Arp: Meleklerin Doğayı Anımsatan ve İyileştiren Çalgısı

Editör:
Damla Satıroğlu

M.Ö. 3500’lere kadar uzanan bir geçmişi olan Arp, tarihin bilinen en eski telli çalgısıdır. Orta Çağ ve Rönesans‘ta Avrupa’da oldukça parlak bir dönem yaşamış; bazı sanat eserlerinde meleklerin elinde resmedilerek ”Meleklerin Çalgısı” sıfatını dahi kazanmıştır. Yüzyıllar boyunca değişik şekillerde geliştirilerek yeni enstrümanların ortaya çıkmasına olanak sağlayan, eski popülerliğine sahip olmasa da niş bir enstrüman olan ve kültürel değerini her daim koruyan bu enstrüman, meraklıları için oldukça ilginç bir müzik aleti.

Türkiye’de ve dünyada diğer enstrümanlara kıyasla az sayıda arp sanatçısı olduğunu söyleyebiliriz. Bu aleti değerli kılan özelliklerden biri de budur elbette: Nadir ve bir o kadar narin olması. Kendine has yumuşak tınısı, doğanın kendine has melodilerine benzeyen melodisi ve dinleyen kişiyi yatıştırması sebebiyle hastalıkların tedavisinde dahi yardımcı olarak kullanılan bir enstrümandır arp. Bu yazımızda da arpın özelliklerine ve önemli arp sanatçılarına değindik.

Arp’ı Tanıyalım

Discovering the Harp! - Esplanade
Esplanade

Arp, kırk yedi tel ve yedi pedaldan oluşan bir müzik aletidir. Gam notalarının karşılığı olan yedi pedalın tutturulduğu oluk haznesi, çınlama kasası, konsol ve sütun adı verilen bölümlere sahiptir. Yedi pedal olmasının sebebi ise müzikte yedi nota olmasıdır. Pedallar yardımıyla tellerin sesi değiştirilebilir, yani bir nota hem diyez hem de bemol olabilir. İki el kullanılarak, tellerin parmak uçlarıyla çekilmesiyle çalınır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan ”pedallı” arplar ve kelt geleneğinden çıkan, daha küçük boyutlu ”mandallı” arplar olarak farklı biçimleri vardır. Genelde do telleri kırmızı, fa telleri siyah veya koyu mavi üretilir.

Arp tarihinin, insanlığın ortaya çıkışıyla paralel gelişen bir tarihi olduğunu söyleyebiliriz. Avcılık-toplayıcılık dönemlerinde ilkel versiyonlarıyla meydana gelen arp, zamanla geliştirilip değiştirilerek günümüzdeki hâlini 19. yy.da almıştır. Zaten birçok enstrümanın da meydana geldiği hâlleriyle günümüzdeki hâllerinin aynı olmadığını biliyoruz. Bu durum arp için de geçerli. Mitolojideki ”lir”e benzetilir arp. Daha doğrusu mitolojik olarak lir, arpın atası gibi görünür. Türkiye’de arp, 1950’li yıllardan itibaren konservatuvar eğitimi kapsamına alınmıştır. Bu uzun ve değişimlerle dolu geçmişinden sonra arp enstrümanı, günümüze gelmeyi başarmıştır. Bir heykeli anımsatan görüntüsüyle çalan kişiyle bütünleşir. Bu bütünleşme, mitolojik ögeleri anımsatan biçimiyle doğayı, sakinliği ve huzuru çağrıştıran tınısıyla oldukça değerli bir enstrüman olma özelliğini korumuştur.

Başlıkta da bahsettiğim gibi arpa doğayı anımsatan ve iyileştiren çalgı dememin sebebini bu şarkıyla açıklamak yerinde olur sanırım. Şarkıyı dinlemeye başladığımızda melodinin önce oldukça sakin ve yavaş çalındığını, sonrasında armoninin biraz daha hızlanarak kendine has bir ritim oluşturduğunu duyuyoruz. Sonrasında tekrar yavaş ve sakin bir tempoya giriliyor. Arpın tellerinden çıkan ince ses ve sakin notalar, şarkıyı gözlerimi kapatarak dinlediğimde bana oldukça güzel ve parlak, yemyeşil bir ormanda yürürken bir nehrin kıyısından geçtiğimi, huzurla akan nehirde duyduğum su sesini ve rüzgar hışırtısını anımsatıyor. Sanki bir yerlerden kuş sesleri çalınıyor kulağıma. Hepsini de müziği dinlerken hissediyorum. Muhtemelen bu enstrümanın hastalıkları iyileştirmede kullanılmasının sebebinin bu kadar huzurlu melodiler yaratabilmesi olduğunu söylesem, bana katılırsınız.

