmen, Lizzie hiçbir zaman evlenmedi. Cinayetlerin meydana geldiği sırada Lizzie, 32 yaşındaydı ve hâlâ ailesi ile yaşıyordu.

Andrew ve Abby Borden’ın Cinayeti

Trajedi 4 Ağustos 1892 sabahı, sabah 9:00 ile 11:10 arasında yaşandı. Abby ve Andrew Borden, Andrew’un 32 yaşındaki kızı Lizzie tarafından işlendiği düşünülen şiddetli saldırıların kurbanları oldu. Bu olay daha sonra popüler ancak yanlış sayılabilecek bir tekerlemenin temelini oluşturdu.

Silah bir balta değil, daha küçük ve hafif bir alet olan bir keserdi. Ayrıca, katil kurbanlarına tekerlemede belirtilen sayı kadar darbe vurmamıştı. 64 yaşındaki Abby Borden’a 19 darbe ve Lizzie Borden’ın 69 yaşındaki babası Andrew Borden’a ise 10 veya 11 darbe vurulmuştu.

Borden ailesinin evi  Görsel Famous Trials

Cinayet günü sabahı Andrew, evin işleriyle ilgileniyordu ve bir süre sonra kanepede uykuya daldı. Borden ailesinin hizmetçisi Bridget Sullivan ise dış pencereleri yıkadıktan sonra yatağında dinleniyordu. Belediye binasının zilini duydu ve saatine baktı: saat on birdi. Daha sonra birden Borden kızlarının küçüğü olan Lizzie Borden’ın çığlığı duyuldu.

Andrew Bordenın cesedi  Görsel Famous Trials

Lizzie’nin ifadesine göre, günün ilerleyen saatlerinde babasının cesedini buldu; görünüşe göre uyuduğu sırada öldürülmüştü. Üvey annesinin cesedini de kısa bir süre sonra üst katta keşfetti; her iki kurban da defalarca bıçaklanmıştı. Öyle ki Andrew Borden’ın yüzü tanınamayacak bir hale gelmişti.

Dava Süreci

Lizzie Borden ve avukatı, beraatından önce mahkeme salonunda, Haziran 1893'te Frank Leslie'nin Resimli Haftalık dergisinin kapağı için B. West Clinedinst tarafından yapılan bir eskiz. Görsel: Britannica.
Lizzie Borden ve avukatı beraatından önce mahkeme salonunda Haziran 1893te Frank Leslienin Resimli Haftalık dergisinin kapağı için B West Clinedinst tarafından yapılan bir eskiz  Görsel Britannica

Polis başlangıçta cinayetlerin bir adamın, muhtemelen bir “yabancının” işi olduğunu düşündü. Cinayetlerden birkaç saat sonra, Portekizli bir göçmeni şüpheli olarak tutukladılar. O dönemler daha da yaygın olan sınıf ayrımı ve yabancı düşmanlığı, başlangıçta Borden’ı şüpheli listesinden uzak tuttu. Sonuçta, Lizzie varlıklı ve beyaz Amerikan bir kadındı. Lizzie Borden gibi bir kişinin ebeveynlerini katledeceğini düşünülemezdi.

Ancak sorgulama sırasında, Borden’ın farklı polis memurlarına verdiği cevaplar değişiyordu. Ve tek bir gözyaşı bile dökmemesi polislerin şüphesini uyandırdı. Kanıtlar, Lizzie’nin cinayetle ilişkili olduğunu gösteriyordu. Lizzie’nin 3 Ağustos’ta prusik asit satın almaya çalıştığı ve birkaç gün sonra bir elbiseyi sobada yaktığı iddia edildi. Hiçbir silah bulunamadı, fakat bodrumda bir balta bulundu. Ayrıca eve girip çıkan kimse olmamıştı.
Lizzie Borden, Haziran 1893’te her iki cinayetle ilgili olarak tutuklandı ve yargılandı, ancak yetersiz kanıt nedeniyle beraat etti. Beraat ettikten sonra, önemli bir miktarda para miras aldı. Herkes tarafından katil olarak bilinse dahi Lizzie, Fall River’dan ayrılmadı. Kendisine kalan mirasla orada yaşamaya devam etti. Lizzie, 1927’de hayatını kaybetti. Kendi cenazesini planladı ve davet edileceklerin bir listesini bıraktı. Misafirler geldiğinde, cenazenin bir gece önce gerçekleştiği söylendi. Mirasçılarına 225.000 dolar bıraktı. Lizzie ailesinin geri kalanıyla birlikte Oak Grove Mezarlığı’na gömüldü.

Lizzie Borden Gerçekten Ailesini Öldürdü Mü?

Lizzie Borden’ın cinayetleri işleyen kişi olduğuna inanılsa da, hiçbir zaman kanıtlanamadı. Ortaya birden fazla teori atıldı. Bunların çoğu Borden ailesinde işlevsel bozukluk olduğu iddiaları etrafında dönmekteydi. Bu iddialar arasında cinsel istismar, gayrimeşru çocuklar ve hatta Lizzie ile aile hizmetçisi Bridget Sullivan arasında bir homoseksüel ilişki olduğuna dair spekülasyonlar bile bulunmaktadır. Bu tür iddialar ilginç olsa da, pek azı sağlam bir şekilde desteklenmiştir. En çok kabul gören açıklama, Lizzie’nin zihinsel durumundaki istikrarsızlıktır. Bazı araştırmacılar, Lizzie’nin disosiyatif bir bozukluktan mustarip olduğunu öne sürmüştür.

Dava günümüzde hâlâ popülerliğini sürdürmeye devam etmekle birlikte, pek çok medyaya da konu olmuştur. Öyle ki, bu konuyu ele alan bir film bile çekilmiştir. Başrollerinde Christina Ricci’nin bulunduğu ve yönetmenliğini Nick Gomez‘in yaptığı 2014 yapımı Lizzie Borden Took An Ax isimli bu film, meraklıları tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmıştır.


Kaynakça

  • Britannica, The Editors of Encyclopaedia. “Lizzie Borden”. Encyclopedia Britannica, 15 Temmuz 2024, https://www.britannica.com/biography/Lizzie-Borden-American-murder-suspect. Accessed 16 Temmuz 2024
  • “Lizzie Borden Trial.” Famous Trials, web. Accessed 16th July 2024
  • Kapak görseli: The New Yorker

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Isaac Winemiller, sakin melodileri ve içe dönük sözleriyle müzikal yalnızlığı estetik bir deneyime dönüştürüyor. Bu ay Söylenti Radar'ında onunla tanışın!

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Editor Picks