Hatay‘ın tarihi dokusu arasında Aspera, loş ışıkları ve enfes klasik müzikleriyle sizlere eşi olmayan bir kokteyl deneyimi sunuyor.
Gelin bu zarif mekâna biraz yakından bakalım.
Neden Aspera?
Aspera, Latince’de “Zorluklar, sertlikler” anlamına geliyor. Hatta “Per aspera ad astra” Latince’de bir deyim olarak geçiyor. Anlamı ise “Zorluklardan yıldızlara”. Yani, insanların yıldızlara ulaşabilmesi için zorluklardan geçmesi gerektiğini anımsatan bir söz diyebilirim. Zorlukların, bizleri güzel şeylere ulaştırmakta bir araç olduğunu hatırlatan güzel bir söz.
Antakya’nın tarihi, mitolojisi ve doğallığıyla birleşince böyle bir mekâna verilebilecek en güzel isimlerden biri bence Aspera. Hem tatları, hem de ambiyansıyla bu birleşmeyi veren bu mekân, Antakya’yı çok güzel temsil ediyor.
Logoda yer alan martini kadehi, Aspera‘nın zarifliği ve yaratıcılığını temsil ederken; kadehin kenarlarından uzanan defne yaprakları Antakya’yı temsil ediyor. Antakya’da defne ağacının mitolojik anlamda çok büyük öneme sahip olduğunu hatırlatayım. Yine logonun oval formda olmasının sebebi ise, sonsuzluğu ve bütünlüğü yansıtıyor. Ayrıca bu çerçeve, Asi Nehri‘nin etrafındaki Antakya topraklarını temsil ederek hem geçmişle günümüzü birleştiriyor hem de doğallığı göz önüne seriyor. Yani mekân, Antakya‘nın bütün güzelliklerinden yararlanarak onları kendi yollarıyla temsil ediyor.
Neden Gitmelisiniz?
Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Antakya, Aspera gibi bir mekânla taçlanıyor diyebilirim. Çünkü mekâna dikkatle baktığınızda Antakya’dan parçalar görecek ve bu medeniyetlerin izlerini süreceksiniz adeta. Loş ışıkları ve sizlere arkada eşlik eden klasik müzikleriyle zarif bir kokteyl deneyimi yaşayacaksınız. Ayrıca tüm yorgunluğunuzu alacak bir ambiyansı olduğunu da eklemeden edemeyeceğim.
Diğer yandan mekânın elbette en güzel tarafı lezzeti. Farklı tatlara açık biriyseniz tam size göre bir yer olduğunu söyleyebilirim. Ama eğer farklı tatlar değil de klasikleşmiş içecekler içmek isterseniz de yine Aspera size bunu sağlıyor. Ayrıca alkollü olan bütün kokteylleri alkolsüz de içebilirsiniz.
Menünün öne çıkanlarından olan Vendetta, çarkıfelek, vanilya ve şeftalinin bir araya geldiği bir kokteyl. Özellikle hafif mayhoş tatlar sevenler için birebir diyebilirim. Diğer yandan Kuzu Kuzu; taze vanilya çubuğu ve beyaz şeftalinin ezilmiş hâlini barındırıyor. Yani kullandıkları hiçbir malzeme yapay değil, bizzat içinde var oluyor. Lezzeti buradan geliyor olsa gerek.
Ayrıca sadece içecek değil, yemek konusunda da oldukça iddialı bir mekân diyebilirim Aspera için. Hem servisleriyle gözünüze hitap ediyor hem de lezzetiyle midenize.
Menüde var olan en ilginç şeylerden biri de “Spontone” kısmının olması. Bu noktada da kendinizi mekâna bırakıyorsunuz diyebilirim. Kendilerine bir çalışma alanı yaratmışlar ve yaratıcı olduklarını kanıtlıyorlar adeta bu kısımla.
Ek olarak ne yiyip ne içeceğinizi bilemiyor ya da bir türlü karar veremiyorsanız, mekânın size bir de tavsiyesi bulunuyor. Kremalı mantarlı patatesin yanında Anatolia ya da Curcuna kokteyliyle eşsiz bir deneyim kazanabilirsiniz.
Güler yüzlü çalışanlarıyla sizler de bu zarif durakta nefeslenmek ve lezzetli bir şeyler denemek istiyorsanız, Antakya’nın tüm tarihi dokusu ve doğal güzelliklerini içinde barındıran Aspera’ya mutlaka şans vermelisiniz.
