League of Legends oyunundan uyarlama bir animasyon dizisi olan Arcane, 3 yılın ardından ikinci ve son sezonunun ilk bölümünü 9 Kasım’da, son bölümünü de 23 Kasım’da yayımladı. Fransız animasyon stüdyosu Fortiche tarafından geliştirilen ve Christian Linke ile Alex Yee tarafından yaratılan Arcane, ilk sezonuyla sayısız ödül kazandı, ikinci sezonuyla da The Game Awards‘ta En İyi Uyarlama adaylığını şimdiden elde etti. İlk sezonu bayılarak izlemiş biri olarak ikinci sezon karakterleri ve hikâyesi hakkında yazmadan duramadım. Şimdi hazırsanız Arcane’in ikinci sezon incelemesine başlayalım!
Dikkat yazımız spoiler içermektedir!
İlk Sezondan İkinci Sezona Hızlı Bir Geçiş
İlk sezonu bayılarak izlemiş biri olarak ikinci sezon karakterleri ve hikâyesi hakkında yazmadan duramadım. İkinci sezon olaylarına geçmeden önce kısaca ilk sezonun sonunda neler olduğunu hatırlayalım. İlk sezonda Vi ve Caitlyn‘i kaçıran Jinx, son bölümde içlerinde Caitlyn’in annesinin de bulunan konseyi toplantıdayken bombalamıştı. Aynı bölümde Silco‘nun ölümünü de izlemiştik. Birinci sezonun detaylı analizine buradaki linkten ulaşabilirsiniz.
Arcane‘in ikinci sezonu bu bombalamanın hemen sonrasında yaşananları anlatıyor. Caitlyn‘in annesi Cassandra Kiramman‘ın ve birkaç konsey üyesinin öldüğünü, yaralananların olduğunu görüyoruz. Asıl şaşırtan olay ise Viktor‘ın da bu olayda hayatını kaybetmesi oluyor ve aslında tüm sezonu şekillendiren olaylar da Jayce‘in Viktor’ı alıp hayata döndürme çabasıyla Hexcore‘un içine koymasıyla böylece başlamış oluyor.
Uyanır uyanmaz Jayce’in yanında ayrılan Viktor, Undercity’ye giderek Hexcore sayesinde elde ettiği güçlerle oradaki yaralı ve yardıma muhtaç halkı iyileştirmeye başlıyor ve bir topluluğu oluşturmadaki ilk adımları atıyor. Bu sırada Caitlyn’in, annesinin ölümüyle baş etmesini ve aldığı kararları izliyoruz. Jinx’i bulma ve intikam alma isteği içinde olan Caitlyn çok sağlıksız kararlar almaya ve Vi ile olan ilişkisini zedelemeye başlıyor. İkinci sezonun ilk üç bölümü, birinci sezonda işlenen sınıf farklılıkları, Piltover ve Zaun arasındaki çatışma ve Piltover şehrinin ve vatandaşlarının güçlü ve ayrıcalıklı konumda olmasını tekrar bize hatırlatıyor. Fakat hikâye buradan sonra maalesef güzel işlenemiyor.
İşin Rengi Değişiyor
4.bölüme geçtiğimizde bir time-skip bizi karşılıyor. Bunu eğer internette izleyicilerin yorumlarını okumadıysanız anlamanız maalesef biraz zor çünkü buna değinen herhangi bir diyalog veya bilgi geçmiyor dizide. Bu bölümde Jinx, Zaun halkı için bir çeşit isyan simgesi hâline dönüşüyor ve insanlar onun gibi giyinip saçlarını maviye boyamaya başlıyor. Fakat Jinx, Silco’nun ölümünden çok etkilendiği için herkesten gizli bir yerde yaşıyor. Bu sırada da Isha karakteriyle tanışıp hayatı aslında beklenmedik bir şekilde değişiyor. Sonraki bölümlerde de Jinx’in Isha’yı küçük kız kardeşi gibi görüp zaman geçirdiğini ve aralarındaki bağın güçlendiğini görüyoruz. Maalesef Jinx için bu önemli karakteri senaristler, dizinin 6.bölümünde öldürme kararı alıyor ve Jinx’i tekrar ama bu sefer daha da yoğun bir depresif ve intihara meyilli bir ruh hâlinde görüyoruz.
