B.F. Skinner’ın Edimsel Koşullanma Teorisi

Editör:
Ceren Atak
spot_img

Küçüklüğümüzden bu yana davranışlarımız ile davranışlarımızın sonuçları arasında bağlantı kurulmuştur. Bu noktada karşımıza çıkan kavram edimsel koşullanmadır. Davranışçılık ekolünde bir öğrenme teorisi olarak ileri sürülen edimsel koşullanma, davranış değişikliği yaratmada sonuçların etkisine vurgu yapar. Bu yazımızda B.F. Skinner’ın çalışmaları sonucu ortaya çıkan edimsel koşullanma teorisini yakından inceleyeceğiz.

Burrhus Frederic Skinner

Kaynak: t0.gstatic.com

Skinner, 1904 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde doğdu. Yazar olma hayali ile ilerlediği eğitim hayatında yaşama dair yeterli deneyime sahip olmadığı gerekçesiyle vazgeçip felsefe ve davranışçılık ekolüne duyduğu ilgi ile psikolojiye merak saldı. Harvard Üniversitesi’ne girerek psikoloji eğitimini tamamlayan Skinner, öğrenci olduğu süre zarfında sıcaklık ve nemi ayarlayan bir bebek beşiği icat etti. Harvard’da doktorasını tamamlamasının ardından birçok üniversitede ders verdi. Yaşamının son dönemine kadar araştırmaya, ders vermeye devam eden Skinner, hem deneyleriyle hem de geliştirmiş olduğu edimsel koşullanma gibi kavramlarla davranışçı yaklaşıma öncülük etmiştir. 1990 yılında lösemi nedeniyle hayata veda etmiştir.

Teorinin Ortaya Çıkışı

Kaynak: images.fineartamerica.com

Edimsel koşullanma, 20. yüzyılda yaşamış Amerikalı davranışçı psikolog Burrhuss Frederic Skinner (B.F. Skinner) tarafından ilk defa kavramsallaştırılmıştır. Skinner, klasik koşullanmanın karmaşık insan davranışlarını açıklamada yetersiz kaldığını savunmuştur (Mcleod, 2023). Diğer bir ifadeyle, davranışların yalnızca uyaran-tepki ilişkisiyle açıklanamayacağını ve davranışa yol açan neden-sonuca bakılması gerektiğini ileri sürmüştür (Mcleod, 2023). Bu doğrultuda davranış psikolojisinin temel taşlarından birisi olan edimsel koşullanma teorisi, “olumlu veya olumsuz sonuçların bir kişinin davranışlarında meydana getirdiği değişikliklere odaklanan bir öğrenme sürecidir” (Kocabey, 2022). Bu teoriye göre pekiştirilen bir davranışın tekrarlanma olasılığı daha fazla olurken cezalandırılan bir davranışın tekrarlanma olasılığı daha azdır. Edimsel koşullandırma ile ilgili ilk deneyleri yapan bilim insanı olan Skinner edimsel koşullandırma süreçlerini bir kutu içerisine koyduğu farelerle yaptığı deneylerle gözlemlemiştir (Cüceloğlu, 2015). 

Skinner Kutusu

Kaynak: technogezgin.com

Literatürde Skinner kutusu veya edimsel koşullanma odası olarak bilinen bu deney aracı, deneye tabii tutulan hayvanı olası diğer uyarıcılardan uzak tutmak amacıyla ses ve ışık geçirmez bir şekilde tasarlanmıştır. Çevreden yalıtılmış olan bu kutuda deneyde kullanılan hayvanın pekiştirece ulaşmasına imkan kılacak şekilde çubuk, manivela veya anahtar bulunur. Pekiştirecek olarak su veya yemek kullanılır. Deney hayvanı olarak ise çoğunlukla fare veya güvercin kullanılır. Kutu ayrıca hayvanın çubuk, manivela veya anahtarla her temasını kaydeden elektronik bir cihaza bağlıdır.

Skinner kendi tasarladığı deneyde fareyi bir kutunun içerisine koyar ve farenin kutuyu serbestçe keşfetmesine izin verir. Fare keşif esnasında manivelaya rastlantısal olarak basar. Bu rastlantısal basma sayısına “temel sayı” denir ve farenin belirli bir süredeki, örneğin yarım saat veya bir saat, rastlantısal basmaları kaydedilir (Cüceloğlu, 2015). Ardından farenin manivelaya her basması sonucu fareye yiyecek verilir. Sonuç olarak farenin manivelaya basma sayısında artış gözlemlenir. Gözlemlenen bu artışın sebebi ise farenin manivelaya basma davranışının yiyecek verilerek pekiştirilmesi olarak açıklanır. Bir süre sonra pekiştirmenin verilmesi kesilir. Bunun sonucu olarak farenin manivelaya basmasında zamanla azalma ve temel sayıya yaklaşma gözlemlenir. Davranışın azalması sönme olarak isimlendirilir.

