Axl Rose: Rock Müziğin Çarpıcı İsmi

Editör:
Damla Satıroğlu
spot_img

Guns N’ Roses ve AC/DC gruplarının solisti Axl Rose, rock müziğin en popüler figürlerinden birisi. Zor geçen çocukluk yıllarının ardından gençliğinde çeşitli suçlara karışan serseri bir gencin rockstarlığa uzanan öyküsü oldukça ilgi çekici.

Problemli Bir Aile ve Zor Geçen Çocukluk

William Bruce Rose Jr., 1962 yılında ABD’nin Indiana eyaletindeki Lafayette şehrinde dünyaya geldi. Doğduğunda babası William Bruce Rose 20 yaşındayken annesi Sharon Elizabeth, henüz 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Planlanmamış bir hamileliğin sonucunda doğan Rose Jr., oldukça problemli ve ihmalkâr bir babaya sahipti. Öyle ki yaşadığı bölgenin suçlularından biri olarak tanınan bu adamın, oğlu Rose Jr.’a henüz iki yaşındayken cinsel tacizde bulunması, ebeveynlerin ayrılmasına sebep oldu.

Sharon, William Bruce Rose’dan ayrıldıktan bir süre sonra Stephen L. Bailey ile evlendi ve oğlunun adını “William Bruce Bailey” olarak değiştirdi. Stephen L. Bailey’nin oldukça dindar olması nedeniyle Rose ve ailesi her hafta mutlaka birkaç defa kiliseye giderlerdi. Yine Rose, kız kardeşi Amy ve üvey erkek kardeşi Stuart ile bu kilisenin okulunda öğrenim gördü. Üvey babanın bu denli dindar olması, çocukların baskıcı bir ortamda büyümesine sebep oldu.

Axl Rose, çocukluk yıllarındaki üvey babasının bağnaz tutumunu şu şekilde anlatıyor: “Bir defasında eve televizyon aldığımızda babam, onun şeytan işi olduğunu düşündüğü için evden dışarı atmıştı. Müzik dinlememe izin yoktu, kadınlar şeytandı. Ona göre her şey şeytandı.” Axl Rose, bir başka röportajında ise üvey babasının kendisine ve kardeşlerine fiziksel şiddet uyguladığından ve hatta kız kardeşine cinsel tacizde bulunduğundan bahsediyor. Annesini defalarca taciz ederek şiddet uygulayan babasını ve bütün bunlara rağmen ondan ayrılmayan annesini izleyerek geçen çocukluğu, Rose’un yetişkinliğinde hayatına girecek kadınlarla çokça problem yaşamasına sebep olacaktı.

Müzikle Tanışması ve Yaşadığı Travma

Rose, ailesiyle gittiği kilisede söylenen ilahiler ile müzikle tanıştı. Henüz beş yaşındayken korolarda şarkı söylemeye başlayan Rose, sonraları kardeşleriyle birlikte “Bailey Üçlüsü” olarak kilise servislerine katılmaya başladı. Müzik, Rose için bir teselli aracı gibiydi, ailesinde yaşadığı sorunlarla baş etmesine yardımcı oluyordu. Liseye geçtiğinde ise okul korosuna girdi ve piyano öğrendi. İlerleyen zamanlarda ise aralarında ehliyet kursunda tanıştığı Jeffrey Isbell‘in de yer aldığı arkadaşlarıyla birlikte bir grup kurdu.

17 yaşına kadar Stephen’ı gerçek babası zanneden Rose, bir gün evde sigorta kağıtlarını karıştırırken biyolojik babasının varlığını öğrendi. Üvey babası yerine öz babasının soy adını taşımak isteyen Rose, William Bruce Bailey olan ismini W. Rose” olarak değiştirdi. Ailesinin gerçek kökenini keşfetmesi, Rose’da travma yarattı ve onun sinir krizleri geçirmesine sebep oldu. Gittikçe daha problemli bir insana dönüşen Rose, halka açık alanlarda sarhoş olup toplumun huzurunu kaçıran ve insanları darp eden serseri bir gence dönüştü. Çeşitli suçlardan dolayı 20’den fazla kez polis tarafından yakalandı ve üç aya varan hapis cezalarıyla cezalandırıldı.

