Ayna Karşısındaki Kız’ın Hikayesi ve bu hikayenin başrolleri oldukça ilgi çekici konular ve figürlerdir. Birçok kişi tarafından bilinen Pablo Picasso bu hikayenin bir parçası, başrollerinden biri ve aslında tablonun yaratıcısıdır. Yarattığı eserler dışında özel hayatı ile de oldukça ilgi konusu olan sanatçımızın hayatında yer edinmiş aşklarından birine ev sahipliği yapmaktadır bahsedeceğimiz eser. Sizlere kısaca sanatçımızı ve eserimizi anlattıktan sonra bu eserde bulduğum şarkıları paylaşacağım. Hangi şarkılardan bahsedeceğim, bu şarkıları nasıl buldum, eserin hangi özellikleri ile bağdaştırdım öğrenmek istiyorsanız hadi başlayalım!
Pablo Picasso: Ayna Karşısındaki Kız’ın Yaratıcısı

Tam adı Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Martyr Patricio Clito Ruíz y Picasso olan sanatçımız 25 Ekim 1881 tarihinde İspanya‘nın Malaga kentinde doğmuştur. Picasso, annesi Maria’dan meşhur soyadını, resim öğretmeni olan babası José Ruiz Blasco’dansa sanat kabiliyetini almıştır. Babasının ona verdiği resim malzemeleriyle ilk iki eserini yaklaşık 1888 ve 1889 yıllarında yapmıştır. İlk eseri doğduğu ve büyüdüğü şehri anlattığı “Malaga Köprüsü Manzarası” ve ikincisi “Sarı Picador” eseridir. Aslında bu iki resimden önce babası Jose’nin bir tablosunu kopyalamıştır. Ve o tabloda da Malaga esintileri görünmektedir. Picasso’nun Malaga sevgisini ayrıca yazdığı bazı şiirlerinde de görmek mümkündür. İkinci resmi “Sarı Picador” vesilesiyle de boğa güreşlerine olan büyük ilgisi açıkça gözlemlenebilmektedir.
Geniş bir kitleye göre Picasso’yu en iyi kadınlar temsil etmektedir. Picasso kadınlarda yaşama şevkini, enerjisini, iradesini ve hatta umudunu anlatmaktadır. Rus balerin Olga Khokhlova‘yla evliliğinin tamamen çıkmaza girdiği 1920’li yıllarda kendini öncü ve ilham kaynağı olarak gören sürrealist gençlerle tanışarak bir kaçış, dolayısıyla da bir özgürlük yolu bulmuştur. Kübizmden aldığı yeni estetiği benimsemekte gecikmemiştir. İki Çıplak Kadın serisi, Picasso’nun yaratım sürecini yakından izlememizi sağlamaktadır: Figürler bulanık ilk hallerini takiben kendilerini geleneksel tasvir anlayışına, oradan da yükselen bir yapı bozumla önce biri sonra her ikisi birden sürrealist isyanı mükemmel bir şekilde örnekleyen hafifletilmiş bir sahneye bırakmaktadırlar. André Breton‘un ileri sürdüğü sarsıcı güzellik, yankısını Picasso’nun Gertrude Stein’a yaptığı tanımlamada bulmaktadır: “Benim açımdan bir tablo yıkımların toplamıdır.”
Ayna Karşısındaki Kız’ın Hikayesi

Genç bir kadının ve onun ayna yansımasının bu görüntüsü, renk olarak isyankar ve desenli dopdolu bir kompozisyondur. Bu eser Pablo Picasso‘nun 1931 ve 1932 yılları arasında yarattığı büyük bir dizi tuvalin sonuncularından biridir. Modern Sanat Müzesi’nin kurucu direktörü Alfred H. Barr, Jr., Picasso’nun “bu resmi diğerlerine tercih ettiğini” söylemiştir, bu da resmin göz kamaştırıcı görsel ve tematik karmaşıklığına atıfta bulunmaktadır. Bu eserin birincil konusu, çarpıcı derecede modern terimlerle yeniden icat edilen, aynasının önündeki bir kadının eski sanatsal temasıdır. Kadının pürüzsüz boyalı profili, hassas bir şekilde kızaran pembe-lavanta, sarı ve kırmızı renkte yoğun bir şekilde inşa edilmiş ve gösterişli renkli bir ön görünüme bitişiktir. Gençliğe ve yaşlılığa, güneşe ve aya, ışık ve gölgeye göndermeler tek bir çok değerlikli yüze sıkıştırılmıştır. Kullanılan parlak renkler ve desenlerin yoğunluğu, tabloya erotik ve neredeyse klostrofobik bir atmosfer katmaktadır.
