Anya Taylor-Joy: Aykırı Güzellik, Büyüleyen Yetenek

Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

Farklı bir güzelliğe ve göz dolduran bir yeteneğe sahip başarılı aktris Anya Taylor-Joy’u konuk ediyoruz bu yazımızda. Anya, duygusal ve hassas bir kişiliğe sahiptir. Buna rağmen, çocukluk ve okul yılları zorlu geçse de o, geçmişini affetmeyi başarmıştır. Hayatının en mutlu anlarının setlerde geçtiğini söyler. Oyunculuk her zaman hayali olmuştur. Onu, bu yolda başarıya ve starlığa götüren ise garip bir tesadüftür, o tesadüften sonra Anya hayatının en büyük dönüm noktasını yaşayarak hayallerine giden yola adım atmayı başarmıştır. Bütün dünya onu The Queen’s Gambit dizisinin Beth Harmon’u olarak tanısa da aslında kendisi birçok ses getiren yapımda ve Hollywood’un dev isimleriyle beraber çalışmıştır. Genç yaşına rağmen adını Hollywood’un starları arasına yazdırmıştır. Biz de Söylenti Dergi ekibi olarak genç oyuncunun hayatını ve hayatının dönüm noktalarını sizler için derledik. Keyifli okumalar.

(kaynak tatler.com)

Anya Taylor-Joy, 16 Nisan 1996 yılında Amerika’da dünyaya gelmiştir. Annesi psikolog, babası ise uluslararası bir bankacı ve özel bir jet kiralama şirketinin sahibidir. Anya, bebekken ailesi ile Buenos Aires’e taşınır, burada yaşarlarken evlerinde İspanyolca konuşulur. 6 yaşına geldiğinde Londra’ya taşınmışlardır. Anya, taşınma nedeniyle travma geçirir, bu durumu Arjantin’e dönmek için ailesine karşı kullanarak iki yıl boyunca İngilizce konuşmaz. Yarım kalan eğitimine İngiltere’de devam etmiştir.

(kaynak etonline.com)

Zorbalıklarla Geçen Okul Yılları

Anya, okul arkadaşları tarafından birçok zorbalığa uğramıştır. Arkadaşları onu hiçbir zaman aralarına almamış, anlamaya çalışmamış, okul dolaplarına kilitlenmiş bu yüzdende derslerini kaçırmaya başlamıştır. Hiçbir zaman bir yere davet edilmez, bu zorbalıklar ve dışlanmalar yüzünden sürekli ağlama krizlerine girer ve bu krizlerin sonu gelmez.

Bir röportajında, küçükken kendisini çevresindekilerden çok farklı hissettiğini, hayal gücünün durdurulamaz olduğunu, hayali arkadaşlarının olduğunu ifade ederken bunun nedenini de kendisinin bir şeyin parçası olduğunu hissetme arzusundan kaynaklandığını söylemiştir. Çocukken yaşadıklarına kin tutmadığını söyleyen Anya, çocukların acımasız olduğunu eğer bir şeyi anlamamışlarsa daha da acımasız olacaklarını ifade ederek geçmişe sünger çektiğini söylese de yedi yaşından beri uykusuzluk çektiğini de vurgulamak gerekir.

(kaynak beautycrew.com.au)

Farklı Bir Güzellik ve Yetenekle Parlayan Genç Yıldız

Küçük yaşlardan beri oyuncu olmak isteyen Anya, farklı güzelliği ve yeteneği sayesinde kariyerine ilk kez modellik yaparak Show Business’da başlamıştır.  Modellik yaparken elde ettiği tüm kazancını Amerika’ya taşınmak için biriktiren aktris, on altı yaşına geldiğinde Londra’daki hayatını bırakarak New York’a taşınmıştır. Anya’yı keşfeden Kate Moss ve Cara Delevinge gibi ünlü isimlerinde kariyerlerinde önemli rol oynayan Storm Model Management’ın kurucusu Sarah Doukas olmuştur. Tanışmaları ise; Anya sokakta köpeğini gezdirirken tesadüfen gerçekleşmiştir. Anya’yı gören Doukas, aracı ile yanına yaklaşıp ona kartını uzatmıştır. Modellik kariyerini uzun süre devam ettiremeyeceğini bilen güzel oyuncu yine de Doukas’ı aramıştır. Yaptığı bu yürüyüş ve ilginç tesadüf Anya’nın hayatının en büyük dönüm noktası olmuştur. Çünkü Doukas’la anlaşmaya vardıktan hemen sonra bir oyunculuk ajansıyla masa başına oturur ve örgün eğitimine ara verip oyunculuk dersleri almaya başlar. İleriki zamanlarında sahip olduğu yeteneği ile herkesi kendine hayran bırakacaktır. Genç yaşına rağmen birçok yapımda rol alarak kariyerinde hızlı ve emin adımlarla yükselir.

(kaynak theadventurine.com)

Kariyeri

Hayali olan oyunculuk hayatına adım atan ve bu yolda kısa sürede emin adımlarla ilerleyerek hızla yükselen Anya Taylor – Joy, “The Witch” filmiyle Hollywod’da, “The Queen’s Gambit” dizisiyle ise tüm dünyada adını duyurmayı başarmıştır. Ayrıca bu iki yapım gösterimde olduğu dönemlerde genç oyuncuya En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini de kazandırmıştır. Gelin, Anya’nın rol aldığı bazı dikkat çeken yapımlara birlikte göz atalım.