Bu olaylar olurken Ekko ve Heimerdinger, Jayce ile konuşarak Hexcore’un yanına gidiyorlar ve bir anda Hexcore’un içine çekilip ortadan kayboluyorlar. Daha sonraki bölümlerde aslında Hexcore tarafından farklı paralel evrenlere gönderildiklerini öğreniyoruz. Bu paralel evrende Heimerdinger, Ekko’nun geri dönebilmesi için kendini feda ederken, onlardan farklı bir evrene gönderilen Jayce çok zorlu bir süreçten geçip geri döndüğünde aklında tek bir hedefle Viktor’ı aramaya başlıyor: Viktor’ı öldürmek ve Hexcore’u çok geç olmadan yok etmek.
Mel bu olaylar yaşanırken ortadan kayboluyor ve kaybolduğu yerde kendi güçlerini keşfediyor. Mel’in ortadan kaybolmasıyla ise boş kalan yönetime Caitlyn ve Mel’in annesi Ambessa geçiyor ve maalesef bu ikili Zaun halkının aleyhine olan faşist bir rejim uygulamaktan hiç kaçınmıyor.
Vi ne yapıyor derseniz, karakter olarak bu sezon çok pasif olan Vi, Caitlyn ile sezonun üçüncü bölümünde bir ayrılık yaşıyor ve daha sonrasında büyük bir depresif bir ruh hâline giriyor. Yer altındaki ringlerde dövüşüp, alkole sığındığını görüyoruz ve daha sonrasında Jinx tarafından bulunup babası Vander‘ın hâlâ yaşadığı haberini alıyor. Bu yeni bilgiyle iki kız kardeş ve artık üçüncü kardeşleri olan Isha, Vander’ın shimmer ile değişime uğramış yeni hâline bir çözüm aramaya başlıyor ve Viktor’ın topluluğuna sığınıyorlar.
Bu toplulukta Vi, Caitlyn ile karşılaşıyor ve Caitlyn, Ambessa‘ya ihanet ederek Vi’nin tarafına geçiyor. Bununla birlikte Ambessa, Piltover’a karşı tüm olayları sonuçlandıracak bir savaş başlatıyor. Piltover ise yıllarca ayrıştırdığı Zaun halkından yardım istiyor bu savaşta. Savaşın sonunda aslında çoğu karakter ölüyor; Jinx, Ambessa, Jayce, Viktor, Maddie ve Loris. Ekko‘nun günü kurtarması sayesinde Viktor’ı durduran Jayce ve Mel‘in, annesi Ambessa’yı öldürmesiyle savaş bitiyor. Ve kimse aslında tam anlamıyla mutlu bir sona ulaşamıyor.
Sezon hakkında kendi yorumlarıma gelirsek, ikinci sezona kıyasla hikâye olarak hiç tatmin etmeyen bir sezon olduğunu düşünüyorum. İlk sezonda işlenen ekonomik ve politik konular bu sezonda birden anlamını ve derinliğini kaybediyor ve bu da hikâyede çok fazla boşluk oluşmasına ve izleyicinin soru işaretleriyle baş başa kalmasına sebep oluyor. Eğer üçüncü bir sezonun olacağını bilseydik bu kabul edilebilir olabilirdi ama maalesef ki Arcane ikinci sezonuyla bizi ağzımızda yavan bir tatla bırakarak aramızdan ayrılıyor. Şimdi yazımıza Arcane karakter analiziyle devam edelim.