Burada görmekte olduğumuz kadın figürü olasılıkla Picasso’nun metresi ve en büyük ilhamlarından biri olan Marie-Thérèse Walter‘dır. Solda, Marie-Thérèse’in tanınabilir, lavanta tonlarında yumuşak profili varken, aynadaki yansıma daha kaba, abartılı ve neredeyse ürkütücü bir görünüme sahiptir. Bu, Picasso’nun içsel benlik ve dış görünüş arasındaki gerilimi vurgulamak için kullandığı bir teknik olarak yorumlanmaktadır. Picasso ile aşk yaşamaya başladığında daha yeni 17 yaşında olan Marie, bu kompozisyonda olasılıkla ayna karşısında kendine bakarken yaşlılığını görmekte ve fark etmektedir. Genç ve güzel görüntüsüne rağmen aynada baktığı geleceği, yaşlılığıdır. Burada gösteriş ve gururun aynadaki ters yansıması seyirciye gösterilmektedir. Dünyada bulunan her şeyin olduğu gibi gençliğin ve güzelliğin de bir sonu bulunmaktadır. Bunu aynadaki yansımasında fark eden Marie, Picasso ve seyirciyle paylaşmaktadır. Bununla birlikte aynı zamanda “vanitas” olarak bilinen, hayatın geçiciliğini hatırlatan geleneksel sanat anlayışına da bir gönderme yapmaktadır. Ancak Picasso, bu kavramı kendi tarzında yeniden yorumlayarak, eseri bir sanat devrimine dönüştürmüştür.
Marie’nin Dönüşümüne Şahit olan Picasso’nun Yansıması

Bu eser yukarıda sözünü ettiğim dönüşüm sürecine karşılık, Picasso’nun bu süreç içerisinde kendini nereye ve nasıl konumlandırdığını bizlere oldukça örtük ama başarılı bir şekilde aktarır. Sade bir arka plan yerine baklava desenleri ile bezenmiş karanlık bir zemin seçen Picasso, aslında bu görüntü ile bir Harlequin karakteri giysisine öykünmektedir. Harlequin, Commedia dell’Arte’nin (İtalyan Komedi Tiyatrosu) başlıca karakterlerinden biridir.
Picasso’nun Harlequin’i seçmiş olması oldukça manidardır. Karakterin psikolojik yapısını incelediğimizde; kurnaz ama temelde cahil, neşeli, kıvrak zekalı ve umursamaz bir figür ile karşılaşırız. Ancak Harlequin’in içsel dünyasında melankolinin ve dış dünyaya yabancılaşmanın da bulunduğunu unutmamak gerek. Kendi kırılganlığını maskeleyen ve hem içeride hem dışarıda bulunan bir karakter. Yani burada kendisini Harlequin ile özdeşleştiren Picasso, hem sürecin içerisinde bu dönüşüme bizzat şahit oluyor hem de bir oyuncu olmak yerine genç kadının fiziksel ve ruhsal dönüşümüne şahit olan bir seyirci konumuna geçiyor.
Ayna Karşısındaki Kız’ı Bulduğum Şarkılar

Picasso’nun o dönemde kullandığı tarzda üretilmiş olan bu resim, sanatta daha önceki dönemlerde kullanılan kibir imgesini çağrıştırsa da Picasso vurguyu değiştirerek imgeye çok farklı bir bakış açısı getirmiştir. Peki benim için Ayna Karşısındaki Kız eserini anımsatan şarkılar hangileridir ve bu şarkılarda Ayna Karşısındaki Kız’ı nasıl bulmuşumdur? Hadi gelin sizlere bu şarkıları söyleyeyim ve sebeplerimi açıklayayım.
