Amerikan Bağımsızlık Savaşı

Editör:
Ece Günay

Amerika kıtaları Kristof Kolomb’un keşfi ardından kaçınılmaz sonu yaşamış ve Avrupa devletlerinin sömürge alanı haline gelmiştir. Böylece Avrupa devletleri güçleri oranında Kuzey ve Güney Amerika’da olmak üzere yeni sömürgeler kurmuşlardır.

Sömürge Bölgeleri

Fransızlar güneyde Meksika körfezine kadar uzanarak Louisiana sömürgesini kurmuşlar ve bugünkü Kanada’yı himaye altına almışlardır.

İngilizler Kuzey Amerika kıtasının Atlantik kıyılarına yerleşmiş ve bölgede 13 koloni kurmuşlardır. Kuzey Amerika’nın güneyinde yine bugünkü Kaliforniya, Teksas, Yeni Meksika, Arizona ve Florida İspanya sömürgesi haline gelmiştir. Ayrıca Orta Amerika ve Güney Amerika’da İspanyol sömürgesiydi; yalnızca Brezilya, Portekiz sömürgesiydi.

Amerika Kıtasında Britanya Sömürge Bölgeleri Wikimedia

Amerikan Bağımsızlık Savaşı

Birleşik Amerika’nın bağımsızlık hareketi Yedi Yıl Savaşları sonucu İngiliz hazinesinin sarsılması ve yeni gelir kaynakları elde etmek için Amerika’nın İngiliz kolonilerinden yeni vergiler istemesiyle başlamıştır. Buradaki önemli nokta; Amerika, İngiliz kolonileri halkının demokratik ilkeleri benimseyen ve verginin ancak halkla birlikte temsilcilerinin rızasıyla konulabileceğini uygulayan halk olmalarıdır.

Durum böyle iken Yedi Yıl Savaşları, İngiltere ile bu koloniler arasında bir çatışmanın doğmasına neden olmuştur. Savaş sonrasında İngiltere hazinenin durumunu düzeltmek için Amerika’daki kolonilerine 1765 yılından itibaren yeni vergiler getirmiştir. Kolonilerin bu duruma karşı çıkmasıyla da bu vergiler geri çekilmiştir. Ancak 1774 yılına gelindiğinde İngiltere sarsılan prestijini düzeltmek ve yeni gelir kaynakları yaratmak için tekrar vergi getirmiştir. Bu durum koloni halkını ayaklandırmış, İngiltere ile koloni halkı arasında silahlı çatışma başlatmıştır.

Yedi Yıl Savaşının bir parçası olan Fransız ve Hint Savaşından önce 1750de Kuzey Amerikadaki İngiliz ve Fransız yerleşimlerinin haritası Malevus

Koloniler halkının vergi meselesinden doğan çatışması bir süre sonra bağımsızlık hareketine dönüşmüştür. 4 Temmuz 1776 tarihinde yayınladıkları bir Bağımsızlık Bildirgesi ile Amerika Birleşik Devletleri adı ile koloni halkları bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.

Amerikalıların bu bağımsızlık savaşı 1783 yılına kadar sürmüş ve İngiltere hem karada hem de denizde yapılan savaşları kaybetmiştir. Akabinde de 1783 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin bağımsızlığını tanımak zorunda kalmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri Bağımsızlık Bildirgesi Primary Source Nexus

Avrupa Devletleri Ve Amerika’nın İnfirad (Yalnızlık) Politikası

Amerika Birleşik Devletleri Bağımsızlık Savaşı’na dolaylı ve dolaysız olarak üç Avrupa devleti karışmıştır. Bunlar Fransa, Hollanda ve İspanya’dır. Bu üç devletin savaşa dahil olması bir bağımsızlık ilkesinden kaynaklanmamaktadır. Ülkeler İngiltere ile aralarında olan meselelerden dolayı Amerika’nın bağımsızlık hareketine yardım etmişlerdir.

Fransa 1774 yılından itibaren Amerikalılara gizli olarak yardım etmeye başlamıştır. Fransa’nın istediği İngiltere’nin Yedi Yıl Savaşı‘nda ondan aldığı iki sömürge olan Kanada ve Hindistan’ın intikamını almaktır. Fransa, Amerikalıların bu savaşı kazanacağına ihtimal vermediği için el altından yardım yapmak suretiyle onları kışkırtmıştır. 1777 yılında Amerikalılar önemli bir muharebeyi kazanınca da Fransa onların bu savaşı kazanacağına inanmış ve 1778 yılında Amerikalılar ile ittifak yapmıştır.

1779 yılında İspanya’da Fransa ile Amerika’nın ittifakını fırsat bilerek İngiltere’ye savaş açmıştır. Bu savaşın sebebi İspanya’nın Yedi Yıl Savaş’ında İngiltere’ye kaybettiği Cebelitarık ve Minorka adalarını geri almaktır. İspanya’nın bu hareketi dolaylı yoldan Amerika’ya yardım olmuştur. İspanya, Amerika kıtalarının büyük çoğunluğunda sömürge sahibiydi. Bu nedenle de Amerika ile İngiltere’ye karşı herhangi bir ittifak yapmamıştır. İspanya’nın doğrudan doğruya Amerika’ya yardım etmesi sonucunda kendi sömürgelerinde de bağımsızlık hareketlerine neden olmuş olurdu.

