Alıntının Hikâyesi: Puslu Kıtalar Atlası’nda Gerçek mi Düş mü?

Editör:
Cemre Kayra
spot_img

Her insan hayatın belli bir bölümünde kendini sorgulamıştır. Nereden geliyorum, nereye gidiyorum? Sahi ben kimim? Kendimizi ararken gerçeklik ile düş arasında kayboluyoruz, belki de sonu olmayan bir yolculuğa çıkıyoruz. İhsan Oktay Anar‘ın Puslu Kıtalar Atlası adlı eserinde Uzun İhsan Efendi’nin düşlerinde çıktığı yolculukta yazdığı atlas bu yolculukta bizlere harita oluyor.

Kitapta geçen “Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? Galata’da, yelkenci hanı bitişiğinde ikamet eden Uzun İhsan Efendi mi, yoksa bugünden tam üç yüz sekiz yıl sonra, sözgelimi İzmir’de oturan mahzun ve şaşkın adam mı? Hangimiz düş ve hangimiz gerçek?” alıntısı Uzun İhsan Efendi’nin kurduğu kurmaca dünyayı bizlere açıkça belli eder. Düşlerden oluşan puslu kıtayı gerçeklikle böler.

Puslu Kıtalar Atlası’na Genel Bakış

oggito.com

İhsan Oktay’ın ilk kitabı olan Puslu Kıtalar Atlası, ilk eser olmasına rağmen derinliği çok yüksektir. Ege Üniversitesi felsefe bölümü mezunu olan Anar, hayatı boyunca felsefe ile yakından ilgilenmiştir. Puslu Kıtalar Atlası’nı yazdığı dönemde felsefi arayışlar, derin sorgulamaların ön planda olması esere de yansımıştır. Değindiği felsefi konular, okuyucuyu etkisi altına alır ve onların da Uzun İhsan Efendi’nin düşlerle çıktığı yolculuğa dahil olmasını sağlar.

Anar, eserinde felsefi konulardan faydalandığı gibi tarih ile mitolojik öğelerden de faydalanmıştır. Mitler, efsaneler ve tarihi olaylar esere bambaşka boyutlar kazandırmıştır.

Üstkurmaca olan Puslu Kıtalar Atlası‘ndaki Uzun İhsan karakteri aslında yazardan başkası değildir. Roman Osmanlı döneminde sıradan hayatları mistik ve felsefi boyutlarda ele almaktadır. Uzun İhsan Efendi içtiği uyku ilacı sayesinde derin uykuya dalar ve yolculuğunda bir dünya atlası yazar. Bu atlasla, kendi yapmaya cesaret edemediği şeyleri kurmaca dünyasında yarattığı, düşünceden ibaret oğlu Bünyamin’e yaptırır. Düş gücüyle yarattığı bu dünyada her şey sınırsızdır, bu sebeple yapabileceklerinin de bir sınırı yoktur.

Kitapta Rendekar olarak karşımıza çıkan Descartes’in “Düşünüyorum o halde varım.” sözü Rendekar’la birlikte Uzun İhsan Efendi’nin dünyasına “Düşünüyorum öyleyse varım ancak bir başkası tarafından düşlendiğim için de var olabilirim.” halini almıştır.

Puslu Kıtalar Atlası’nda Düşüncelerin Varlığı

edebiyatkulisi.com

Kitapta yer alan yoğun uyku hali, düş ile gerçeğin iç içe geçmesini sağlamıştır. Düşünerek var edilen bir dünyada biz de düşünceden ibaret olabiliriz ve bizi düşünen bir gerçek olabilir. Bu çözülmez ikilem hem okuyucuyu hem yazarı içine çeker. Rendekar düşünceyle var olunabileceğini öne sürer ve alıntıda da yer aldığı gibi “Ben de düşünüyorum dolayısıyla varım, ama kimim?” diye düşünerek var ettiğimiz her bir kişilik aslında vardır ama hangisinin gerçek olduğunun bilinemeyeceğini öne sürer.

Bünyamin karakteri Uzun İhsan Efendi‘nin hayali oğludur ve onu düşlediği her yerde var edebilir. Ona gerçek bir dünya sunamadı belki ama zihninin atlası ile ona gerçek dünyadan daha geniş, daha özgür, keşfedilmemiş bir dünya sundu. Bünyamin, o dünyada sayısız macerayla babasının zihnini keşfetti.