Rose’un bu kötü gidişatı, daha uzun süreli hapis cezalarıyla karşılaşmamak için Los Angeles’a taşınmasıyla son buldu. Taşındıktan bir süre sonra kurduğu A.X.L. isimli gruba kendisini öylesine kaptırdı ki arkadaşları tarafından “AXL Rose” olarak çağrılmaya başlandı. 1986’ya gelindiğinde ise bir plak şirketi ile sözleşme imzalamadan önce adını “W. Axl Rose” olarak değiştirecekti.

Guns N’ Roses: Bir Efsane Doğuyor

Axl Rose, Los Angeles’a geldikten kısa süre sonra bir gece kulübünde Rapidfire grubunun gitaristi Kevin Lawrance ile tanıştı ve gruba katıldı. Grup, 1983’te beş demo kaydetse de yaşanan hukuki sorunlar nedeniyle uzun yıllar bu demo yayımlanamadı. Bir süre sonra Lawrance ile yolları ayrılan Axl, çocukluk arkadaşı Jeffrey Isbell ve gitarist Chris Weber ile birlikte Hollywood Rose isminde bir grup kurdu. Daha sonra bu gruba Saul Hudson ve Steven Adler de katıldı. Bu grup da beş şarkılık bir demo kaydetse de bu demoyu paylaşamadı. Sonraları yaşanan anlaşmazlıklar, Axl’in gruptan ayrılmasına sebep oldu.

Boşta kalan Rose, bir dönem müzisyenlik dışında çeşitli işlerde çalışsa da iş hayatına tutunamadı ve bir süre sonra Tracii Guns tarafından kurulmuş olan L.A. Guns’a katıldı. Rose’un ayrılışının ardından dağılma noktasına gelen Hollywood Rose’un toparlanmaya ve henüz pek tanınmayan bir grup olan L.A. Guns’ın piyasada ismini duyurmaya ihtiyacı vardı. Bunun sonucunda iki grup bir araya geldi ve Guns N’ Roses kurulmuş oldu.

1985’te kurulan grubun üyeleri şu şekildeydi: Vokalist Axl Rose, gitarist Slash (Saul Hudson), ritim gitarist Izzy Stradlin (Jeffrey Isbell), basçı Duff McKagan ve davulcu Steven Adler. Los Angeles’daki gece kulüplerinde çıkan grup, kısa sürede ciddi bir hayran kitlesi kazandı ve bazı önemli plak şirketlerinin dikkatini çekmeyi başardı. Sonunda Geffen Records ile sözleşme imzaladılar ve 1987’de ilk albümleri Appetite for Destruction’ı piyasaya sürdüler. Özellikle Sweet Child O’Mine ve Welcome to the Jungle, albümün oldukça sevilmesine yol açtı. Birkaç yıl içerisinde Amerika’da 18 milyon, tüm dünyada ise 30 milyon kopya satan albüm, Guns N’ Roses’ın sonraki sene İngiltere’de düzenlenen Monster Of Rock festivalinde 100.000’den fazla kişiye karşı sahne almasını sağladı. Bu festivalde Guns N’ Roses, seyircilerini öylesine coşturuyordu ki çarpışarak dans edenler arasında ezilerek hayatını kaybedenler oldu. Bu olay bir sonraki sene festivalin iptal edilmesine yol açtı.

1988’e gelindiğinde grup, ikinci albümünü çıkardı. Bu albüm de beş milyondan fazla kopya satarak ciddi başarı elde etti ancak bazı şarkılarda yer alan sözlerin ırkçı ve homofobik özellik taşıması nedeniyle Axl Rose, çok sayıda eleştiri aldı. Rose, verdiği röportajlarda bu albümde yer alan sözlerin geçmişte yaşadıklarının etkisiyle yazıldığını dile getirdi.