Karakter Analizleri
Caitlyn Kiramman
Caitlyn‘i ilk sezonda Jinx’in peşinde olan ve Vi ile iş birliği yapıp onu hapisten çıkaran bir enforcer olarak görüyoruz. İkinci sezona geçtiğimizde Caitlyn’in hikâyedeki yeri oldukça büyüyor ve değişiyor. Bu sezonda Caitlyn’in karakterini ve aldığı kararları yorumlarken Caitlyn’in sosyo-ekonomik durumunu, ayrıcalıklarını ve elinde tuttuğu gücü kesinlikle göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Öncelikle Caitlyn’in karakteri aslında Vi’ın romantik partneri olmasının çok daha ötesinde bu sezonda. Hayatı boyunca zorluk görmemiş bir Piltover vatandaşı Caitlyn Kiramman. Annesinin konseydeki pozisyonunun getirdiği ayrıcalıklarla güven, huzur ve mutluluk içinde büyümüş birisi. Zaun halkının yaşadıklarının Vi ile tanışana kadar çok da farkında olmayan bir enforcer. Ta ki ikinci sezonda annesinin ölümüyle karşılaşana kadar. İkinci sezonun ilk üç bölümünde Caitlyn’i ilk sezonda savunduğu insani değerlere ihanet ederken görüyoruz. Jinx’in konseyi bombalaması sonucu annesinin ölümü Caitlyn’i olmadığı bir karaktere çevirip intikam ateşiyle yanıp tutuşmasına sebep oluyor ve bu yolda Vi’a bile ihanet etmekten çekinmiyor. Caitlyn’i de artık Piltover halkının geneli gibi Zaunlulardan nefret ederken ve onları bir hayvana benzetirken görüyoruz.
Bu intikam odaklı tavırları ise Caitlyn’i Ambessa tarafından manipüle edilmeye açık bir hâle getiriyor. İlerleyen bölümlerde de zaten bunu daha iyi anlıyoruz ama yine de Caitlyn’in aldığı her kararı manipüle edilmiş olmasına ve annesinin yasını tutmasına bağlamak çok yanlış olur. Kendisi ilk sezonda da gördüğümüz gibi doğru ve yanlışı gayet ayırt edebilecek bilinçte birisi ve bu yüzden bu düşmancıl davranışlarından sorumlu tutulması gerekiyor. Fakat buna rağmen sezon boyunca asla bu davranışlarını haklı çıkaracak veya aklayacak bir hamlesi olmuyor. Ne enforcer olmaya zorladığı ve sonrasında şiddet uyguladığı Vi‘a ne de sıkı yönetimle yönettiği Zaun halkına karşı herhangi bir özür ya da bu davranışlarını affettirecek bir hamlesini göremiyoruz. Bu da Caitlyn Kiramman‘ı ikinci sezonda yetersiz yazılmış bir karakter olarak yansıtıyor.
Savaşta kaybettiği gözü ve annesinin ölümü her ne kadar yaptıklarına karşılık gelebilecek gibi gözükse de aslına baktığımızda Ambessa tehtidini en başında Piltover ve Zaun için bir tehlike hâline getiren kişi Caitlyn’in ta kendisi. Hem bu savaşta hem de savaştan önce haksız yere ölen birçok Zaunlunun kanı Caitlyn’in ellerindeyken ödediği bedel bunların yanında hiçbir şey olarak kalıyor. Ve maalesef her ne kadar hak etmese de dizi sonunda Vi ile görece daha mutlu bir sona sahip oluyor.
Vi
Hâlâ soyadını öğrenemediğimiz Vi karakterini maalesef ki ilk sezondan çok farklı bir şekilde görüyoruz. Her şeyden önce Arcane ilk sezonda iki kız kardeşin hikâyesi olarak pazarlanmışken ne yazık ki ikinci sezonda Vi, bir yan karaktere dönüşmekten ve karakterinin kötü yazılmasından kurtulamamış. İlk sezonun aksine Vi’ın aktif olarak aldığı ve uyguladığı hiçbir karar yok. Hep başkalarının verdiği emirleri ve kararları uyguluyor. İlk sezonda canı pahasına savunduğu tüm görüşlerini bu sezonda ayaklar altına alıyor, bunu da Caitlyn’in enforcer olma teklifini kabul etmesinden ve son bölümlerde Caitlyn ile ilişkisinin çabucak eski hâle dönmesinden anlıyoruz.
League of Legends oyununa gönderme yapılarak Vi’ı enforcer yapmak kesinlikle Vi’ın karakterine yapılan en kötü şeylerden birincisi oluyor. Ailesi, çevresi ve halkı yıllarca enforcerlar tarafından zulme uğramışken aynı üniformayı Vi’a giydirme fikri maalesef çok zalimce.
İkinci en kötü şey ise Vi’ın karakterinin Caitlyn ile ilişkisi için harcanmış olması. Caitlyn’in enforcer olması bir yana bu ikilinin ilişkisi çok sevildiği için aslında çok acele ve üstünde durmadan yazılmış bir ilişkiye dönüşüyor bu sezonda. Çoğu hayran da bundan yakınıyor aslında. Onaylanmış bir çift olmamalarına rağmen Viktor ve Jayce’in ilişkisi bile Caitvi ilişkisinden maalesef daha özenli bir hikâye anlatımına sahip. Aynı şekilde bir bölüme sığdırılan alternatif evrendeki Ekko ve Powder ilişkisinin işlenişi de yine beğenilen şeylerden birisi.