Puslu Kıtalar Atlası’nda Düşler Âlemi

felsefetasi.org

Okuyucu bu kitabın içinde bir uyurgezerdir. Var olan her şey puslu bir düşler âlemidir. Düşleri bölen gerçeklik romanı her seferinde içinden çıkılmaz bir hale dönüştürür. Uzun İhsan Efendi’nin kurduğu bu karmaşa aslında gerçek dünyada deneyimleyemeyeceğimiz her şeyi önümüze sunar. Bir gün Osmanlı’da bir Yeniçeri iken, ertesi gün zihnin ürünü olan eşsiz bir ormanda yaşam sürebilir. Bu durum kulağa ne kadar hoş gelse de bir yerden sonra Uzun İhsan Efendi’ye olduğu gibi varlığını, gerçekliğini sorgulamaya iter. Kurduğun dünyada, benliğini kaybedebilirsin. Bu durum içinden çıkmaz olan bu yolculuğu daha da karmaşık bir duruma getirir.

Düşünerek var olduğumuz dünyada belki de bir düşünceden ibaretiz ve bu durumda bir düşüncenin düşüncesi oluyoruz. İhsan Oktay Anar‘ın kaleme aldığı Puslu Kıtalar Atlası kitabında çıktığımız bu yolculukta uzun uzun düşünme ve sorgulama fırsatı bulabiliriz. Bir gerçekten mi yoksa bir düşünceden mi ibaretiz?


Kaynakça:

Gizli Teras. (28 Kasım 2010). Puslu Kıtalar Atlası. Erişim tarihi: 01.09.2025, Web.

Onlardacocuktu. (1 Ocak 2013). Puslu Kıtalarda Gezmek ve Varlık Sorunsalı. Erişim tarihi: 01.09.2025, Web.

Olric. (7 Haziran 2020). Puslu Kıtalar Atlası 2. Erişim tarihi: 01.09.2025, Web.

Öne Çıkan Görsel Linki

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Massive Attack – Mezzanine Albüm İncelemesi: Trip-hop’un Zirvesi

Mezzanine, Massive Attack'in yaratıcı gerilimle biçimlenen en karanlık albümü; elektronik müziğin sınırlarını yeniden tanımlarken içsel çatışmanın sesini kayda geçirir.

İsmail Bilgin – Enver Paşa Bir Adanmışlık Öyküsü | 50 Alıntı

İsmail Bilgin bu eserinde, Enver Paşa’nın yaşamını ilkesel bağlılık ve tarihsel temsil çerçevesinde ele alarak dönemin düşünsel iklimini yeniden yorumlamaktadır.

Edip Cansever’in Şiirlerine Yansıyan Hiçlik Travması

Edip Cansever, İkinci Yeni’de bireyin travma, boşluk ve hiçlik duygusunu işler. Şiirlerinde varlıkla yokluk arasında sıkışan ruhsal boşluktaki bireyleri anlatır.

Viyana’da Bir Hafta: Sanat, Tarih ve Lezzet Dolu Gezi Rehberi

Viyana; sanat, müzik ve tarihle iç içe bir şehir. Sarayları, müzeleri, kafeleriyle görsel bir şölen sunuyor. 1 haftada keşfedin, aşık olmaya hazır olun!

İnsanlığımı Yitirirken Neden Bu Kadar Eleştirildi?

Bu yazımızda, Dazai’nin İnsanlığımı Yitirirken romanını psikolojik yönleriyle ele alıp eleştirilme sebeplerini inceliyoruz

Duygusal Farkındalık Üzerine: İçindeki Ben’e Sarılmak

Duygusal farkındalık, kendi benliğimize sarılmanın ilk adımıdır. Bastırılan her duygu benliğimizi içimizdeki zindanlara mahkum eder. duygularımızı fark etmek pusulayı bizlere çevirir.

Nasıl Popüler Oldu: Skyfall

Adele'in kült parçası Skyfall'un zirveye tırmanma öyküsüne bir bakış.

Taxi Driver Filminden Unutulmaz Replikler

Taxi Driver filminin yalnız adamı Travis Bickle'ın adım adım delilikten ''sözde'' kurtarıcılığa evrildiği hikayesinin unutulmaz repliklerini derledim.

Editor Picks