Bir Amerikan Kızılderilisi Britanyanın kollarına koşarken bir İspanyol ve Fransız onu uzak tutmaya çalışırBir Hollandalı mücadeleyi kimin kazanacağını görmek için bakar Great Catherine arabuluculuk yapmayı teklif etmişti ve bu sanatçı belli ki bundan bir şeyler çıkacağını umuyordu Sanatçı Thomas Colley Wikimedia

1781 yılında da Hollanda’da İngiltere’ye savaş ilan etmiştir. Bağımsızlık savaşının başından itibaren Amerikan ihtilalcileri, Hollanda ile geniş bir ticaret içine girmiştir. İngiltere, Hollanda’dan Amerika ile olan ticareti kesmesini istemiş ancak Hollanda bağımsız bir devlet olduğunu ve herkesle ticaret yapabileceği cevabını vermiştir. Bu şekilde bozulan Hollanda ve İngiltere ilişkisi İngiltere’nin baskıları nedeniyle de 1781 yılında savaşa dönüşmüştür.

Amerika, bu devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda yardım ettiğini görmüş ve kendilerine has çıkar ve politika oyunlarını fark etmiştir. Bu çıkar ve oyunlar Amerika’ya tamamen yabancı gelmiştir. Bu nedenle yeni bağımsız bir devlet olarak bu oyunların içine girmek istememiştir. Bu sebeple, Amerika Avrupa’dan uzak durmalı, sadece Avrupa ile ticaretini devam ettirmeliydi. Başkan George Washington’dan itibaren Amerikan yönetimi, Amerika’yı Avrupa politikasından uzak tutmaya dikkat etmişlerdir. Bu politikaya da Amerika’nın İnfirad (Isolation) Politikası denilmiştir.

Monreo Doktrini

ABD 5. Başkanı James Monroe, 2 Aralık 1823’te Kongre’ye hitaben yaptığı konuşmada Amerika’nın geri kalanında gelişen yeni siyasi düzen ve Batı Yarım Küre’de Avrupa’nın rolüne ilişkin Amerika Birleşik Devletleri’nin politikasını dile getirmiştir. Her ne kadar Avrupa tarafından bu politika ciddiye alınmasa da bu politika ABD dış politikasına Monreo Doktrini olarak kazınmıştır.

ABD 5 Başkan James Monroe US Department of State

Özetle doktrin maddeleri:

  • Avrupa güçleri Batı Yarım Küre’deki bir ulusu kontrol etmeye veya ona müdahale etmeye çalışırsa, Amerika Birleşik Devletleri bunu bu ulusa karşı düşmanca bir hareket olarak görecektir.
  • Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa devletlerinin işlerine karışmayacaktır.
  • Amerika Birleşik Devletleri, Batı Yarım Küre’deki mevcut Avrupa kolonilerine müdahale etmeyecektir.
  • Başka hiçbir ulus Batı Yarım Küre’de yeni bir koloni kurmayacaktır.
New York Heraldın 1904 Dolayları Karikatürü Avrupalılar Amerikan Deniz Gücünü Gözlemliyor Getty Images

Her ne kadar doktrin Avrupa güçlerinin daha fazla Amerikan topraklarını sömürgeleştirmesini yasaklasa da, Monroe Doktrini ABD’nin bunu uygulayacak askeri gücü yokken hazırlanmıştır. Bu durumda Amerika’nın küresel bir güç haline gelmesiyle birlikte değişmiştir. 1900’lerin başlarında Başkan Roosevelt’i, Venezüella’nın borçlu olduğu ülkelerle bir kriz yaşayarak Avrupa ülkeleri tarafından işgalinin kaçınılmaz olduğu ihtimali endişelendirmeye başlamıştır.

1904 Aralık tarihli ve The Roosevelt Corollary adlı belge tüm gidişatı değiştirmiştir. Bu belge ABD’nin Batı Yarımküre’deki diğer ulusların uluslararası alacaklılara karşı yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamak için son çare olarak müdahale edeceğini ve ABD’nin haklarını ihlal etmediğini belirtmiştir. Ayrıca Başkan Roosevelt, Amerika Birleşik Devletleri’nin bir tür suistimal veya iktidarsızlık gibi durumlarda uluslararası polis gücünü kullanabileceğini de ilan etmiştir. Amerika Birleşik Devletleri, bölgedeki ulusların iç istikrarını yeniden sağlamak için giderek daha fazla askeri güç kullanmış; ABD’nin Küba, Nikaragua, Haiti ve Dominik Cumhuriyeti‘ne müdahalelerinin önünü açmıştır.


Kaynakça

Nuhan Melis Akar
Nuhan Melis Akar
"Her şeye karşın yaşamak çok güzel." Kristal Yelkenli, José Mauro de Vasconcelos

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks