Arts and Crafts Akımı: Bir Başkaldırı Hareketi

Editör:
Rümeysa Yıldız
spot_img

Arts and Crafts akımı, 19. yüzyılın sonlarına doğru İngiltere‘de ortaya çıkıp, oradan Avrupa ve Kuzey Amerika‘ya yayılmış bir sanat ve tasarım akımıdır. Endüstrileşmenin getirdiği tekdüzeliğe ve makineleşmeye karşı bir başkaldırı hareketi olarak görülen Arts and Crafts (Sanat ve El sanatları) akımı, geleneksel el sanatlarına ve doğal malzemelere dönüşü savunmaktadır.

Arts and Crafts Nasıl Ortaya Çıktı?

Akım ismini 1887‘de Londra’da kurulan ”Arts and Crafts Exhibition Society”den (Sanat ve El Sanatları Sergi Topluluğu) almaktadır. Dekoratif tasarımların ressamlar ve heykeltıraşlar kadar tanıtılmadığını düşünen derneğin amacı, tasarım sanatçılarının çalışmalarına kamusal bir ilgi uyandırmak olarak geçmektedir. Bu amaç doğrultusunda ilk sergilerini 1851’de yapan dernek, daha sonra İngiltere haricinde deniz aşırı ülkelerde de sergiler açarak geniş halk kitlelerine ulaşmaya çalışmıştır.

Sezon bileti, Walter Crane, 1890, İngiltere, Victoria and Albert Museum

Arts and Crafts hareketi tek bir isimle bilinmesine rağmen, aslında birden fazla sanat topluluğundan, küçük atölyelerden ve büyük imalat şirketlerinde çalışan zanaatkarlardan oluşmuştur. Bu nedenle çeşitli toplulukların bir araya gelerek oluşturduğu bir hareket ve akım olduğu görülmektedir. Bu topluluklardan bilinenleri the Exhibition Society (Sergi Topluluğu) ve  The Arts Workers Guild (İşçiler Loncası)’dir. Londra merkezli başlayan Arts and Crafts hareketi, zaman içinde İngiltere’nin farklı bölgelerine yayılmış daha sonra buradan Avrupa’ya ve Kuzey Amerika’ya genişlemiştir. Bazı kaynaklara göre, İngiltere’den ziyade diğer bölgelerde daha popüler olmuştur.

Endüstrileşmeye Karşı Bir Başkaldırı

Sanayi devrimiyle birlikte ortaya çıkan seri üretim ve makineleşme, üretimde, sanat ve zanaatkarlıkta el işçiliğinin değerini kaybetmesine neden olmuştur. Geleneksel yöntem ve tekniklerle üretim yapan atölyelerin yerini fabrikalar alarak sanat ve el sanatları ürünleri her kesimden insanın alabileceği standartlaştırılmış ürünler olarak yeniden tasarlanmıştır. Bu durum, doğal bir sonuç olarak ürünlerin değersizleştirilerek sıradanlaşmasına sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla küçük atölyeler yavaş yavaş kapanarak el işçiliği yok olma tehlikesine girmiştir. Sanayi devrimi ve endüstrileşmenin bir çok alanda olumlu katkısı olmasına rağmen el işçiliğini ve sanatı olumsuz etkilediği yönündeki görüşler yaygınlaşmıştır.

Sanat ürünlerinin endüstrileşmesi ve seri üretim halinde üretilmeleri tekdüzeliğe ve sıradanlığa neden olmuştur. Bu olumsuz sonuçlara ilk tepki Arts and Crafts hareketinden gelmiştir. Arts and Crafts akımı temsilcileri endüstrileşme ve seri üretimin yarattığı bu sıradanlığa bir tepki olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hareket sanat ile zanaatı, estetik ile işlevselliği birleştirmeyi amaçlamaktadır. Sanayinin gelişmesiyle demir kullanımı artmış, tasarımlar simetrikleşerek işlevlerinden koparılmıştır. Öte yandan Arts and Crafts’a göre, malzemeye sadakat en önemli prensiplerden biridir. Doğal ve yerel malzemeler kullanılarak, işlev ile tasarımı birbirinden ayırmadan üretim yapılmalıdır.

 

”Güzel sanatlar insanın elinin, kafasının ve kalbinin bir araya geldiği sanattır.”