Grupta Yaşanan Ayrılıklar ve Yakın Dönem

1990’lar ve 2000’ler grup kadrosunda yaşanan değişikliklerle geçti. Uyuşturucu bağımlılığı problemi nedeniyle davulcu Steven, Rose’un konserlerde taşkınlıklara yol açan umursamaz tavırları nedeniyle de Izzy Stradin gruptan ayrıldı. Kadroda yapılan değişiklerle devam eden turneler ve çıkarılan Use Your Use Your Illusion albümleri her ne kadar maddi başarı elde etse de Guns N’ Roses, ilk dönemlerinde yakaladığı seviyeye tekrar ulaşamadı. Özellikle beşinci albüm The Spaghetti Incident‘ın eleştirmenler tarafından olumsuz değerlendirilmesi, grubun düşüşünü tesciller nitelikteydi. Bu albümden sonra Rose’un grup üyeleri hakkında aldığı başına buyruk kararlara katlanamayan Slash, gruptan ayrılanlar arasına katıldı.

2000’li yıllar da Rose’un kararları doğrultusunda grubun birçok üyesinin tekrar tekrar değişmesiyle geçti. Yeni üyelerle geçirilen çalkantılı turnelerin ardından grup, son albümlerinden 15 yıl sonra, 2008’de, Chinese Democracy‘yi piyasaya sürdü. Ciddi başarı kazanan bu albüm, grubun yeniden yükselişe geçmesini sağladı. Aralarında Rock in Rio festivalinin de yer aldığı, iki buçuk yıl sürecek bir turneye çıktılar. Toplamda ise on yıla yakın bir süre bu albümün turnelerini gerçekleştirdiler.

Grubun efsane gitaristi Slash, 23 senelik ayrılığın ardından Not in This Lifetime” turnesi için gruba döndü. Slash’e Dizzy Reed ve Duff McKagan da katılınca Use Your Illusion kemik kadrosu tamamlanmış oldu. Grubun uzun yıllar sonra bir araya gelerek gerçekleştirdikleri The Troubadour konseri, tüm zamanların en çok kazandıran konserlerinden biri oldu. Aynı yıl Rose, Brian Johnson’ın hastalığından dolayı konserlere devam edemeyecek olması üzerine AC/DC grubuna katıldı.

Oldukça zor geçen bir çocukluk ve çalkantılı geçen kariyerine rağmen Axl Rose, kendine has ses tonu ve parçası olduğu başarılı projelerle rock müzik tarihinin en iyi vokallerinden biri olarak gösteriliyor. Kendisini rock müziğe adamış bu efsane sanatçı, 60’lı yaşlarında olmasına rağmen gösterdiği muhteşem performansıyla daha birçok rock’n roll sevdalısı tarafından dinlenmeye devam edecek gibi görünüyor.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tove Ditlevsen – Bağımlılık | 11 Alıntı

"Dışarıdaki dünya insafsız ve karmakarışık ve ona karşı gücümüz yetmediğinden, ondan kaçınmayı yeğliyoruz."

Çocukluk Travmaları: Belirtileri, Sonuçları ve Çözüm Yolları

Çocukluk döneminde yaşadığımız olaylar karşısında hissettiğimiz duygular ve düşündüğümüz düşünceler travmalar doğurabilir. Peki, bu travmaların belirtileri, sonuçları ve çözüm yolları nelerdir?

Söylenti Radarında Bu Ay: Sombr

"back to friends" şarkısıyla zirveye tırmanan genç sanatçı Sombr'ın müzik serüvenine yakından bakalım

Sevmek Zamanı Filminden Unutulmaz Replikler

Halil'in boya yapmak için gittiği bir evde gördüğü resme aşık olmasıyla gelişen olayları konu alır.

2025 Gen Z Protestoları: Nepal, Fas ve Türkiye Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz

2025’te Türkiye, Fas ve Nepal’deki Gen Z protestoları, dijital dayanışma, özgürlük ve adalet talepleriyle yeni bir küresel siyasal uyanışın simgesi haline geldi.

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Editor Picks