Çoğu arp sanatçısı da arpın sesinin neye benzediği sorusuna ”dağlardan gelen büyülü ses” ve ”su sesi ve rüzgar esintisi” gibi cevaplar vermiş. Doğanın yatıştırıcı olma özelliği bu enstrümandan çıkan melodilerle benzeşiyor. Demek ki doğada huzur bulan insan, doğayı anımsatan seslerle, ezgilerle de huzur buluyor, sakinleşiyor. Kimi zaman bahsettiğim gibi ormanda dolaşma kimi zaman da oldukça güzel ve huzurlu bir rüya görüyormuşum hissi uyandırıyor. Sanırım arp, ambiyans yani ortam müziği oluşturmada en başarılı enstrümanlardan biri. Keman ve piyano gibi hissiyatı oldukça yüksek enstrümanlar için de kusursuz bir eşlikçi, yol arkadaşı.

Biraz da Türkiye’deki ve dünyadaki önemli arp sanatçılarına göz atalım.

Ülkemizden ve Dünyadan Örneklerle Arp Sanatçıları

Şirin Pancaroğlu

Arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu "Mukavemet" adlı bestesiyle depremzedeler için sahne alacak
Anadolu Ajansı

1968 yılında doğan Şirin Pancaroğlu, İstanbul’da başladığı müzik eğitimine Cenevre Konservatuvar’ında devam etmiş, yüksek lisansını ise Indiana Üniversitesi’nde yapmış bir sanatçı. Washington Post gazetesi tarafından ”uluslararası ölçekte büyük bir yetenek” olarak nitelendirilen sanatçı, klasik tarzda arp çizgisini sürdürürken geleneksel Türk müziği, doğaçlama, tango ve avangart türlerindeki çalışmalarıyla da övgü almış bir isim. 1988’den bu yana sekiz albümü yayımlanan Şirin Pancaroğlu, Fransa’dan Amerika’ya, Meksikadan Kudüs’e kadar birçok ülkede festivallere katılmış ve konserler vermiştir.

2007 yılında arp enstrümanının tanıtımına katkıda bulunmak ve kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla ”Arp Sanatı Derneği”ni kurmuştur. Son yıllarda ”Türk Arpı Projesi”ni başlatan sanatçı, Anadolu’da 12 ve 15. yüzyıllarda ”çeng” adıyla varolan Türk arpını yeniden üreterek hayata geçirme ile ilgili projesini yürütmektedir. Sanatçının bu etkinlikleri arpın ülkemizde daha fazla yer bulan bir enstrüman olmasına, klasik çalgıların dışında ulaşmanın daha zor olduğu bir enstrümanın tanıtımına katkı sağlıyor.

Lafı geçiyorken çeng ve arp ilişkisinden de bahsedebiliriz. Arp enstrümanı için en eski buluntunun M.Ö. 3500-4000 yılları dolaylarında olduğu rivayet edilir. Coğrafya olarak tek bir yerde var olmamıştır çünkü farklı medeniyetlerde de arpa benzeyen telli çalgılara ait örnek ve resimler keşfedilmiştir. Örneğin arpa benzer aletlerin eski Doğu ülkelerinde, Mısır, İran, Asur, Yunanistan, Orta Asya ve Kafkas ülkelerinde yayılmış olduğunu söyleyebiliriz. Çeng ise ”Türk arpı” olarak da nitelendirilmiş bir çalgı. Asya kökenlidir ve Osmanlı zamanında da Türk müziğinde kullanılmıştır. Elbette farklı farklı biçimde ve farklı tel sayılarında kullanılmış versiyonları var. Bunun da arpın geçmişten günümüze birçok kültürde görülmesinin, yorumlanmasının ve değiştirilerek daha fonksiyonlu bir hâle getirilmesinin etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

Fatma Ceren Necipoğlu

Uçak kazasında hayatını kaybeden ünlü arp sanatçısı Ceren Necipoğlu anısına Uluslararası Arp Festivali düzenlenecek
T24

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık bölümlerini bitiren Ceren Necipoğlu, Louisiana Üniversitesi ve Indiana Üniversitesi arp bölümlerinde yüksek lisans yapmıştır. İyi derecede İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen sanatçının Uluslararası Arp Kongresi Birliği ve Arp Sanatı Derneği üyelikleri bulunuyordu. Ulusal ve uluslararası birçok ödül almış, sonradan arp camiasına kazandıracağı birçok öğrencinin hocası olmuştur. Ne yazık ki 2009 yılında Brezilya’nın Rio de Janerio kentine davet üzerine gittiği konserden sonra, dönüş yolunda bindiği uçağın Atlas Okyanusu’na düşmesi sonucu 36 yaşında hayata veda etmiştir.

