Geçirilen büyük bir kış mevsiminin ardından ilkbahar mevsimine giriş yaparız. İlkbaharın ilk ayını yine soğuk olarak geçirsek de nisan ayında çiçekler açar, gökyüzümüzde pasparlak güneş yerini tekrar alır. Çiçekleri sulamak isteyen gökyüzü ara ara yağmurlarını yağdırmaya da devam eder ama bu yağmurlar da insanın içini açan bahar yağmurları yani romantik yağmurlardır. Bu hem biraz yazı andıran hem de kıştan bir parça taşıyan Nisan ayının kelimesinin etimolojisini araştırdım ve sizler için derledik.

Nisan Kelimesi Nereden Geliyor?

Nisan ayı, anlamı tam olarak net değildir fakat Kuzey Yarımküre’de Güneş ayı ve büyüme ayı olarak görülmesiyle, Latince aperire (açmak) veya apricus (güneşli) kelimelerinden geldiğide düşünülmektedir. Kelime kökeni olarak Nisan, Arapçadır. Türkçede Rumi takviminin ikinci ayı olarak geçmektedir. Süryanicede Nisanna ve İbranice de Nisan ve İbrani takvimine göre birinci ayı olarak geçer. Sümerce de Nisag yani ilk meyveler manasına gelmekte, Akadca da Nisanu olaraktır. İngilizce de April sözcüğü Latincede Aprilis‘den türediği rivayet edilmektedir. Nisan Gregoryen takvimine göre yılın 4. ayı ve 30 gün sürmektedir.
Mitolojide Nisan

Nisan ayı, Süryanicede “nisannus” kelimesinden gelir. Yılın dördüncü ayı manasındadır. Roma’da Aprilius denir, aşk-güzellik tanrıçası Afrodit’in ayı olarak kabul edilir. Nisan ayı ile birlikte çiçeklerin açması ve yemyeşilliklerin içindeki renkli çiçeklerin görünümü ile gökyüzünün masmaviliine karışan turumcumsu güneş ile birlikte dünyamıza güzellik doğar.
23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı

Ülkemizin 23 Nisan’ı kutlamasının asıl nedeni 23 Nisan 1921′ de TBMM’nin açılmış olmasıdır. 23 Nisan 1924’te Atatürk bu günü bayram olarak kutlanmasına karar verir. 23 Nisan 1929 yılında ise “çocukların bayramı” olarak hediye eder ve her yıl çoşkuyla, saygıyla kutlanmaktadır.
23 Nisan, Nisan ayının en güzel günlerinden biri sayılabilir çünkü çocukların cıvıltılarıyla, sevinçleriyle, kutlamalarıyla dolu dolu bir gün olarak geçer. Sadece çocuklar değil herkes hem bu mutluluğa dahil olmakta hem de gurur duymaktadır.
Nisan Ayında Şenlik Ve Kutlamalar
Hristiyanların dini tatili olan Paskalya, Hristiyanlar için aynı zamanda umut ve yeniden doğuşu temsil eder. Her sene mart sonu veya nisan başında kutlanmaktadır.
Tayland, Laos, Myanmar ve Kamboçya’da kutlanan geleneksel Festival Songkran, su festivali olarak geçmekte ve her sene 13 ve 15 Nisan arasında kutlanmaktadır.
Çinlilerin, Tayvanlıların ve Vietnam’ların her yıl nisanın ilk haftası, ölüleri anma ve mezar ziyaret ettikleri geleneksel Chinh Ming Festivali‘dir.
Sikh topluluğu tarafından kutlanan 1699 yılında Guru Gobind Singh tarafından Khalsa Panth’ın kuruluşunun ilan edildiği günü anmak için nisanın ikinci haftasında Sikh topluluğu tarafından Vaisakhi Festivali kutlanır.
Japonya’da kiraz çiçeklerinin açtığı zamanda kutlanılan Hanami Festivali mart sonu veya nisan başı kutlanmakta. Hanami, kelime anlamıyla “çiçek izleme” anlamına gelir. Festival boyunca insanlar kiraz ağaçlarının altında oturur, piknik yapar ve gece kutlanınca da Yozakura denilen eğlenceler düzenlemektedirler.
1999 yılından beri Kaliforniya, ABD’de gerçekleştirilen Coachella Müzik Festivali 14 ve 23 nisan tarih arasında gerçekleşmektedir.
Osmanlı için Lale ve Lale Festivali

