Yürürken, otobüsteyken, araba sürerken ya da yeni nesil gezi turları olan reelsları izlerken bazı binalara denk geliriz. Uzun süre bu binalara odaklanır, uzun uzun inceleriz. Hele ki o bina yaşadığımız şehirdeyse… Şehirlerin imzası olan bu yapılar sivil mimarinin hem tarihsel hem de kültürel yapı taşları olarak öne çıkmaya devam etmektedir. Ankara sivil mimarisinin en önemli yapılarından birisi de her önünden geçtiğimde içinde yaşamanın nasıl olacağını merak ettiğim Cinnah 19 apartmanı. Zamanında yaşattığı kültür ve günümüze nasıl tutunduğu ise mimarlığını Nejat Ersin’in yaptığı Cinnah 19’un Ankara’nın imza yapıları arasında yer almasına neden oluyor.
Mimar Nejat Ersin Kimdir?

Nejat Ersin, Cumhuriyet ile yakalanmaya çalışılan Batı kütürünü doğru bir şekilde algılayıp hayatına ve mimari tasarımlarına yansıtan bir mimarımızdır. Cinnah 19’u anlamak için onun hayatını bilmek, yaşam tarzını anlamak da çok önemlidir. 1924 yılında Darıca Kocaeli’nde doğar ve 1950 yılında ,kariyerinin ilk adımını atarak, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü’nden mezun olur. Mesleğinin ilk yıllarında Malatya 7. Yurtiçi Bölge komutanlığı İnşaat Şubesi ve Ankara İmar Müdürlüğü gibi devlet memurluğu pozisyonlarında çalışır.
1952 yılında ise kariyerini bambaşka bir boyuta taşıyacak, hayatının sonuna kadar yaşayacağı Ankara’ya gelir. Burada Bayındırlık Bakanlığı Hava Meydanları ve Akaryakıt Tesisleri İnşaat Reisliği’nde Mimari Büro Şefi olarak çalıştığı esnada arkadaşları Sedat Çağlar ve Necdet Dağ ile kendi dekorasyon mağazalarını kurarlar. Burada çalıştığı sürede hem sivil toplum kuruluşlarında hem de kendi işinde oldukça aktif çalışan Ersin, 1960 yılında memuriyeti bırakıp kendi mimarlık ofisini açar. 1996 yılında emekliliğine karar verene kadar 150’den fazla yapıya imza atar.
Kariyerinin yanı sıra Nejat Ersin’in yaşam tarzı Cinnah 19’u yansıtır. Nejat Ersin; arkadaşlarıyla Gölbaşı’nda golf oynayan, Vespa’ya binen modern bir mimar olarak yaşar. Bu moderniteyi ve Cumhuriyet aydınlığından ilham alarak benimsediği yaşam tarzını da Cinnah 19’a yansıtır. Hatta binanın tamamlanmasının ardından 10 yıl boyunca kendisi de bu apartmanda yaşar
Cinnah 19’un Tarihçesi

Cumhuriyet’in ilanından sonra başkent bir plana göre kurulur ve böylelikle Ankara, bir Cumhuriyet ütopyasını yaşatmaya başlar. Ünlü yabancı mimarlar, 30’larda Bauhaus etkisiyle tasarlanan yapılar ve 50, 60’lı yılların altında sinema, terasında havuz olan yapılara dönüşerek Ankara’yı süsler. Bu yapılarla ilgili en önemli nokta moderniteyi yansıtmasının yanında, bu modern tarzı insanlara kabul ettirebilmeleridir.
1956’da Mimar Nejat Ersin’den, Meydanlar Müdürlüğü Kooperatifi için “hatırda kalacak bir bina” yapması istenir. 1957 yılında tasarım tamamlanır ve Nejat ersin binanın mimarlığının yanı sıra inşaatta şantiye şefliği görevini de üstlenir. 1959’da ise Dr. Vali Reşit Caddesi’nde “Dr. Vali Reşit 19” ismiyle hayatına başlayan apartman, 1975’de caddenin isminin Cinnah olarak değiştirilmesiyle “Cinnah 19” adını alır.

Cinnah 19’un ilk sakinleri ise ressam ve gazeteci Aytekin Kayaman (2 numaralı daire), Viyana’da ASALA tarafından öldürülen diplomat Hüseyin Danış Tunalıgil (3 numaralı daire), NETAŞ’ın kurucusu Yavuz Kireç (5 numaralı daire), Doktor Rafet Erten (7 numara), binanın mimarları Nejat Ersin (9 numara) ve Necdet Dağ (11 numara) yer alır. Ancak apartmanın özellikle ilk on yılında, yapıyı çok beğenmeleri üzerine, Amerikalılar daireleri dolarla kiralamaya başlar.
Bu yapı, yalnızca vatandaşların değil dönemin yöneticilerinin de çokça ilgisini çeker. Cinnah 19’un, Çankaya Mahallesi’nin Çankaya Köşkü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giden yol üzerinde bulunması nedeniyle zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’in ilgisini de çeker. Özellikle apartman, Bayar’ın namaz kılmaya gittiği Çankaya Merkez Camii’nin çok yakınındadır. İki yönetici, mimar Nejat Ersin’le iletişime geçerler ve bilgi alırlar. Menderes’in “Bu bina çok güzel, önüne bahçe yapılmasın.” demesi ile de belediyeye bir emir verilir ve binanın önündeki arsalar istimlak edilir. Ancak 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra para ödemeyen istimlakler iptal edilir ve binanın önü kapatılır.
Mimari Bir Yapı Olarak Cinnah 19