Edimsel Koşullanma Kavramları

Kaynak: bilgibaba.com

Skinner’ın deneyleri sonucunda ortaya attığı üç farklı kavram vardır: nötr, pekiştireç, ceza.

Nötr uyarıcı: Davranışın gerçekleştirilme sıklığına bir etkisi olmayan uyarıcılardır. 

Pekiştireç: Bir davranışın tekrarlanma sıklığını arttıran uyarıcılardır. Olumlu ve olumsuz olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Olumlu pekiştireçler, bir davranışın yapılma sıklığını arttırmak için ortama verilen uyarıcılardır. Skinner’ın yaptığı deneyde fare manivelaya her bastığında yiyecek vermesi olumlu pekiştirece bir örnektir. Olumsuz pekiştireçler ise bir davranışın tekrarlanmasını arttırmak için olumsuz bir uyarıcının ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Örneğin, Skinner yaptığı deneyde fareyi rahatsız edici düzeyde elektrik şokuna maruz bırakmıştır. Elektrik şokunun verilmesi ancak fare pedala bastığı zaman sonlanır. Rahatsızlık veren bu deneyimin durması için farenin pedala basmayı öğrendiği bu deneyde “elektrik şoku” olumsuz bir pekiştireç olarak kullanılmıştır.

Ceza: Olumsuz pekiştireçler ile sıklıkla karıştırılan ceza kavramı istenmeyen bir davranışın tekrarlanma olasılığının azaltılmasını sağlayan uyarıcılardır. Cezalar ortamdan uzaklaştırılan veya ortama sunulan uyarıcılar olabilirler. Telefonunda çok zaman harcadığı için derslerine çalışmayan bir öğrenciyi düşünelim. Öğrencinin telefonuna öğrencinin ebeveynleri tarafından el konulması ortamdan uzaklaştırılan uyarıcı ceza tipine bir örnektir. Diğer yandan, bir öğretmenin derslerine çalışmadığı için öğrencisine bağırması ortama sunulan uyarıcı ceza tipini örnekler.

Pekiştirme Tarifeleri

Kaynak: tyonote.com

Skinner’ın edimsel koşullanmaya dair diğer bir bulgusu ise pekiştirme sıklığının belirli bir davranışın öğrenilme ve sönme hızını etkilediğidir (Kocabey, 2022). Skinner’ın belirlediği farklı pekiştirme tarifeleri şunlardır:

  • Sürekli Pekiştirme: Belirli bir davranışın sergilendiği her seferde pekiştireç verilmesi demektir. Farenin manivelaya her bastığında yemek verilmesi buna örnektir.
  • Sabit Oranlı Pekiştirme: Davranışın ancak belirli sayıda gerçekleştirildikten sonra pekiştirilmesidir. Pekiştirilmeyen davranışla pekiştirilmeyen davranış oranı değişmez (Cüceloğlu, 2015). Örneğin, on tane problemi doğru çözen bir öğrenciye öğretmeni tarafından çikolata hediye edilmesi.
  • Değişken Oranlı Pekiştirme: Bu tarife türünde değişen sayıdaki davranıştan sonra pekiştireç verilir. Pekiştirecin kaç davranışın ardından verileceğinin belli olmaması pekiştirilen organizmanın devamlı etkin olmasına neden olur. En fazla sayıda tepki üretilmesine sebep olan bu tarifede pekiştirecin rastgele zamanlarda verilmesi davranışı sönmeye karşı dirençli kılar. Kumar oynamak veya balık tutmak örnek olarak verilebilir.
  • Sabit Aralıklı Pekiştirme: Bu tarifede pekiştireç belirli zaman aralıklarından sonra verilmektedir. Örneğin çocuklara harçlıklarının haftalık olarak verilmesi.
  • Değişken Aralıklı Pekiştirme: Pekiştirecin ne zaman verileceğinin belli olmadığı tarife türüdür. Bir öğretmenin rastgele zaman aralıklarında sınav yapması bu tarife türüne bir örnek olarak verilebilir. Haftada bazen bir bazen iki sınav yapan bir öğretmen öğrencilerinin sınava her daim hazır olmasını sağlayacaktır.