Savaştan sonra Caitlyn’in herhangi bir özür dilememesinden zaten bahsetmiştik ama dizinin en son sahnesi bence rezalete son noktayı koyan kısım oluyor. Vi’iı Caitlyn’e “Tırnaklarının altındaki kir benim, Cupcake.” cümlesi ilk bakışta romantik görünse de bu ikilinin hangi topluluklardan geldiklerini hatırlayınca aslında o kadar da tatlı gelmiyor. Vi zaten bir Zaun vatandaşı olarak tüm hayatı boyunca Piltover tarafından sistematik bir baskıya maruz kalmış; fazlalık ve pislik bir ikincil insan tavrıyla karşılaşmış bir karakter. Konum olarak aşağıdan, Undercity’den gelmiş karakterken, ayrıcalık sahibi sevgilisi Caitlyn için böyle bir cümle kurması çoğu Arcane ve Vi hayranının gözünde tam bir fiyasko olmuş durumda. Vi karakterinin bu sezonda iyi işlenen tek kısımları, Isha’yı Caitlyn’den koruması ve Jinx ile aralarını düzeltmiş ve birbirlerini hâlâ çok sevdiklerini anlamış olmaları oluyor.
Jinx
Jinx‘i bu sezonda ilk sezona kıyasla çok farklı görüyoruz. Silco‘nun ölümü onu derinden sarsmış ve kabuğuna çekilmesini sağlamış durumdayken beklenmedik bir şekilde Isha’yla tanışması onu bu buhrandan çıkarıyor. Konuşma engeli bulunan küçük Isha, varlığıyla Jinx’e bu sezonda oldukça destek oluyor ve karakter gelişiminde büyük bir etki sağlıyor. Fakat 6.bölümün sonunda Isha’nın kendini feda etmesi (bu konunun sonraki bölümlerde üstünde bir kere bile durulmuyor ve aslında Warwick Viktor tarafından geri getirildiği için Isha’nın Warwick’i durdurmak için kendini feda etmesi boşa gitmiş oluyor) Jinx’i geri dönülemez bir şekilde yıkıyor ve intihara meyilli hâle getiriyor.
İkinci sezonun 7.bölümünde Jinx’i paralel evrende Powder olarak kalmış hâlde izliyoruz ve bu bize tanıdığımız Jinx’in aslında mental ve fiziksel olarak ne kadar darbe almış olduğunu bir kere daha hatırlatıyor. Son bölümde Jinx’in ölümü ise bence onun karakteri için yavan ve klişe bir son oluyor.
Ekko
Tüm sezonu omuzlarında taşıyan o karakter: Ekko! Vi’ın aksine nereden geldiğini, asıl düşmanın Piltover olduğunu ve yıllardır süre gelen baskıcı rejimin sonuçlarının farkında olan nadir karakterlerden biri diyebiliriz Ekko için. Bu da yetmezmiş gibi günün kahramanı oluyor! Benim şahsen tüm seride en sevdiğim karakterler arasında bulunan bir isim. Hem zeki, hem halkına bağlı hem de politik bilinci olan karakter görmek bir de üstüne bu karakterin siyahi olması insana yeme de yanında yat dedirtiyor. Bu güzel işlenmiş karaktere rağmen Ekko’nun hikâyesi çok da mutlu bitmiyor. Günü kurtarması kimse tarafından umursanmazken günün sonunda kurtarmayı en çok istediği kişiyi yani Jinx’i kaybediyor.
Sevika
İlk sezondaki Silco’nun sağ kolu rolünden tamamen sıyrılmış bir hâlde izliyoruz Sevika‘yı. Genel olarak baktığımızda Undercity liderinin yardımcısı olmaktan konseyde bir koltuk sahibi olmaya uzanan uzun bir yolu var. Sezonun ilk bölümlerinde Sevika’yı Silco’nun ölümü ardından arkasında bıraktığı düzeni devam ettirmeye çalışırken ve bunu yapmakta epeyce bir zorlanırken görüyoruz. Daha sonrasında Jinx’le bir araya gelip bir şeyler değiştirmeyi, Piltover’a karşı bir isyan başlatmayı amaçlıyor. Bu dönemde de hem Jinx ile arası düzeliyor hem de Isha karakteriyle vakit geçiriyor. Tabii bu isyan planları Zaun halkına söylenirken enforcerların baskınıyla başlamadan suya düşüyor.
