Boş Dolaplar, Annie Ernaux tarafından 1974 yılında yayımlandı. 2022 Nobel Edebiyat Ödülü‘nün sahibi olan yazar, bu kitapta çocukluk yıllarında içine sıkıştığı iki farklı dünyayı anlatıyor. İşçi kökenli bir aileye mensupken daha sonra ailesi bir kafe-bakkal dükkânı açmaya karar veriyor. Ernaux çocukluğunda bu hayatı, biraz da çevresindeki çoğu işçi çocuğundan daha iyi bir imkânı olduğu için ve hiç farklı hayat tarzı görmediği için, oldukça seviyor aslında. Dükkândan şekerler kaçırıyor, kafeye gelen yaşlı adamlarla oynuyor ta ki yeni bir dünyayla özel okul vasıtasıyla tanışana kadar. Bu alışık olmadığı dünyada dükkânın aksine kötü sözler edilmiyor, geç kalınınca özür dileniyor, çok daha ağdalı bir dil kullanılıyor. Bu iki dünya arasında var olabilmek ve belki de daha önemlisi kendi olarak var olabilmek Ernaux için oldukça zorlu oluyor ve içinde bazı çatışmalara yol açıyor. Benim de okurken altını çizdiğim, bazen duygulandığım bazen de duvarı izleyip hayata dair derin sorgulamalara daldığım on alıntıyı sizlerle paylaşacağım. Umuyorum ki aynı yerlerin altını çizmişizdir.

- “Tanrım sen bilirsin, hangi an, hangi gün duvarların rengi çirkin görünmeye, yatak odasındaki tuvalet kovası pis kokmaya başladı, ne zaman gariban ihtiyarlar beş para etmez ayyaş moruklara dönüştü… Annemle babama benzeyeceğim diye ne zaman delice korkuya kapıldım…” (s.45)
- “Aşağılanma bu. Okulda öğrendim bunu, okulda hissettim aşağılanmayı.” (s.53)
- “Hayatında kimseden şamar yememiş anlaşılan, kağıt hamurundan yapılmış bebeklere benziyor.” (s.62)
- “Tanrım, yüce Tanrım, benim kabahatim değil, n’olur değiştir her şeyi, benim annem babam da diğerlerine benzesin.” (s.79)
- “Ben onlar gibi değilim, onlara benzemiyorum. Onlarla konuşacak bir şeyim yok.” (s.84)
- “Farklılıkların paradan kaynaklanabileceği hiç aklıma gelmezdi, insanların doğuştan temiz ya da pasaklı, zevk sahibi ya da sallapati olduğunu sanardım.” (s.85)
- “… Ama hep dönüp dolaşıp annemle babamın emeklerine, bugüne kadarki başarımı borçlu olduğum açık şarap fıçılarına, dükkâna geliyorduk bundan sonra da onların sayesinde ilerlemeye devam edecektim.” (s.113)
- “Temiz ve özgür tek bir yerim kalmadı, yoldu beni, çırılçıplak soyup mutfakta teşhir etti, ahlak ahlak diye baştan aşağı derimi süzdü.” (s.130)
- “Haz ve saflık iç içe, hiç kimseye ait değilim. Ama onların tarzlarını, kelimelerini, zevklerini kapıyorum.” (s.143)
- “Müthiş bir şey, bir keşif, ilk defa fark ediyorum bunu, onun gibi insanlar var, dünyadan korkmayan, sınırsız özgürlük sahibi, rahat, insanlar, hatta belki hiç de az değiller.” (s.148)
Kaynakça:
- Annie, Ernaux. Boş Dolaplar. İstanbul: Can Yayınları, 2023.