Skinner’ın Bulgularının Gündelik Hayatımıza Yansımaları

Gündelik yaşantımızda edimsel koşullanma yoluyla öğrenme ve davranış değişikliğini farkında olsak da olmasak da deneyimliyoruz. Örneğin, ebeveynlerin küçük yaştaki çocuklarının davranışlarını şekillendirmek amacıyla sıklıkla ödül ve ceza yöntemine başvurduğunu görürüz. Küçükken annemden sayısız kere duyduğum şu cümleler vardı: “Eğer ödevini yaparsan arkadaşlarınla oynamaya dışarı çıkabilirsin.” veya “Ağlamayı bırakmazsan sana o en sevdiğin çikolatadan bir daha almam.” Aynı şekilde ilkokul öğretmenimden de bu yapıda cümleleri çok işitirdim: “Eğer bir dakika içerisinde şu kadar sayıda problem çözerseniz defter kazanırsınız.” Aslında pek çoğumuzun aşina olduğu bu cümlelerin ortak noktası, kişiye bir şey vaat ederek veya kişiyi bir şeyden mahrum bırakacağını söyleyerek o kişide davranış değişikliği yaratmayı amaçlamasıdır. Gündelik hayatımızda sayısız kere deneyimlediğimiz bu durum edimsel koşullanma teorisinin odak noktasıdır. Teori aynı şekilde hayvan davranışlarının biçimlendirilmesini de kapsar. Örneğin sirklerde gördüğümüz hayvanlara çeşitli hareketlerin öğretilmesi, edimsel koşullanma yöntemi ile yapılır (Cüceloğlu, 2015).

Özellikle eğitim ve öğretim alanında etkisini gösteren Skinner’ın pekiştirme ilkeleri, eğitim alanında sınıf ve öğrenci yönetiminde etkili bir yöntem olarak tercih edilir (Mcleod, 2023). Bu doğrultuda bireysel bir öğrenme modeli olan programlı öğretim modeli, Skinner’ın pekiştirme ilkeleri esas alınarak geliştirilmiştir.

Edimsel koşullanma prensipleri video oyunu tasarımcıları tarafından sıklıkla kullanılır. Örneğin, oyuncuyu oyunda tutmak amacıyla değişken oranlı pekiştirme tarifesinden faydalanılır. Rastgele zamanlarda gelen ödüllerle oyuncunun oynamaya devam etmesi teşvik edilir (Nickerson, 2023).

Skinner’ın Teorisine Getirilen Eleştiriler

Skinner’ın edimsel koşullanma teorisi insan ve hayvanlardaki davranışları değişikliği ve öğrenmenin nasıl gerçekleştiğine dair önemli açıklamalar sunmuştur. Gündelik hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız deneyimleri açıklayan ve eğitimden oyun sektörüne kadar etkisi bulunan bir teoridir. Buna rağmen Skinner’ın teorisi çeşitli yönlerden eleştirilmiştir.

  • Bu eleştirilerden biri, kalıtsal ve bilişsel faktörleri öğrenme sürecinde dikkate almaması ve dolayısıyla insan ve hayvanlarda öğrenme sürecine ilişkin eksik bir açıklama sunduğu yönündedir.
  • Diğer bir eleştiri ise hayvan davranışlarının gözlemlenmesine dayanan bu çalışmaların insanlara genellenmesinden kaynaklanıyor. Bu eleştiriye göre, insan anatomi ve fizyolojisindeki farklılıklardan ötürü bu çalışmaların insan davranışlarına genellenmesi sakıncalıdır.
  • Son olarak Skinner’ın teorisi, araştırma aracı olarak kullandığı Skinner kutusu yüzünden de eleştiriliyor. Skinner kutusu hayvanları olası bütün uyarıcılardan izole etmek amacıyla tasarlanmıştır (Nickerson, 2023). Dolayısıyla hayvanlarda stres ve kaygıya yol açıyor. Kimilerine göre bu durum deney sonuçlarını da etkiliyor. Bu yüzden, deney sonuçlarının geçerliliği tartışma konusudur.

Kaynakça

Cüceloğlu, D. (2006). İnsan ve Davranışı. Remzi Kitabevi.

Kocabey, E. (2022). Skinner Kutusu: Edimsel Koşullanma Nedir? Klasik Koşullanma Ile arasındaki fark nedir?. Evrim Ağacı. Erişim Tarihi: 10.08.2023

Mcleod, S. (2023). Operant conditioning: What it is, how it works, and examples. Simply Psychology. Erişim Tarihi: 09.08.2023

Nickerson, C. (2023). Skinner Box: What is an operant conditioning chamber?. Simply Psychology. Erişim Tarihi: 10.08.2023

Kapak görseli: s3.amazonaws.com

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Editor Picks