Sevika’yı bir sonraki görüşümüz son bölümde savaş esnasında Jinx ile birlikte Ambessa‘nın ordusuna karşı savaşırken oluyor. İlk başta Piltover için savaşmayı reddetse de Jinx için savaşa dahil olması onun Jinx’i aslında ne kadar önemsediğini gösteriyor.
Savaş sonrasında ise Sevika’yı konseyde bir koltuk sahibi olmuşken görüyoruz. Bu her ne kadar ikonik bir olay olsa da konseydeki diğer Piltoverlı üyelerin Sevika’ya attığı aşağılayıcı bakışlar aslında Piltover ve Zaun arasında hiçbir şeyin değişmediğini, değişse bile bunun uzun bir zaman alacağını kanıtlıyor.
Jayce Talis
Jayce birinci sezonda herkesin gıcık olduğu bir karakterken, ikinci sezonda bir anda hayranların sevgisini kazanmış bir karaktere dönüşüyor. İkinci sezonda karakter gelişimi en iyi yazılan ve hikâyesi mantıklı bir şekilde ilerleyip biten iki karakterden biri benim gözümde, diğer karakter de Viktor zaten. Gerek tavırları, gerekse yaptığı hatalardan ders çıkarışı ve bu hataları düzeltecek şeyler yapması onu hayranların gözünde yüksek bir konuma getiriyor. Viktor ile olan derin ilişkisi ve her şeye rağmen sadece partnerini geri istemesi onu sevmemizi sağlıyor.
Jayce’in Ekko’nun gittiği alternatif evrende görünmemesi hayranlar tarafından muhtemelen Jayce’in Hextech‘i yaratmadan intihar etmesine yoruluyor. O evrende Hextech’in hiç olmaması da orasının daha mutlu olmasını sağlıyor. Bizim tanıdığımız evrene geldiğimizde ise Jayce’in Hextech’i icat etmesiyle aslında ne kadar fazla şeyin değiştiğini ve bunun sonucunun ne kadar yıkıcı olduğunu görüyoruz. Bu da Jayce’i aslında seri için inanılmaz derecede önemli bir karakter hâline getiriyor.
Viktor
Serinin karakter olarak en iyi hikâyeye sahip olan diğer karakteri de Viktor. Undercity’den gelmiş ve çocukluğundan beri dışlanmış olan Viktor’ın serinin sonundaki hâline evrildiğini görmek ve hikâyesini anlamak oldukça zevkli. Viktor’ın karakterini sevmemizi ve onunla empati kurmamızı sağlayan etmenler; Jayce ile olan ilişkisi, Hexcore’u kullanma sebebi, davranışları, hataları ve bu hatalarının farkında olmasıdır. Jayce ile birlikte olan son sahneleri tamamen bir görsel şölenken duygusal anlamda izleyiciyi de tatmin ediyor. Viktor karakteri seride kesinlikle özenle izlenilmesi ve incelenmesi gereken birisi.
Peki Arcane’in İkinci Sezonu İzlenmeye Değer mi?
Peki Arcane’in ikinci sezonu izlenmeye değer mi? Görsel olarak bence harika ötesi animasyonlara sahip Arcane’in ikinci sezonu, hikâye olarak bahsetmiş olduğum şeylerden ötürü eksik kalmış ve güzel işlenememiş maalesef. İlk sezona kıyasla bence oldukça kötü bir sezon ve ben şahsen hiç izlememiş olmayı tercih ederdim ama Ekko gibi zamanı geri alma yeteneğim olmadığı için bunu değiştiremiyorum. Yine de sizin için izleyin ya da izlemeyin diyemem ama izleyecekseniz çok fazla beklentiyle izlememenizi ve izlerken de animasyonların tadını doya doya çıkarmanızı öneririm.
Kaynakça
Öne Çıkan Görsel: The Movie Database