Tasarımı yaparken Mimar Nejat Ersin’in dikkate aldığı en önemli nokta, bir kooperatif ortaklığı olduğundan, binadaki dairelerin eşit olmasıdır. Bu eşitliği sağlarken dairelerin hepsinin sıcak bir havaya sahip olmasına ve kişilerin evinde hissedip rahat yaşamasını amaçlar. Le Corbusier’in Marsilya Bloku yapısından ilham alarak fikirlerini kağıda döker. Esnafın; kafesli, petekli apartman olarak adlandırdığı yapı Ankara mimarisinde birçok yeniliğin başlangıcıdır.

Cinnah 19, caddeye dik bir şekilde konumlandırılmış durumdadır. Bu sayede apartman sokağa dinamik bir görünüm katarken; daireler, kent manzarasına hakim bir görüşe sahip olurlar. Apartmanın içerisindeki dairelerin, ortak mekânları kuzey cepheye yani şehir manzarasına doğru konumlandırılmıştır. Bu cephede yalnızca iki katı da kapsayan camlar değil, iç içe geçmiş balkonlar da yer alır. Bu balkonları farklı kılan durum ise geniş balkonun dubleksin alt katında, küçük balkonun üst katında yer alması ancak iç içe duran bu balkonların alanı daraltmadan farklılık katmasıdır.

Yapıyı incelemeye binanın dışından başlayacak olursak, Cinnah 19’u benzersiz kılan petekli yapıyı görürüz. Bu petekli yapı, binanın güneye bakan giriş cephesinde yani dairelerin ana kapılarının olduğu tarafta yer alır. Bu petekli yapı yalnızca estetik bir görünüm sağlamakla kalmaz ve güneş kırıcı bir işlev görmesi amacıyla tasarlanır. Binanın yapıldığı zaman ülkede çimento eksikliği yaşandığından malzemelere çok zor erişilir. Ayrıca Mimar Nejat Ersin ve işçiler, bu tuğlaları tek tek dökerek hazırlarlar.

Binanın teras katında bir havuz, Amerikan Bar, şömine, duş, soyunma kabinleri ve tuvaletler yer alır. Bu ünlü havuz binanın ilk yıllarında sıklıkla kullanılmıştır ancak çocuk felci hastalığının yayılmasıyla havuz kullanıma kapatılmıştır.
Örnek bir dubleks daireye ise antreden giriş yapılır. Antre ise mutfağa ve küçük bir odaya açılır. Küçük bir koridor ise tuvalet, kütüphane, mutfak ve bağlantılı olduğu yemek alanına açılır. Yemek alanının devamında ise üst kata çıkışı sağlayan açık merdivenin de yer aldığı geniş camların önündeki salon bulunur. Üst katta ise bir holün salon ile ilişkisi, galeri boşluğu aracılığıyla sağlanır. Holün devamında ise banyo ve yatak odaları yer alır. Bu banyo ve yatak odalarına ise kütüphane aracılığıyla da ulaşılabilir.
Bugün ise birkaç dairenin iç yapısı değiştirilmiş olsa da hâlâ Ankaralılar tarafından çokça beğenilen bir apartman olmaya devam ediyor Cinnah 19. Mahalle kültürünü korurken eski ev sahipleri ve yeni taşınmış gençlerin uyum içinde yaşaması dışında apartmanda Mimarlar Derneği 1927, Craft312 Mimarlık Bürosu ve # Dövme Stüdyosu da yer alıyor. Ankara sivil mimarisinin en önemli örneklerinden Cinnah 19 apartmanı, umarım ki hissettirdiği duyguları korurken, zamanın yıpratıcı etkilerinden de korunur.
Kaynakça
Cengizkan, Ali. “Discursive Formations in Turkish Residential Architecture: Ankara” 1948-1962, yayınlanmamış doktora tezi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Ankara: Ocak, 2000.
Cengizkan, A. (2002). “Cinnah 19: Ütopik mi, Gerçek Modern mi?” Mimarlık, 304, 18-21.
Erim, A. (1994). “Bir Mimar: Nejat Ersin.” Mimarlık, 257, 11-16.
“Mimar Nejat Ersin”. Mimarlar Derneği 1927. Web. 20.01.2025