Bu enstrümana gönül vermiş, arpın ülkemizdeki gelişimine katkıda bulunmuş kültürlü bir sanatçı ve hocanın bu kadar erken bir yaşta hayatını kaybetmesi oldukça üzücü. Kendisini rahmetle ve saygıyla anıyoruz.

Zeynep Öykü

Müzisyen Zeynep Öykü, hem çaldığı hem üretimini yaptığı arp ile dünyayı geziyor
Anadolu Ajansı

Müzik öğrenimine dokuz yaşındayken piyanoyla başlayan Zeynep Öykü, on üç yaşında resim eğitimi aldığı Cambridge’te arp ile tanışmış. Türkiye’de Ceren Necipoğlu ve Şirin Pancaroğlu ile arp eğitimine başlamış olan sanatçı daha sonra dünyanın farklı yerlerindeki önemli arp sanatçılarıyla çalışmıştır. Profesyonel müzik hayatına atıldıktan sonra Amerikalı black metal grubu ”Wolves in the Throne Room”, Finlandiyalı atmosferik metal grubu ”Imperia” ile çalışmış ve ”Taksim, Taksim” isimli Osmanlı saray müziği ve dansları projesinde yer almıştır. Zeynep Öykü’nün hikâyesi aslında arpın farklı tarzlarla ve alışılmışın dışında enstrümanlarla da bir arada durabilen bir çalgı olduğunu yeniden bize gösteriyor.

Erken barok müziğine ilgi duyan Zeynep Öykü, ”Arpa Doppia” olarak bilinen barok dönem arpını da çalmaktadır ve ülkemizde bu arpı çalan tek kişidir. Bu tarz enstrümanların icra edilmesi gelecek nesillerin sadece bilinen enstrümanlara değil, farklı kabul edilen ve ulaşmanın daha kısıtlı olduğu enstrümanlara ilgi çekilmesi, örnek olması açısından da bir köprü oluyor aslında.

Zeynep Öykü arp müziğine ilgi duyan kişilerin bu enstrümana kolay ulaşamaması sebebiyle ”Anatolian Harps” adını verdiği projesiyle yerli arp üretimine başlamıştır. Türkiye’de bir ilk olan yerli arp projesi hem yurt içinde hem de yurt dışında çok fazla ilgi gören bir proje. New York Queens College’da verdiği konsere kendi üretimi olan arp ile çıkarak ABD’de Türk üretimi olan arpla ilk kez konser veren kişi olmuştur. Yani arpın sadece çalınması değil, üretilmesi de sektörel olarak Türkiye’de varolmaya başlayan arp için oldukça sevindirici. Aslında varolmak doğru bir kelime değil çünkü yukarıda bahsettiğim gibi arp yüzyıllardır bu topraklarda varolan bir çalgı zaten. Burada bahsettiğim şey, Türk üretimi arp projesi sadece Türkiye’de arp çalmak isteyen kişiler için değil, bu enstrümanın uluslararası ve ekonomik bir talebe karşılık vermesi açısından da oldukça önemli.

Çağatay Akyol

Arp ve flütle 'Rüyaların Dansı'nın dünya prömiyeri CSO'da yapılacak
Anadolu Ajansı

1969 yılında Balıkesir’de doğan Çağatay Akyol, müziğe yedi yaşında blok flüt dersi alarak başlamıştır. Konservatuvar’a girene kadar arp ile ilgisi olmayan sanatçı, Ankara Devlet Konservatuvarı sınavlarında Kaysu Doğansoy‘un önerisiyle arpla tanışmış. 1988 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına girmiş, daha sonra eğitimine Berlin’de devam etmiştir. Önemli arp sanatçılarının öğrencisi olarak kendini geliştirdikten sonra Jeunesses Musicales Weltorchester ve Gustav Mahler Jugendorchester orkestralarında çalarak bu orkestralarda ülkemizi temsil eden ilk Türk olmuştur. ”Türkiye’nin ilk erkek arpisti” olan Akyol, Mahler Oda Orkestrası gibi birçok orkestraya, ulusal ve uluslararası festivale davet edilmiş; ülkemizdeki bir çok orkestrada görev almış ve almaya devam etmektedir.

