Dünya klasiği denilince akla ilk gelen eserlerden olan, Tolstoy‘un ölümsüz romanı Anna Karenina, “Bütün mutlu aileler birbirlerine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir,” cümlesiyle hafızalarımızdan silinmeyen bir başlangıç yapar. Roman bizlere aileler ve ilişkiler üzerine kurulu karmaşık ama oldukça derin bir anlatı sunar.
Günümüzde edebiyatla müzik gitgide iç içedir ve okuduğumuz kitaplar aklımızda bir şarkıyı istemsizce çalmaya başlar. Anna Karenina da işlediği yasak aşk konusu itibariyle akla birçok şarkıyı hatta albümügetirebilir. Benim aklımda bu kitap, zamanımızın Shakespeare‘i, müzik endüstrisinin ta kendisi olan Taylor Swift‘in şiirselliği, depresifliği ve karanlığıyla ön plana çıkan son albümü The Tortured Poets Deparment ile eşleşti. Peki neden?
“I love you, it’s ruining my life.”
1. Fortnight (feat. Post Malone)
Şarkıda, sadece iki haftalık (fortnight) bir birliktelik yaşayan fakat birbirlerinde derin izler bırakan, ikisi de farklı kişilerle evli olan ve yan yana evlerde oturan bir kadın ve erkek anlatılır. Bu yasak ve tutkulu aşkın akıllara elbette Anna ve Vronsky çiftini getirmesi kaçınılmazdır. Tıpkı evli olan Anna’nın depresyon döneminde hissettiği gibi tutkulu bir aşkın ardından gelen kaçınılmaz ayrılığın ızdırabını yaşayan çiftin acısı, yası saklıdır sözlerde.
“All of this to say
(Yani demem o ki)
I hope you’re okey but you’re the reason
(Umarım her şey yolundadır ama sebebim sen oldun.)
And no one here’s to blame
(Tamam, kimseyi suçlamayalım)
But what about your quiet treason
(Ama senin bu sessiz ihanetin ne olacak?)”
2. The Tortured Poets Department
Albüme adını veren ikinci şarkıda da Anna’nın yaşadıkları neticesinde yorulan zihninden, dolayısıyla kitaptan izler buluruz. Eğer Vronsky’nin aşkına, ilgisine ve bağlılığına layık biri varsa bu Kitty değil Anna’nın ta kendisidir. Bu sitem dolu sözler bu fikri destekler niteliktedir.
“And who’s gonna hold you like me?
(Kim saracak seni benim gibi?)
And who’s gonna know you, if not me?
(Ben değilsem kim bilecek seni?)
Nobody
(Hiç kimse) No-fucking-body
(Hiç kimse) Nobody
(Hiç kimse)”
3. My Boy Only Breaks His Favorite Toys
Aşk zaten en ufak bir problemi içinde barındırdığı takdirde taraflara zarar ve hüzün veren bir olguyken bir de bunun yasak olması, karşılıklı kırgınlıkları ve bencillikleri beraberinde getiriyor. Kitaptaki yanlış aşk biçiminin tasviri olan Anna ve Vronsky, çevrelerine verdikleri zararın çok daha fazlasını birbirlerine veriyor, besledikleri tutku kaçınılmaz acı sonu geciktiriyor ama önleyemiyor. Adeta toksik ilişkinin vücut bulmuş haline geliyorlar. Benim zihnime de bu sancılı süreci okurken albümün üçüncüsü şarkısı düşüyor.
“Once a fix me, he’s gonna miss me
(Ben kendimi iyi hissettiğimde, bana geri dönecek)”
4. Down Bad
Tüm Rus üst sınıf mensubu çevrelerine, etraftaki gözlere rağmen kendilerini ve ilişkilerini adeta dokunulmaz bir balon içerisinde yaşayan Anna ve Vronsky “gerçek hayata dönene kadar” şarkıda da Taylor Swift‘in kendine özgü metaforlarıyla hissettirdiği şekliyle kozmik bir aşk yaşarlar. Ama sadece bir süre…
“For a moment, I knew cosmic love”
(Bir anlığına kozmik aşkı tattım)”
5. So Long, London
Şarkının melankolik ve -adından da anlaşılacağı üzere- veda eder havası kitabın trajik sonunu ve umutsuzluğunu yansıtır. Albümün on altıncı ve son şarkısı olan Clara Bow‘daki kendini ve yaşanılanları kabul etme tonu So Long, London‘da da görülür.
“Thinkin, how much sad did you think I had
(İçimde daha ne kadar hüzün tutarım sandın)
Did you think I had in me?
(İçimde daha ne kadar)
Oh, the tragdey…
(Bu nasıl bir trajedi)
So long, London
(Elveda, Londra)
You’ll find someone…
(Sen de birini bulacaksın)”
6. But Daddy I Love Him
“But Daddy I Love Him‘in albümdeki şahsi favorim olduğunu söylemek isterim. Tüm kasabanın ayıplamasına, karşı çıkmasına rağmen aşkına sahip çıkan bir kadının haykırışlarını, kimseyi umursamadan aşkına sahip çıkmasını konu edinmesiyle kitabın olay örgüsüne ve karakterlerine en uygun şarkılardan.
“Now I’m running with my dress unbuttoned
(Şimdi elbisemin düğmeleri açık bir şekilde koşuyorum) Screaming “But Daddy I love him!”