1. Aynalar Aynalar – Ayten Alpman
Olivier Widmaier Picasso, büyükannesi Marie’nin Picasso ile olan gizli hayatını anlattığı sözlerinde şunlara yer vermiştir:
“Eylül 1939’da aniden savaş ilan edildiğinde, Marie-Thérèse ve Maya, Bordeaux’nun kuzeyindeki Royan’da tatildeydiler ve 1941 baharına kadar orada kaldılar. Picasso, 1936 yazından beri bir fotoğrafçı ve metresi olan Dora Maar‘ın varlığını Marie-Thérèse’den gizledi. Büyükannemin ve kızlarının Paris’e, Saint-Louis’deki bir daireye dönmelerini sağladı. Büyükanne ve büyükbabamın ilişkisi şimdi 14 yıl sürmüştü. Yine de Marie-Thérèse anlayışlıydı. Pablo ona yeni durum hakkında yalan söyleyemedi. Artık aşk hayatının ayrıntılarının farkındaydı: onu paylaşması gerektiğini biliyordu. Maya, sonraki sevgilisi ressam ve eleştirmen Françoise Gilot’u daha sonra açıklayacağı gibi, ‘babasının çok uzakta çalıştığı kurguya’ inanarak yetiştirildi.”
Marie, 1977 senesinde kendi hayatına son vererek aynadaki yansımasını yok etmiştir. Picasso’nun ölümünden 4 yıl sonrasına denk gelen bu son, aşkının ölümüne dayanamamasına yorumlanmaktadır. “Marie-Thérèse ve Pablo, dört yıl önce, 1973’te ölmeden sadece bir hafta önce telefonda tekrar konuşmuşlardı. İyi olmadığını fark etmiş ve Maya’yı uyarmıştı, Pablo’nun telefon görüşmesi sabahı gelen son mektubunun çok zayıf el yazısıyla doğrulanmıştı. Onun ölümüyle birlikte bağları nihayet koptu.” Bu yorum Marie’nin hayatı boyunca Picasso’ya bağlı kalmasından dolayı yapılmaktadır. Ben ise bu şarkıda Marie’nin aynadaki yansımasının sonunu görmekteyim. ‘‘Hayatın sonu bu ağlıyorum, ayna elimde bak ağlıyorum…’’
2. Ancient Dreams in a Modern Land – MARINA
“Picasso’nun altın ilham perisi Marie-Thérèse’nin portreleri, 20. yüzyıl sanatının yadsınamaz ayırt edici özellikleridir. 1932’de kariyer retrospektifinde ortaya çıktığında, bu anıtsal eserler döngüsü, Picasso’nun şimdiye kadar tecrit edilmiş metresinin coşkulu romantik ve şehvetli tasvirleriyle parlıyordu…” – Brooke Lampley, Sotheby’s Başkanı ve Dünya Çapında Küresel Güzel Sanatlar Satışları Başkanı
Şarkının bu sözlerinde Marie’nin ayna karşısında dururken yansımasında bulduğu hisleri, gerçeklikleri hissetmekteyim. Aynı zamanda Picasso’nun kübist dönemine denk gelen bu kompozisyonda kadın anatomisi temsilinin parçalara ayrılışını ve geometrik şekiller ile bir araya getirilişiyle birlikte hem şeklini kaybettiğini hem de yeni bir şekil bulduğunu düşünmekteyim. “Geri dönebildiğim kadar hızlı dönmeye çalışıyorum şekle sahip olduğum zamana, doğduğum zamana…”
“I am not my body, not my mind or my brain
(Vücudum değilim, zihnim ya da beynim değilim)
Not my thoughts or feelings, I am not my DNA
(Düşüncelerim ya da duygularım değilim, DNA’m değilim)
I am the observer, I’m a witness of life
(Ben gözlemciyim, hayatın tanığıyım)
I live in the space between the stars and the sky”
(Yıldızlar ve gökyüzü arasındaki boşlukta yaşıyorum)
3. Maze in the Mirror – Tomorrow X Together
Picasso ile aşk yaşamaya başladığında daha 17 yaşında olan Marie’yi daha birçok Picasso imzalı eserde görmekteyiz. Bahsettiğimiz bu eserinde ise gençliğinin sonsuz olmayacağının farkına varan Marie’nin karşısında ben sadece ne kadar genç olduğunu düşünmekteyim. Aynadaki yansımasına bakmamaktayım. Gerçekliğine bakmakta, bu kompozisyon tuvale sığdırılırken daha 23 yaşında olduğunu, Picasso ile olan kızlarını dünyaya getirmekten 3 yıl uzakta olduğunu fark etmekteyim. “Kendimi büyük çerçeveye sığdırmaya çalışıyorum, kendimi çok küçük hissediyorum ve hala çok küçüğüm…”
“We’ll be going up 넘어지지 마
(Yukarı çıkacağız düşme)
In the mirror 속 네 위로
(Cennet aynanın içinde)
커다란 틀에 날 맞추기엔
(Kendimi büyük çerçeveye sığdırmaya çalışıyorum)
여전히 작고 작은 것만 같은데
(Kendimi çok küçük hissediyorum ve hala çok küçüğüm)
나를 좀 찾아줘 제발, 제발”
(Lütfen beni bul)
4. Cumbia Espacial – Ondatrópica
Bu albümün kapağı bana Picasso’nun kübizm ile birlikte geçiş yaptığı çoklu renk kullanımı dönemini anımsatmaktadır. Ayna Karşısındaki Kız tablosundan farklı olarak buradaki mavi, yeşil ve sarı daha farklı tonlarıyla kullanılmıştır. Bu ve birkaç farklı daha farklılığa rağmen bu kapaktaki renkler ve insan figürleri bana tablomuzu çağrıştırmaktadır. Bu albümden özellikle bu parçayı seçmemin nedeni ise özellikle ilk notaları ile birlikte Ayna Karşısındaki Kız’a bakarken yukarıda örnek verdiğim şarkılardan farklı olarak daha huzurlu hissetmiş olmamdır.
