Günümüzde animasyon film sektörünün geliştiğini; filmlerin grafikleri, geçişleri, renklendirilmesi, konu unsurunun çeşitlenmesi gibi birçok unsurla görebiliyoruz. 20. yüzyılda sadece birkaç aletle çekilen animasyon filmler artık çeşitli makinenin yardımı sayesinde ve sektöre olan ilginin artışıyla çok büyük yol kat etmiştir. Animasyon film sektörünün bu şekilde gelişmesi izleyici kitlesinin yaş grubunu da etkiliyor. Sektörde yediden yetmişe herkesin izleyebileceği filmler ortaya çıkıyor.
Film sektörü her ne kadar gelişmeye devam etse de bazı filmler hafızalarımızda yer edinmişlerdir. İşte aklımıza ilk gelen, izlemekten sıkılmayacağımız, bizlerde yeri bambaşka olan 10 klasikleşmiş animasyon filmi sizler için derledik.
1. Buz Devri (IMDB: 7.5/10)
Yönetmenliğini Chris Wedge‘nin yaptığı Buz Devri’nin ilk serisi 2002 yılında seyirciyle buluşmakla beraber, tam beş filmden oluşuyor ve seyirciyi buzul çağına götürüyor. Scrat, Manny, Sid, Diego, Ellie, Crash, Eddie ve son olarak da Şeftali filmin baş rolleri arasında yer almaktadır. Dostluk, sevgi, fedakarlık, güven filmin üzerinde durduğu en önemli değerlerdendir. Yaşadıkları maceralarla seyirciyi güldürürken hüzünlendiren sayılı animasyonlardan bir tanesi olarak aklımıza kazınmıştır.
2. Shrek (IMDB: 7,9/10)
2001 yılında ilk filmi çıkan Shrek, sinema sektörüne girdiği dönemde seyirciler tarafından çok beğenilmiştir. Andrew Adamson ve Vıcky Jenson‘ın yönetmenliklerini yaptığı bu macera dolu animasyonun baş rollerinde Shrek, Fiona, Eşek ve Kedi vardır. Shrek insanlar tarafından sevilmeyen ürkünç bir devken; Fiona ile tanışmasıyla birlikte her şey değişir. Dört adet seriden oluşan film, seyircide merak uyandırmış ve seyirciyi güldürmeyi başarabilmiştir.
3. Yukarı Bak (IMDB: 8,3/10)
Akla kazınan ve çok sevilen animasyon filmler arasında yer alan sıradaki filmimiz Yukarı Bak, 2009 yılında seyircilerle buluşmuştur. Pete Docter‘ın yönetmenliğini yaptığı filmde Carl‘ın hayatında yaşadığı olaylar izleyiciyi kimi zaman güldürüyor, kimi zaman da hüzünlendiriyor. Sevgi ve bağ ise bu filmde üzerinde durulan en önemli değerler arasında yer alıyor. Carl’ın önce çocuk sahibi olamayışı ve ardından eşini kaybetmesi, kısa bir süre sonra da doğa kaşifi olan Russel ile tanışması filmi güzelleştiriyor. Bir de yanlarına köpek Dug eklenince yaşadıkları maceralar izleyiciyi ekrana kilitliyor.
4. Ratatuy (IMDB: 8,1/10)
Remy adında bir fare kendi türünden farklı davranışlar göstermeye başlar. Yemek yapmayı çok sever ve yemek yaparken kendini kaybeder. Hayali, Fransa’da restoran açmaktır; ancak bu iş sandığı kadar kolay olmayacaktır. Önünde birtakım engeller vardır. Alfredo ise Remy’nin tam tersidir. Yemek yapamaz ve oldukça sakardır. İkilinin ilişkileri gelişmeye başlar ve Remy, Alfred’in şapkasının içine girerek hem Alfred’in para kazanmasını sağlar hem de kendisi yemek yapar. Kısa sürede dünyaca ünlü bir şef haline gelir. 2007 yılında vizyona giren ve Brad Bird‘ün yönetmenlik yaptığı filmde, verilmek istenilen mesaj hedeflerimizden asla vazgeçmemiz gerektiğidir.
