Altı Çizilenlerde Bu Ay: İlhan Berk

Soylenti
Soylenti
Söylenti Dergi'deki kurumsal, sponsorlu ve ortak yazarlı yazıların yayınlandığı profil.
spot_img
Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Söylenti Edebiyat editörleri, her ay yeni bir yazar ya da şairin alıntılarını derlediği köşesinde bu ay, doğum gününde, Behçet Necatigil‘in deyişiyle Şiirimizin Uç Beyi‘ne İlhan Berk‘e yer veriyor!

  1. “Sen ki eski kentleri seversin eski sokakları
    Eski bir tokmağı, bir kapıyı (taşlıklı bir avluya açılan)
    Ve göğe.
    Ve dünyaya yeni gelmiş gibisin bu eski kentte.” (Bir Yeryüzü Tanığı)
  2. “Sessiz değilsin; büyük bir gürültünün içindesin, duymuyorlar.” (Toplu Şiirler)
  3. “Ve buluşuyor gülüşlerimiz
    Buluşup konuşuyoruz
    Bilmediğimiz iki dili
    Gülmek denen bu dünya diliyle.” (Aşk Tahtı)
  4. “Ve ölüm yalnızlığını bırakmış sade ve çekip gitmiş
    Yani yazmamış adını ve rengini.
    Beyaz öyle.” (Bir Yeryüzü Tanığı)
  5. “İnsanları sevmek kendi çizginizden çıkınca başlıyor. Bizi sevmelerini düşünüyoruz da, başkalarını ansıyoruz.” (El Yazılarına Vuruyor Güneş)
  6. “Neden bu huzursuzluk dünyada biliyor musun?
    Tutup biraz olsun tanımamışız birbirimizi.” (Günaydın Yeryüzü)
  7. “Akdeniz’de şimdi bir kuş uçuyorsa
    Senin için uçuyor.
    Bir ağaç uzatmışsa dallarını aydınlıklara doğru
    Sen geçiyorsun aklından
    İnsanların en iyileri seni düşünüyor,” (Eşik)
  8. “Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
    (İsteğin bulanık kıyısında).Bundan değil midir bizim aşkımızda
    Sürekli bir akşam hüznü vardır.” (Akşama Doğru)
  9. “İşte yeniden dünyadayız,
    dünyada bayağılıklarla,
    pisliklerle yan yana dünyadayız.” (Galile Denizi)
  10. “Sıkıntıdan hiç kurtulmadım. Çünkü sıkıntının yüce bir etiği var. Bilmiyorum sıkıntı üzerine de bir deneme yazar mıyım… Kendimi hep sıkıntı olarak gördüm ve her yere de taşıdım. Sıkıntı yazılamaz belki, yazmak da istiyorum ama. Nerdeyse ‘sıkılıyorum, öyleyse varım’ diyebilirim. Böyle yaşıyorum ben. Aynı zamanda insani bir yön de buluyorum sıkıntıda. Sıkılmayan insan yaşamıyordur diyebilirim. Bir şey daha var ki o da: kitaplarımı ve odamı dünyanın her tarafına götürebilsem, taşıyabilsem, belki dünya o kadar sıkıntılı olmayabilir. Sıkıntıyla yapışık yaşıyorum adeta. Tepeden tırnağa sıkıntının içinde dolaşıyorum.” (Adlandırılmayan Yoktur)
  11. “Dünyada anlamlara bağlı olarak yaşarız.
    Onların ağırlığı altındayız.” 
    (Adlandırılmayan Yoktur)
  12. “Ne zaman seni düşünsem
    Bir ceylan su içmeye iner
    Çayırları büyürken görürüm.” (Bir Yeryüzü Tanığı)
  13. “Ben her şeyi bırakır yalnız sana bakardım sadece.” (Kuşların Doğum Gününde Olacağım)
  14. “Akdeniz’de şimdi bir kuş uçuyorsa
    Senin için uçuyor.

    Bir ağaç uzatmışsa dallarını aydınlıklara doğru
    Sen geçiyorsun aklından.” (Günaydın Yeryüzü)
  15. “Gölge bir yaprağın gölgesiyle bir varoluş nedenidir.
    Varoluş bir farklılıktır.
    Her şeye oradan bakıyoruz.” (Adlandırılmayan Yoktur)
  16. “Kartpostal sergisi önündeki insanlara baktım. Dünyayı görmüyorlardı…” (Günaydın Yeryüzü)
  17. “Birçok defa içimizde olanları uzaklarda aramayı adet edindik.(Bir Limanda Üç Resim)
  18. “Ruhumda senelerin esrarlı güzelliklerini yakın bir maziye birleştiren zaferlerin verdiği ürpermeler var.” (Bir Limanda Üç Resim)
  19. “Sözcükler suç işlemeden, aç kalmadan, acı çekmeden, sevişmeden kendilerine gelemezler. Bunun için bizim gelip ellerinden tutmamızı beklerler.” (Logos)
  20. “Farklılıkları yakalamak. İmgenin yaşamıdır bu.” (Logos)
  21. “Tanrı. Büyük yabancı. Başka hiçbir sözcük bu denli hem yakın, hem uzak olamaz.” (Adlandırılmayan Yoktur)
  22. “Umutsuzluk çerçevesinde bulanık hiçbir şey bırakmaz. Her şeyi yıkarak ilerler. Gözü karadır. Ama kurtuluşu da yanında taşır. Bir çelişki de olsa.” (Adlandırılmayan Yoktur)
  23. “Sen gittiğim o ülkesin varılmıyorsun. Vurmuş sonrasız nasıl en güzel sulara. Güzelliğin balıkları gibi İstanbul’un. (Bir Yeryüzü Tanığı)
  24. “Hepimiz ayrı ayrı tutulduk dünyaya. Denizi görenler deliye döndü. Gökyüzüne bir bakışı vardı ceylânın. Bütün ömrümce unutmam.” (Günaydın Yeryüzü)
  25. “Bana gelince: Ben sessizlikle buyruldum. Sana sessizlikle sesleniyorum.” (Çiğnenmiş Gül)
  26. “Sen en güzel şarkılarını dünyanın bütün şehirlerine karşı söylersin.
    Bütün şehirler insanları sevmeye mahsustur.” (Dünyada En Güzel Şehirler Uyanır)
  27. “Günlerce ötede İstanbul
    Günlerce öteden ufacık ellerin havai halinle
    Sokaklar evler dükkanlar arasından
    Sıcak yorgun bir havanın içinden
    Birdenbire aklıma geliveren sen” (İstanbul, Sen ve Hatırıma Gelenler)
  28. “Şiir sözcüklerin anlamını görmemezliğe gelmekte yatar. Varoluş o zaman gerçekleşir.” (Logos)
  29. “Nerden bakarsak bakalım: Ebemkuşağıdır şiir, ebemkuşağı -o tansık- ne işe yararsa, şiir de o işe yarar. Şairin umudu yoktur.” (Logos)
  30. “Çok uzun bir gündü aşka dönüyordum
    Çok uzun, yavrum, çok uzun seni sevmekten” (Çok Uzun Bir Gündü Aşka Dönüyordum)

Öne Çıkan Görsel Linki

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.