5. Une belle historie – Michel Fugain & Le Big Bazar
Olivier büyükannesi Marie ile Picasso’nun gizli hayatını anlatırken sözlerine şu şekilde başlamıştı:
“8 Ocak 1927 Cumartesi günü öğleden sonra, büyükbabam Paris’teki Galeries Lafayette’in penceresinden genç bir kadın fark etti. O çıkana kadar bekledi, sonra onu kocaman bir gülümsemeyle karşıladı. ‘Mademoiselle (Matmazel), ilginç bir yüzün var. Portrenizi yapmak istiyorum. Eminim birlikte harika şeyler yapacağız’ diyerek ekledi ‘Ben Picasso’yum.’ Giriş yoluyla kendisi hakkında büyük bir kitabı işaret ediyor. ‘Seni tekrar görmek istiyorum. Pazartesi günü saat 11’de Saint-Lazare Metro istasyonunda buluşuruz.’ Gelecekteki büyükannem Marie-Thérèse Walter, hayatının aşkıyla yeni tanışmıştı. Ve Picasso yeniden doğmuştu.”
Şarkı, “bu güzel bir roman, güzel bir hikaye” sözleri ile başlamakta. Marie ve Pablo’nun hikayesini düşündüğüm zaman bu sözleri söyleyebilir miyim emin değilim ancak şarkının diğer kısımlarında bulunan şu sözlerde Marie ve Pablo’nun tanışma hikayesini buldum:
“Ils se sont trouvés au bord du chemin
(Yolun kıyısında karşılaştılar birbirlerine)
Sur l’autoroute des vacances
(Tatil yolunda)
C’était sans doute un jour de chance
(Şüphesiz şanslı bir gündü)
Ils avaient le ciel à portée de main
(Avuçlarının içindeydi gökyüzü)
Un cadeau de la providence
(Tanrı’nın hediyesiydi)
Alors pourquoi penser au lendemain”
(O halde neden yarını düşünelim)
Benim, Ayna Karşısındaki Kız tablosunda bulduğum şarkılar bunlardı. Sizlere belki daha fazlasını sayabilirdim ancak en çok bağdaştırdıklarımı sizlerle paylaşmak istediğim için 5 tanesini sıraladım. Bu eserin hikayesine dalmak ve sizlerle paylaşmak benim için çok keyifliydi. Umarım sizlerde keyif almış ve kendi hislerinizi, şarkılarınızı bulmuşsunuzdur. Sanatla kalmanız dileğiyle!
Kaynakça
- ‘Pablo Picasso, Girl Before a Mirror’. MoMa. Web. 30.03.2025
- ‘Girl Before a Mirror, 1932 by Pablo Picasso’. Pablo Picasso Org. Web. 30.03.2025
- ‘Marie-Thérèse Walter Biography’. MFA. Web. 30.03.2025
- ‘Muse, lover, lifeblood: how my grandmother woke the genius in Picasso’. The Guardian. Web. 30.03.2025
- ‘Picasso’s Rapturous 1932 Homage to Marie-Thérèse Walter’. Sotheby’s. Web. 30.03.2025
- ‘Marie-Thérèse Walter‘. John Szoke Gallery. Web. 30.03.2025
- ‘Ayna Karşısındaki Kız – Girl Before a Mirror, Pablo Picasso’. Sanata Başla. Web. 30.03.2025
- ‘Ayna Karşısındaki Kız: Pablo Picasso Tablosu’. Pop Artistic. Web. 04.04.2025