John Ruskin

 

Arts and crafts akımı, sanatın toplumda daha önemli bir rol oynaması gerektiğine inanmıştır. El emeği ve zanaat, ürünlerin üretimindeki temel odak haline gelmiştir. Endüstriyel üretimdeki standartlaşmış ürünlerin yerine el yapımı, özenle işlenmiş ve detaylı ürünlerin tercih edilmesini savunmaktadır. Seri üretimin sonucunda ortaya çıkan ürün ve eserlerin kalitesinin düşük olmasını ve sanatsal özelliğinin olmamasını eleştirirler. Bu akıma dahil sanatçılar Ortaçağ zanaatını örnek alarak romantik ve folklorik stiller kullanmışlardır, bu vesileyle eserlerin sanatsal değerlerinin arttırılması amaçlanmıştır (Bir mimari başkaldırı: Arts&Crafts). Öte yandan el işçiliği ile yapılan ürünlerin maliyeti daha fazla olduğu için endüstri ürünlerine göre daha pahalı olmuştur ve aslına bakılırsa herkesin erişemeyeceği ürünler ortaya çıkmıştır.

Kilim tasarımı, William Morris ve John Henry Dearle, 1889, Londra, Victoria and Albert Museum

 

Arts and Crafts akımını sadece bir sanat akımı olarak görmek mümkün değildir. Akım temsilcileri sanatsal önerilerinin yanı sıra ekonomik ve sosyal reform da önermiştir. Dolayısıyla sadece sanat ve tasarım alanında değil, sistem ve işlev değişikliği öngörmüşlerdir. Makineleşme ve seri üretim kültürünün toplumları dejenere ederek yozlaştırdığını söyleyerek kültürel değerleri eleştirmişlerdir. Üretimdeki değişikliklerin insanları birbirinden uzaklaştırdığını düşünen bu akım, işçilerin kooperatifler kurarak bir araya gelmesini ve topluluk oluşturmalarını desteklemiştir. Bu sayede sanat ve zanaatı sadece elit kesime değil geniş bir kitleye ulaştırmayı hedeflemiştir fakat bir önceki paragrafta bahsedildiği gibi pahalı ve elit bir sanat anlayışını sürdürdüğü ve ürünlerin geniş kitlelere ulaşamaması konusunda eleştiriler almıştır.

 

“Evlerinizde işe yaramayan ve güzel olmayan hiçbir şeyi bulundurmayın.”
William Morris

 

Arts and Crafts Akımının Temsilcileri ve Eserleri

Arts and Crafts akımı dendiğinde akla ilk gelen isim William Morris‘tir. Morris, Arts and Crafts Exhibition Society’nin kuruluşundan birkaç yıl sonra aktif olarak dahil olmasına rağmen fikirleri ve tasarımları akıma dahil olan sanatçılar üzerinde oldukça etkili olmuştur (Arts and Crafts: an introduction). Morris söylemleri ve yaptığı çalışmalarla geleneksel el sanatlarının devamlılığını ve bunun gerekliliğini savunmuştur. Ona göre, sanayi devrimi ürünlerin çok sayıda üretilmesine imkan sağlamasına rağmen bu ürünler geleneksel materyal, yöntem ve tekniklerle üretilmeli ve biçim işlevsellik açısından uyumlu olmalıdır (Aslan Emet Egemen). Çünkü endüstrilerdeki iş bölümü çalışanların ortaya çıkan ürünle çok zayıf bir bağlantıya sahip olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Morris, insanların her gün tekrarlanan işlerde çalışması ve bu durumun onlarda yaratacağı hoşnutsuzluğu belirterek yaratıcı üretimde doğrudan ilgilenecekleri zanaata dayalı alanlarda çalışmaları ve bu sayede üretimin keyfini almalarını savunmuştur. Dolayısıyla Morris, küçük ölçekli atölyelere dayalı bir üretim sistemine dönüşü savunmakla birlikte üreticiler ile insanlar arasında bağlantı sağlayacak şekilde üretilmiş, güzel ve iyi yapılmış ürünler oluşturmanın önemine inanmıştır. Ona göre bir ürün hem kullanım amacına uygun hem de güzel olmalıdır. Morris’in tasarımlar için, geçmiş zamanlara özellikle de Orta Çağ dönemine odaklandığı görülür.

Trellis duvar kağıdı, 1862, William Morris, wikiwand

 

William Morris’in ilham aldığı ve Arts and Crafts akımının düşünsel temellerini oluşturan isim ise John Ruskin‘dir. Ruskin, ürünlerin tasarlanması ve üretilmesi noktasında önerilerde bulunmuş, toplumsal açıdan sanat eserlerinin önemine dikkat çekmiştir. Bir toplumun sosyal sağlığı ile üretim şekli arasında bağlantı olduğunu savuna Ruskin, tasarlama ve yapma eylemlerini birbirinden ayırmanın zarar verici olduğunu savunmuştur.