5. Aslan Kral
Aslan Kral filmi, bir neslin çocukluğunda büyük izler bırakmış bir filmdir. İlk versiyonu 1994 yılında çıkmış ve IMDB‘den 8,5/10 puan almayı başarmıştır. Yenileştirilmiş versiyonu ise 2019 yılında seyirciyle buluşmuştur. Jon Favreau‘nun yönetmenlik yaptığı bu filmde Simba‘nın yaşadığı maceralar anlatılıyor. Herkes tarafından ormanın kralı olarak görülen ve aynı zamanda Simba’nın babası olan Mufasa’nın, hem kendi krallığını hem de gelecekte Simba’nın krallığını tehdit eden Scar ile başı beladadır. Rob Minkoff’un yönetmenlik yaptığı bu film, Akademi Ödülü almıştır.
6. Kayıp Balık Nemo (IMDB: 8,2/10)
2003 yapımı olan ve yönetmenliğini Andrew Stanton‘ın yaptığı bu filmde tatlı balık Nemo ve onun babasının yaşadığı bazen komik bazen ise hüzünlü olaylara tanık oluyoruz. Nemo daha ufacık bir balıkken dış dünyaya karşı olan merakı başını belaya sokacaktır ancak kendisinin bu durumdan haberi yoktur. Aynı şekilde Nemo’nun babası Alfred oğlu için her şeyi göze almış ve onu tehlikelere karşı korumayı kafasına koymuştur. Filmin ikinci serisi olan ”Kayıp Balık Dory” ise Nemo’nun unutkan arkadaşının başına gelenleri anlatıyor. Oldukça keyifli ve akılda kalıcı olan bu iki filmin de birçok seyirciden tam puan almıştır.
7. Oyuncak Hikayesi (IMDB: 8,3/10)
İlk filmi 1995 yılında vizyona giren Oyuncak Hikayesi, karakter sayısındaki çeşitliliği ve filmin farklı konusuyla diğer animasyonlardan farklı bir konuma gelmiştir. Andy adındaki bir çocuk oyuncaklarla oynamayı çok sever; ancak Andy’nin oyuncakları normal oyuncaklar değildir. Andy oyuncakların yanından ayrılınca hepsi tıpkı birer insan gibi sohbet eder, maceraya atılırlar. Günün sonunda ise hepsi tekrar evine, Andy’nin oyuncak dolabına geri döner. Tam dört filmden oluşan bu serinin yönetmenliğini John Lasseter yapmıştır.
8. Arabalar (IMDB: 7,2/10)
İlk filmi 2006 yılında vizyona giren Arabalar filmi tam 3 filmlik bir seriden oluşuyor. Şimşek McQueen katıldığı yarışmalarda tüm dünya tarafından tanınan bir araba haline gelmiştir. Ancak bir gün kendisini hiç bilmediği bir kasabada, tanımadığı arabaların arasında bulur. Şimşek McQueen’in köye gelmesiyle kazandığı şöhret yüzünden oluşan kibirliliği gider, ders çıkarır. Çıktığı bu macerada çok şey öğrenir. Oyuncak Hikayesi’nin de yönetmenliğini yapan John Lasseter, Arabalar filminin de yönetmenliğini yapmıştır. Film, konusuyla klasikleşmiş animasyonlar kategorimize girmeyi başarıyor.
9. Arı Filmi
Arı Barry diğer arıların yaptığı rutin işlerden sıkılmıştır. Hayatında farklılık istemektedir ve bu yüzden insanların dünyasına karışmaya karar vermiştir. Burada Vanessa adlı bir insana aşık olmuştur. İnsanların dünyasında günlerini geçirmeye devam ederken bir gün markette balın arılara sorulmadan satıldığını görür ve insanlığa karşı dava açar. Davayı kazanan arılar artık bal yapmamaya karar verirler ve bu yüzden her yerde çiçekler solmaya başlar. 2007 yapımı olan ve yönetmenliğini Simon J. Smith ve Steve Hickner‘ın yaptığı Arı Filmi’nde arıların hayatlarımızda ne kadar önemli olduklarını görüyoruz.
10. Ters Yüz (IMDB: 8,2/10)
Gelelim klasikleşmiş animasyon film kategorisinde 2015 yılında ortaya çıkan ve çok fazla kitlenin sevdiği Ters Yüz filmine. Duyguların dünyası olarak adlandırabileceğimiz bu filmde Neşe, Öfke, Tiksinti, Üzüntü ve Endişe baş karakterler olarak yer alıyor. Bu duygular Riley adlı bir kızın beyninin içinde yaşıyorlar ve onu kontrol ediyorlar. Her bir duygunun insan için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışan filmin yönetmenliğini aynı zamanda Yukarı Bak filminin yönetmenliğini yapan Pete Docter yapmıştır.