1. The Witch (2015) – IMDb: 6.9

Robert Eggers’ın senaryosunu yazıp, yönettiği “The Witch”, bağımsız bir korku filmidir. 1630’larda New England’ın kırsalında yaşayan bir çiftçi ailenin şeytan ile karşılaşmasını konu edinir. Kendisini haksız yere cadılıkla suçlanmış olarak bulan Thomasin karakterini güzel yetenek Anya Taylor – Joy canlandırmıştır. Yapımın ve Joy’un övgü toplayan performansının ardından Hollywood’un kapıları kendisine açılmıştır. Birçok başarılı film ve dizide performans sergileyerek yıldızı parlamaya devam etmektedir.

2. The Queen’s Gambit (2020) – IMDb: 8.6

Yayınladığı dönemde tüm dünyada satranç öğrenme istediği uyandıran, Netflix’in izlenme rekorları kıran mini dizisi The Queen’s Gambit’te güzel oyuncu Anya Taylor – Joy satranç dehası Beth Harmon karakterine can vermektedir. Dizi Beth Harmon’ın 1960’da geçen hikayesine odaklanmaktadır. Beth kimsesiz kaldıktan sonra gönderildiği yetimhanede satrancı keşfeder, evlat edinildikten sonra üvey annesi tarafından da desteklenerek bu yeteneğini geliştiren Beth yarışmalara katılmaya başlar ve yolu, onu dünya şampiyonasına çıkarır. “The Queen’s Gambit” dizisi oldukça sürükleyici, merak uyandırıcı, satranca yöneltici ve başından kalkmadan tek seferde izlenecek bir yapım olmakla beraber Anya’nın ismini bütün dünyaya duyurmasını sağlamıştır.

3. Last Night in Soho (2021) IMDb: 7.0

Dünya gösterimini Eylül 2021’de Venedik Film Festivali’inde yapan “Last Night in Soho, 1960’ların müziğine, gece hayatına, moda dünyasına ve Londra’ya dair nostaljik referanslarla dolu bir filmdir. Edgar Wright’ın hem yönettiği hem de Krysty Wilson – Cairns ile beraber senaryosunu yazdığı yapım, 1970’lerin İtalyan gerilim filmlerinden esinlenmektedir. Zaman yolculuğuyla gerilimi muazzam bir şekilde birleştiren film moda tutkunu bir genç kızın, kendini bir anda 1960’larda bularak, günümüzden, özendiği yaşam tarzına geçmesini ve bu durumun yarattığı beklenmedik, ürkütücü sonuçlarını anlatıyor.

4. Split (2016) IMDb: 7.3

Dissosiyatif kimlik bozukluğu olan bir adam, 23 farklı kişiliğinden birinin kontrolünü kaybeder ve üç genç kızı kaçırır. Kızlar, 24. Korkunç kişilik ortaya çıkmadan kaçmalıdırlar. M. Night Shyamalan’ın “Unbreakable” (2000), “Split” (2016) ve “Glass” (2019) film üçlemesinin ikinci filmi olan yapımda Anya Taylor – Joy, James McAvoy ile başrolü paylaşmıştır. İkilinin oyunculukları göz doldurmuştur ve büyük övgü toplamışlardır.

*(Dissosiyatif kimlik bozukluğunda kişi, sanki içinde kendisinden başka bir kişi ya da kişiler olduğunu hisseder.)

5. Emma (2020) IMDb: 6.7

Jane Austen’in aynı adlı romanından uyarlanmış olan Emma” filminde Anya Taylor – Joy hikayenin odak noktası olan ana karakter Emma’ya hayat vermektedir. Film 1800’lerde geçmektedir. Sosyal çevresinin romantik ilişkilerine takıntılı, genç ve zarif bir kadın olan Emma, başkaları için sevgiyi arayan, kendi arzularını yerine getirme arayışını görmezden gelen bir çöpçatandır. Asil ve zeki olmasına rağmen aslında oldukça saf olan ve yardım etmeye çalışırken her şeyi daha da mahveden Emma karakterini başarılı oyuncu gerçekçi ve bir o kadar da komik bir biçimde canlandırıyor. Film bitiminde yüzünüzde sıcak bir tebessüm bırakıyor.

Bonus:

Peaky Blinders (2013 – 2022) IMDb: 8.8

 

Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere’nin Birmingham şehrindeki Peaky Blinders çetesini konu alan dizi çete lideri olan Thomas Shelby’i merkezine alıyor. Anya Taylor – Joy dizinin beşinci ve altıncı sezonlarında karşımıza, Gina Gray karakteriyle geliyor ve muhteşem bir performans sergiliyor.

 


Kaynakça

Independent. “Kadrajdakiler: Süperstarlığının Zirvesinde Bir Oyuncu; Anya Taylor Joy”.  Erişim: 12.04.2023. Web

Maksatbilgi. “Anya Taylor – Joy Kimdir?”. Erişim: 12.04.2023. Web

Box Office Türkiye. “Anya Taylor – Joy Filmografi”. Erişim tarihi 14.04.2023. Web

Alem. “Anya Taylor – Joy’un En İyi Film ve Dizileri”. Erişim tarihi 14.04.2023. Web

Oggusto. “Anya Taylor – Joy’un Dikkat Çeken Filmleri”. Erişim: 14.04.2023. Web

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.