Suluboya çalışma, John Ruskin, 1844, Victoria and Albert Museum

Arts and Crafts akımının fikirlerinden bazılarının kökeni İngiliz mimar ve tasarımcı Augustus Pugin‘den gelmektedir. Gotik tasarımlar yapan Pugin, zamanının tasarım ve mimarisinden memnun olmamıştır ve bu dönemi mevcut zevkin bozulması şeklinde tanımlamıştır. Morris gibi iyi yaşam ve iyi tasarım için yaptığı işlerde Orta Çağ tasarımlarından ilham almıştır.

Duvar kağıdı tasarımı, Pugin, 1848, Victoria and Albert Museum

Arts and Crafts hareketi içerisinde bir çok alanda eser verilmesi hareketin daha çabuk yayılmasına ve etkili olmasına neden olmuştur. Mimari, mobilyalar, duvar dekorasyonu gibi birbirini tamamlayan alanlarda kolaylıkla ve uyum içinde çalışmalar yapılmıştır. Philip Webb, Edwin Lutyens, Charles Voysey ve William Lethaby gibi isimlerin tarihi geleneklere referans vererek mimarlık alanında sessizce devrim yaptıkları söylenebilir.

 

Red House(Kırmızı Ev), William Morris – Philip Webb, pinterest

Mimarlık alanında en ünlü eser William Morris’in Philip Webb ile beraber tasarladığı Kırmızı Ev‘dir. Orta Çağ mimarisinden ve gotik tasarımlardan etkilenerek tasarlanan ev, Arts and Crafts akımının fikirlerini yansıtan örnek bir eser olarak geçmektedir. Tamamen doğal malzemeler kullanılarak ve geleneksel tekniklerle inşa edilmiştir.  En belirgin özelliği kullanılan kırmızı tuğlaları ve her penceresinin farklı formlarda olmasıdır. Buradaki amaç, pencerenin ışığı içeri alan bir işlevinin olması ve bundan dolayı farklı odalarda farklı pencereler kullanılabileceğinin gösterilmesidir. Arts and crafts hareketinin savunduğu malzemeye sadakat ve tekdüzeliğe karşı olmak idealleri bu yapıda rahatça görülür.

Tasarım alanında ise en önemli isimler Charles Rohlfs, Gustav Stickley, William Grueby, Frank Lloyd Wright ve Dirk van Erp’tir. Bu tasarımcılar, seri üretimle birlikte yok olan sanatsal üretimleri tasarım objelere çevirerek el işçiliği yüksek ve dolayısıyla maliyeti fazla olan ürünler ortaya çıkarmışlardır.

Charles Rohlfs‘un Anna Katherine Green ile birlikte tasarladığı Meşe Sandalyesi, tasarımcının en modern eserlerinden biridir.

Meşe Sandalyesi, Charles Rohlfs, 1898, canadianhomeworkshop.com

 

Metal işçiliği konusunda Arts and Crafts akımının temsilcisi Dirk van Erp‘tir denebilir. Sıcak renklerde ve sade el işçiliği ile tasarlayıp ürettiği masa lambalarıyla ünlüdür (Arts and Crafts Akımı)

Dirk Van Erp, 1912-15, ABD, metmuseum.com

 

 

Kaynaklar

  • Graf, Stefanie. “An Introduction to the Arts and Crafts Movement” TheCollector.com, 14 Şubat 2022, https://www.thecollector.com/introduction-arts-and-crafts-movement/. Erişim tarihi: 23.11.23
  • ”Arts and Crafts: an introduction”, Victoria and Albert Museum, https://www.vam.ac.uk/articles/arts-and-crafts-an-introduction/. Erişim tarihi: 23.11.23
  • ”Bir mimari başkaldırı: Arts&Crafts”, Artitektuel, 24 Ocak, artitektuel.com, Erişim tarihi: 22.11.23
  • ”Arts and Crafts Akımı”, Ateliermole, ateliermole.com, Erişim tarihi: 22.11.23
  • Aslan Emet Egemen, ”Arts & crafts Hareketi ve Çağdaş Türk Seramik Sanatı Başyazarları”, Erciyes Sanat, Erciyes Üniversitesi Enstitüsü Dergisi 2014, Sayı 2, 8-18

Öne çıkan görsel: William de Morgan, İngiltere, Victoria and Albert Museum, Londra, Arts and Crafts · V&A (vam.ac.uk)

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Bouquet of Sunflowers Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Bu yazımızda sizlere ünlü empresyonist ressam Monet'nin "Bouquet of Sunflowers" tablosunun anımsattığı şarkıları derledik.

Editor Picks