Birçoğumuz güzel ve loş bir mekanda arka planda çalan caz müziğine kendimizi kaptırıp -farkında bile olmadan- ya hafif hafif salınmışızdır ya da küçük hareketlerle ritim tutturmuşuzdur. Bizi böylesine büyüleyici melodisine kaptıran bu müzik türüne gelin biraz daha yakından bakalım.
Orijinal adı “Jazz” olan, ancak dilimizde “Caz” olarak yer bulmuş olan bu müzik türü, 19. yüzyılın sonlarına doğru New Orleans’ta doğmuştur ve bugünkü şeklini alana kadar da blues ve ragtime gibi bazı akımlardan etkilenmiştir. Amerika’da doğan bu müzik türünün yaratıcısı ise o dönemde Amerika’ya köle olarak getirilen Afrikalılardır. Caz müziği, Afrikalılar için o dönemdeki çalışma ve yaşam koşullarına karşı kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebildikleri bir yoldu.
20. yüzyılın başlarında New York, Los Angles ve Chicago’da yapılan kayıtlarla son şeklini almış ve ilk olarak 1917 yılında Dixieland Jazz Band’ın albümü ile dünyaya kendini tanıtmıştır. Siyahi müzisyenlerin zaman içerisinde kendi oluşturdukları gruplarla gezici bir yol izleyip birtakım yerlerde müziklerini icra etmesiyle bu müzik türü yayılmıştır. İlk başta Afrikalı köleler için yöresel bir müzik olarak var olmuş bu müzik türü, zamanla Amerika ve Batı dünyasının müzik gelenekleriyle harmanlanıp caz müzik olarak yerini almıştır. Caz müzik günümüze gelene kadar birtakım alt türlere ayrılmıştır. Bunlar: New Orleans caz, cool caz, swing caz, soul caz, free caz, etno caz…
Enstrümanların Dansı
Ordu bandolarında kullanılan üflemeli, nefesli ve vurmalı enstrümanlar caz müziğinin de vazgeçilmezleri arasında yer almıştır. Bu enstrümanlar, caz müzik için iki önemli bölüm olarak kategorize edilen melodi ve ritim bölümlerine geçiş kısımlarında belirleyicidir. Melodi bölümünde; trombon, klarnet, saksofon kendini hissettirirken ritim bölümünde ise; piyano, kontrbas, gitar ve davul karşımıza çıkmaktadır. Bu enstrümanları kullanmak -özellikle de caz müzikte- ustalık gerektirir. Çünkü caz müziğini diğer müzik türlerinden ayıran bir diğer nokta ise enstrümanların da en az vokal kadar önem taşımasıdır. Çoğu caz müziği kendini dinlettirirken bunu hissettirmiştir. Vokalin sustuğu ve saniyelerce hatta dakikalarca enstrümanların konuştuğu o kısıma birçoğumuz tanık olmuşuzdur.
Yoğun duygularla var olmuş bu müzik türü hakkında caz üstadları,“Canlı bir caz konserine gitmiş bir kişinin bu müzik türünden vazgeçmesinin kolay olmadığını” söylemişlerdir. Enstrümanların o eşsiz ahengiyle dikkat çekmiş ve caz tarihinde enstrümanı ile birlikte efsane olmuş pek çok isim vardır ama aşina olunanlar arasında öne çıkan birkaçını sayacak olursak:
Miles Davis (trompet-besteci), Duke Ellington (piyano), Louis Armstrong (trompet), Charlie Parker (saksofon), John Coltrane (saksofon-tenor), Bill Evans (piyanist-besteci).
Caz müziğinin önemli sayılan özelliklerinden biri de doğaçlamaya yer verilmesidir. Caz sanatçısı doğaçlama yaparak melodiye bağlı kaldığı gibi aynı zamanda kendi özgünlüğünü konuşturur. Takdir edersiniz ki bunu yapabilmek hem büyük ölçüde müzik bilgisi hem de duygu yoğunluğu gerektirir.
Afrika, Amerika ve Avrupa gelenekleriyle harmanlanıp bugünkü son şeklini alan caz müziğin seküler bir müzik türü olarak karşımızda olduğunu söyleyebiliriz. Özel bir ilgi ve beğeni gerektiren bu müzik türü her yıl 30 Nisan Dünya Caz Günü’nde sevenlerini buluşturuyor ve dünya genelinde kutlanıyor.
Yazımızı bitirirken bu müzik türünü yeni dinleyecek olanlar için güzel bir parça önerisinde bulunmak isteriz. Keyifli dinlemeler!
John Coltrane – In A Sentimental Mood
Louis Armstrong – La Vie En Rose
Ella Fitzgerald – It’s a Lovely Day Today
Nina Simone – Don’t Let Me Be Misunderstood
Ayrıca caz severler için hazırladığımız, en sevilen caz müziklerinin yer aldığı yazımıza da göz atmayı unutmayın!
Kaynakça:
Caz Müzikle İlgili En Temel Bilgiler. HALKBANK kültür ve yaşam. 5.11.2022
Caz Müziğin Doğuşu ve Duayenleri. Sonsuz Oda Blog. 5.11.2022
Akşam. 19 Ağustos 2019. Doğu-Batı sentezinden doğan kültür: Caz müzik
Caz Müzik Nedir. Nedir.com. 6.11.2022