Diğerlerinin tabu olarak gördüklerini hiç çekinmeden gözümüze sokan, Amerikan Edebiyatı’nın yanlış anlaşılmış kadını Anne Sexton’un anlamlı şiirlerinden sizler için 23 alıntı derledik.
- “Ölümün yüzüne bakmaktansa.
ölmeyi seçmeye
ileri derecede özlem duymaz mıyım?” (Sayfa 5) - “Sürüklendim aşağıya tek başına
çok feci şekilde istediğim ölümün içine
ve o kadar uzun zamandır
içine sığmadığımızı söylediğimiz ölüme” (Sayfa 12) - “Ve ben merak ediyordum yerin ne zaman kırılacağını
Ve ben merak ediyordum kırılgan şeylerin nasıl hayatta kaldıklarını…” (Sayfa 16) - “Yüksek sesle söylerim.
insan kötüdür.
yanması gereken
bir çiçektir insan,
yüksek sesle söylerim.
İnsan
çamurla dolu bir kuştur,
yüksek sesle söylerim.” (Sayfa 19) - “Gör ölü düşünü
Yalnızca bir kere olsun
insan mahkum olmalı yalnızca bir kez olsun duymak için
kilidin dönüşünü kendi dayanıklılığının içinde” (Sayfa 23) - “Günün farkına varmadan önce
İnsan geceyi görmeli” (Sayfa 23) - “İkiye ayrılırım
ama ele geçireceğim kendimi.
Gururu kazıp çıkaracağım.
Makası alacağım
ve dışarı çıkaracağım
içimdeki Tanrı’nın kırılmış parçalarını,
O’ nu tekrar bir araya koyacağım
bir satranç oyuncusunun sabrıyla” (Sayfa 27) - “Ah düşen melek,
içimdeki dost
kutsal bir şey fısılda
beni kıstırmadan
mezarın içine.” (Sayfa 29) - “Ben, her gün
Daktilomun inandığı
Tanrıyı yazıyorum.” (Sayfa 30) - “ama O hepsinden çok bedenleri kıskanır
bedeni olmayan Tanrı.” (Sayfa 31) - “Yarı merak içindeyim Nisan onu geri getirecek mi diye?
Bir lale mi? İlk tomurcuk mu?
Ama bunlar yalnızca benim düşüncemdeki dalışlar,
birinin kadavraya bakarken duyduğu acımadır.” (Sayfa 33) - “Aşığım hâlâ sözcüklere.
Onlar, tavandan düşen güvercinler.
Onlar, kucağımda oturan altı kutsal portakal.” (Sayfa 37) - “Söylemek istediğim öyle çok şeyim var ki
çok sayıda öykü, imge, atasözü, vb.
Ama sözcükler yeterince uygun değil,
yanlış olanları öper beni.” (Sayfa 37) - “Sevilmemek insanlık durumudur.” (Sayfa 39)
- “Dön nereye aitsen oraya
bir sağır dilsize
o metal eve
onun sende delik açmasına izin ver
hiç kimseye doğru” (Sayfa 39) - “Çok fazla hisseder yazan bir kadın
Bu kendinden geçişleri ve kehanetleri!” (Sayfa 41) - “Bir kadın olmaktan bıktım,
bıktım kaşıklardan ve postadan,
bıktım ağzımdan ve göğüslerimden
bıktım kozmetiklerden ve ipeklilerden.
Hâlâ masamda oturan adamlar vardı,
sunduğum çanağın etrafını çevrelemiş.
Çanak doluydu mor üzümlerle
ve kokusundan dolayı sinekler üşüştü
ve babam bile geldi beyaz kemiğiyle.
ama cinsiyetle ilgili şeylerden bıktım.” (Sayfa 43) - “Tek aktör benim.
bir kadın için zor
bütün oyunu oynamak.
Oyun benim yaşamım,
tek kişilik rolüm.” (Sayfa 47) - “Yaşamlarının ilginç bir oyun yaratacağı
birkaç insan vardır.” (Sayfa 48) - “Sonuç olarak söylüyorum,
boğuluyor dünya.” (Sayfa 51) - “Her şeyin üzerine imzalayabilirim,
eve, köpeğe, merdivenlere, mücevherlere,
ruha, aile ağacına, posta kutusuna.
Artık uyuyabilirim.
Belki. “ (Sayfa 54) - “kitabın sayfasını dikkatsizce açık bıraktı,
söylenmemiş bir şey vardı, açık kalan telefonda
ve aşk, her ne idiyse, bir enfeksiyondu.” (Sayfa 58) - “Daha iyi bir yolunu bulup
kendi kendimi hızla düşürmek
eski bir odaya
Daha iyi
doğmamış olmak
ve çok daha iyi
iki kez doğmamış olmak” (Sayfa 59)