(“Ama baba onu seviyorum” diye bağırıyorum) I’m having his baby
(Karnımda onun çocuğunu taşıyorum) No, I’m not, but you should see your faces
(Hayır, yalandı ama yüzünüz halini görmeliydiniz)”
7. Fresh Out The Slammer
Taylor Swift, Joe Alwyn ile ilişkisinin son zamanlarındaki yorucu ve çalkantılı dönemlerinden sonra nihayete ermesiyle Matty Healy ile bir ilişkiye başlar. Albümün yedinci şarkısında da bu uzun soluklu ilişkinin bitimini “hapishaneden çıkmak” olarak betimler. Anna’nın kocası Alexi ile olan mutsuz evliliği de tıpkı bir hapishane gibidir. Ve o, bundan “çıkış” yolunu Vronsky‘de bulur.
“Now, pretty baby, I’m running back home to you
(Benim güzel sevgilim, artık yuvama, sana sönüyorum) Fresh out the slammer, I know who my first call will be to
(Hapishaneden yeni çıktım, ilk kimi arayacağımı çok iyi biliyorum)”
8. Florida!!! (feat. Florence + The Machine)
“Florida!!!, Fresh Out The Slammer”daki kaçık temasını devam ettirir. Florida’nın, her şeyin geride bırakıldığı bir sığınak olarak anlatımı ve şarkının heyecanlı teması ilişkilerinin ve kitabın başlarındaki karakterlerin hisleriyle özdeşleşir.
“I need to forget, so take me to Florida
(Unutmam lazım, o yüzden beni Florida’ya götür)
I’ve got some regrets, I’ll bury them in Florida
(Bazı pişmanlıklarım var, onları Florida’ya gömeceğim)”
9. Guilty as Sin
Şarkının ismi benim için, kitapla en çok uyuşan noktalardan biri oldu. Alexi’den Kitty’ye tüm karakterler kendi çaplarında hatalı olduğu yönleri, “günah kadar suçlu” olduğu yanları bulunmakta. Daha derine indiğimizdeyse sözler, Anna’nın depresyon ve hastalık döneminde hissettikleriyle bağdaşır.
“Am I allowed to cry?
(Ağlamama izin var mı?)”
10. Who’s Afraid Of Little Old Me?
Baştan sona bir isyanı içinde barındırır “Who’s Afraid Of Little Old Me”. Şüphesiz bu yasak aşkın en çok zarar verdiği ve tahribat bıraktığı Anna’nın kitap boyunca hiç yapamadığı isyanının bir dışavurumu gibi.
“If you wanted me dead, you should’ve just said
(Eğer ölmemi istiyorsan bunu bana söylemen yeterliydi)”
Nothing makes me feel more alive
(Hiçbir şey beni daha canlı hissettiremezdi)”
11. I Can Fix Him (No Really I Can)
19. yüzyıl Rusya’sında St. Petersburglu kızların gözdesi olan çapkın Vronsky’yi sadece kendine bağlayacağını ve mutlu olacağını düşünen Anna’nın yanılgısının hüznü bu şarkıda saklıdır.
“I can fix him, no, really, I can
(Onu düzeltebilirim, hayır, gerçekten yapabilirim)
Woah, maybe I can’t
(Belki de yapamam)”
12. loml
“Love of my life (hayatımın aşkı)” sözcüğünün kısaltması olan şarkı aynı zamanda “loss of my life (hayatımın kaybı)” anlamını da içinde barındırır. Bu çift anlam melankoli dolu melodisiyle kitabı yansıtır.
“You said I’m the love of your life
(Hayatının aşkı olduğumu söyledin)
About a million times
(Yaklaşık bir milyon kez)”
13. I Can Do It With a Broken Heart
Kitaptaki tüm sosyal problemlere, karakterlerin hem kendisiyle hem de birbirleriyle olan çatışmalarına rağmen partiler devam etmekte ve herkes hayatını gayet yolundaymış gibi gösterir. Taylor Swift albümün on üçüncü şarkısında da bu durumun kişisel halini ele almaktadır. Vurucu sözlerine tezat oluşturan eğlenceli melodi adeta karakterlerin yüzlerine taktıkları maskeler gibidir.
“The lights refract sequined stars off her silhouette every night
(Her gece siluetinden parıltılı yıldızlar ışık saçıyor) I can show you lies
(Sana tüm bunların yalan olduğunu gösterebilirim)”
14. The Smallest Man Who Ever Lived
Vronsky ile girdiği yolun Anna’ya yaşattıkları, ödediği bedellerle sonu, şarkının karanlık, sitemle suçlayıcılık dolu temasıyla uyum içindedir.
“Were you sent by someonew who wanted me dead?
(Ölmemi isteyen biri tarafından mı gönderildin?)”
15. The Alchemy
Abisini, eşiyle barıştırmak için yaptığı yolculukta Vronsky ile tanışan Anna, aralarında oluşan çekimden korkarak alelacele evine geri döner. Fakat şarkının da yansıttığı üzere bu çekime karşı koyamayarak bir yanlışın peşinden gider.
“Honestly, who we the fight the alchemy
(Açıkçası, biz kimiz ki simyayla savaşalım)”
16. Clara Bow
“Clara Bow”, sakin tınısı ve artık kendini kabullenmiş bir kişinin kaleminden çıktığını hissettiren sözleriyle benim zihnimde, kitabın sonuyla, artık her şeyin bittiğinin, verilmek istene mesajın verildiğinin farkındalığıyla eşleşti.
“This town is fake but you’re the real thing
(Bu kasaba sahte ama sen gerçek olansın)”
Kaynakça
- Tolstoy. Anna Karenina. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2021.
- “#1 Fortnight – Taylor Swift Şarkı Çevirisi”. YouTube. Web. 26.03.2024
- “#2 The Tortured Poets Department – Taylor Swift Şarkı Çevirisi”. YouTube. Web. 03.06.2024
- “#5 So Long, London – Taylor Swift Şarkı Çevirisi”. YouTube. Web. 25.07.2024
- “#7 Fresh Out the Slammer – Taylor Swift Şarkı Çevirisi”. YouTube. Web. 03.09.2024