İnsan sesinin uzun tarihinde kendi kadar eski çalgı türlerinin başında yer alan vurmalı çalgılar, günümüzde ”perküsyon aletleri” olarak da tanımlanmaktadır. Modern müzik sistemlerinde özellikle ritim yapılarını kurmak için kullanılan perküsyon çeşitleri, her türlü orkestra içinde vazgeçilmez rollere sahiptir.
Tarihsel Yapısı

Latince ”Percussio ve Percussus” teriminden gelen perküsyon, ”dövmek, çarpmak ve vurmak” anlamlarına gelmektedir. Darbuka sözcüğü de benzer bir şekilde Arapça “darp” (vurmak) kökünden gelir. Tarihçiler vurmalı çalgılar hakkında bazı tartışmalar yaşamış, tarihin ilk müzik aletleri olabileceği savunulmuştur. Sonuç olarak ise, insan sesinin ilk müzik enstrümanı, perküsyon aletlerinin de bir sonraki eşlikçi enstrüman grubu olduğu kabul görmüştür. Çeşitleri ve yapıları oldukça geliştirilmiş olsa da günümüzde modern müzik aletlerinin karmaşık yapılarına karşın, perküsyon aletleri hâlen basit formlarını korumaktadır.
Perküsyon Çeşitleri
Vurmalı çalgılarda sınıflandırma genel olarak ikiye ayrılmaktadır: Bunlardan birincisi, sesin üretilme şekline göre vurmalı çalgılar olup, idiofon, membranofon, kordofon, aerofon, elektrofon olmak üzere beşe ayrılmaktadır. İkinci kategori ise müzikal işlevine göre vurmalı çalgılar olup, timpani, marimba, ksilofon, vibrafon, arp, mızıkalar olmak üzere birçok türe sahiptir. Nesiller boyu olduğu gibi günümüzde de insan elinde değerlendirilen birçok alet (metal borular, konserve kutuları, bakır kaplar, tencereler) kullanılarak yapılan doğaçlama müzik gösterilerinin de önemli olduğu aşikârdır.
Davul

Bilinen en eski davullar Neolitik Çağ’a ait olan kaynaklarda görülmüş, Asurluların, Eski Mısırlıların ve Uzak Doğuluların tören ve kutlamalarında davul kullandıkları kanıtlanmıştır. Buna örnek olarak, Çin’de bulunan ve MÖ 5500-2350 yıllarına ait, timsah derisinden yapılmış davullar verilebilir.
Etimolojik olarak bazı tartışmalara yol açan davul kelimesi Curt Sachs‘a göre Arapça kökenlidir. Mahmut R. Gazimihal’a göre ise Divanu Lugati’t-Türk‘te geçen “tovul” kelimesinin kökeni Türkçedir. Ayrıca, 1778’den 1854’e kadar Villoteau, Mozin ve Boistse tarafından davulların Türkmen kökenli olduğu belirtilmiştir.
Türk Tarihinde Davul

Türklerin eski dini olarak bilinen Şamanizm esaslarına göre, yapılan törenlerde davul vazgeçilmez unsurlardan biriydi. Zamanla kullanımı zayıflamış olsa da tekrar parlaması Osmanlı askeri müziği ile gerçekleşerek 16. yüzyıl itibarıyla Avrupa’ya kendini tanıttı. Osmanlı Türklerinde tuğ, sancak ve davul devletin egemenlik simgesi haline gelerek, mehterhane adı verilen bandoda ve halk müziğinde kullanıldı.
Yine bu dönemde davulun müzikal anlamından farklı olarak bir haberleşme aracı formunda da kullanıldığı görülür. Bu durumlara örnek olarak, ilan ve haber verme işleri, fetih haberleri, kale kuşatmaları, savaş ortamında dağılan asker birlikleri ve saf düzenini sağlaması verilebilir.
Türk ordu mızıkasının baş sazlarından olan davul, Avrupa’da “Turkische Trommel” ve “Tambour Des Turcs” diye anılmıştır. Osmanlı mehterhanesinden örnek alınarak Avrupa’da takımlar kurulmuş ve bu disiplin zamanla sanat musikisine de geçmiştir.
Karadeniz Rumcasında Taulin (Giresun,Tirebolu), Tavuli (İnebolu), Tavul (Gümüşhane) formları kayıtlarda yer almaktadır. Türkçede davulun diğer adları; köbürge, küvgür, tuğ, tavul, tabıl olup, davul çalanlara davulcu, tabilzen, tabbal gibi adlar verilmiştir. Yine Türk müziğinde geçmişten günümüze kullanılmış vurmalı çalgıların önde gelenleri arasında; davul, kös, nakkare, halile (zil), kudüm, bendir (daire), parmak zili, çalpara, kaşık, zilli maşa, koltuk davulu (nagara), darbuka, def (erbane) ve zilli def yer almakta olup, birçoğu günümüzde hala kullanılmaktadır.
Def

Tarihi oldukça eskilere dayanan def, özellikle Mezopotamya civarlarında yapılan arkeolojik kazılarda bulunan duvar figürlerinde kendilerini göstermektedir. Komşu ülkelerine kültürel anlamda birçok renk katmış Pers-İran kökenli bir çalgıdır. Türk musikisinde bir usul vurma aleti olan def, Araplar aracılığı ile İspanya’ya, onun aracılığı ile de Avrupa’ya geçmiş, adına tambour de basque denmiştir.
Darbuka

Darbuka veya dümbelek, özellikle Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlarda kullanılan vurmalı bir çalgıdır. Hem geleneksel hem de popüler müzikte sıkça kullanılan darbuka, karakteristik sesi ve ritmik özellikleriyle dikkat çeker.
Darbuka, Arap ve Türk müziğinde önemli bir yere sahiptir ve geleneksel olarak bu kültürlerde yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Darbuka zaman içinde gelişim göstermiş, özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika kültürlerinde büyük önem kazanmıştır. İslam kültürünün yayılmasıyla birlikte darbuka bu bölgelerde yaygınlaşmış ve gelişmiştir. Darbuka farklı ritmik motifler ve çalma teknikleriyle çeşitli müzik tarzlarında kullanılmıştır. Ayrıca günümüzde darbukanın popüler ve dünya müziği türlerinde de kullanımı artmıştır.
Marakas

Marakaslar, titreşimle ses üreten müzik aletlerinden oluşan idiofon grubuna ait olup; Karayipler, Latin ve Güney Amerikalılar tarafından törensel amaçlarla kullanılan bir çıngırak türüdür. İcrası basit görünse de, Marakaslar da ustalaşmak pratik ve koordinasyon gerektirir. En önemli özelliği ise her türlü müzik stilinde ritim bulucu özelliği ile öne çıkmasıdır.
Bateri

Fransızca kökenli bateri, davul takımı ismi ile de anılmaktadır. Yine ritim tutmada öncü olan enstrümanların başında gelerek bir çok şarkıya bateri ile giriş yapılmaktadır. Davul ve zil setlerinden oluşan bu takım, müzikal anlamda en güçlü vurmalı çalgılardan olup, başta Rock müzik olmak üzere vazgeçilmez bir orkestra üyesidir.
Kaynakça
- “Dünya Müzik Tarihi.” Anka Enstitüsü, Web. Erişim Tarihi: 25.08.2025
- Mimaroğlu, İlhan. Müzik Tarihi. Pan Yayıncılık, 1994.
- Say, Ahmet. Müzik Tarihi. Müzik Ansiklopedisi Yayınları, 2002.
- Kapak Görseli; sesvemuzik.com, Bateri,Vurmalı Çalgılar Takım