Normalde arp çalgısı deyince çoğu kişinin aklına beyaz, uzun elbiseli ve bir periyi anımsatan kadınlar gelir. Arplarının yanında heykelimsi bir görünümü ve cazibeyi simgelerler. Sümer mitolojisinde arp, aşk ve savaş tanrıçası İştar ile ilişkilendirilmiştir mesela. Hatta yazılı belgelerde bu çalgı için ”Tanrıça İştar’ın tahtası” terimi kullanılmıştır. Kısacası kadınlarla ilişkilendirilen bir çalgıyı cinsiyet kalıplarını yıkarak bir erkeğin icra etmesi enstrümanların cinsiyeti olmadığı gerçeğini hatırlamamızı sağlıyor aslında. Kadınlar için de erkekler için de bir enstrümanı çalmanın kıstası tek bir şey olmalı: Tutkuyla çalmak, çok çalışmak.

Deborah-Hanson Conant

Reinventing Freedom with Electric Harp | Deborah Henson-Conant | TEDxNatick

Alışılmışın dışında bir arpçı olan Deborah-Hanson Conant, cesur ses tellerine ve teatral yeteneğe sahip Grammy adaylığı olan elektronik arp virtüözüdür. Jazz, folk, pop, blues gibi türlerde performans sergileyen müzisyen, orkestrayla birlikte veya tek başına sergilediği şovlarla biliniyor. Müziğe mizah, zamanlama ve vokal gibi unsurlar katan, kreatif bir arp şovu yaratan sanatçı için ünlü gitar virtüözü Steve Vai, ”Arpın Jimi Hendrix’i” ifadesini kullanmış.

Performansını hikâye, müzik ve fiziksel performansla birleştirdiğini söyleyen Deborah-Hanson Conant, bu sayede orkestra, solo performanslar ve tiyatro ile yeni fikirler ve bakış açıları kazandığını söylemiş. Gerçekten de alışılmışın dışında bir arpla ve alışılmışın dışında bir arp performansıyla ikonik bir müzisyen olduğunu söyleyebilirim. Fransız CAMAC Arp Şirketi, karbon fiber elektrikli arpı onun için özel olarak tasarlamış ve Deborah’ın popülaritesiyle birlikte en hızlı satan yeni arp modellerinden biri olmuş bu elektrikli arp. Müziğin ve sanatçının ilgi çekiciliğiyle birlikte enstrümanın da bir simge hâline geldiği bu durum, arpın çok yönlülüğüne, geliştirilebilir yapısına ve standartları kırabilme özelliğine en iyi örneklerden biri.

Xavier de Maistre

Xavier de Maistre
Künstleragentur Dr. Raab & Dr. Böhm

Dünyaca ünlü müzisyenlerden biri olan Xavier de Maistre, 1973 yılında Toulon’da doğmuş, Fransız bir arp sanatçısıdır. Dokuz yaşında arp eğitimi almaya başlayan sanatçı, London School of Economics’de okurken tekniğini geliştirmek adına Paris’e taşınmış ve Jacqueline Borot ve Catherine Michel isimli önemli arp sanatçılarından eğitim almış. 1998 yılında Amerika’da Uluslararası Arp Yarışması’nda birincilik ödülü ile birlikte toplam üç ödül kazanmıştır. Aynı sene Wiener Filarmoni Orkestrası’na katılan ilk Fransız müzisyen olmuştur. Son derece yaratıcı bir müzisyen olan Xavier de Maistre, oldukça önemli müzisyenlerle çalışmış, konserler vermiş, Hamburg’da müzik okulunda hocalık yapmış bir isim.

Orkestra konserleriyle birlikte oda müziğine olan tutkusuyla da bilinen müzisyen, orijinal resital projeleri hazırlıyor, projeler geliştiriyor ve arp müziğinin gelişimine öncülük ediyor. Ülkemizdeki önemli genç arp sanatçılarından biri olan Beste Toparlak, Xavier de Maistre’nin sınıfından mezun olan isimlerden biri mesela. Önemli sanatçıların, kendileri gibi önemli sanatçılar yetiştirmeleri adına hocalık yapmaları, o sanat alanını birçok kişiye bu şekilde yaymaları gerekiyor bence. Bilgiyi ve deneyimi kendine saklamadan çoğaltmak, hem bu örnekte olduğu gibi arp için önemli sanatçılar yetişmesine olanak sağlıyor hem de kişinin kendisinin de sürekli olarak aktif kalmasını sağlıyor.


