Bazen sonsuza kadar içinde bulunmak istediğimiz anın, hatıranın ölümsüzleşmesinin mutluluğunu kaydetme şansına ulaşırız fotoğraf sayesinde, öyleyse görüntüye dönüşen, hayattır.
Ölüm gerçeğinin kaçınılmaz olduğu dünyada insanın gerçek manada sahip olduğu tek şey kendi varlığıdır. Peki kişinin kendi varlığı ile ne yapacağı son derece kişisel bir edimken nasıl toplumsal dünyadan ayrı incelenemeyen sosyolojik bir olgu haline gelmiştir?
Şeylerin sıradanlığını yitirdiği dünyalara açılan; bir obje veya mekanla sınırlandırılamayan kavramsal sanat, nesneye değil, düşünceye odaklanır. Duchamp ve Kosuth'un öncü yaklaşımı, sanatın tanımını sorguluyor.