12. yüzyılda Anadolu’ya gelen laleler ve tohumları ilgi görmüş, el sanatlarında ve şiirlerde kısa sürede kullanılmaya başlanmıştır. Lalelerin en çok 16 ve 18. yüzyıl arasında benimsendiğini ve kullanıldığını söyleyebiliriz. 1718-1730 yılları arası, tarihçiler tarafından “Lale Devri” denilmektedir. 1681-1726 yılları arasında kayda geçirilen “Defter-i Lalezar-ı İstanbul” da tam 1108 lale çeşidinden söz edilmektedir. Divan ve Rumi edebiyatında laleler hakkında oldukça zengin bir hazine bulunmaktadır. Hala da her yıl 1 nisan ile 30 nisan arası İstanbul’u da kutlanan Lale festivali, 11 koro ve parkında sergilenmekte ve ilkbahara girmenin güzelliği kutlanılmaktadır.
Lale’nin Divan Şiirleri

Baharın Ve Neşenin Müjdeci-si
Geldi bahâr sen dahi şâd olmadın gönül
Güllerle lâlelerle küşâd olmadın gönül
Şeyhülislâm Yahyâ

Lâlenin içindeki siyahlığı âşığın sînesindeki yaralara benzetmiştir:
Çemende lâle dil-i dâğ dâğa reşk itsün
Ne lâle gonce-i mihr ol çerâğa reşk itsün
Dîvân-ı Hümâyun kâtibi olarak vazife yapan Tıybî
Dünya’nın En Büyük Canlı Lale Halısı

Sultan Ahmet meydanında farklı renkte 570 bin lale ile hazırlanan bin 460 metrekare boyutundaki canlı lale halısı görücüye en son 2019 da sergilenmiştir. Daha önce de 4 kez daha sergilenen canlı lale halısı, lalenin vatanının İstanbul olduğunu hissettirmesi geleneğimiz için çok önemlidir.
Sanatta İlkbahar Teması

Botticelli’nin “İlkbahar ve Çiçekler” tablosu başarılı tablosu bulunmaktadır.
Güller aşkın sembolü, menekşeler haya ve edebin sembolü, saçların karmaşık yapısı aşk bağının sadakatini sembol etmektedir. “Doğanın birebir yansıtılmasını” olarak betimlenmiş bir tablo olarak yorumlanmıştır.
Edebiyatta İlkbahar Teması

Bahar Sarhoşluğu
İlk sevgilimin gülüşüne benzer
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allahaısmarladık kaldırımlar.
Giyenler düşünsün dar elbiseyi;
Ölçülü sözü, hesaplı adımı
Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
Saltanat sürer gibi uçuyorum,
Erik ağacı gelin olduğu gün.
Hayranım bu şehrin bacalarına.
İrili ufaklı, hep bir ağızdan,
Nasıl derinden gökyüzüne doğru
Bir türkü söylüyorlar öyle sessiz!
Dumanı daim olsun güzel baca!
Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
Yuvası dallara emanet serçe.
Derken camiiler üstünde güvercin,
Minareler katında geçiyorum,
Gökyüzü mahallesi İstanbul`un.
Süt beyaz bir martıyım açıklarda.
Gemilere ben yol gösteriyorum,
Buğday ve ilaç yüklü gemilere.
Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
Bir süzülüşte vatanım dalgalar!
Cahit Sıtkı Tarancı

İlkbahar
Yüzümü bulutlara kaldırıp
Dua eder gibi mırıldanıyorum
Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum
Rüzgarla, ilkbaharla
Güneş gözkapaklarımı ısıtıyor
Ah! Güvenilmez ilkbahar güneşi
Rüyada mıyım, gerçek mi bu
Hem var gibiyim, hem yok gibi
Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde
Başakların sonsuz salınışı
Burada, kendimle başbaşa
Ömrümü böylece tamamlayabilirim
Bir kuşu dilinden hiç öpmedim
Belki bir gün öpebilirim
Belki bir gün rüzgar olurum ben de
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden
Ataol Behramoğlu
Şair ilkbahar gününde yaşadığı duyguları ve hissettiklerini kaleme almıştır. Baharın doğayı canlandırmasını ele alarak duygularını şiirinde kaleme almıştır.

Derdim Başka
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha âşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka..
Orhan Veli Kanık
Şiirde sevilen bir kişinin ölümü anlatılmaktadır. Şairin Sadri Ertem‘ e ölümü yakıştıramaması ve onun öldüğü gerçeğini kabullenememesi ile kaleme alıp yazmıştır.
Kaynakça:
“Botticelli çiçek tablosu” Açık Radyo web 17.02.2019
“Takvimdeki Ayların İsmi” Evrim Ağacı web
“Nisan Ayı Kutlamaları: Farklı Kültürlerin Ortak Noktası” Turna web
“Nisan Kelime Kökeni” Etimoloji Türkçe web
“Dünyanın En Büyük Canlı Lale Halısı” Anadolu Ajansı web 2021
“Ünlü Şairlerimizin İlkbahar Şiirleri” Leblebi Tozu web 01.03.2017
“Geçmişten Günümüze Lale” İstanbul Lale Vakfı (İLAV) web
23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı Neden Kutlanır” Demir web
“Tasavvuf’ta Lale’ye Bakış” Yüzaki web 11.09.2007