Kaynakça

Kapak Görseli: Galeri. zeynepoyku.com. Web. 16.08.2024

”Arp Hakkında”. Kuğu Müzik. Web. 16.08.2024

”Bu enstrümanlar çok eski: Orta Çağ enstrümanları | Umay Arslan”. plakmecmuasi.com. Web. 16.08.2024

”Arp”. muzikaletleritamir.com. Web. 16.08.2024

Şirin Pancaroğlu. Ahenk. Web. 16.08.2024

”Kayıp Uçaktaki Arp Sanatçısı Ceren Necipoğlu”. bianet. Web. 16.08.2024

Biyografi. zeynepoyku.com. Web. 16.08.2024

”Müzisyen Zeynep Öykü, Türk üretimi arp ile New York’ta konser verdi”. haberler.com. Web. 16.08.2024

Çağatay Akyol Röportaj. senveben.biz.tr. Web. 18.08.2024

”Türkiye’nin İlk Erkek Arp Sanatçısı Çağatay Akyol ile Söyleşi”. Gazete Sanat. Web. 18.08.2024

Biography. xavierdemaistre.com. Web. 22.08.2024

Beşiroğlu, Ş. Şehvar – Koçhan, Günay. ”Çeng: Bir Çalgının Toplumsal Cinsiyet Üzerinden Kadın Simgesi Olarak Kuzey Hint, Timur ve Osmanlı Saraylarındaki Görsel Malzemeler Üzerinden Değerlendirilmesi”. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Ocak, 2015. 128-131.
Verda Ceylan
Verda Ceylan
Herşeyi ayırmak içimden gelmiyo

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Sosyal Medyada Cinsiyetçi Stereotiplerin Yayılması: Paylaştıkça Büyüyen Kalıplar

Sosyal medya, cinsiyetçi kalıpları yaygınlaştırıyor; kullanıcılar bu normları sorgulamak yerine yeniden üretiyor.

Bitki Yetiştirmek, Mekânı Canlandırmaktan Fazlası mıdır?

Bitki yetiştirmek; estetik bir eylemden öte, politik, etik ve varoluşsal anlamlar taşıyabilir.

Ostrogot Krallığı: Roma Kartalı’nın Küllerinden Doğan İtalya

Hunların gölgesinden çıkarak Roma tahtına oturdular… Ostrogotların yükseliş ve düşüş hikayesini birlikte keşfedelim.

The Notebook Hangi Albümle Eşleşir?

Romantik filmlerin kilometre taşlarından The Notebook ve Jeff Buckley'den Grace albümünü ortak noktada buluşturuyoruz.

Müzik Listenize Eklemeniz Gereken 5 Bağımsız Sanatçı

Bu yaz, ruhunuza dokunacak hafif melankolik ve nostaljik tınılarıyla sizlere eşlik edebilecek indie sanatçılarla tanışmaya ne dersiniz?

Osmanlı’da Kadın Figürü: Validelerin Osmanlı Saltanatına Müdahalesi

Valide sultanların saltanatı, 16.yüzyılın ikinci çeyreğinden başlayarak Osmanlı'nın son dönemlerine kadar süren bir dönemi kapsar.

Beyaz Geceler Festivali: Uyumayan Şehir Saint Petersburg

Beyaz Geceler süresince St. Petersburg; ziyaretçilerine etkinliklerle, doğasıyla, sanatıyla ve sürekli aydınlık havasıyla büyülü ve masalsı bir deneyim yaşatır.

Bir Haftada Bitirilebilecek 3 Edebiyat Klasiği

Hayatın yoğun temposuna biraz ara verip bir haftada rahatlıkla bitirebileceğiniz, uzun süre aklınızda yer edecek üç edebiyat klasiğini ele alacağız.

Türler Arası Geçiş Yapan Sanatçılar: Country’den Pop’a Geçen 5 Sanatçı

Country’den pop’a geçen sanatçılar nasıl bir dönüşüm yaşadı? Shania Twain'den Taylor Swift'e türler arası yolculukları bu yazıda inceliyoruz!

Gerçek Kişilerden İlham Alınarak Yaratılan Kitap Karakterleri

Edebiyat, sadece bir hayal ürünü değil, insan ruhunun, yaşanmışlıklarının ve özlemlerinin bir yansıması, bir aynasıdır.

Editor Picks